Özel’den iç kavga mesajı... PM’de sinsi hamle: Ok kırıldı! Vekil sürgününe ‘CAO’ formülü
CHP lideri Özel kurultay sonrası ilk röportajında Kılıçdaroğlu’na sinyal gönderdi. PM’de vekillerin tırpanlandığını itiraf etti. Partinin öz kimliğinin nasıl tasfiye edildiğini anlattı. Enerjinin artık hukuki süreçlere kayacağını söyledi.
Kurultaylar partisine dönüşen CHP’de bir kurultay daha geride bırakıldı. Tek aday ve tek adam olarak girdiği 39. Olağan Kurultay'da CHP’ye lider seçilen Özgür Özel, parti içinde alarm veren gelişmeleri değerlendirdi.
CHP’nin etkili kadrolarından yükselen itirazların, kurultay sonrasında dahi bitmediğinin sinyallerini veren Özgür Özel, adeta “baltaların gömülmesi” çağrısı yaptı.
Parti Meclisi üye sayısının 60’tan 80’e çıkarılması, Özel’in yeni kadroları yerleştirmek için parti organını genişlettiği yorumlarına sebep olmuştu. Özel, parti tabanında tartışmaya neden olan PM konusuna da değindi.
Özel, CHP’deki ideolojik omurgayı eriten PM atamalarıyla ilgili eleştirileri cevapladı.
Terörsüz Türkiye komisyonunun İmralı ziyaretinde yer almayan CHP’nin tabandan yükselen eleştirilere karşı Özel’den savunma geldi.
Özel bir diğer açıklamasında ise partinin enerjisinin büyük kısmının adliye ve dava süreçlerine kayacağını, geleneksel siyaset yerine yargı merkezli gerilim hattı oluşturulacağını belirtti.

Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkan detaylar şöyle...
PARTİ İÇİ RANT VE TAHT KAVGASINI DURDURMAK İÇİN ÇARESİZ TEKLİF
CHP’nin sabık lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yolsuzluklardan arınma” çağrısının yanı sıra yeni ve eski vekiller, il başkanları gibi partinin ağır toplarının bu yöndeki imza kampanyaları Özgür Özel’in gündemindeydi.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere yolsuzluk tutuklusu belediye başkanlarını topyekün savunma tutumuna karşı CHP içindeki direnişi hedef aldı.
Özgür Özel şunları söyledi: “Beklemediğim bazı gelişmeler, açıklamalar oldu. Milletvekili arkadaşlarımızdan ve geçmişte birlikte görev yaptığımız çok değerli büyüklerimizden. Ama artık kırılma değil kırgınlıkları unutma zamanı. Ben bundan sonraki süreçte partinin de partideki herkesin de yeni bir sayfa açacağını ümit ediyorum. O yüzden kırgınlıkları konuşma değil geride bırakma günüdür diye düşünüyorum. Bütün üyelerimiz de herkesten bunu bekliyor.”
Özel’in sözleri; partinin kurultay sonrasında dahi iç krizle boğuştuğunu gözler önüne serdi. Özel’in çağrısı, bölünme korkusunun yansıması olarak değerlendirildi. Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimler ve parti hiyerarşisinin Özel’i meşru lider olarak tanımadığını gösterdiği yorumlarına neden oldu.
Özgür Özel’in koltuğa oturur oturmaz, kendisine biat etmeyen vekillere ve eski ‘ağabeylere’ karşı iç savaşla yüzleşmek zorunda kalacağı değerlendiriliyor.
CHP'de İmamoğlu depremi! isyanı büyüyor! Bir ültimatom daha!
YANDAŞ KADRO İÇİN PM’Yİ ŞİŞİRME OPERASYONU VE VEKİLLERE SÜRGÜN
Özel’in Parti Meclisi (PM) listesi, siyasi liyakatten ziyade kişisel sadakatin ödüllendirildiği tasfiye listesi olarak öne çıkmıştı. PM üye sayısının 60’tan 80’e çıkarılması, Özel’in kendine borçlu, yeni yüzleri yerleştirmek için PM’yi şişirme operasyonu olarak yorumlanmıştı.
