Eski ev sahibi Nejat Uygur'u ağlattı

Türk Tiyatrosu'nun efsanevi isimlerinden Nejat Uygur, hasta yatağında yaşam sürerken, onun hayat eşi ve oğullarının da geçmişten kalan hesapları kapatmak için harekete geçti.

Eski ev sahibi Nejat Uygur'u ağlattı
Eski ev sahibi Nejat Uygur'u ağlattı
GİRİŞ 07.01.2011 11:00 GÜNCELLEME 07.01.2011 11:00

 
Necla Uygur'un, bir süre önce en büyük oğlu Ahmet'i de yanına alarak, 41 yıl önce kirasını ödeyemeden ayrılmak zorunda kaldıkları Adana'daki evlerine geldiği ve eski ev sahiplerinden helallik istediği öğrenildi. Ancak anne-oğul Uygurlar, ev sahibinden hiç beklemedikleri bir yanıt aldılar.

Beyin damarlarında oluşan bir tıkanıklık nedeniyle vücudunun sol tarafı kısmen felç olan ve bu nedenle yatağa bağlı bir hayat sürdüren ünlü oyuncu Nejat Uygur, sanat hayatının doruğuna tırmanana kadar maddi anlamda sayısız sıkıntıları da geride bıraktı. Oğulları Süheyl ve Behzat Uygur, babalarının sağlık durumuna ilişkin yaptıkları son açıklamalarında, efsanevi tiyatrocunun sol kolunu hareket ettiremediğini, yüzünde kayma olduğunu ancak bunlara rağmen konuşmasının düzgün olduğunu söyledi. Uygur kardeşler son olarak, "Babamız artık geçmişiyle yaşıyor" dediler.

Yaklaşık 3 yıldır sevenlerinin yüreğini ağzına getiren bir yaşam süren Nejat Uygur, hasta yatağında ailesinden bir istekte bulunarak, o sıkıntılı günlerinde hakkı geçen herkesle helalleşilmesini istedi. Ünlü oyuncunun hayat eşi Necla Uygur, bu isteği yerine getirmek için bir süre önce Adana'ya geldi.

Çınarlı Mahallesi, Kazım Karabekir İlköğretim Okulu civarında, 1960 yılında yaşadıkları eve oğlu Ahmet ile birlikte giden Necla Uygur, içinde birçok anı barındırdıkları binanın iş yerine dönüştürülüp kiraya verildiğini gördü. Bir anda gözünde eski günler canlanan Necla Uygur, bir süre binayı gezdikten sonra, arka sokakta oturduğu tarif edilen eski ev sahibinin kapısını çaldı. Kapıyı, kocasını uzun yıllar önce kaybeden 83 yaşındaki Zehra Olgun açtı. Yaşlı kadına kendilerini tanıtan Necla ve oğlu Ahmet Uygur, bir süre oturup sohbet ettikten sonra geliş amaçlarını söyledi.

Mahallede, dinine bağlı ve ibadetini aksatmayan biri olarak tanıtan Zehra nineyle, yıllar sonra yeniden buluştuklarında çok çabuk kaynaşan Necla Uygur, "Buraya senden helallik almaya geldik. 3 yıl oturduğumuz evinizde son bir yıl kirayı ödeyememiştik. Bizden ne kadar isterseniz veririz" dedi.

Uygurlar, bir süre düşünen Zehra ninenin ağzından çıkacak bir rakam beklerken, hiç ummadıkları bir yanıtla karşılaştılar. Zehra nine, "Benden yana hakkım helal olsun. Ancak oturduğunuz ev kocamındı. Bana ondan miras kaldı. Siz otururken kocam Hasan'a ait olduğundan şimdi sizden para talep etmeye hakkım yok. Diğer dünyada onunla helalleşirsiniz. Şu an hayatta olsaydı o da hakkını helal ederdi" dedi. Bu sözler, Uygur'ların gözlerini yaşarttı.

Adana'daki geçmişiyle helalleşmek usta oyuncu Nejat Uygur'un hep düşündüğü bir şeydi. Uygur, sanat hayatıyla ilgili verdiği röportajlarda da bundan sıklıkla bahsetmişti. Uygur, hastalanmadan önce verdiği son demecinde şunları söylemişti: "Yeni kapılar açmak için 1960'da Adana'ya taşındık. Behzat da burada dünyaya geldi.

Artık geçinmek çok güç olmuştu. Ev kirasını veremiyorduk. Sade suya pirinç kaynatıyordum. Çocuklarımızın pijamalarını yamıyordum. Necla ile birlikte Adana Şehir Tiyatrosu'nda çalışıyorduk. Küçük roller verilmeye başlayınca kafamız attı ve tiyatrodan ayrılıp İstanbul'a geri döndük."


 
 

KAYNAK: İHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Yeni müfredat neleri getiriyor? Hibrit sistem ve dijitalleşme ön planda
Tam saha direniş: İşgal güçlerine hiçbir noktada rahatlık yok!