Özgecan Aslan cinayeti son dakika gelişmesi

Özgecan Aslan cinayetinin ardından YÖK'ten flaş karar. Özgecan Aslan cinayetinde son dakika gelişmeleri haber7.com'da

Özgecan Aslan cinayeti son dakika gelişmesi
Özgecan Aslan cinayeti son dakika gelişmesi
GİRİŞ 23.02.2015 09:22 GÜNCELLEME 23.02.2015 09:22
Bu Habere 88 Yorum Yapılmış

Çağ Üniversitesi psikoloji bölümü okuyan Özgecan Aslan katledildi. Genç kız önce tecavüze uğruyor daha sonra yakılarak denize atılıyor. Üniversiteli genç kız Özgecan Aslan'ı neden öldürdüler? Özgecan Aslan kimdir? Özgecan Aslan cinayetinde son dakika gelişmesi. Özgecan Aslan'dan geriye bu görüntüler kaldı. Özgecan'ın katili Fatih Gökçe'nin ve Suphi Altındöken'in şoke eden fotoğrafları ve tüm gelişmeler haber7.com'da

Özgecan Aslan son dakika haberleri

Özgecan Aslan için koluna kesik attı

Adana'da 28 yaşındaki Süleyman Özşahin, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için eylem yaptı. 

Kamyonetinin üzerine çıkan Özşahin, küçük tüpte ısıttığı demir çubuğu koluna bastırıp kendini yaralarken, "Ya o adam idam olacak ya da ben" diye bağırdı.

Kent merkezinden geçen D-400 Karayolu üzerindeki Türkkuşu Kavşağı'na kamyonetiyle gelen pimapen ustası Süleyman Özşahin, vatandaşların şaşkın bakışları altında aracının üzerine çıktı. Yanında getirdiği küçük tüpü yakarak, ısıttığı demir çubukla kolunu dağlayan Özşahin, elindeki bıçakla da polislerin kendisine yaklaşmasını engelledi.

Polislerin ikna etmek için çaba harcadığı Özşahin, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde öldürülen Özgecan Aslan için eylem yaptığını söyledi. Özşahin "Özgecan'ın kanı yerde kalmayacak. Bugün Özgecan'ın hesabı sorulacak. Özgecan'ın çığlıklarını kim duydu, polis nerdeydi. O kız ormanda yakılırken, onun çığlıklarını kim duydu. Bunun hesabını kim verecek" diye bağırdı. 

Özşahin daha sonra tüpte ısıttığı demir çubuğu koluna bastırırken, "Ben o adamın idam olmasını istiyorum. Ya o adam idam olacak yada ben idam olacağım. Onun bedeni böyle yanarken onun çığlıklarını kim duydu. Ben orda olsaydım böyle olur muydu. Ben onun kanını yerde bırakır mıydım" diyerek kendini yaraladı. 

Daha sonra eylemine son veren Özşahin'in, polisler tarafından  emniyete götürülürken ağladığı gözlendi.

 

 

Özgecan Aslan'ın otopsi raporu sonuçlandı

Mersin'de hunharca öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın otopsi raporuna göre tecavüz söz konusu değil.

Genç kızın özellikle boyun kısımında çok sayıda bıçak darbesi ve öldürücü kesikler, kafasında küt cisim darbelerine bağlı travmatik bulgular ve vücudunun değişik yerlerinde çok sayıda ödem ve morluklar saptandı. 

ÖZGECAN'IN ELLERİNDE, CANİNİN DNA DOKULARINA ULAŞILDI

Raporda, Özgecan’ın vücudunun büyük kısmının yandığı belirtildi. Özgecan’ın, katil zanlısınca kesilen ve daha sonra bulunan ellerinde tırnak incelemesi yapıldı. İnceleme sonucunda, Özgecan'ın tırnaklarında, katil zanlısından alınan DNA dokularına ulaşıldı. 

