Kanuni Sultan Süleyman kimdir? Fransuva ve Kanuni arasındaki tarihi mektuplaşma...

Kanuni Sultan Süleyman, 46 yıl tahta kalarak hem de Doğu'da hem de Batı'da başarılı seferler düzenleyen 10. Osmanlı padişahıdır. Dedesi Fatih Sultan Mehmet gibi başarılı seferleri sayesinde Avrupa tarihinin seyrini değiştiren Kanuni, aynı zamanda tebaasını ihmal etmeyerek adalet ve hoşgörü ile yönetmiştir. Peki Kanuni Sultan Süleyman kimdir? İşte Kanuni Sultan Süleyman dönemi hakkında kısa bilgiler...

Kanuni Sultan Süleyman kimdir? Fransuva ve Kanuni arasındaki tarihi mektuplaşma...
Kanuni Sultan Süleyman kimdir? Fransuva ve Kanuni arasındaki tarihi mektuplaşma...
GİRİŞ 02.12.2020 09:07 GÜNCELLEME 02.12.2020 12:09

Kanuni Sultan Süleyman 6 Kasım 1494 yılında babasının şehzadelik yaptığı Trabzon’da dünyaya geldi. Annesi Hafsa Sultan, babası ise Yavuz Selim’dir. Henüz sultan olmayan Yavuz Selim, Kuran-ı Kerim’de Hz. Süleyman’ın bahsi geçen sayfaya denk geldiği için oğlunun adını Süleyman koyduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte Süleyman isminin Selim isminin küçültülmüş hali olduğu düşüncesiyle koyduğu da rivayet edilmektedir.

İlk eğitimlerini Trabzon’da alan Kanuni Sultan Süleyman, Trabzon Kadısı Ömer Efendi’nin oğlu Yahya Efendi (Beşiktaşlı Yahya Efendi) ile arkadaş olurlar. Kanuni sultan Süleyman ve Yahya Efendi Trabzon'da bir Rum kuyumcudan kuyumculuk dersleri alırlar. Eğitimi devam ederken sancağa çıkma yaşı gelen Süleyman çalkantılı bir sürecin ardından Kefe’ye sancak beyi olarak atanır. Süleyman, annesi, lalası ve hocalarıyla birlikte Trabzon’dan gemiye binerek Kefe’ye gittiler. Burada 3 yıl kaldıktan sonra 1512 yılında babasının tahta geçmesiyle birlikte asıl şehzade olarak Kefe’den Manisa sancakbeyliğine atandı. 

ŞEHZADE SÜLEYMAN’IN TAHTA GEÇİŞİ

1512 yılında babasının tahta geçmesinin ardından Manisa’ya atanan ve burada kendisini geliştirmeye devam eden Şehzade Süleyman, 1520 yılında babası Sultan Selim’in vefat etmesinin ardından tahtın yegane varis olarak tahta geçti. Sultan Süleyman tahta geçer geçmez tebaasını korumaya yönelik adımlar attı ve hizmetlerde bulunda. Haksızlıkları tespit ederek adaletli bir yönetim şeklini benimsediğini hem devlet ricaline hem de halkına gösteren Sultan, bundan sonraki atacağı adımlarda da devletin ve halkının istikbalini düşünerek attı. 

Fatih Sultan Mehmet kimdir? Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethi...

Babası Sultan Selim’in Kahire’den İstanbul’a getirttiği Abbasi Halifesi Mütevekkil Alellah’ı tekrar Mısır’a göndererek İslam’ın tek halifesinin kendisi olduğunu, tüm Müslüman aleminin tek sultanı olduğu fikrini yaygınlaştırdı. Sultanlığının ve halifeliğinin gücünü manen kanıtlamasının ardından madden kanıtlama sırası geldi. Bunun için de dedesi Fatih Sultan Mehmet’in kuşattığı halde dönemin şartları gereği geri çekilmek zorunda kaldığı Belgrat Seferine çıktı (1521). Kanuni Sultan Süleyman birbiri arkasına başarılı seferlerinin yanında Anadolu’da çıkan isyanlarla da uğraşmak zorunda idi.