Sözcü gazetesinde Parti Meclisi üyelerinin belirlenmesinde genel başkanın hassasiyetlerinin ne olduğu sorusuna Özgür Özel şu cevabı verdi: “23 milletvekili Parti Meclisimizde yer alırken (Normalde yarı yarıya beklenir) 57 arkadaşımız milletvekili olmamasına rağmen görev aldı. Çünkü, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nde (CAO) görev alacaklar. Çok daha fazla sayıda milletvekili arkadaşımıza alan açtık.”
PM’nin yarı yarıya milletvekillerinden oluşması temayülünü yıkan Özel’in yalnızca 23 milletvekiline PM’de görev vermesi, Özel’in bu oranı kendi lehine bozduğunun itirafı olarak kayıtlara geçti. Bu durumun, görevden alınan veya liste dışı bırakılan milletvekili grubunda ciddi rahatsızlıklara yol açacağı ve yeni kavgaların fitilinin ateşleneceğine işaret ettiği belirtiliyor.
Özel’in 57 ismin milletvekili olmamasına rağmen PM’de görev aldığını, bazı milletvekillerinin ise PM yerine, yeni kurulan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nde (CAO) görevlendirildiğini söylemesi de oldukça dikkat çekti. CAO görevi, PM üyeliğine tercih edilerek vekillerin asıl karar alma mekanizmasından uzaklaştırıldığı yorumlarına yol açtı. Bu sayede CHP’nin Meclis grubunun partinin karar alma mekanizmasındaki etkisinin kasıtlı olarak kırıldığı değerlendirildi.
İMAMOĞLU KADROLARINA TIRPAN MI
Eski kadroları tasfiye eden Özel’in, milletvekillerini PM’den uzaklaştırıp, göstermelik bir “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” görevine sürgün ettiği belirtildi. PM’de yer alamayan vekillerin, pratik karşılığı olmayan CAO görevine atanmasının siyasi sürgün niteliği taşıdığı vurgulanıyor.
Özgür Özel’in İmamoğlu’na yakın isimleri ‘CAO’ formülüyle CHP ana kademesinden tasfiye ettiği değerlendiriliyor.

PARTİ İÇİNİ KARIŞTIRAN YENİ GERİLİM: YAMA LİSTESİ
Parti Meclisi’ne atanan ‘CHP’li olmayan’ isimler konusu da tartışma konusu.
Has Parti geçmişi bulunan Serkan Özcan, Gelecek Partisi geçmişi olan Emine Uçak, DEVA Partisi tandanslı Evrim Rızvanoğlu, DEM Parti’ye yakın Sezgin Tanrıkulu, milliyetçi kökenli Salih Uzun gibi siyasilerin CHP Parti Meclisi’nde yer alması sorgulanmıştı.
Özgür Özel bu konuda şunları söyledi: “Bazı milletvekillerimiz doğrudan CAO’da görev alabilecekleri için Parti Meclisi’nde yer almadılar. Onların yerine yeni isimleri kattık. Ekonomi konusunda çok güçlü bir ekip var. Parti Meclisimizde muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, sosyal demokratların ve Kürt demokratların birlikte olduğu Türkiye İttifakı’nın parti meclisi listesidir. Örneğin Serkan Özcan ve Emine Uçak muhafazakar Kürt kimlikleriyle geçmişte siyaset yapıyorlardı. Daha önce birisi Has Parti, birisi Gelecek Partisi’nde siyaset yapıyordu. Ama şu anda bizimle birlikte ekipteler. Sezgin Tanrıkulu gibi bir sosyalist kökenli Kürt demokrat zaten listemizde yerini buluyor. Bunun yanında milliyetçi demokratlardan Salih Uzun listemizde temsil buldu. Yine geçmişte bizim listemizden girip daha sonra ittifak ortaklarımızdan DEVA Partisi’nden ayrılıp bağımsız kalan, sonra CHP’ye katılan arkadaşlardan Evrim Rızvanoğlu var. Farklı partilerden bize gelenlerle önemli şeyler yapmaya çalıştık.”