Ankara Adli Tıp Kurumu’nun raporunun soruşturmayı yürüten Tarsus Cumhuriyet Savcısı Ayhan Akyol’a gönderildiği öğrenildi. Savcı Akyol’un raporun ulaşmasıyla birlikte eldeki tüm deliller ışığında iddianamesini yazmaya başladığı ve kısa süre içinde mahkemeye iddianameyi sunacağı belirtildi.

Savcıdan üçüne de en ağır ceza talebi

Özgecan cinayetiyle ilgili soruşturmada inceleme sona erdi gibi. İddianamede 3 sanık için de ağırlaştırılmış müebbet isteneceği iddia edildi

Hunharca bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan’la ilgili soruşturmada sona gelindi. Tarsus Cumhuriyet Savcısı Ayhan Akyol tarafından yürütülen soruşturma dosyasında tek eksik olan belge Özgecan’a ait otopsi raporu. Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan otopsi raporunun da gelmesiyle birlikte soruşturma tamamlanmış olacak.

‘Canavarca hisle...’

Vatan'ın edindiği bilgiye göre 3 sanık yani Suphi Altındöken, Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe için savcılık makamı TCK’nın 82’ye B maddesi gereğince ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürmek suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet’ talebinde bulunacak. Bu talebin bulunulmasında ise sanıkların verdiği ifadeler etkili oldu. Suphi Altındöken ifadesinde Özgecan’ın ellerini daha ölmeden kestiğini ifade etmesi ve daha sonra yakması aleyhinde en önemli kanıt.

Fatih Gökçe’nin de ağırlaştırılmış müebbet talebi istenmesinin nedeni ise Suphi ve Necmettin Altındöken’in ifadesi. baba oğul verdikleri ifade Fatih’in Özgecan’ın boğazını ve ardından ellerini kesmesini söylediğini iddia etti. Ayrıca benzinin temin edilmesi de bir başka delil. Bu iki ifade ve benzin temini Fatih’i de Suphi kadar suçlu hale getirdi.

Babanın hırıltı ifadesi delil

Baba Necmettin Altındöken’in ifadesinde, “Ben kesme işlemlerini görmedim ancak arabanın içinden gelen hırıltı seslerinden anladım. Birisinin genzinden ‘hığğ’ sesi geliyordu” demesi de Özgecan’ın hala yaşadığını gösterdi. Babanın, Özgecan’ı kurtarmak için hiçbir girişimde bulunmaması, onlarla birlikte minibüse binmesi, pasif kalması onu da diğer iki zanlı kadar suçlu kıldı. Ayrıca babanın Özgecan’a ait kitapları ve kıyafetleri ablasının sobasında yaktığını beyan etmesi de kuvvetlendirici delil sayıldı.
39 yıldan önce kesinlikle af yok

3 zanlı TCK’nın 82’ye B maddesi gereğince Canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürmek suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanacak. Hukukumuzdaki en ağır ceza bu. Ağırlaştırılmış hapis cezasının ömür boyu hapis cezasına göre en belirgin farkı, aflardan yararlanamayacak olması. Aftan yararlanabilmesi için 39 yıl hapis yatmış olması gerekiyor.

O yasa 8 aydır yürürlükte! Hakim isterse hadım edebilir

Özgecan Aslan cinayetinin ardından gündeme gelen ‘hadım etme’ uygulamasıyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam geçen yıl haziran ayında kabul edilen bir yasadan bahsetti. İslam, geçen haziran ayında kabul edilen yasaya göre doktor raporu üzerinden faile kastrasyon (kimyasal yollarla cinsel gücün yok edilmesi) yapılabileceğini açıkladı. Ancak bunun için önce failin cezasının bir kısmını çekmesi ve şartlı salıverme maddelerine uygun olması gerekiyor. Ayşenur İslam’ın bahsettiği yasa 5237 sayılı Ceza Ve İnfaz Kanunu’nun 108. Maddesinin 9. Fıkrasında yer alıyor. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında infaz kanununda bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler arasında bazı suç tipleri sıralanıyor. Bunlardan ikisi de cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları.

