Gandi'nin cevaplamadığı 200 bin euro?

Deniz Feneri e.V. davasının siyasi yüklenicisi olarak hemen her gün yeni bir iddia ortaya atan Kılıçdaroğlu'nun, kamuoyuna sunduğu sahte belge ve karşılığında ödenen para konusunda ses çıkarmaması garipseniyor...

Gandi'nin cevaplamadığı 200 bin euro?
Gandi'nin cevaplamadığı 200 bin euro?
GİRİŞ 05.08.2010 11:30 GÜNCELLEME 05.08.2010 11:30

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Deniz Feneri E.V. davası ile ilgili sahte belge ile dolandırıldığı ortaya çıkmıştı. Belgeyle ilgili Deniz Feneri Derneği de bir açıklama yapmış ve Kılıçdaroğlu'na o belgeleri veren Hasan isimli şahsın daha önce Deniz Feneri'ni aradığını ve belgeleri kendilerine satmak istediğini açıklamıştı.

Fakat aradan geçen bir aya yakın zamana rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 200 bin euro karşılığında satın aldığı öne sürülen ve 1 Nisan’da TBMM’de kamuoyuna açıkladığı sahte belgelerle ilgili bir açıklamama yapmaması dikkatlerden kaçmadı.

Vakit Gazetesi 10 Temmuz tarihli sayısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dolandırıldığıne belirttiği haberinde, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da gerçekleşen Deniz Feneri e.V. davasıyla ilgili Hasan isminde bir kişiden derneğin para trafiğiyle alakalı olduğu iddia edilen belge aldığı, TBMM’de açıklanan bu belgelerin daha sonradan gerçek olmadığı tespit edildiğini duyurmuştu.

Cumhuriyet Gazetesi'nin 1 Temmuz tarihinde olayı örtbas etmek için attığı  “Tuzak boşa çıktı” başlıklı manşetiyle derinleşen skandalla ilgili ortaya atılan en ilginç iddia ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı ve sahte olduğu sonradan ortaya çıkan belge karşılığında "200 bin Euro teklif ettiği" iddiası.

Hasan isimli bir kişiden İstanbul’da belge alan Kılıçdaroğlu, bu belgeleri 1 Nisan’da TBMM’de kamuoyuna açıkladı. Belgelerin sahte olduğu savcılık soruşturmasında ortaya çıkarken; Kılıçdaroğlu durumu kurtarmak için geçtiğimiz hafta Cumhuriyet gazetesine “Tuzak boşa çıktı” manşeti attırarak kendisini aklamaya çalıştı.

Vakit'in haberine göre Kılıçdaroğlu’nu zor durumda bırakan gelişmeler geçtiğimiz Şubat ayına kadar uzanıyor. Hasan ismindeki kişi 25 Şubat günü Deniz Feneri Derneği’ni arayarak Genel Sekreter İbrahim Altan ile görüştü. Bu kişi elinde Deniz Feneri e.V’den Türkiye’ye para transferi yapıldığına ilişkin ıslak imzalı belgeler bulunduğunu, bunları Derneğe para karşılığında vermek istediğini söyledi. Belgeleri Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’a göstermek istediğini fakat randevu alamadığını belirten Hasan isimli kişiye dernek yetkililerinin ‘Elinde belge varsa savcılığa gidebilirsin’ dedikleri öğrenildi. Bu kişi “Kemal Kılıçdaroğlu ile Salı günü (23 Şubat) İstanbul Şişli’de görüştüm. Belgelere 200 bin euro veriyor. CHP Grubu bu belgelerin peşinde. Gelin size vereyim” dedi. Dernek yetkilileri ise bu kişiyi sürekli tersledi.

Aynı kişi Deniz Feneri’ne, belgeler için Hürriyet’ten N.A’nın da devrede olduğunu, bu belgeler için kendisine 350 bin dolar teklif ettiğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hasan isimli kişinin bahsettiği 23 Şubat Salı günü akşam saatlerinde İstanbul’a geldiği, geç saatlerde de Ankara’ya döndüğü tespit edildi. Kılıçdaroğlu’nun Business Class biletiyle uçuş yaptığı belirlendi. Deniz Feneri’ne satılmak istenen belgeler 1 Nisan 2010 tarihinde Meclis’te ortaya çıktı. Belgeler Kemal Kılıçdaroğlu’nun elindeydi. Kılıçdaroğlu, ikisi 100’er bin euro tutarında para teslim tutanağının ıslak imzalı asıl belgesi, diğerleri 4 milyon 580 bin euroluk para trafiğinin sözde belgelerini açıkladığını belirtiyordu. Kılıçdaroğlu, belgelerin, Almanya’da açılan ikinci Deniz Feneri e.V davasının da önemli delilleri arasında yer alacağını ileri sürerek, belgeleri Ankara’da soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı’na teslim edeceklerini bildirmişti.

