Karadağlı ve Akkaya Hollywood yolcusu
Ekim ayında çekimlerine başlanacak Amerikan yapımı Living and Dying (Yaşamak ve Ölmek) filminde Tamer Karadağlı ve Deniz Akkaya ile birlikte Hollywood'un ünlü oyuncuları da rol alacak.
Tamer Karadağlı ve Deniz Akkaya'nın rol alacağı filmde ayrıca Michael Madsen, Bai Lign, Arnold Vosloo ve Edward Furlong gibi ünlü isimlerde yer alacak.
Hollywood filmlerine sahip olduğu doğal güzellikleri ile bir çok kez ev sahipliği yapan Türkiye şimdi de oyuncu gönderiyor. Tamamı Amerikan yapımı olan Living and Dying filminde iki Türk rol alacak.
New Films ve Hermes Film ortaklığı ile gerçekleştirilecek projede Tamer Karadağlı ve Deniz Akkaya yer alacak. Amerika'da geçen ve soygun girişiminde bulunan 3 kişinin etrafında gelişen olayları anlatan filmin yönetmenliğini ve senaristliğini John Kiss yapıyor.
Ekim ayında çekimlerine başlanacak filmde, Tamer Karadağlı soygun yapılan işletmenin sahibi rolünü oynarken, Deniz Akkaya ise, soyguncularla pazarlık yapacak olan bir televizyon sunucusunu canlandıracak.Galası Amerika'da yapılacak filmin afişlerini Emrah Yücel, müziklerini ise Rahman Altın yapacak. Türk oyuncularla birlikte filmde Michael Madsen, Bai Lign, Arnold Vosloo ve Edward Furlong gibi ünlü isimler de yer alacak.
Filmin yüzde 40'ına ortak olan Hermes Film yetkilileri filmde rol alacak Türk oyuncularla birlikte bir açıklama yaptı. Side Antik kentinde yapılan basın toplantısında şirket adına konuşan Elif Dağdeviren, ekim ayında çekimlerine başlanacak filmin 2006 son baharında vizyona gireceğini söyledi.
Türk oyuncularını Hollywood'a taşıyacak Living and Dying(yaşamak ve ölmek) filminin senaryosunun 2 yıl önce iki ayrı şekilde kendisine sunulduğunu aktaran Dağdeviren, kastı şekillenen film için New Films şirketine bazı Türk isimleri önerdiğini kaydetti.
Tamer ve Deniz'in de bu isimler arasında yer aldığını ve Amerikalı yönetmen tarafından ısrarla istendiğine dikkat çeken Dağdeviren, 'Uluslararası arenaya çıkmak için doğru isimler olduğuna inandığım Karadağlı ve Akakaya'nın film ve fotoğraflarını Yönetmen John Kiss'e gönderdim. Kiss, bu ikiliden çok etkilendiğini belirterek Amerikan filmleri için aradığı taze kanı bulduğunu söyledi. Ve zaten uzun olan Deniz ve Tamer'in rollerini senaryoda değişiklik yaparak daha da uzattı.' dedi.
Hollywood'un açılmayan bir kutu olarak görülmesinin yanlış olduğunu belirten ve bunun için sadece kutuyu açma yönteminin bilinmesinin gerekliliğine işaret eden Dağdeviren, Amerikalı yapımcıların Türkiye'den talep gelmediği için filmlerinde Türk oyuncuları oynatmadığını belirtti.
Kendilerinin kurumsal olarak ilişkiye giren tek firma olduklarının altını çizen Elif Dağdeviren, oradaki yapımcıların Türk oyuncularla ilgili görüşlerini, 'Her türlü yeteneğe açık ve arayış içindeler. Bana şimdiye kadar Türkiye'den böyle bir talep olmadığı için kontak kurulmadığını ifade ettiler. Biz Tamer ve Deniz ile bu kontağın ilk adımını atmış olacağımıza inanıyorum.' diyerek anlattı.
Bir Hollywood filminde rol alacak olmaktan mutlu olduğunu dile getiren Deniz Akkaya, böyle bir rüyasının olduğunu söyleyerek, duaları kabul olduğu için kendisinin Allah'ın sevgili kulu olduğuna inandığını açıkladı. Amerika'da yetenek ve güzellikten daha önce çok iyi İngilizce konuşma koşulu arandığını bildiğini ve bunun için sürekli pratik yaptığını da ifade eden Akkaya, kendisinin filmdeki rolünü ise, 'düğüm noktasıyım.' diyerek özetledi.
Living and Dying(yaşamak ve ölmek) filminin bir diğer Türk oyuncusu Tamer Karadağlı ise, kendilerinin bu filmle gelecek nesillere örnek olacaklarını söyledi. Daha önce hiç bu kadar heyecanlanmadığını ve devamlı böyle bir şeyi hayal ettiğini vurgulayan Karadağlı, 'Umarım biz bu başlangıç ile bizden sonrakilere yol göstermiş oluruz. Türkiye'de çok iyi yönetmenler, oyuncular ve senaristler var neden onlarla bir şey yapmıyoruz. Bizim onlardan hiçbir eksiğimiz yok.' şeklinde konuştu.
Öte yandan daha önce toplantıya katılacağı açıklanan ve filmde de rol alacak olan Michael Madsen, toplantıya katılmadı. Karısının acil doğum yapacak olması nedeniyle Madsen'in acil olarak Amerika'ya dönmek için yola çıktığı belirtildi.
Hem filmle ilgili hem de Film Festivali sırasında yaşananlarla ilgili açıklama yapması gereken Madsen'in toplantıya katılmasının da sözleşme maddeleri arasında yer aldığı bildirildi. Sözleşmenin taraflarından Hermes Film yetkilisi Elif Dağdeviren, Madsen'in diğer başka bir toplantıya katılmaması durumunda tazminat ödemek zorunda kalacağını duyurdu.
Filmin konusu şu şekilde geçiyor: '3 hırsız büyük bir şirkete girerek soygun yaparlar. Soygun sonunda kapıda polislerin kendilerini beklediklerini görerek, hızla kaçmaya başlarlar. Ara sokakta polislere yakalanacakları anladıklarında ise bir bara sığınırlar. Barda bulunan insanları rehin alırlar. Fakat bu arada barda bulunan mahkumlar, onların polisleri bara taşıyacağını ve kendilerinin de yakalanacağını düşünerek, soyguncuları rehin alırlar. Polisin ikna edemediği mahkumlarla anlaşmak için soygunun haberini yapan televizyon sunucusu ile anlaşılır. Pazarlık yapma görevi sunucuya yani Deniz Akkaya'ya kalmıştır.'