Özgecan Aslan cinayetinin ardından YÖK'ten flaş karar

YÖK Başkanı Yekta Saraç, ikinci öğretim derslerinin başlama ve bitiş saatlerine ilişkin yeni düzenleme yapılacağını duyurdu.

YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, Saraç, resmi sosyal medya hesaplarından, ikinci öğretim ders saatlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Saraç, açıklamasında, "Bize sosyal medya, elektronik posta ve faks yoluyla ulaşan özellikle kız öğrencilerimizin, son günlerde yaşanan üzücü hadisenin de etkisiyle ikinci öğretim derslerinin başlama ve bitiş saatlerine ilişkin şikayetleri üzerine, konuyu tekrar ele almaya karar verdik" ifadelerini kullandı.

İkinci öğretime ilişkin kararın, 4 Haziran 2014 alındığını belirten Saraç, "İkinci öğretimde okuyan öğrencilerimizin bir kısmının çalışan kişiler olması gibi meselenin birden fazla yönü bulunmaktadır. Bununla birlikte önceliğimiz öğrencilerimiz ve onların huzurlu bir şekilde eğitim almalarıdır. Kısa süre içerisinde konuya ilişkin karar alacağımızı umuyorum."

Özgecan’ın babasının yardım teklifine cevabı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 'Duruşunu hayranlıkla izledim' dediği Özgecan’ın babası Mehmet Aslan, bir kez daha herkese olgunluk dersi verdi.

Varlıklı olmamasına rağmen teklif edilen yardımları geri çeviren Aslan, Mersin Valiliği'nin açtığı hesabı kızı adına kadın sığınma evi yapılması şartıyla kabul etti.

Okulundan evine dönmek için bindiği minibüs şoförü tarafından kaçırılan, tecavüze direnmesi üzerine vahşice katledilip sonra da yakılan Özgecan Aslan’ın ailesi sergiledikleri olgun duruşla tüm Türkiye’nin takdirini topladı. 15 yıldır Tarsus’un Barış Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Aslan’ın, geçimini matbaa işleri ve grafikerlikten sağlıyor. Özgecan ile birlikte 2 kız 1 erkek çocuk babası olan Aslan, çevresi tarafından hoşgörülü, yardımsever ve dürüst biri olarak biliniyor.

MADDİ YARDIMLARI GERİ ÇEVİRDİ

Kızı Özgecan’ın ölümünden sonra, vakur duruşu ve engin gönüllü tavrıyla topluma olgunluk dersi veren Aslan, varlıklı olmamasına rağmen, olayın ardından kendisine yapılmak istenen bütün maddi yardımları geri çevirdi. Aslan, Mersin Valiliği’nin açtığı hesabı ise kızı adına kadın sığınma evi açtırmak koşuluyla kabul etti. Geliri orta düzeyde olan Aslan ailesi, 2 oda bir salon evde yaşıyor. Büyük kızları Beste, Çukurova Üniversitesinde Konservatuar bölümünde okurken, küçük çocukları Barış Ali ise 6.sınıfa gidiyor.

SANIRIM PSİKOLOG OLDU

Hayatını kaybeden Özgecan’ın ise en büyük hayali psikolog olmaktı. Daha önce iki defa üniversite kazanmasına rağmen gitmeyen Özgecan, insanlara faydalı olmak için psikoloji okuyabileceği özel bir üniversitenin psikoloji bölümünü yüzde yüz burslu kazandı.

Baba Mehmet Aslan Ögecan’ın bu hayalini, “Özgecan dünyanın en ünlü psikoloğu olmak isterdi. Sanırım bir şekilde de; böyle bir şekilde de olsa, oldu gibime geliyor” sözleriyle ifade etti.

Özgecan Aslan cinayetinde şok itiraf!

