Türbana askeri müze kriteri

Danimarka’dan gelen Ayşenur Alev, başörtüsünün uçlarını önden aşağı sarkıtmadığı gerekçesiyle Askerî Müze'ye alınmadı. Yetkililerin 'Türk usulü' başörtüsünün sorun olmayacağını söyledikleri iddia edildi.

Türbana askeri müze kriteri
Türbana askeri müze kriteri
GİRİŞ 28.07.2004 13:27 GÜNCELLEME 28.07.2004 13:27

Askerî Müze görevlileri Alev’e, “Türk usûlü” olarak tanımladıkları başörtüsü bağlama şeklini tarif ederek, bu şekilde başörtüsünü bağlaması halinde müzeye giriş için izin verebileceklerini bildirdiler.



Yeni Asya gazetesinde yer alan ve Müze adı ve yeri belirtilmelen habere göre, Danimarka’dan Türkiye’yi ziyarete gelen Ayşenur Alev, başörtüsünün uçlarını önden aşağı sarkıtmadığı gerekçesiyle askerî müzeye alınmadı. Askerî müzede görevliler Alev’e, Türk usûlü olarak tanımladıkları başörtüsü bağlama şeklini tarif ederek, bu şekilde başörtüsünün bağlanması halinde müzeye giriş için izin verebileceklerini bildirdi. Ayşenur Alev ise, kendisinin başörtüsünü takma tarzının böyle olduğunu ve değiştirmek istemediğini belirtince görevli, “Yabancılardan bazıları da sizin gibi “bu bizim giyiniş tarzımız diyorlar. Onlara gelenekleri öyle olduğu için itiraz edemiyoruz. Ama Türk usûlü, başörtüsünün çene altından bağlanarak uçlarının aşağı sarkıtılması şeklinde olduğu için, Türk vatandaşlarından bu tarz bir bağlama istiyoruz” diyerek Alev’i geri çevirdi.



Ayşenur Alev’in Hollanda’da yaşayan ağebeyi Fatih Alev, Askeri Müze ile yaptığı görüşmenin deşifresini Yeni Asya’ya ulaştırdı. İşte o görüşme:



- Askeri Müze



Hollanda’dan arayan Fatih Alev: İyi günler efendim, ben Danimarka’dan arıyorum. Biz bir grup olarak Türkiye’yi ziyarete geleceğiz yakında. Ancak biz Askeri Müze’yi de ziyarete geleceğiz. Grubumuzun içinde başörtülü olan bazı bayanlar var. Yeni aldığım bir habere göre - kızkardeşim şu anda Türkiye’de - müzeye alınmamışlar, dün müzedeymişler. Başörtülerini belli bir sekilde bağlamaları gerektiği söylenmis kendilerine.



Askerî müze santralı/yetkilisi: Evet, yani çene altından normal şekilde bağlanıyor. Yani, nasil diyeyim size?



FA: Nasil? Çünki bilmemiz lâzım, ona göre gruba katılıp Türkiye’ye gelmek isteyen ziyaretçilerimize bunu bildirmemiz gerekiyor. Nasıl bir başörtü bağlamalılar? Çünki kabul etmek istemeyenler olabilir.



Müze: Nasıl anlatsam ki. Çenenin altından toplu iğneyle tutturulmayacak ta, normal düğüm atılıyor ya, o sekil.



FA: Dügüm nasil olacak, yani..



Müze: Toplu iğneyle falan tutturulması yasak. Bir saniye ayrılmayın, ben sizi ilgiliye bağlayayım.



FA: Peki efendim, teşekkür ederim.



Müze: Alo



FA: Alo iyi günler efendim.



Müze: İyi günler, buyrun.



FA: Ben Danimarka’dan arıyorum, ismim Fatih.



Müze: Evet.



FA: Burada bir grup olarak, Türkiye’ye bir tur düzenlemeyi düşünüyoruz. Askeri Müze’yi çok ziyaret etmek istiyoruz, Mehter Marsından dolayı. Yeni aldığımız bir habere göre, başörtüsüyle ilgili herhalde bir genelge yayınlanış.



Müze: Şimdi şöyle bir sey soracağım ben size. Hemen yanıtlıyacağım. Gelecek insanlar Türk mü?



FA: Bazılari Türk, bazıları Arap, Pakistanlı, Danimarkalı Müslümanlar var aralarında, başörtülü olarak.



Müze: Yabancı insanlar için, bayanlar için, başörtü hiç problem degil. Onlara karışmıyoruz, geleneksel olduğu için. Yalnız Türklerde, başlarını örtüyorlar ya, şimdi uç kısımlarını, başörtüsünün uç kısmını çenelerinin altından, boynunun arkasından değil de, çenenin altından asğıya doğru sarkıtmak zorunda ucunu.



FA: Hmm. Peki bu kural niçin, şimdi açıklamamız gerekecek buradaki Türk vatandaslarımıza, niçin böyle yapmaları gerektiği hususunda bir açiklama yapmamız gerekecek, bir gerekçe var mı acaba?