ANADOLU’DA ÇIKAN İSYANLAR

Osmanlı I. Murat itibariyle Avrupa’da başarılar elde etmeye başladı. Hem Doğu’da hem de Batı’da başarılı seferler elde ederken bazı isyanlar baş göstermeye başladı. İsyanlar genellikle Osmanlı Devleti’nin kısa sürede elde ettiği başarıları kıskanan küçük beylikler ve Osmanlı’nın uğraşmak zorunda olduğu savaşları fırsat bilerek toprak koparabileceğini düşünen fırsatçılardan dolayı çıkmaktaydı. Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta geçtikten 2 ay sonra Memlük devletini yeniden kurma düşüncesiyle Melük Emiri Canbirdi Gazali isyan etse de isyan kısa sürede bastırıldı.

Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Piri Mehmet Para yaşlılığı dolayısıyla görevi bırakmak durumunda kaldı. Piri Mehmet Paşa’nın yerin 2. Vezir olan Ahmet Paşa’nın geçmesi beklenirken Sultan Süleyman’ın arkadaşı olan İbrahim Paşa sadrazam olunca Ahmet Paşa Mısır’a vali olarak gönderilir. Duruma içerlenen Ahmet Paşa Mısır’a gidince isyan çıkardı. Ancak isyan kısa sürede bastırıldıktan sonra Ahmet Paşa öldürüldü. Bu isyanlarla birlikte Adana ve çevresinde isyanlar çıkmaya devam etti. Genellikle bölge yöneticileri tarafından bastırılan isyanlar küçük çaplı olsa da Sultan’ı endişelendirmekte idi. 

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’IN SAVAŞLARI

Ülke topraklarını hızla genişleten Kanuni Sultan Süleyman hem Doğu’da hem de Batı’da savaşlarını sürdürmekteydi. Tahta geçmesinin ardından çok kısa bir süre sonra sefer hazırlıklarına başlayan Sultan Süleyman, zamanında dedesi Fatih Sultan Mehmet’in alamadığı Belgrat’ı kuşatarak aldı. Ardından 1522’de Akdeniz’in önemli merkezlerinden biri olan ve Hristiyanlar için oldukça önemli olan Rodos Adasını kuşattı. 

Mimar Sinan'ın ustalık eseri Selimiye Camii tarihi ve belli başlı özellikleri...

Dünya savaş tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Mohaç Meydan Savaşı 1526 yılında Osmanlı’nın kesin zafer kazanmasıyla neticelendi. Dünyanın en büyük haçlı birliklerinden biri olan orduyu 2 saat gibi kısa bir sürede yok eden Osmanlılar önlerine hiçbir engel çıkmadan Budin’e devam etti. Başarılı seferlerine devam ederken adaletli yönetiminden de vazgeçmeyen sultan, haksızlık ve rüşvet aldığı belirtilen 25 kadıyı görevden aldı. 

Kanunu Sultan Süleyman 1529 yılında Viyana’ya kadar ulaşan Kanuni Sultan Süleyman 17 günlük kuşatmayı Ferdinand’ın şehirde olmaması üzerine kaldırdığı aktarılmaktadır. 1529 I. Viyana Kuşatmasının ardından Almanya Seferini yaptı. Uzun yıllar Avrupa’da seferlerde olan Kanuni Sultan Süleyman, Doğu’ya yönelerek 1538 Irakeyn Seferini gerçekleştirdi. Anadolu ve Avrupa arasında gidip gelen Sultan, Osmanlı topraklarını 6 milyon 557 kilometrekareden 14 milyon 983 kilometrekareye yükseltir. 

KANUNU SULTAN SÜLEYMAN VE FRANSUVA ARASINDAKİ MEKTUPLAŞMA

Fransa Kralı Fransuvai İspanya Kralı Şarklen’e esir olarak düşmesi ve sürekli olarak Şarklen’in hakaretlerine uğraması sonucu Kanuni’den yardım ister. Annesine Kanuni’den yardım istemesini söyler. Bunun üzerine Fransuva’nın annesi Luiz dö Savua Kanuni’ye şu mektubu yazar: ‘Almanya ve İspanya Kralı Şarlken, oğlum Fransuva'yı Pavia muharebesinde esir edip hapsetti. Şimdiye kadar oğlumun kurtulmasını onun insaniyetine bırakmıştım. Halbuki, beklediğimiz insaniyeti göstermediği gibi oğluma birtakım hakaretler dahi etmektedir. Şimdi ise âlemin tasdik ettiği azamet ve şanınız ile oğlumu düşmanımızın kahredici pençesinden kurtarmak lütfunu buyurmanızı zât-ı şâhânenizden bilhassa niyaz ederim.’