Özgecan Aslan cinayetine yardım eden Fatih Gökçe’nin, 4 ay önce eski sevgilisine tecavüz ettiği ortaya çıktı.

Türkiye'yi ayağa kaldıran Özgecan Aslan cinayetinin ardından şok bir gelişme daha ortya çıktı Akşam'dan Soner Kan'ın haberine göre, yaklaşık 4 ay önce 23 yaşındaki N.A., bir dönem sevgili olduğu ve cinayete yardım ettiği gerekçesiyle tutuklanan Fatih Gökçe ile bir kafede buluştu. İddiaya göre; Gökçe, eski sevgilisinin içeceğine uyku ilacı attı.

Genç kız kendinden geçince Fatih Gökçe, planını devreye soktu. Gökçe, önce N.A.’yi sahil kenarındaki bir eve götürdü, ardından da tecavüz etti. 18 yaşındayken Fatma T. adlı bir kadınla evlenip boşanan ve bu evliliğinden bir de kız çocuğu olan Gökçe, yaklaşık 1.5 ay boyunca N.A.’yı zorla alıkoydu.

Aynı zamanda da TIR şoförlüğü yapan Gökçe, iş icabı uzun yola gidince de N.A., komşusunun telefonundan ailesine ulaştı, ardından da aldığı borç parayla kaçıp, Tarsus’taki ailesinin yanına sığındı. Ancak genç kız, korktuğu için polise gidemedi. Daha önce ‘kayıp’ başvurusunda bulunan ve sonrasında da kızlarını Fatih Gökçe’nin kaçırdığı yönünde şikayetçi olan N.A.’nın ailesi de, bir başka iddiaya göre de baskı ve tehditler üzerine bu şikayetinden vazgeçti.

Olayın şokunu hâlâ üzerinden atamayan N.A. yaşadıklarını sadece Akşam'a anlattı.

BANA TECAVÜZ ETTİ

Benimle evleneceğini söylüyordu. Ama ‘vitiligo’ yani güneşe çıkamama hastalığı olan 5 yaşında kızı vardı. Ona bakıcılık yapmamı istiyordu. Beni 1.5 ay boyunca o evde alıkoydu. Bana zorla sahip olup, tecavüz etti. Gökçe’nin TIR ile uzun yola gitmesini fırsat bilip evden kaçtığını da anlatan N.A., vahşi bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan’ın yaşadıklarının kendisini de sarstığını anlattı. ‘Neden şikayetçi olmadın?’ şeklindeki soruya da N.A., “Korktum. Adımın çıkmasını istemedim. Ben onu Allah’a havale ediyorum" cevabını verdi.

'Özgecan'ın bileklerini keserken canlıydı'

Özgecan Aslan cinayetinde katil zanlısı Suphi Altındöken'in babası Necmettin Altındöken !Oğlum bileklerini keserken Özgecan yaşıyordu' dedi

Mersin’in Tarsus ilçesinde üniversiteli Özgecan Aslan’ın bıçakla öldürülmesi ve cesedinin yakılmasına karışan Necmettin Altındöken’in ifadelerine ulaşıldı. Katil zanlısı Ahmet Suphi’nin de babası olan Necmetin Altındöken, Özgeccan Aslan henüz hayattayken bileklerinin kesildiğini ve araçtan hırıltılar geldiğini söyledi. Altındöken, ifadesinde, “Suphi’nin önce bileklerini mi, yoksa boğazını mı kestiğini hatırlamıyorum. Muhtemelen önce bileklerini kesmiş olması lazımdır” dedi. Bu arada, Necmettin Altındöken’in evinde yapılan aramada, kullanılmayan bir klozette, üzerine moloz dökülmüş halde Özgecan’ın bilekleri bulundu. İşte, Necmettin Altindöken’in 15 Şubat’ta jandarmada alınan ifadeleri... 