Müze: Şimdi şöyle bir durum var. Kiyafet yönelgesine uyum sağlamadığı için, tabi yurtdısındaki vatandaş, şey, yabancı insanlar için bunu söyleyemiyoruz, yabancı insanlar diyor ki bunlar bizim geleneksel, biz hep böyle giyiniyoruz diyor, tamam onlara bir şey demiyorsunuz, ama onun dısında, Türkiye’nin kendi kuralları var, kendi insanlarının da bu kurallara uymasını istiyor, belirli çerceveler içinde. Buraya bu şekilde istiyor.



FA: Tamam.



Müze: Başığı açsin istemiyor. Yani onu talep etmiyor, sadece basörtüsünün ucunu, eşarbının uç kımını arkasında, ensesinde değil, ama çene altından bağlayip, asağıya dogru sarkıtmasını istiyor.



FA: Peki şunu soracağım, ucunu önünde bağlama yerine, mesela başörtüsünü göğüslerinin üzerine salan hanımlar var..



Müze: Ya uç kısmını salabilir, problem değil. Yani cenesinin altından tutturduktan sonra önüne salabilir. Arkada, hani, türban seklini biliyor musunuz? Arkada komple toplarlar, arkaya doğgru uçlarini?



FA: Evet?



Müze: O sekilde istemiyorlar. Onun dişinda saçini aç falan denmiyor yani.



FA: Peki önden biraz saçlarının gösterilmesi..



Müze: Hayir, hayir, hayir, kesinlikle, saçini göstermesi şart degil.



FA: Öyle mi, hmm.



Müze: Tabii ki. Saçını tamamen kapatabilir, bununla ilgilenmiyorlar. Sadece eşarbın uç kısmı ensede değil, ya da başının üstünde değil, önünde dursun istiyorlar.



FA: Hmm. Yazılı olarak elde edebilir miyiz acaba bu genelgeyi?



Müze: Onu bizden degil, Genel Kurmay’ın kendi emri olduğu için, ancak o sekilde öğgrenebilirsiniz, ya da onlar verirse, o şekilde yapılabilir.



FA: Anladım.



Müze: Zaten saçının hiçbir telinin gözükmesini istemiyorlar. Yani o sekilde kapatabilir, sadece yüzü çeneye kadar açik olacak, yani peçe tarzı birsey olmayacak, arti, yani ucunu enseden degil de, uçtan... Zaten buraya geldiğinizde arkadaslar yardımcı olurlar, o kadar sert bir tepki ya da o tarz birsey görülmez zaten.



FA: Şimdi benim kızkardeşim dün oradaymiş. Almamışlar içeri, çünki kabul etmemiş böyle birşeyi..



Müze: Almamış diye birşey yok.



FA: Şu şekilde kabul etmemiş kizkardeşsim, çünki demiş ki, ben demiş, şehirli bir kızım demiş, Danimarka’da yetiştim, köyde yetişmedim, benim gözümde, benim anlayışımda, bu başörtü takma tarzı, demiş, yani köylü vatandaşlarımızı hakir gördüğümden değil ama, oranın insanlarının zevkine göre bir başörtüsü takma tarzıdır. Ben sşehirli bir hanım olarak, bayan olarak, böyle bir başörtü takmak istemem. Bu şekilde girersem ne olur demiş, yasaklamayız demişler, fakat iceride görevli sizi dısarıya çıkarma durumu olabilir demişler.



Müze: Şimdi yok hayır, dışarı çikartılmıyor, sadece, söyle birşey, biz onu gerekli sekilde anlatıyoruz, eğer isterse lavaboya gidip aynanın karşısında kendi göz zevkine göre, ama yine dediğim gibi, aşağidan düzgünce cenesinin altında güzelce örtüsünü yapip, cenesinin altından sadece bir ucunu da olsa asağıya sarkıtmak zorunda, yani onun dışında saçını aç, veya da saçının bir kısmı gözüksün tarzında birşey istenmiyor.



FA: Ama başörtüsü tarzı değiştirilmesi gerekiyor, yani eğer görevli isterse bunu?



Müze: Sadece, bakın çenesinin altında iğnesi falan da oluyor, onu da açmasi şart değil, ucunun bir tanesini ya da ikisini önünden sarkıtsın, o kadar, yeterli. Yani iğnesini açması gerekmiyor, saçını göstermesi gerekmiyor. Tabii siz de haklısınız, ama bize de iletilen bu olduğu için, size yardımcı olmaya çalışıyoruz.



FA: Anlıyorum. Çok tesekkür ediyorum efendim.



Müze: Rica ederim efendim.



FA: İyi günler.



Müze: Iyi günler.


YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Erdoğan'dan son dakika İsrail açıklaması! Nasıl saldıracaklarını çok iyi biliyoruz!
Diyanet'ten 'Suudi Arabistan' iddialarına yalanlama!