Erbakan: Siyonizm timsah gibi
Eski Başbakan Necmettin Erbakan, D-8'in kuruluşunun 12. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen toplantıya katıldı. D-8'in kurucu devlet başkanları toplantıya gelmezken temsilcileri katıldı.

Eski Başbakan Necmettin Erbakan, D-8'in kuruluşunun 12. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen toplantıya katıldı. D-8'in kurucu devlet başkanları toplantıya gelmezken, Bangladeş, Pakistan, İran, Endonezya, Nijerya ve Mısır'dan yetkililer katıldı. Erbakan konuşmasında, dünya düzeninin yıkılması ve adil düzenin kurulması gerektiğini söyledi. Bugünkü dünyanın Siyonizmin eseri olduğunu anlatan Erbakan, şu benzetmeyi yaptı: "Siyonizm bir timsah gibi. Üst çenesi Amerika'dır. Alt çenesi Avrupa Birliği'dir. Kuyruğu İsrail'dir. Gövdesi bir takım Müslüman ülkelerin yönetecileri, medyacıları, işadamları, işbirlikçileridir"
Sirkeci'deki Legacy Ottoman Otel'de düzenlenen toplantıyla 15 Haziran 1997'de kurulan D-8'in 12'inci yıl dönümü kutlandı. Toplantıya Necmettin Erbakan, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi(ESAM) Başkanı Recai Kutan, 54. Hükümet bakanları ve eski milletvekilleri katıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve bazı bakanlar katılamadıkları toplantı için tebrik mesajı gönderdi.
Toplantıda konuşan eski Başbakan Necmettin Erbakan, "Çok büyük bir olayın içindeyiz. Büyük olaylar tarih içerisinde anlaşılır. D-8'in kuruluşunun 12'inci yıl dönümü kutlamak ve önemini gözler önüne sermek için buradayız." dedi. Bu dünya düzeninin yıkılması ve adil düzenin kurulması gerektiğini söyleyen Erbakan, 6 milyar insanın eşit şartlarda yaşamasının lüzumuna dikkat çekti. "Bu nasıl dünya? Bu kimin dünyası? Hangi dünya içinde yaşıyoruz?" diye soran Erbakan, insanların zulümler içinde ezildığını ve bunun farkında olmadığını söyledi. D-8'in bunu düzeltmek için çalıştığını söyleyen Erbakan, bugünkü dünyanın Siyonizm planları için kurulduğunu dile getirdi. Erbakan bu düzenin değişmesi gerektiğini söylerek şunları anlattı: "Birleşmiş Milletler siyonizmin kuruluşudur. Müslüman ülkelerin bunu niçinde yer almaması gerekir. Figüranlık yapıyorlar. Olanları görmüyor musunuz? Birleşmiş Milletler, UNESCO, IMF, Dünya Bankası onların kuruluşları. Bu nasıl dünya? Böyle bir dünyadan hayır gelmez. Bunun değişmesi gerekir. Siyonizm bir timsah halindedir. Üst çenesi Amerika'dır. Alt çenesi Avrupa Birliği'dir. Kuyruğu İsrail'idr. Gövdesi bir takım müslüman ülkelerin yönetecileri. medyacılar, işadamları, işbirlikçilerdir. Bunların karşısında seyirci kalmak mümkün mü? Bu sebepten dolayı yeni bir dünya kurmaya mecburuz."
Konuşması sırasında geçmişte yaşanan bir anektoda da değinen Necmettin Erbakan bunu şöyle anlattı: "Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra 'Şimdi ne yapacağız, NATO'yu fesih mi edeceğiz ?' sorusuna İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, 'Düşmanı olmayan ideoloji yaşayamaz. Bizim yaşayabilmemiz için mutlaka bir düşmanımızın olması lazımdır. Sovyetler birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. Bu yeni düşman İslam olacaktır. NATO'nun kırmızı düşman rengi şu anda hükümsüzdür, ancak önümüzdeki gelişmelere bakarak bu rengin yeşil olması kuvvetle muhtemeldir.' cevabını vermiştir. Bu konuşmayı takiben 19 yıldan beri insanlık huzura, barışa hasret kaldı. Tek kutuplu bir dünya ile savaş, kan ve gözyaşına boğuldu."