ÇUVAL İSTEDİ, GETİRDİM

Saat 21.20 sıralarında oğlum Ahmet Suphi arayarak, ‘Kavga ettik. Hemen yanıma gel, köşeye çık’ dedi. Üzerimi değiştirmeden oğlumun istediği sokak başına çıktım. Camını açarak, “Kavga ettik, yolcuyu indirdim’ dedi. Bana “Fatih gelecek, hazırlan, Fatih’in köydeki evine gideceğiz” dedi. Sonra eve gittim, TV izlerken, Suphi aradı. “Aşağıya gel” dedi. Aşağıya geldiğimde Suphi şoför koltuğunda oturuyordu. Yüzündeki çizikleri fark ettim. Çizikleri sorduğumda ‘Kavga esnasında kız çırmaladı’ dedi. “Daha Fatih’ten mazot alacağım. İçeriden mazot bidonunu getir’ dedi. Beyaz renkli boş bidonu getirdim ve minibüsün önüne koydum. Daha sonra oğlumun arkadaşı Fatih Gökçe geldi. Fatih geldiğinde aracın ön tarafından ayakta bekliyordum. Suphi minibüsün arka tarafına, yolcu bölümüne biniyordu. İçeriden yastık kılıflarını söktükten sonra bana ‘Bunları al, geline ver, yıkasın’ dedi. Ben de kılıfları aldım. Koltukta kitapları gördüm. Kılıfları alıp kenara attım. Nereye koydum bilmiyorum. Bu sırada Suphi benden çuval istedi. Ben de avlunun içinden iki çuvalı kapının önüne getirdim, Suphi benden aldı.

Fatih, Suphi’ye hitaben, “Boğazını kestin mi, kesmediysen kes” diyordu. Ben bu şekilde minibüsün arkasında birisinin yattığını öğrendim. Suphi’ye de “Kim bu oğlum” dedim. O da “Kavga ettiğim yolcu bana çok hakaret etti” dedi.

Ben de kendisine “Yaktınız beni oğlum” dedi. Fatih ve Suphi bana “Sana bir şey olmaz, sen ne yaptın ki” dedi. Sonra Fatih, Suphi’ye “Bileğini kestin mi?” diye sordu. Suphi arabanın içindeydi, cevap vermedi.

Fatih aracın kapısının önündeydi. Ben Suphi’nin önce bileklerini mi , yoksa boğazını mı kestiğini tam hatırlamıyorum. Ama muhtemelen öncelikle bileklerini kesmiş olması lazımdır.Gözümle görmedim. Bu sırada Suphi benden poşet istedi. Ben de evin avlusundan poşet getirdim, Suphi’ye verdim. Suphi’nin poşete ne koyduğunu görmedim. Ancak poşetle evin avlusuna girdiğini gördüm. Bu sırada minibüsün ön tarafından kitap, bluz ve çantanın askılığı şeklinde siyah renkli bir kemeri aldım. Avluda merdivenin üzerine bıraktım. Daha sonra geri gelerek, Suphi’yle arabaya bindik. 

AYAKLARINI ÇEKEREK...

Bu sırada Fatih ile Suphi ‘Alibeyli köyüne gidelim’ diye anlaştı. Fatih arabasıyla önden çıktı ve gitti. Bu sırada bende minibüse binerken, açık kapısından içeri baktığımda, çuvalları atılmış halde gördüm. Çuvalların altında yatanı görmedim. Daha sonra Suphi ve ben yola çıktık. Kleopatra Kapısı’nın ve jandarmanın önünden geçerek, üniversite kapısının önüne geldik.

Yolda giderken iki defa tuvalete gitmek için durduk. İkinci tuvalete indiğimde Fatih beyaz renkli benzin bidonunu bana verdi. Ben de nereye koyduğumu hatırlamıyorum. Köy yollarından geçerek, Çamalan tarafına döndük. Fatih hep önümüzden gidiyordu. O bölgeyi iyi bildiği için önden gidiyordu. Fatih olay yerine geldiğinde sinyal verdi. Suphi birden döndü, Fatih bekledi. Fatih anayol ayrımında kalmıştı. Suphi araçtan inerek kapıyı açtı. Aşağıya inerken ön tarafta bulunan çakmağı aldı. Hava hem karlı...

