İsmet Özel, Türkçülere yaranamadı

İSMET Özel, Türk Edebiyatı'nın sıra dışı şairlerinden biri...

Hem İslâmcı olarak adlandırılan, hem de Marksist olarak bilinen kesimlerde, zaman zaman fikir ve estetik sancısı hissettiren ve uç sayılabilecek çizgilerde dolaşan, biribirine taban tabana zıt dünya görüşleri arasında gidip gelirken, en uçlara ulaşan, 'kendine has fikirleriyle' edebiyat çevrelerinde sansasyon doğuran ve adından bahsettirebilen bir isim...

5 ay kadar önce Gerçek Hayat adlı dergide yayınlanan röportajından cımbızlanan; 'Kâfirle çatışmayı göze alan Müslüman'a Türk denir' sözüyle bu defa da Türkçülerin dikkatini üzerinde toplamayı başarmıştı.

5 Aralık 2004'de Ankara'da bir otelde yaptığı konuşmanın konusunu 'Allah (cc) Türkler'i diğer milletlerden üstün yarattı' olarak seçerek iddiasını daha ileriye taşımıştı.

Özel'in bu yeni ve değişik fikirlerini okuyucusuyla da buluşturmak isteyen Türk Edebiyatı (*) Dergimiz, İsmet Özel'i Mart 2005 (377'nci) sayısına kapak yaptı ve Adem Yılmaz arkadaşımızın bu İsmet Özel röportajı, virgülüne dokunulmadan yayınlandı.

Aziz okuyucularım, birçoğunuz haberdarsınız, Türk Edebiyatı Vakfı adına Türkiye'nin en uzun soluklu fikir ve edebiyat dergisi olma başarısını sürdüren Türk Edebiyatı'nın 'Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı' unvanlarını lekelemeden taşımaya çalışıyorum.
'Allah Türkler'i üstün yarattı' cümlesiyle Türk Edebiyatı'na da kapak olmayı başaran İsmet Özel'in, bu cümlenin arkasında, tarih ilmiyle uzaktan yakından alâkası olmayan, 'beyin salatası' misali bazı fikirlerle Türklük ve Türkçe üzerinden kendini tatmin yolunu seçmesinden dolayı yazıyorum.

Bu arada, rahmetli Ahmet Kabaklı hocamızın şu tespitini hatırlatmalıyım sizlere... 'Üstad Necip Fazıl, dehasının şuurunda bir dahî idi...' Demek ki Üstad, dahilikle delilik arasında, kıldan ince kılıçtan keskin farkın dahilik yakasındaydı. Bu millete de çektiği çileyi çığlaştırarak hizmet etti. İnsanlık dahilerden zarar görmez. Ama kendilerini dahi zanneden deliler, sevenlerini, çevrelerinde bulunanları, kendilerini taşıtmak üzere hamallığa zorlarlar.

Türkler'in üstünlüğü...

İSMET Özel, öncelikle 'Allah Türkleri üstün yarattı' cümlesini, şu güzel sözlerle izah ediyor...

'Allah şu milleti şu milletten üstün yarattı dediğimiz zaman, o milletin yol haritası, o milletin yürüyüş temposu, o milletin istikameti de söz konusudur. Dolayısıyla 'Allah, Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı' cümlesi, Türkler'in üzerinde diğer bütün milletlerden daha büyük bir yük var manasına da gelir. Türkler'in gidiş yolu, diğer milletlerin gidiş yolundan daha kritik, daha dikkate değer ve ihtimama değer bir şey. Tarih sahnesinde Türkler'den bahsederken Müslüman bir unsurdan bahsediyoruz.'

