Ali İpar Brezilya'da hayatını kaybetti

Türkiye’nin varlıklı ailelerinden Hayri İpar’ın oğlu Ali İpar Brezilya'da öldü.

Ali İpar Brezilya'da hayatını kaybetti
Ali İpar Brezilya'da hayatını kaybetti
GİRİŞ 20.06.2015 09:34 GÜNCELLEME 20.06.2015 09:34
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Ali İpar’ın dillere destan bir yaşam öyküsü vardı. Türkiye’nin varlıklı ailelerinden Hayri İpar’ın oğluydu. Galatasaray Lisesi’nde öğrenim gördü. Ardından da Amerika’ya giderek, San Francisco Üniversitesi’nde yüksek öğrenimini tamamladı.
Cumhuriyet’in ilk sanayici işadamlarından olan baba Hayri İpar’a “Türkiye’nin Şeker Kralı” derlerdi. Çünkü Alpullu Şeker Fabrikası’nın kuruluşunu Kazım Taşkent ve Şakir Kesebir’le birlikte gerçekleştirmişti.

Hayri Bey, bugün hâlâ Galatasaray’da varlığını koruyan ve büyük tarihi değer taşıyan Mısır Apartmanı, İstanbul’un eski belediye başkanlarından Cemil Topuzlu’nun Çiftehavuzlar’daki muhteşem köşkü ile Bebek sırtlarındaki tam 80 dönümlük İpar Korusu’nun da sahibi olmuştu.

HOLLYWOOD YILDIZLARIYLA TATLI BİR HAYAT SÜRDÜ

İpar Ailesi, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Amerika’ya gidip, Los Angeles’ın ünlü Beverly Hills semtinde bir malikaneye yerleşti. Ali İpar, bu yeni ve ışıltılı ortamda, Hollywood’un ünlü yıldızlarıyla tanışma fırsatı buldu; hatta Rita Hayworth’la çılgınca bir aşk hayatı yaşadıkları söylendi ve yazıldı. İpar’ın Hollywood dünyasındaki bu hızlı yaşantısı, kendisini Amerikalı güzel yıldız Virginia Bruce’la evliliğe kadar götürdü.
Hollywood çapkını İpar, dünya film sektörünün merkezinde hem sanatçı, hem de yapımcılarla o kadar içli dışlı oldu ki, bir ara senaristliğe dahi soyundu. Ardından da “Woman in The Night” isimli filmin senaryosunu yazdı.
Hollywood aşkları Ali İpar’ı daha sonra film prodüktörü yaptı. İpar, 1950’lerde Yeşilçam’ın ünlü yapımcılarından Turgut Demirağ ile birlikte ilk renkli Türk filmi “Salgın”ı çekti.

SERVETİ VE ŞÖHRETİ ONU YASSIADA’YA DÜŞÜRDÜ

27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra kurulan Yassıada Mahkemeleri, DP iktidarının yöneticileriyle birlikte armatör Ali İpar’ı da sanık sandalyesine oturttu. Hakkında hazırlanan iddianamede, ABD’den üç şilebin satın alınmasında yolsuzluk yapıldığı ileri sürülüyordu.

Siyasi tarihimizde “İpar Transport Gemi Davası” olarak anılan yargılamada, Ali İpar’la birlikte devrin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu da sanık sandalyesine oturdu. Duruşmada, Ali İpar’la Yassıada Mahkemeleri’nin Başkanı Salim Başol arasında ilginç tartışmalar yaşandı. Bu arada, Fatin Rüştü Zorlu da savunması sırasında şunları söyledi:

“Soruşturma suçlu araması değil, illa da bir kimsenin suçlandırılması şeklinde yapılmıştır. İlla suçlu çıkarılacaksam ve usûl de bu ise, boynum kıldan incedir.”