Ayağından çekerek aşağıya götürdü. Sonra geri geldi. Arka taraftan büyük benzin bidonunu ve ön tarafta bulunan diğer çakmağı aldı. Çakmaklardan bir tanesi benim, diğeri Suphi’nindir. Büyük bidonu götürürken ‘Aman yakma oğlum’ dedim. Bana ‘Otur, geliyorum’ dedi. Ben bu sırada araçtan hiç inmedim. Yanan alevleri görmedim. Orada 15 dakika kadar oyalandık. Daha sonra geri geldiğinde araca bindi.

Ben ‘Ne yaptın oğlum‘ diye sorduğumda hiç cevap vermedi. Bu bölgeye Fatih’in gelip gelmediğini görmedim. Daha sonra yola çıkarken, Fatih yol üzerinde farları yakmış vaziyette bekliyordu. Biz yola çıkınca arkamızdan gelmeye başladı. Yolda giderken Suphi’ye “Yaktınız beni” dedim. O da bana “Sana bir şey olmaz” dedi. Bundan başka birşey konuşmadık. Yolda jandarmalar bizi yakaladı.

ÖZGECAN’IN ELLERİ EVDE BULUNDU

Savcılıkta, “Arama neticesinde evinizin alt katında bulunan ve kullanılmayan klozetin içerisinde, üzerine moloz dökülerek gizlenen ve Özgecan Aslan’a ait olduğu değerlendirilen iki adet bileklerinden kesilmiş el bulunmuştur. Bu konu hakkında açıklamanızı yapınız” denildi.

Baba Altundöken “Benim evimin kapısı yoktur. Ellerin oraya nasıl geldiğini bilmiyorum. Ancak Suphi koymuş olabilir” dedi.

Ardından “Merdiven üzerine bıraktığınız kitap ve diğer malzemeleri ne yaptınız?” diye soruldu. Altundöken de “Jandarma karakolundan evime geldiğim sırada sabahleyin Suphi bana ‘Bunları yak’ dedi. Ben de avlu içerisinde kasanın dibinde bluz, fular ve çantanın kemerini yaktım. Sonra ablam beni çay içmeye çağırdı. Yukarı çıkarken kitapları da götürdüm ve sobanın içerisinde yaktım” dedi.

Son olarak, “Ceset sizin evinize konulmak istendi mi?” diye soruldu. Altundöken de “Fatih ve Suphi evimizin önünde arabanın başında beklerken cesedi benim evime koymak istedi. Ben de ‘Benim evime ceset mi koyacaksınız, s... gidin’ dedim ve konu kapandı” diye konuştu. 

EN GÜZEL YEMEKLER İÇİN TIKLAYIN

OTOMOBİL PİYASASI İÇİN TIKLAYIN

EN GÜZEL OYUNLAR İÇİN TIKLAYIN

 

 

 

YORUMLAR 88
  • Mesume 9 yıl önce Şikayet Et
    Gunumuzde bele qetiller baw verirse bu bir vehwetdir ve insanliga lekedir Allah versin cezalarini
    Cevapla
  • sude 9 yıl önce Şikayet Et
    sizinde anneniz kardeşiniz var hiç mi empati kurmadınız
    Cevapla
  • bilge 9 yıl önce Şikayet Et
    Cahil insanlar...
    Cevapla
  • merve 9 yıl önce Şikayet Et
    yazık oldu ağlayın
    Cevapla
  • hayal 9 yıl önce Şikayet Et
    Allahından bulsunlar
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Gazze'de toplu mezar dehşeti! Canlı canlı gömmüşler
Mirasta yeni uygulama: Yıllar sonra evinizden olabilirsiniz!