Ali Fuat Başgil'in kırık dökük mezarı
Ünlü yazar Sevinç Çokum anlatıyor: 'ALİ Fuat Başgil'i ve Nurettin Topçu'yu benden önceki kuşak elbette daha iyi tanır... Ben Ali Fuat Başgil'in adını 27 Mayıs darbesinden sonra duymuştum...'

BİZİM ailenin ölmüşlerinin bir bölüğü İstanbul'da Karacaahmet'te, bir bölüğü de Feriköy Mezarlığı'nda gömülüdür. Bundan dolayı bayramlarda veya bayram dışındaki günlerde ziyaretlerimizi her iki yakada yaparız. Karacaahmet'e her gidişimizde bizim yakınlarımızın kabirleri karşısına düşen bir başka kabre de uğramayı adet edindik. Orada Anayasa Profesörü Ali Fuat Başgil yatıyor. Mezar, bir parmaklıkla çevrili; ayrıca Nurettin Topçu'nun sözlerinin yazılı olduğu bir kitabe de var...
Fakat ne zaman uğrasam, şimdiye kadar tek bir ziyaretçiye rastlamadım. Günler ve saatler denk gelmediğinden diye düşünmüştüm. Ancak aşağı yukarı yirmi küsur yıldır böyleydi... Belki daha öncesinden (17 Nisan 1967 de vefat etmiş)... Taşlar giderek eskidi, yazılar silinip okunmaz hale geldi... Her defasında mezarının düzeltilmiş, yazılarının belirginleşmiş olduğu umuduyla o yana yöneldim ama sonuç hep aynı terkedilmişliği yansıtmadaydı.
Çankaya'ya aday
ALİ Fuat Başgil'i ve Nurettin Topçu'yu benden önceki kuşak elbette daha iyi tanır... Ben Ali Fuat Başgil'in adını 27 Mayıs darbesinden sonra duymuştum. Adalet Partisi'nden senatör ve daha sonra milletvekili seçilmişti. Hatta cumhurbaşkanı adayı olmuş sonra çekilmişti. Ardında büyük bir kitle vardı oysa.
Ordinaryüs Profesör Ali Fuat Başgil cumhuriyet döneminin önemli hukuk adamlarından. Öğrenim hayatına baktığımızda çok parlak bir çizgide olduğunu görüyoruz. Birinci Dünya Savaşı'nda dört yıl Kafkas Cephesi'nde savaşmış, Fransa'da Gronoble Üniversitesi'nde hukuk lisansını tamamlamış. Doktora çalışmaları sırasında bir yandan Sorbon'da felsefe bölümüne devam etmiş ve bitirmiş. Aynı zamanda Paris Siyasi İlimler Okulu'ndan da mezun. Lahey Devletler Hukuku Akademisi kurslarına katılmış. Önce Maarif Vekaleti Yüksek Tedrisat Umum Müdür Yardımcılğı'na, sonra Ankara Hukuk Fakültesi Esas Teşkilat Hukuku (Anayasa) profesörlüğüne getirilmiş. Gazi Terbiye Enstitüsünde Medeniyet Tarihi, İstanbul Hukuk Fakültesi'nde Esas Teşkilat Hukuk okutmuş.
Hak ve özgürlük
ROMA Hukuk Dersleri, Medeniyet Tarihi, Esas Teşkilat Hukuku Dersleri, Hukukun Ana Mesele ve Müesseseleri, Vatandaş Hürriyeti ve Bunun Teminatı, Din ve Laiklik, Gençlerle Baş başa, İlmin Işığında ve daha başka eserleri mevcut.
Elimde çok eski, 1963 yılında bastırılmış bir kitap bulunuyor... 'Haksızlıklar Karşısında Susmayan Alim Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil...'
İşte vatandaş hak ve özgürlüklerinden söz eden cümleleri...
- Hülasa okuyucum bugün (yıl 1956) Anayasamızla Türkiye'de vatandaş hak ve hürriyetlerinin hukuken korunmasına imkan yoktur. Fiiliyatta da şimdiye kadar bu hak ve hürriyetler layikiyle korunmamış, vatandaşın maddi ve manevi mukadderatı daima iktidarı ele geçiren zümre şeflerinin takdirine bağlı kalmıştır. Bu sebeple memlekette seneler boyunca içtimai güven ve kararlılık kurulamamış, gönüller yarın endişesinden kurtulup hayata gülmemiştir. Neticede bizde demokrasi rejiminin yüksek ve insani tarafları yani hakkın üstünlüğü kanun hakimiyeti, vatandaş için hürriyet ve eşitlik gibi büyük insan ve ahlaki kaideleri uzun ve aydınlık günler görememiştir.
Sokaklarımız, tarihimiz, sanatımız, dilimiz adına neye ne kadar sahip çıktık ki, kültür ve bilim adamlarımıza sahip çıkalım? Başgil sadece tek bir örnek... Daha onun gibi isimleri silinmekte olan nicesi var... Benim bu yazıyı kaleme alışımın sebebi, hem böyle bir vefasızlığın tanığı oluşum, hem de son ziyarette adının yazılı olduğu levhayı birkaç parçaya bölünüp kırılmış biçimde yerde görüşüm sebebiyledir. Anlayana duyana!..