Faberge Yumurtası nedir? Tarihin tozlu yapraklarında Çarlık rejiminden ABD'ye uzanan yumurtanın hikayesi
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir Rus oligarkın lüks yatından Faberge Yumurtası çıkması gündemi değiştirdi. Tarihi 19. yüzyıla kadar uzanan bu yumurtalar, birden fazla değerli mücevherin birleştirilmesinden oluşuyor. Sayısının sınırlı olması ise yumurtanın değerini arttırıyor. Peki, Faberge Yumurtası nedir?

Rusya Çarlığı'nın en değerli mücevherleri arasında gösterilen Faberge Yumurtası, ABD'deki bir Rus oligarkın lüks yatında bulundu. ABD'nin Başsavcı Yardımcısı Lisa Monaco, Ukrayna-Rusya savaşından sonra Rus oligarklara karşı yürütülen operasyonları katıldığı bir etkinlikte anlattı. Konuşmasında Faberge Yumurtası mücevherine değinmesi dikkat çekti. Peki, birden fazla mücevherin bir araya getirilmesiyle oluşturulan Faberge Yumurtası nedir? İşte, değeri milyonlarla ölçülen mücevherin tarihçesi...
Rus oligarka ait yatta “Faberge” yumurtası bulundu
FABERGE YUMURTASI
Faberge Yumurtası, Rusya Çarlığı'nın ünlü mücevher ustalarından Peter Carl Faberge tarafından tasarlanmış özel tasarım ürünüdür. Ürünün siparişini Rus Çarı 3. Alexander verdi. Alexander, eşi İmparatoriçe Maria'ya Paskalya'da hediye vermek için Faberge Yumurtasını hazırlattı.
TARİHÇESİ
Peter Carl Faberge, Rusya Çarlığı'nın ünlü mücevhercilerinden Gustav Faberge'in oğlu olarak dünyaya geldi. Ülkenin başkenti ve en batıya açılan kapısı St. Petersburg'da, nüfuzlu bir çevrede büyüdü.
Kuyumculuk eğitimi için St. Petersburg ve Dresden'deki (Almanya) kentlerde eğitim gördü. Avrupa'daki mücevher tasarımlarıyla ilk kez o yıllarda tanıştı. 1868'de 26 yaşındayken memleketine geri döndü.
Babası Gustav'dan Faberge isimli dükkanı devraldı. Aynı dönemde hazırladığı tasarımlarla ünü Çarlık Sarayına kadar yayıldı. Faberge'in 1881 yılında ortaya koyduğu tasarım, hayatını değiştirecek cinstendi.
19. Yüzyılın sonlarında Hermitage Müzesi'nden davet alan Peter Carl, buradaki eski objelerin tamirat-tadilatıyla ilgilendi. Özellikle 4. Yüzyıldan kalma bir bileziği yeniden inşa etmesi, hatta bileziğin tıpatıp aynısını yapması müzenin dikkat çeken parçaları arasındaydı.
ÇAR ALEXANDER'DEN FABERGE'E TEKLİF
Moskova'daki bu sergiyi takip edenler arasında Rus Çarı 3. Alexander da vardı. Tarihi bileziğin benzetmesini pür dikkat inceleyen Alexander, Peter Carl'ın eserinden oldukça etkilendi. Daha sonra Peter'i hükümdarlığın mücevhercisi ilan etti.
Yıllarca Çarlık Rusya'nın kuyumculuğunu yapan Peter Carl, görevinin dördüncü yılında 3. Alexander tarafından çağrıldı. Alexander, eşi İmparatoriçe Maria Federovna'ya özel bir hediye vermek istiyordu. Hristiyanlığın en eski yortuları arasında bilinen Paskalya için dışı tamamen altından hazırlanmış bir yumurta yapmasını istedi.
Peter Carl Faberge, 3. Alexander'in isteğini de göz önünde bulundurarak bu yumurtanın dış cephesini çeşitli mücevherlerle, değerli parçalarla hazırladı. Paskalya öncesinde de İmparatora sundu.
3. Alexander, Faberge'in tasarımından oldukça etkilenip bu kez bu yumurtalardan daha fazla üretmesini istedi. Faberge devam eden yıllarda 50 yumurta hazırladı.
YÖNETİMDE DEĞİŞİKLİK, KAYBOLAN YUMURTALAR
Bolşeviklerin Çarlığı yıktığı sürece kadarki dilimde bu değerli mücevherler devlet hazinesinde korunuyordu. Ancak yönetim kademesinde yaşanan değişim, yumurtaların güvenilir ortamlarından ayrı düşmesine sebep olacaktı.
SSCB döneminin yöneticilerinden Josef Stalin, devlete sıcak para girişinin artması için hazinedeki yumurtaların önemli bir bölümünü yabancı koleksiyonculara sattı. Yurt dışındaki kaynaklarda 40 yumurtanın dövizle satıldığı belirtildi. Yumurtaların günümüzdeki değerinin 10 milyon USD olduğu belirtiliyor. 10 yumurta da Kremlin'de bırakıldı.
Zamanla ünlü milyonerlerin, milyarderlerin eline geçen bu yumurtalardan 50 tane olduğu günümüzde de net bir şekilde ifade ediliyor. Ancak son araştırmalarda 7 yumurtanın kayıp olduğu ortaya çıkmıştı. ABD'de bir oligarkın yatında keşfedilen yumurtanın da bu 7 yumurtadan biri olabileceği iddiaları gündeme oturdu.
Bu popüler mücevhere adını veren Peter Carl Faberg de Çarlık rejiminin düşmesiyle beraber soluğu Finlandiya'da aldı. Uzunca bir süre kuyumculuk ve mücevherat işlerinden uzak durdu. Günümüzde Faberg'in torunlarının ata mesleğini devam ettirdiği söyleniyor.