Kanınızı donduracak tarihi belge

Irak sınırıyla ilgili çarpıcı bir iddia... 1926'da dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey'in Atatürk'ten habersiz İngilizlere 'jest olarak' bıraktığı 1000 km2'lik toprak parçası...

Kanınızı donduracak tarihi belge
Kanınızı donduracak tarihi belge
GİRİŞ 08.11.2007 11:55 GÜNCELLEME 08.11.2007 11:55
Bu Habere 51 Yorum Yapılmış

Teröre 30 binden fazla kurban verdik. Ama bundan daha acı bir gerçek var. Bu hata bile bile yapılmış. USAK Başkanı Laçiner, 1926'da verilen toprağın bugün hayati önemde olduğunu söyledi. 

USAK Başkanı Laçiner, 1926'da verilen toprağın bugün hayati önemde olduğunu söyledi.

Yeni Aktüel, son sayısında Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Doç. Sedat Laçiner'in, Irak sınırıyla ilgili çarpıcı bir iddiasına yer verdi:

İddiaya göre dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey, K. Irak sınırındaki 1000 km2'lik toprak parçasını büyük ihtimalle Atatürk'ten habersiz 'jest olarak' İngilizlere bıraktı. Ve bugün bütün mesele işte o toprak parçasında cereyan ediyor...

İddianın dayanağı, Tevfik Bey'in 7 Haziran 1926 günü (İçtima: 115, Celse: 2) TBMM'de yaptığı konuşmada söylediği şu sözler:

'Şurasını da derhal arz etmeye mecburum ki hudut üzerinde bile bin kilometre murabbaı (kare) miktarında lehimize tashihat ilavesini teklif ettiler, esas davamızın böyle bin veyahut iki bin kilometrekarelik arazi davası olmadığını söyleyerek bu tekşif olunan araziden de sarfı nazarla bütün Musul vilayetinden müstakil Irak devleti lehine feragati prensiplerimize daha uygun bulduk.'

Bu sözler, Kültür Bakanlığı tarafından 1981'de yayımlanan 'Atatürk'ün Milli Dış Politikası (Milli Mücadele dönemine ait 100 Belge)' kitabında yer alıyor.

Laçiner'in alıntıladığı bu sözler, 'Türkiye'nin sadece Musul ve çevresini değil, sınırın en hayati yerlerini de Irak'a terk ettiğini acı bir şekilde gösterdiğini' iddia ediyor.

27 Ekim 2007'de yayımlanan 'Kuzey Irak'ı Neden Verdik?' başlıklı makalede iddiaya yer veren Doç Laçiner, 'Peki, Atatürk'ün Tevfik Rüştü (Aras) Bey'in kararından haberi var mıydı?' sorusuna, şu yanıtı veriyor:

'Atatürk büyük ihtimalle bu 'fedakârlığı' sonradan öğrendi.'

Laçiner bu toprak parçasının tam olarak neresi olduğunu da bugün bilemediğimizi, ancak sınırda bugünlerde bizi en zor durumda bırakan yerler olduğunu belirtiyor:

'Bugün sınır ne kadar güneye kaysa o kadar rahatlayacağız. Bu açıdan bakıldığında dönemin Dışişleri Bakanı'nın jestinin Türkiye'ye ne kadar ağır bir fatura çıkardığı ortada.'

Laçiner'e göre Atatürk için Musul, petrolden dolayı ve İngilizlerin burada bir Kürt devleti kurmak istemesi nedeniyle önemliydi. 'Atatürk - Bir Milletin Yeniden Doğuşu' ve 'Kutsal Anadolu Toprakları' kitaplarının yazarı, İngiliz gazeteci ve yazar Lord Kinross'a göre ise Musul'un Irak'a verilişi 'Atatürk'ün dış politikada yaptığı tek hata'ydı.

Ancak Laçiner'e göre Musul'un verilmesi Atatürkçü dış politikada bir hata değil; aksine 'askeri güç değil, diplomasi merkezli bir dış politika' yürüten Atatürk'ün anlayışını özetleyen mükemmel bir örnek.

MUSUL'DAN VAZGEÇMEK DOĞRU

Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu ise 'Meseleyi Atatürk'ün yaşadığı dönemdeki sorunlarla birlikte ele almak lazım' diyor ve ekliyor: 'İngilizler bugünleri çok iyi değerlendirdikleri için bu petrol bölgesi konusunda tam bir kararlılık gösterdi. Dolaylı strateji dediğimiz, bugüne benzer bir durum yarattılar ve orada isyanları başlattılar.'

Küçükoğlu'na göre; Atatürk'ün Musul'dan vazgeçmesi, devrimlere ve çağdaşlaşmaya doğru yönelmesi en akılcı yoldu. Aksi takdirde ciddi bir İngiliz-Türk savaşı başlayabilirdi.

YORUMLAR 51
  • Merhaba 3 yıl önce Şikayet Et
    Bırakın yalanı, Atatürk'den habersiz böyle bir şeyi yapamaz.
    Cevapla
  • Hacı Sadullah AĞA 17 yıl önce Şikayet Et
    Masada kaybetmek. Bu savaşta kazanıp masada kaybetmek sözü bize ait bir teselli ve hoşluk olsa gerektir. Dünya da hiç benzeri var mı acaba?
    Cevapla
  • çoban ali 17 yıl önce Şikayet Et
    utanç. verilen yerler sadece oralarmı ya on iki adalar nasıl gitti
    Cevapla
  • arif arı 17 yıl önce Şikayet Et
    . daha neler var böyle imanla kazanılanın içki masalarında kaybedildiği. o defterleri açmayın lütfen, en azından çağdaşlarımızı kızdırmayalım.
    Cevapla
  • MUHAMMED SAİM NAMAL 17 yıl önce Şikayet Et
    tebrik. bravo celaleddin bey.size katılıyorum.zatem mehmetçiğin cephede iman gücüyle kazandığı savaşları tevfik gibi adamlar masa başında kaybettirdiler.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Birleşmiş Milletler'den Türkiye açıklaması
ABD’li Siyonistlerin gözü döndü: Gazze’ye nükleer bomba teklifi!