Paker, Sabetay iddialarını cevapladı
Türk Henkel Yönetim Kurulu Başkanı ve TESEV Başkanı Can Paker, hakkında ortaya atılan Sabetaist iddialarını cevapladı. Can Paker, Haber7'de canlı yayında Ünal Tanık'a konuştu.

Can Paker, son zamanlarda tartışmaların odağındaki bir isim oldu. Can Paker'i tartışmaların odağına getiren konu, yıllarca başarı ile sürdürdüğü Türk Henkel Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü değildi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkanlığı ve da TÜSİAD yönetici olması, Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi olması da değildi.
TESEV'in araştırmaları açıklandığında kamuoyunun gündeminde sıklıkla yer aldı. Farklı yönleriyle tartışıldı. Ama Can Paker'i tartışmaların odağına yerleştirmedi.
Can Paker'i gündeme getiren konu, Sabetaist olduğu iddiaları idi. İddialara göre Can Paker Sabetaistti. Dahası bu iddia sahiplerine göre, Paker, Sabetaistler'in başbakan adayları idi.
Tartışmaların odağındaki isim Can Paker, Haber7 televizyonunda Ünal Tanık'ın hazırlayıp sunduğu 'İş Dünyası' programına konuk oldu. Ekonomiye ilişkin, yöneticilik hayatına ilişkin görüşlerini ve deneyimlerini anlattı.
Ünal Tanık, canlı yayında Can Paker'e hakkındaki Sabetaist iddialarını gündeme getirdi. İddiaları takip ettiğini belirten Paker, özetle şunları söyledi:
'Bu iddiaları takip ediyorum. Ama hiçbirisini ciddiye almıyorum. Çünkü, iddia sahipleri, kendi yazdıklarını ciddiye almıyor.
Bu iddiayı ortaya atanlardan hiçbirisi bir gün olup beni arayıp iddiasını ortaya koymadı. 'Bu doğru mu?' diye sormadı. Ne Mehmet Şevket Eygi, ne Soner Yalçın, ne Yalçın Küçük ne de ötekileri... Kendilerini ciddiye almayanı ben niçin alayım.
Ama şunu açıkça söylüyorum. Ben Sabetaist değilim. Babam Selanik'ten göç edip gelmiş. Bütün yazılıp çizilenler buradan yola çıkılarak yapılıyor. Annem Kafkasyalı. Hakkımdaki iddialardan sonra Sabetaistlik hakkında biraz bilgi edindim. Öğrendiğime göre, Sabetaistlik'te baba değil, anne önemli. Annenin kökeni önemli imiş.
Benim Rahşan Ecevit ve İsmail Cem ile olan dostluğum da buna delil gösteriliyor. Rahşan Hanım Cumhurbaşkanı, ben Başbakan olacakmışım. Bu kadar ekonomik gelişmelerin insanları youğrduğu bir dönemde, insanlar yalnızca bir idida ekseni etrafında kümelenecek. Hepsinden önemlisi de bunu sonuca ulaştıracak bir güce dönüştürebilecek. Böyle bir şeye inanmak akıl karı bile değil.'