İsmet Özel'in buraya kadar söylediklerini kabullenmeyecek ve bundan şeref duymayacak bir Müslüman Türk var mıdır ki?.. İsmet Özel bu... Sansasyonu sever ... Bakınız nasıl devam ediyor...
'Türkler'in Müslümanlığını al ellerinden, onları arayıp bulamazsın bile. Çünkü Türklük hem bir ırkî vasıf değil, hatta kavmî bir vasıf bile değil, çünkü adına sadece Türk denen bir Türkî kavim modern çağda ortaya çıkmış bir şey. Diğerleri işte en çok Türk kelimesine yakın olan Türkmenler. Diğerleri hiç Türk ile alâkalı değil.

Kırgız, Uygur, Çağatay yok bilmem ne... Azerîler ise Oğuzlukları dolayısıyla Türkiye Türkleri'yle en yakınlar, dilleri de en yakın. Yâni karşılıklı konuştukları zaman birbirlerine tamamen bîgâne kalmayacak iki tip oluşturuyorlar. Ama gene de bizim konuştuğumuz Türkçe ile Azerîler'in konuştuğu Türkçe aynı değil, ona zaten Türkçe demiyoruz, Azerîce diyoruz.'

Oğuz'u Türk saymazsanız...

İSMET Özel'in bu 'kendine özel' fikirlerinin, bazı noktalarda Çetin Altan'ın saçmaladıklarıyla nasıl da örtüştüğünü görüyor musunuz?..

Sağolsun Yağmur Atsız bey, 'bütün Türkler eşektir' diyerek Türklük ve Türkçe üzerine saçmalayan Çetin Atlan'a; 'min gayr-ı haddin' girizgâhlı bir yazıyla haddini bildirmişti ya... Al o yazıdan önemli bir hatırlatmayı, koy İsmet Özel'in önüne...

'Türkçe'nin 'ancak M. S. 8. YY.'dan beri yazı dili olduğu'nu ileri sürerek küçümsüyor. Öyle bile olsa hâlâ 'yaşayan dil' olduğuna göre önemsiz sayılmaz. Ama 1965 yılında Rus arkeologların Yenisey Havzası'nda buldukları 'Altın Elbiseli Adam'ın mezarından çıkan, Orkun Harfleri'yle ve M. Ö. 4. Yy.'a aid Arkaik Türkçe metinden haberi yok mu?..'

Peki, İsmet Özel bey, dünkü Tercüman'ın arka sayfasında yer alan 'Asıl barbar Avrupalılar' başlıklı haberde yer alan, bugünkü Afganistan'ın kuzeyinde, Rus ilim adamlarınca bulunan, 552-745 yılları arasında, tarihte Türk adıyla kurulan ilk devlet olan Göktürkler'e ait, 12 değişik tipte sikkeye ne diyecekler?.. Bayrağı, parası ve millî marşı ile bağımsız bir devlet olan Göktürk Devleti'ni ve uygarlığını, Türkler değil de tarih sahnesinden silinmiş başka topluluklar mı kurdular?..

Papa'nın Roma'ya girmemesi için yalvardığı Attila hangi millettendi?.. Bütün dünya ordularının taklîd ettiği 10'lu sistem'i kuran Mete Han, hangi kavmin başbuğu idi?..

75 yıllık komünist esaret sırasında bile, sofradan kalkarken, şükrederek elini Allah'a açan Uygur, Kırgız, Kazak, Türkmen, Özbek, Tatar, Azerbaycan Türkleri'ni, Türk'ten ayrı göstermek, şimdiye kadar hep Müslüman Türk düşmanlarının, özellikle de komünistlerin 'böl, parçala, yut' politikasının aracıydı. Acaba İsmet beyin muhalif gönlünde bu neviden, tuhaf duygular mı kabardı yeniden?..

Oğuz'u Türk saymayan; Kopuzu, yırı, aydımı, Oğuz Kağan Destanı'nı, Manas Destanı'nı, Göktürk Âbideleri'ni yok sayan sakat bakışa göre, Türk de kalmaz, Türkçe de...

Hayırlı Cumalar...

SERVET KABAKLI / 04.03.2005