Tüm bu iddialar ve iki ayrı gazetenin manşetten haber yapmasına rağmen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP Genel Başkanı olmadan önce hakkında ortaya atılan hemen her iddia ve suçlamaya jet hızında cevaplar vermesine rağmen, çok önemsediği bir davada, "sahte belge" ile kandırıldığı ve karşılığında 200 bin euro gibi ciddi bir para ödendiği ifadelerini yanıtsız bırakması kafaları karıştırdı.

Kamuoyu şimdi merakla Kılıçdaroğlu'ndan şu soruları cevaplandırmasını bekliyor;

- Deniz Feneri’ne satılmak istenen bu belgeler, Cumhuriyet gazetesinde “alınmadığı” ileri sürülen belgeler değilmi?

- Kemal Kılıçdaroğlu 23 Şubat’ta Şişli’de görüştüğü Hasan isimli kişiden Deniz Feneri e.V ile ilgili belge almadı mı?

- Hasan isimli kişinin “Kılıçdaroğlu 200 bin euro veriyor” iddiası doğru mu?

- Bu para Hasan isimli şahsa verildi mi?

- Eğer bu para verildi ise Kılıçdaroğlu 200 bin euro’yu nasıl temin etti.

YORUMLAR 35
  • Murat Kahraman 15 yıl önce Şikayet Et
    NE GANDİSİ???. Ben bu habere yorum yazmak istemiyorum aslında çünkü chpnin ve başkanlarının ne olduğunu en azından ben çok iyi biliyorum! Benim itirazım bu k kılıçdaroğlu denen şahsın GANDİ ile ne benzerliği olabilir ki ikide bir manşetlerde GANDİ benzetmesi yapılıyor??? Merak edenler bir gerçek MAHATMA GANDİnin hayatına ve mücadelesine baksınlar, bir de bu çakma gandilerin neyin mücadelesini verdiklerine baksınlar! İnsanda birazcık izan olur yahu!!! Gandiymiş! hadi ordan!!!
    Cevapla
  • ahmet ilker 15 yıl önce Şikayet Et
    OsmanGazi Bey Deniz Feneri Davasını Çok Güzel Özetlemişsiniz Teşekkürler. Elinde bilgi belge olan varsa konuşsun. Yoksa Gundi gibi ulu orta palavra sallamasın. 367 den beter olursunuz ona göre haaaa !
    Cevapla
  • cem defne 15 yıl önce Şikayet Et
    200bin ne ki?. lüpletilenlerin yanında.
    Cevapla
  • mustafa babal 15 yıl önce Şikayet Et
    Helal olsun. Ülkenin dünya üstündeki imajı ile 15 sene önceki imajı karşılaştırdığımızda arada denizler kadar farkı göremeyenin ya kör yada Gandi olması gerekiyor Yani koltuk için çırpınıp duran kemal kılıçdaroğlu olması gerekiyor. Bunun üstüne gemimi almış uçakmı almış Valla benim için sorun yok Helal olsun benim hakkım. Ama benim anlamadığım Deniz baykalın Uzun yıllardan beri hükümetle bi alakası yokta, Gece gündüz çalışarak Kemer sıkarak mı 28 milyar dolar serveti var hee Ülkeye bi bok verdidemi bu kadar yedi hee
    Cevapla
  • musti 15 yıl önce Şikayet Et
    SİZ NE HİKAYESİNDEN BAHSEDİYORSUNUZ. Neymiş siyasiymiş neymiş paraları tokatlamısmıs.Avrupa Birliğini en güçlü ülkesinden bahsediyoruz.Adamların ellerindeki belgelerden bahsediyoruz.Buradaki siyasiler neden baskı yapmaya kalktı o zaman Almanya savcılarına.Ama orası Turkiye değil yemedi adamlar attı içeri.Ya bi kere şu noter olayı bile olayın açık ve seçik bir solandırıcılık oldugunun göstergesidir.O paralarla kendilerine gemicikler alanlar UTANSIN
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son dakika...Şam'dan dünyaya ortak mesaj! Bakan Fidan: SDG Suriye'ye entegre olmalı
Altının onsu ilk kez 4 bin 400 dolarla rekor kırdı! Bankalar tahminlerini açıkladı