Doğuştan spina bifida hastası Özge 17 yıllık hayatında 16 ameliyat geçirdi

Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan Kalbiye Marangoz doğuştan spina bifida hastası olan 17 yaşındaki kızı Özge ile 16 yıldır yaşam mücadelesi veriyor. Özge 17 yıllık hayatında 16 ameliyat geçirdi.

Doğuştan spina bifida hastası Özge 17 yıllık hayatında 16 ameliyat geçirdi
Doğuştan spina bifida hastası Özge 17 yıllık hayatında 16 ameliyat geçirdi
GİRİŞ 05.01.2022 12:52 GÜNCELLEME 05.01.2022 12:52

Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde doğuştan spina bifida hastası olan kızı Özge ile 16 yıldır yaşam mücadelesi veren Kalbiye Marangoz, spina bfida hastaları başta olmak üzere tüm engellilere örnek olması amacıyla kitap yazdı. Kızı Özge’nin doğumundan itibaren yaşadıklarını anlatan Kalbiye Marangoz o anları, “Bir yaralı kuş vardı sanki avuçlarımın arasında. Ben bu yaranın ne olduğunu bilmiyor, telaffuz bile edemiyordum” sözleri ile paylaştı. 

18 yıldır içtiği sigarayı bıraktı, parasıyla 4500 öğrenciye yemek fişi dağıttı18 yıldır içtiği sigarayı bıraktı, parasıyla 4500 öğrenciye yemek fişi dağıttı


 
ÖZGE BİR SAVAŞÇI

Anne Kalbiye Marangoz, doğuştan spina bfida hastası olan kızı Özge’yi ‘Savaşçı’ kelimesiyle tanımlıyor. Yaşamı boyunca 17 ameliyat geçirmiş olan Özge, hepsini başarı ile atlatıp, hayatına gülümseyerek devam ediyor. Anne Kalbiye Marangoz da Özge ile birlikte hastane hastane gezmekten, her zaman bir umut hayaliyle yaşam mücadelesini hiç bırakmamış. Marangoz, hayat mücadelesini de satırlara döktüğü kitabına ‘Sırtımdaki Dünya’ adını verdi. Anne Marangoz tüm engelli ailelerine sabretmeyi nasihat ettiği kitabında umudun adını yaşam olarak okuyucuya sunuyor.  
 
SIRTINDA BİR ŞİŞLİKLE DOĞDU

17 yaşında evliliğe adımını atmasının ardından 18 yaşında kızı Özge’nin doğumu için ameliyathaneye girdiğini ifade eden Kalbiye Marangoz, “Sırtında şişlikle doğdu Özge. Doktor o an bir sürü tıbbi ifade kullandı. Hiçbirini anlamamıştım. Doğum sancısının ağrısıyla birlikte sadece şu cümleyi hatırlıyorum o an için ‘Kızınız spina bifida hastası. Sırtındaki şişliğe dikkat edin, hemen İstanbul’a götürmelisiniz’ Çok korkuyordum. Bir yaralı kuş vardı sanki avuçlarımın arasında. Ben bu yaranın ne olduğunu bilmiyor, telaffuz bile edemiyordum. Daha ne olduğunu anlamadan kızım Özge ameliyatla başladı hayatına. Ve 16 yaşına kadar ameliyat olmaya devam etti. Özge savaşçıydı. Yaşam umudunu hiç kaybetmedi. Onun savaşı bana da güç verdi. Anne-kız güçlerimizi birleştirdik ve doğuştan sırtımıza vurulan bu şişliği el ele vererek bu günlere geldik” ifadelerine yer verdi.

DAHA ÇOK SEVGİYE İHTİYACI VAR

Özge’nin ilk ameliyat olduğu anı anlatan Anne Marangoz, “Bu hastalığı bilmiyorduk. Hiçbir fikrimiz yoktu. Bir süre hastalığı araştırmak ve tedavi için hastane bulmakla geçti. Sonunda İstanbul’da bir hastaneye başvurduk. Kızım Özge’nin tedavisi bu hastanede yapılacak ve ilk ameliyatına da burada girecekti. Henüz bir yaşındasın ve ameliyat oluyorsun. Düşünmesi bile ürkütücü. O anları asla unutamıyorum. Ve Özge her ameliyata girdiğinde hastalık hakkında yeni bir bilgi ediniyorduk. Bir gün ayak tırnaklarını keserken etinin tırnaklarını kestim, acıdı diye çok korktum. Fakat acı yoktu. Meğer ki spina bifidalılarda bir ayakta his yokmuş. O günden beri Özge’nin sol ayağını bir kez sağ ayağına iki kez öpmeye başladım. Çünkü o yaralı, onun daha çok sevgiye ihtiyacı var” dedi. 

4 YAŞINA KADAR 4 AMELİYAT GEÇİRMİŞTİ

Özge’nin dört yaşına kadar dört kez ameliyat geçirdiğini aktaran Anne Marangoz, “Kızımın ameliyatları devam etti. Hastane bizim ikinci evimiz olmuştu sanki. Hastane, ameliyat, rehabilitasyon acı fakat tüm bunların aksine insanların yolda yürürken bakışları içimizi daha çok acıtıyordu. Özge savaşçıydı ve ona gururla bakılmalıydı, acıyarak değil. Özge daha doğuştan tüm bunlarla savaşmak zorunda kaldı. Biz hep gülümsemeye devam ettik. Arkamızda bıraktık tüm acıları” diye konuştu. 
 
BU HASTALIĞIN TANINMASINI İSTEDİM 

Yaşadığı anıları kitaba dökmek istediğini ifade eden Anne Kalbiye Marangoz, “Bu kitabı yazmamdaki amaç spina bifida hastalığının tanınmasının yanında kızımın verdiği mücadeleyi herkesin okumasıydı. Ders almasıydı. Bu çocukların hem kendileri hem de toplumda yaşadıklarının bilinmesiydi. Ne gerek vardı yazmaya diyenlere karşı bu kitabı yazmakla çok güzel bi iş yaptığıma inanıyorum” ifadelerine yer verdi.

KAYNAK: İHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki aksaklık 40 saattir çözülemedi
Aliyev planı deşifre ederek 3 ülkeyi işaret etti: Ciddi önlemler almak zorunda kalacağız