Simitçi-Sivil Polis muhabbeti

Üniversite her sene mezun veriyor ama 'Simitçiler sivil polistir' paranoyası toplum zihninden bir türlü mezun olmuyor. Gerçekten paranoyamıdır bu hal, yoksa bir gerçek mi? Aykut Aykanat korkulan simitçiye gidip, polis olup olmadığını sordu. İşte sonuç:

Simitçi-Sivil Polis muhabbeti
Simitçi-Sivil Polis muhabbeti
GİRİŞ 26.01.2005 12:08 GÜNCELLEME 26.01.2005 12:08

Toplumsal paranoyalarımızın başında gelir bir simitçinin sivil polis olma ihtimali. O nedenle beyazıt meydanı'nda, istanbul üniversitesi'nin önünde simit satan Mustafa Can'la bu paranoyayı konuştuk.

Bazı öğrenciler üniversite önünde simit satanlara sivil polis muamelesi yapar. siz de sivil misiniz?
Şimdi, bu memleket hepimizin. Tabii ki insanların söylemek istediği şeyler olacaktır. Ama ortalığı yıkıp yakmaya, insanları zor durumda bırakmaya gerek var mı?

Yok tabii! Ama benim sorduğum soru bu değildi. Siz sivil polis misiniz?

Canım, şöyle şimdi. Mesela bir mahallenin emniyet amiri o mahallede olup biteni anlamak için mahallenin ileri gelenlerini tanır ve zaman zaman onlardan bilgi alır. Bu bilgiyi verenler de mahallenin huzuru için bunu yapar.


Yani siz bu meydanın ileri geleni misiniz?
Yedi yıldır buradayım. Burada herkesi tanırım. Sivil polisini, bağırıp çağıran öğrencileri, amiri, şunu, bunu

Neden öğrenciler üniversite önünde simit satanların sivil polis olduğunu düşünür?

Akıl var, mantık var; içeride hocası, hademesi ya da öğrencisi dururken dışarıdaki bir adama görev vermek saçma değil mi? Üniversitenin içinde onca adam dururken
Ama vatanı korumak kolay mı! bazen içeride de, dışarıda da 'Vatanseverlerin' olması gerekmez mi?
Olabilir! Ama bana inanmayan yarın sabah beş gibi bizim Beyazıt'taki fırının önüne gelsin. Üç kuruş para kazanmak için sıraya geçen yüzlerce simitçinin çilesini görsün. Bir düşün: Altı yıl, ortada bir şey yokken, istihbarat toplayacağım, diye kim bu angaryaya dayanır. Zaten memlekette öyle adam olsa bu hallere düşmezdik.

Beyazıt Meydanı'nda onlarca gösteriye tanık olan bir kişi olarak ne düşünüyorsunuz?

Kırıp dökmeden konuşmak lazım. Zaten çene yorulunca sen ne kadar konuşmak istesen de olmuyor. Bu yüzden kırıp dökmedikten sonra izin verilmeli. Simitlerle ilgili konuşmayacak mıyım hiç?


Dinliyorum, konuşabilirsiniz!
Şimdi simit satmak zor bir iş. Sabahın erken saatinde yola çıkmak. Ama burada birinci sınıftan, mezun olana kadar benden simit alanlar oldu. Hatta geçen gün biri geldi, baktım, avukat olmuş. Elimi öptü. İşte o zaman hayat bu, dedim. Ne mutluluk bir bilsen.


RÖPOTTAJ: AYKUT AYKANAT


AKTÜEL DERGİSİ / PROTEİN KÖŞESİ



 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Fransa'dan tarihi Filistin adımı! ABD'den son dakika açıklaması! Kararını duyurdu!
Sürpriz faiz kararı sonrası iş dünyasından ilk mesajlar! İndirim, destekleri artıracak!