Özel'in listeyi “Türkiye İttifakı’nın parti meclisi listesi” şeklinde sunması, CHP’nin kendi öz kimliğinden uzaklaştığı ve her telden siyasetçiyi topladığı bir “yama listesi” oluşturduğu eleştirisine parti içinde kapı araladı. Parti tabanından, bu isimlerin, CHP’nin ideolojik omurgasına yabancı olduğu ve partinin ideolojik netliğini kaybettiği yorumları yükseldi.
PARTİ İÇİNDE TERÖR ŞÜPHESİ
CHP'nin Terörsüz Türkiye komisyonundaki tavrı, tabanda tartışma konusu olmaya devam ediyor. Sabık lider Kemal Kılıçdaroğlu, CHP yönetimini bu konuda eleştirerek Terörsüz Türkiye’nin bir devlet projesi olduğunun altını çizmişti.
Linç edilen Kılıçdaroğlu'ndan eleştirilere cevap: Aklanın gelin
Özgür Özel, konuya dair şunları söyledi: “Verdiğimiz bu karar üzerinden birileri sanki CHP’yi terörsüz Türkiye projesinden, terörsüz Türkiye hedefinden uzaklaşmış gibi düşündü. Öyle bir şey yok. Orada kalmaya devam edeceğiz. Ama terörsüz Türkiye’nin terörsüz ve demokratik bir Türkiye olması gerekiyor. Terörün panzehri demokrasidir. Bunun için 29 maddelik çözüm öneri paketimiz komisyonun kayıtlarındadır.”
Özel’in, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararını savunurken, “birileri sanki CHP’yi terörsüz Türkiye projesinden, terörsüz Türkiye hedefinden uzaklaşmış gibi düşündü” şeklindeki ifadesi bu konuda hem parti içinde hem de kamuoyunda şüpheler bulunduğunu ortaya koydu.
Özel, bu konudaki tavırlarının yıkıcı değil yapıcı olduğunu söylemek zorunda kalması, alınan kararın CHP tabanında ciddi tartışmalara neden olduğunun sinyali olarak yorumlandı.

İKTİDAR DEĞİL ADLİYE VE HAPİSHANE MÜCADELESİ
Özgür Özel’in CHP’yi adeta adliye ve cezaevi koridorlarında yönettiği eleştirileri de yükseliyor. CHP’nin İstanbul’daki yerel siyasetçilerinden Nurhan Çetinkaya, bu konuda Özel’i “CHP genel başkanı değil İmamoğlu ailesinin ev kahyası” nitelemesiyle eleştirerek çatlak seslere tercüman olmuştu.
CHP'li Çetinkaya'dan Özgür Özel'e: İmamoğlu'nun kahyası!
Özgür Özel, konuya dair şunları söyledi: “Hiç kimseyi geride bırakmayan bir siyaset yapacağız. Hukukçu ekibimiz de güçlendirildi. İlhan Cihaner, Zeynel Emre gibi isimlerle mevcut ekibe takviyeler de yaptık. Dışarıdan da örneğin anayasa hukukçusu profesör hocalarımız olacak. Rahmetli Fiket Ünlü’nün kızı Oya Kızıl ünlü de ekibe geldi. Yargılamalar başlayınca adliye salonlarında olmaya devam edeceğiz. Ziyaretlerimiz elbette hapishanelere olacak.”
Özel’in ilan ettiği yargı stratejisi, hukuk sistemine olan güvensizliğin ve yargıyı siyasi bir araç olarak görme eğiliminin delili olarak yansıdı. Özel’in PM’de hukukçu ekibini güçlendirdiklerine dair sözleri, CHP’nin yeni dönem stratejisinin iktidar vaadi yerine, sürekli adliye ve hapishane mücadelesi olacağını ortaya koydu. Böylelikle CHP asıl enerjisini siyasi değil, hukuki mücadeleye harcayacak.
CHP lideri Özel’in ayrıca, “esas olan AK Parti’nin yargı kollarının mahkemelerinde sonuç alıp almamak değil, milletin vicdan terazisinde mahkum olmamak" sözleri, hukuki süreçleri ikincilleştirerek siyasi arenaya taşıma niyetini ortaya koydu. Özel, Türk yargısının kararlarını peşinen siyasi intikam olarak damgaladı.