Kadınların tepki gösterdiği hükümet politikası
Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu üyesi kadınlar, Başbakan Erdoğan'a açık mektup gönderdi. Kadınlar, hükümetin kadınlara yönelik çalışmada şeffaf olmasını istedi.

Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu üyesi kadınlar, ''kadının eğitim, iş yaşamı ve siyaset gibi konulardaki sorunları gözardı edilerek, sadece aile içinde sorunu varmış gibi ele alınacağı'' iddiasıyla, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığının ''Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'' olarak değiştirilmesine karşı çıkıyor. Platform üyesi kadınlar, bakanlığın değiştirilmemesi için imza kampanyası başlattı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, platform üyesi kadınlar, ''günde en az 5 kadının öldürüldüğü, kadınların Mecliste ve karar mekanizmalarında yok denecek oranda temsil edildiği, yoksulluk, eğitim, sağlık gibi kriterler açısından dünya sıralamasında sonlarda yer alan bir ülkede'' kadın erkek eşitliğini sağlamakla görevli önemli mekanizmalardan birinin kaldırılmasını kabul edilemez olarak nitelendiriyor.
Kadının soyadı mücadelesi verirken adının her yerden silinmeye çalışıldığını savunan kadınlar, ''Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'' kurulmasıyla kadının eğitim, iş yaşamı, siyaset gibi konulardaki sorunlarının göz ardı edilerek, sadece aile içinde sorunu varmış gibi ele alınacağı öne süren kadınlar, bakanlıkla kadının adının bakanlık katında da yer almayacağını düşünüyor.
Platform üyesi Selma Acuner, platformun 80'in üstünde kadın örgütünce kurulduğunu belirtti.
1990 yılında Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün kurulduğunu, 1991 yılına ise Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın oluşturulduğunu anlatan Acuner, geçen 20 sene süresince bu bakanlığın kadın konusunda güçlendirildiğini, ancak 20 sene sonra kadın kelimesinin bakanlığın isminden çekilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Bakanlığın isminde kadın kelimesinin olmamasının Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün (KSGM) etkisi ve yetki alanını da daraltacağını savunan Acuner, ''Bu bakanlığın ismini yorumlamak gerekirse; 'bu ülkedeki kadınlara ilişkin politikaları biz aile içinde görerek yapacağız' diyorlar. Bu muhafazakar bir yaklaşım'' ifadesini kullandı.
Türkiye'de eğer devlet katında bir kadın politikası oluşturacaksa, yani bütçesiyle insan kaynağıyla çözüm getirici kalıcı politikalarla devlet politikası oluşturacaksa bunun somut olarak bakanlıkta birinci sırada isim olarak yer alması gerektiğini belirten Acuner, böylece KSGM'nin de etki ve yetkisinin daha da artırılabileceğini söyledi.
Bakanlığın konulması planlanan ve basında yer alan ismiyle kadının birey olarak görülmediğinin algılandığını ifade eden Acuner, ''Kadınların üzerinden silindir gibi geçmesinler. Bir ülkede bakanlıklar, görevler değiştirilirken zaten son derece az bütçe ayrılan, az insan kaynağı verilen kadın bakanlığının üstünden silindir gibi geçilmez, o güçlendirilir. Kadını bakanlığın isminden çekmek kadını bu ülkede görmemek anlamına geliyor'' diye konuştu.
Bakanlığın ismi belirlenirken bilgilendirme mekanizmasının olmadığını, bu tür haberleri basından okuduklarını ve bu konuda kadın örgütleriyle fikir alışverişinde bulunulmadığı yönünde eleştirilerde bulunan Acuner, bakanlığın isminin başında ''kadın'' kelimesinin yer alması gerektiğini vurguladı.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'A AÇIK MEKTUP
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da konuyla ilgili açık mektup gönderen platform üyeleri, mektupta ''Kadın Bakanlığı ve Kadının Statüsü Sorunları Genel Müdürlüğü kaldırılıyor mu?'' sorusunu yöneltti.
