Farz et ki Erdoğan Cumhurbaşkanı!

Yazar Güler Kömürcü ilginç bir fantezi kurdu ve 'Mayıs 2007, Erdoğan Cumhurbaşkanı. Şimdi ne olacak?' sorusunu sordu. Kömürcü'nün çıkarımları hayli karamsar!

Farz et ki Erdoğan Cumhurbaşkanı!
Farz et ki Erdoğan Cumhurbaşkanı!
GİRİŞ 20.06.2006 07:20 GÜNCELLEME 20.06.2006 07:20
Mayıs 2007, Erdoğan Cumhurbaşkanı. Şimdi ne olacak?!

Evet, başlıktaki sorunun cevabı şu günlerde herkesin 'MIŞ' gibi yapıp, görmezlikten geldiği bir konu, bana kalırsa da tam tarifiyle şeytanın gör dediği O nokta (Kezban bugün şeytanlaşsın bakalım ey melek okur...) Aynı yere damlayalım, tekrar soralım; 'gelecek öngörüleri-ihtimal hesapları yapanlar ısrarla gidişatı yok sayıyorlar ve -Erdoğan Cumhurbaşkanı olmayı çok istiyor ama olamaz-yok canım imkansız-sistem kaldırmaz' gibi altı boş temennilerle kendilerini yanlış yönlendimeye devam ediyorlar. Kızsanız da kızmasanız da hoşunuza gitse de gitmese de mevcut anayasal ve de siyasi zemin Recep Tayyip Erdoğan 'ın 8 Mayıs 2007'de Cumhurbaşkanı olmasına engel değildir. Ya çoğunluğun iradesi? Pardon?! Siz sessiz çığlıklar atıyorsunuz çoğunluk vatandaş ve de sayın muhalefet, aksiyonel olmadığınız müddetçe.

Peki, farzedelim, bugün 8 Mayıs 2007, Erdoğan ve eşi Emine Hanım KÖŞK'te, şimdi bu andan sonra neler olur?

Bu durumda, bendeniz ey yazarınızın bireysel bakışını uzun uzun izah etmeye gerek yok, kalbimdesiniz detaylı bakışımı biliyorsunuz, kısaca söylemek gerekirse bence; 'Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa... Benim demokrasiye olan inancım sarsılır, çünkü benim vatanımın yüzde 30'unun temsiline sahip olanlar hatta oy kullanmayanları da hesaba kattığınızda yüzde 25'i, ülkemin yüzde 75 çoğunluğu adına kader tayin etmeye kalkar, diğer bir ifade ile yüzde 25 oy oranına sahip azınlık, tüm siyasi erki eline geçirir ki bu da demokrasinin özüne aykırıdır. Son birkaç gündür konuştuğum geniş çevrelerden farklı uzmanlar da aynen benim gibi düşünüyorlar, mesela Bahçeşehir Üniversitesi'nden Stratejist ve Terör Uzmanı Sayın Ercan Çitlioğlu, dün uzun bir sohbet yaptık, diyor ki Sayın Çitlioğlu;

Mayıs 2007, Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa Türkiye bunu taşıyamaz. Bu iddiamın altını hemen dolduracağım, ancak öncelikle Erdoğan'ın, Mayıs 2007'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için yaptığı tarifine bakalım, diyor ki Sayın Erdoğan: 'Cumhurbaşkanı'nın barışa, sevgiye, birliğe, beraberliğe, dostluğa zemin hazırlayacak, bu zemini iyi koordine edecek, lider özellikli bir insan olması gerekir. Bizler vakti geldiğinde AKP Grubu olarak bu ismin kim olacağına oturup karar vereceğiz. Meclis'teki demokratik haklarımızı en ideal şekilde kullanırız." Evet, Sayın Erdoğan birkaç gündür kamuoyunun genelinde de belirtildiği üzere bu tarifle aslında kendini tanımlıyorsa inanın bu en vahim olanı. Şimdi tekrar ediyorum, Mayıs 2007, Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa Türkiye bunu taşıyamaz, çünkü bu durum azınlık diktası olur, demokrasiye müdahale olur. Yüzde 25 oyun sahibi bu takdirde tüm siyasi erki eline geçirir, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve de Meclis'teki komisyon başkanları derken arkasından da bürokraside atama-kadro değişiklikleriyle yüzde 25, siyasal yapının hakimi olur. Bu azınlık diktası değil de nedir, bu nasıl demokrasidir, demokrasi çoğunluğun temsilidir ve demokrasi bu yapıyla yara alır, bu da demokrasiye müdahaledir, özetle sistem bunu kaldırmaz ve rejim güçlü bir kırılma yaşar.' Sonra? Ercan Hoca daha ne desin, sonrası senaryolar için de düş gücünüzü kullanın efendim.

Sayın Çitlioğlu ve benim gibi düşünmeyenler de var elbette, örnek Sayın Tantan başta yine dün konuştuğum sayısız siyasiler, diyorlar ki; 'Bu gelen anti-demokratik görüntüden hoşlanmayan var ise şu andan demokratik zeminde gereken ön almalar yapılır, ancak gördüğümüz üzere siyasiler kendi egolarını yenip-acil birleşme zemini oluşturamadıkları, sivil toplum örgütleri üzerlerine düşeni yapamayıp demokratik baskı ortamı oluşturamadıkları için Erdoğan rahatlıkla 2007'de Cumhurbaşkanı olur. Başbakanlık yolunda iken nasıl bir tarihte olamaz deyip sonra alıştılırsa Cumhurbaşkanı olunca da alışırlar efendim-alışırlar... 'Dip not, Sayın Tantan'ın bir de dikkat çekici işareti var, diyor ki; 'İlaveten bu önemli kaderi tayin eden geleceğin efendilerinin başında uluslararası malum şaibeli sermayenin sahipleri yer alıyor, dolayısıyla da zaten Türkiye'de halkın iradesi karar verici olamıyor, halkın iradesini temsil edenlerin durumu da ortada.'

Bir başka siyasi analistin yorumu da şöyle; 'Mayıs 2007 Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, en kısa zaman içinde Cumhurbaşkanı olarak bürokraside- tüm kalelerde de güç merkezleri anında tesis edilir ardından da kamu yönetimi yasa tasarısı denilen Türkiye'nin bir anlamda 'fedaratif yapılanmasına geçit veren' zemine hukuki imkan da tanınır, sonrasını tahmin etmeye de gerek yok.'

Hepsi bu mu? Değil mi? Başka ne? Daha yüksek sesle düşünün ey çoğunluk okur, bağırın biraz, istemek yetmez, isteğinize hizmet etmek zorundasınız.

Sizce?!


Güler Kömürcü / Akşam / 20.06.2006


guler.komurcu@aksam.com.tr
gulerkomurcu@superonline.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Türkiye'nin tüm ticareti durdurması, İsrail basınını çıldırttı!
Erdoğan'dan son dakika İsrail açıklaması! Nasıl saldıracaklarını çok iyi biliyoruz!