Hayvanları kurutarak koleksiyon yapıyor

Muhittin Durgun (38), 10 yıldır öğretmenlik mesleğini sürdürdüğünü belirterek, mesleğinin yanı sıra doğaya karşı ayrı bir ilgisinin olduğunu söyledi.

Denizin, yaşamının vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade eden Durgun, "yaklaşık 9 yıl önce sahilde dolaştığım sırada tesadüfen bulduğum ölü bir yengeç, bana bu konuda ilham kaynağı oldu. O yengeci güneşin olmadığı gölge bir ortamda kuruttum ve o dönemden bu yana, Türkiye'nin farklı bölgelerinde sahile vurmuş çeşitli deniz ürünlerini biriktirmeye başladım" dedi.

Evinin bir odasını uğraştığı hobi için ayırdığını belirten Durgun, kurutulan hayvanların bir bölümünün, uzun süre bakımını üstlendiği canlılar olduğunu söyledi. Akvaryumda timsah beslediğini, ancak timsahın ölümü üzerine ondan ayrılmamak adına, kurutarak muhafaza etmeyi tercih ettiğini bildiren Durgun, şöyle devam etti:

"Tesadüfen başladığım hobi, 9 yıl içinde gelişerek aralarında köpekbalığı, yengeç, timsah, karides, deniz atı, deniz yıldızı, ıstakozun bulunduğu 50'inin üzerinde çeşitli deniz ürünü koleksiyonu oluşturdu.

Benim için oldukça zevkli uğraşım, yaşama daha enerji ve hayat dolu bakmamı sağladığı gibi, iş stresini tetikleyen faktörleri en aza indiriyor."
Ürünleri kurutma aşamasında güneşten mümkün olduğu kadar kaçındığını bildiren Durgun, "güneş, doğal renklerini bozuyor. Onlar yaşamdan ayrılsalar da doğallıklarının bozulmadan yıllar boyu muhafaza edilmesi için çeşitli kimyasal madde ve kurutuculardan yararlanıyorum" dedi.
Durgun, ayrıca son 1 yıldır aralarında dünyanın en zehirli örümceği diye nitelenen "tarantula", akrep ve yaban arılarının bulunduğu çeşitli böcekleri de kurutarak biriktirmeye başladığını kaydetti. Durgun, "bu koleksiyon da deniz ürünleri kadar kalıcı olur mu onu zaman gösterecek" dedi.