Fransuva’nın Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı yardım mektubu ise şöyledir:

‘Dünyanın ma'mûr köşelerinden birçok ülke ve şehirlerin hâkim ve padişahı ve bütün mazlumların dâdgâhı olan sultân-ı muazzam ve hâkân-ı mufahham hazretlerine arzım budur ki, Avusturya Kralı Ferdinand üzerine hücum ettiğinizde biz dahi himmet ve inayetinizle hapisten kurtulup Almanya Kralı Şarlken’in üzerine hücum edip öcümüzü alırız. Siz ki, şehinşâh-ı celîlü'ş-şansınız, onun hakkından gelmek için bize yardım buyrulduğu takdirde bundan böyle size ebediyen minnettarlık duyacağıma emin olabilirsiniz.’

Topkapı Sarayı'nın tarihi ve bilinmeyenleri

Kanuni Sultan Süleyman’a artarda gelen yardım mektuplarının ardından Kanuni’nin tarihe geçen cevabı:

Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar burhanı, yeryüzündeki hükümdarlara taç bahşeden, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in, Karadeniz’in, Rumeli’nin, Anadolu’nun, Karaman’ın, Rum’un, Zülkadriyye Vilayeti’nin, Diyarbekir’in, Kürdistan’ın, Azerbaycan’ın, Acem’in, Şam’ın, Halep’in, Mısır’ın, Mekke’nin, Medine’nin, Kudüs’ün, bütün Arap diyarının, Yemen’in ve dahi nice memleketlerin ki babalarım ve dedelerimin Allah burhanlarını nurlandırsın- kahredici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dahi ateş saçan ve zafer yazan kılıcım ile feth eylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Şah Han’ım, sen ki Françe vilayetinin kralı Françesko’sun.

Padişahların sığınağı olan dergâhıma yarar adamın Frangipan ile mektup gönderip ve bazı ağız haberi dahi ısmarlayıp memleketinizi düşman istila edip şu an hapiste olduğunuzu bildirip kurtulmanız hususunda bu taraftan yardım istemişsiniz. Her ne ki demiş iseniz benim bütün âlemin mercii olan tahtımın basamağına arz olunup tafsilatıyla malumum oldu. İmdi padişahlar yenilmek ve hapsolunmak şaşılacak şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup mahzun olmayasınız. Öyle olsa bizim babalarımız ve dedelerimiz -Allah kabirlerini nurlandırsın- daima düşmanı defetmek ve memleketler fethetmek için seferden uzak olmayıp biz dahi onların yolundan gidip her zamanda memleketler ve zorlu ve sağlam kaleler fethedip gece ve gündüz atımız eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Hak Sübhânehû ve Teâlâ hayırlar müyesser eyleyip iradesi ne ise vücuda gele. Baki ahval ve haberler ne ise mezkûr adamınızdan sorulup malumunuz ola. Şöyle bileler.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’IN ÖLÜMÜ

Ömrünü savaş ve fetihlerle geçiren Kanuni Sultan Süleyman, 1 Mayıs 1566 yılında Zigetvar’a gitmek için İstanbul’da ayrıldı. İstanbul’dan ayrılmadan önce son kez Eyüp Sultan Hazretlerinin kabrini ziyaret ederek dualar edip yola çıktığı aktarılır. Mayıs’ta yola çıkan Osmanlı ordusu Zigetvar önlerine gelip kuşatmayı başlatmalarının ardından Kanuni Sultan Süleyman 6 Eylül’ü 7 Eylül'e bağlayan gecede 72 yaşında vefat etti. Sultan’ın ölüm haberi ordunun motivasyonunu kaybetmemesi için ordudan gizlendi ve nihayet Zigetvar Kalesi de fethedildi. 

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Erdoğan: CHP'nin Baas diktatörlerine bu kadar sempati beslemesinin nedeni ne?
Rus askerler akın akın gidiyor