Necmettin Erbakan konuşmasında bugünkü dünyaya ilişkin şu tespitleri de dile getirdi: "Bugün dünya nüfusunun neredeyse üçte biri, 2 milyar insan sefalet (açlık, hastalıklar, kötü beslenme) içerisinde yaşıyor. Her gün 150 bin insan ölüyor. Bunların 40 bini çocuk. Yaklaşık 800 milyon insan her gün aç yatıyor ve yaklaşık 500 milyon insan kronik olarak kötü beslenmeden dolayı hasta. Ancak diğer yandan, 1,7 milyar insanın en az 15 kilo vermesi gerekiyor. Endüstriyel ülkelerde bile 100 milyondan daha fazla insan yoksulluk sınırının çok çok altında yaşıyor. 1.5 milyar insan içilebilecek derecede temiz suya sahip değil. 2.4 milyar insan doğru düzgün bir sağlık kontrolüne sahip değil ve tedaviye ulaşamıyor. Her gün ortalama 30,000 çocuk tamamen önlenebilir hastalıklardan ölüyor. 1990'lı yıllarda toplam 13 milyon çocuk çatışmalarda arada kalarak can verdi. Bu rakam II. Dünya savaşından bu yana yapılan çatışmalarda ölen insan sayısından çok daha fazladır. Gelişmiş ülkelerde okul çağına gelmiş 160 milyon çocuk çelimsiz ve yanlış beslenmiş. 840 milyon yetişkin çocuk okuma yazma bilmiyor. Bunların 538 milyonu ise kadın. 1990'lı yıllarda 54 ülkenin kişi başına düşen milli gelirinde azalma oldu. Son on yılda, 21 ülke, yaşam beklentisi ve okuma yazma açısından incelendiğinde geri gitti. Örneğin Zimbabwe'de ortalama yaşam beklentisi 1970'li yılların başında 56 iken bu rakam 1990'lı yıllarda 33,1'e kadar düşmüştür. Bu rakamı İngiltere için kıyasladığımızda 72'den 78,2'ye ulaşmıştır. Yaklaşık 110 milyon karamayını 68 ülkede patlamamış olarak kurbanlarını bekliyor. Dünyada tescilli yaklaşık 23 milyon insan öldürücü ve dermansız HIV/AIDS virüsü taşıyor. Bunların yüzde 93'den fazlası ise gelişmiş ülkelerde yaşıyor.Diğer yandan bugünkü global elitler bu fakirliği çok kısa bir zamanda yok edebilecek kadar zengin. Dünya toplam üretimi yaklaşık 31.5 trilyon dolar. Fakirliğin ortadan kaldırılması için gereken kaynak dünya üretiminin yüzde 1'i. Yani 315 milyar dolar. Sadece ABD, yılda 10 trilyon dolar mal ve hizmet tüketiyor."
(CİHAN)
-
hasan hüseyin şafak 15 yıl önce Şikayet Etyorumcu kardeşlerime. degerli yorumcular..siz ERBAKAN HOCA' m la Ergenokoncuları aynı safta nasıl görebilirsiniz anlamıs degilim.yeni yeni ortaya cıkan belgelerde 28 subat darbesini yapan ve zeminini hazırlayan ergenokon cular degilmi? Erbakan hocam kalkacak kendi kuyusunu kazanlarla birlik olacak öylemi?gidin işinize Allah ınızı severseniz.yeter hoca yı anlamadıgınız,zaman gelecek degerini anlıcaksınız ama iş işten gecmiş olacak.hocanın kaygısı menfaat degil insanlıgın kurtulusu için çalısmaktır.aklınızı basınıza alın. ne olur.Beğen
-
ibrahim sözüpak 15 yıl önce Şikayet Etyahu çocuklar yazmasa olmazmı. erbakan tayibi deyil hiçbir şahsı imansızlıkla suçlamaz,fikrini suçlar,tayyibin gerçekten imanlı bir insan olduğunu neyle ölçtüysen erbakanı da ölç aynı aletle,yaşar bey.tayyip hocanın elinde büyüdü sen kaçgün beraber yaşadın:) yolculukmu yaptın,alışverişmi,komşunuzmuydu, bu kadar basit olmayın,kimi kimden daha iyi biliyorsunuz da ahkam kesiyorsunuz,siyonizmi sen sadece yahudilerde olur sanırsın dimi:)hocayı anlamak için çok fırın ekemek yemeniz gerekir,siz konuşmayın,onu gülde arınç da tayyip de çok iyi anlBeğen
-
Enes Uysal 15 yıl önce Şikayet EtHoca ne dediğini biliyor. bazıları hocanın siyonizmi yeni kullndığını iddia ediyor. Hocayı tanımadıkları nasılda belli oluyor. Erbakan hocanın 40 yıl önceki konuşmalarını dinleyin sanki daha dün söylediklerini dinliyor gibisiz. Elhamdülillah hoca tespitlerinde isabetli, çözüm önerilerinde istikrarlı. 40 yıl önce de islam birliği diyordu şimdi de... avrupa kapısında oyalandığımızı söylüyordu, bugün tayyip bey bizi oyalamayın diyor. Daha birşey söylemeye gerek var mı? Rabbim ayaklarımızı sabit kılsın.Beğen
-
metin yaman 15 yıl önce Şikayet EtHocam fazla uzaklara gitme gel önce kendi işimizi halledelim. Emir almaya alışmış bazı zavallıları kandırabilirsin ama dünyayı tanıyanlara söylediklerin bence sadece fasa fiso. Sana ve senden emir alanlara soruyorum : Yahudilerin uşağı olan İttahatçıların devamı olan Ergenekonculardan niye hiç bahsetmiyorsun ? Onlar AK Partiye ve Fethullah Gülene karşı olup sana yol verdikleri için mi yoksa yoksa gönüldaş mısınız ? Sadece soruyorum.Beğen
-
yaşar özcan 15 yıl önce Şikayet EtDEĞİŞMEZ KURAL. İslam dininin değişmez kuralı, bir müslüman diğer müslümanı küfürle suçlarsa ve o zatta eğer imanlıysa, suçlayanın imanı gider.Erbakan defalarca Erdoğan'ı böyle suçlamıştı.Ama ben inanıyorumki, Tayyip gerçekten imanlı bir insandır.Ayrıca erbakan, on yıllarca milletin, haçlı seferi, bizans tohumu, batı taklitçisi gibi söylemlerle dikkatlerini hristiyanlar üzerine çekerken şimdi son yıllarda nedense birden siyonist düşmanı oluverdi.Beğen