Türkiye'de, kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığının ve Başbakanlığa bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü kadın hareketinin yıllarca süren mücadelesi sonucunda oluşturulduğunu ve bunların kadınların hayatın tüm alanlarına tam ve eşit katılımını sağlamakla görevli çok önemli resmi mekanizmalar olduğu vurgulanan mektupta, bir ülkede kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının en önemli ön koşullarından birinin, bu konuyla ilgili kurumun, devletin en üst düzey karar mekanizmalarında yer alması olduğu belirtildi.
Kadın örgütlerinin yıllardır ülkedeki kadın-erkek eşitsizliği sorununu çözmeye yönelik, Hükümetin tüm bakanlıkları ve devletin tüm kurumları arasında bir koordinatör işlevi taşıyacak, icracı bir kadın bakanlığı kurulmasını talep ettikleri hatırlatılan mektupta, Kadın Bakanlığının bir tür Sosyal Politikalar Bakanlığı, KSGM'nin ise, Kadın ve Aile Genel Müdürlüğüne dönüştürüleceği konusunda duyumlar aldıklarını ifade eden kadınlar, kadın örgütleri olarak bu konuda sürecin şeffaf bir biçimde işlememesinden rahatsızlık duyduklarını iletti.
Hükümetin bu doğrultudaki plan ve programlarına dair bilgilendirme ve görüş paylaşımı yapmaması ve dolayısıyla bilgilerin ancak duyumlarla sınırlı kalmasının da kaygılarını artırdığını belirten kadınlar, mektupta şunları kaydetti:
''Kuruluş amacı kadının 'birey' olması ilkesine dayanan KSGM'nin yapısının güçlendirilerek ve Kadından sorumlu bir icra bakanlığı kurularak bu çerçevede daha etkin bir şekilde görev yapması beklenirken, aile ya da sosyal yardım merkezli politikaların esas alındığı yapıların içine çekilmesi kabul edilemez. Kadın hak ve özgürlükleri mücadelesi veren kadın örgütleri olarak bu türden girişimlerin karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Bu doğrultuda, KSGM teşkilat yapısı üzerinde ne türden tasarruflar yapılmakta olduğunun acil olarak kadın örgütleri ve kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz. Yapılan çalışmaların Türkiye'de kadın hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesinde yıllardır emek veren, büyük rol oynayan kadın örgütlerinin görüşlerine açılması ve bu görüşler doğrultusunda yapılanması gerektiğini önemle ve ivedilikle dikkate getirmek istiyoruz. Kadınlar lehine sonuçlar yaratması beklenen bir yapılanmaya dair böylesi önemli bir değişikliğin konunun esas taraflarını ve onların görüşlerini dışarıda bırakarak gerçekleştirilemeyeceğini biliyoruz. Bu konuda acilen gerekli açıklamaların yapılmasını ve işbirliğinin oluşturulmasını bekliyoruz.''
PLATFORM ÜYESİ KADIN ÖRGÜTLER
Başlattıkları imza kampanyasıyla bakanlığın isminde kadın kelimesinin en başta yer alacak şekilde oluşturulmasını isteyen, bakanlığın, aileden bağımsız olarak kadın-erkek eşitliğini sağlamakla görevli icracı bir bakanlık olarak yeniden düzenlenmesini talep eden kadınlar, topladıkları imzaları Hükümete ve Meclisteki tüm partilere iletmeyi amaçlıyor.
Kadın alanında çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının şubeleriyle birlikte katıldığı platformda, 80'den fazla kadın örgütü bulunuyor. Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu; aralarında KA-DER, Anayasa Kadın Platformu, Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu, CEDAW Türkiye Sekreteryası, Eşitiz Grubu, İris Eşitlik Gözlem Grubu, Kadın Dayanışma Vakfı, KAMER Vakfı gibi kadın konusunda çalışan sivil toplum örgütlerinden oluşuyor.