Duruşma sırasında tanık olarak dinlenen Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri, Büyükelçi Hasan Esat Işık ile New York Başkonsolosu Orhan Kutlu, vermiş oldukları ifadelerde, Ali İpar’ın Amerika’dan şilep alımında hiçbir usulsüzlük olmadığını söylediler.
İpar Transport Davası, 19 Ocak 1961’de karara bağlandı. Ali İpar, Dışişleri mensuplarının lehte ifadelerine rağmen hem ağır bir para cezası, hem de iki yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Bu arada, bir yıl ağır hapis cezası alan Fatin Rüştü Zorlu’nun yanı sıra Başbakan Menderes ve Bakanlardan Medeni Berk ile Hasan Polatkan da sanıklar arasına dahil edilerek, birer yıl hapis cezası aldılar.

8 YIL ÖNCE VATANINA DÖNMEK İSTEDİ AMA OLMADI

Ali İpar, aynı zamanda Türkiye’nin ilk otomotiv sanayi şirketleri arasında yer alan Otosan’ın da kurucu ortağıydı. Yassıada Mahkemeleri’nde aldığı iki yıllık hapis cezasını çekti. Daha sonra yurtdışına çıktı.

Yassıada Mahkemeleri’nin ünlü avukatlarından eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Ali İpar’ın avukatlığını yaptı. İpar’ın yurt içi ve yurt dışındaki hukuk mücadelesi uzun yıllar sürdü.

Ünlü armatör, daha sonra Brezilya’ya yerleşti. 8 yıl önce, tekrar vatanına dönmek istedi, ama onu gerçekleştiremedi. 94 yıllık fırtınalı yaşam, Brezilya’da son erdi. Amerika’dan getirdiği üç gemi de Haliç’te çürüdü...

 

 

YORUMLAR 7
  • Selim 9 yıl önce Şikayet Et
    bu ülkede iş yapanı harcarlar. al sana bir örnek daha...
    Cevapla
  • cuma 9 yıl önce Şikayet Et
    Bu ülkede satı kim ülke yararına bişeyler yapmak istediyse hep dışlandı örnek olarak akp gibi adamlar ülkemizi dünya standart larına taşımaya çalışıyor gece gündüz demeden ama bizim geri kafalı bazı insanlarımız bunu görmüyor hala daha 1960'lar da olan kafalar var güzelim ülkemde birileri ülkesini terk etmiş yerleşmiş dış ülkeye oradan güzelim türküyemi karıştırıyor ona itimat eden insanımızda bunu görmüyür yazıklar olsun size size ve sizin gibi insanlara bu ülkedeki vatanını seven kişilerin hakları haram olsun
    Cevapla
  • Ertuğrul 9 yıl önce Şikayet Et
    Cümleye Dikkat: "Ali İpar, aynı zamanda Türkiye’nin ilk otomotiv sanayi şirketleri arasında yer alan Otosan’ın da kurucu ortağıydı." Düşünün şimdi; yıl 1960... Daha dünyadaki otomobil markaları yeni yeni beliriyor. Düşünsenize Türkiye'nin bu yıllarda kendi otomobil markasını yarattığını. Bu pazardan büyük pay alacak müslüman bir devletin otomobil markası olabilir mi! Sizce arzu edilir mi? Ne yaptılar peki? Emrettiler "bizim çocuklara!" aldılar içeri ve milli otomobil hayali de suya düştü. Daha sonraki yıllarda devam edeceği gibi... Uyumayın, uyanın! İktidar güçlü olmazsa ülke de böyle onun bunun elinde oyuncak olur! Erken seçimde tekrar AKP!
    Cevapla
  • orta 9 yıl önce Şikayet Et
    çok yerinde bir yorum
    Cevapla
  • Yüksel Köse 9 yıl önce Şikayet Et
    94 yıllık fırtınalı bir hayatın karı ne?. Yani kabre girince elde kalan kar ne? Artık eli yok ki elde kalan bir şey olsun.
    Cevapla
  • sedat 9 yıl önce Şikayet Et
    her hükümetin kendine yakın hissetiği zengini vardır zamanında menderes hükümetinin zenginide bu şahıs olsa gerek olayın çarpık tarafıda bu maalesef kimse hakkı ile bir noktaya gelemiyor illa biryerlere yakın olma zarureti hissediyor
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Gökçeada açıklarında 5,2 büyüklüğünde deprem!
Kuyumculara dadanan suç makineleri yakalandı! suç kayıtları ise herkesi şaşırttı