Erdoğan'dan Ermenistan'a uyarı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karabağ meselesi çözülmeden, Ermenistan'la ilişkilerin yoluna girmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Erdoğan'dan Ermenistan'a uyarı
Erdoğan'dan Ermenistan'a uyarı
GİRİŞ 30.04.2011 21:45 GÜNCELLEME 30.04.2011 21:45
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Erdoğan, Iğdır Belediye Meydanı'nda partisince düzenlenen açık hava toplantısında, Ermenistan ile ilişkiler ve Karabağ sorununa değindi.

Nahçıvan yolunun tamamlandığını ve hizmete açılacağını bildiren Erdoğan, ''Karabağ bizim meselemizdir, Nahçıvan bizim meselemizdir'' dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''Azerbaycan'ın hüznü bizim hüznümüz, sevinci bizim sevincimizdir. Burada, Iğdır'da bir kez daha söylüyorum; Karabağ meselesi çözülmeden, Ermenistan'la ilişkilerimizin yoluna girmesi mümkün değildir.

Kurulduğu günden beri Azerbaycan'ın, Karabağ'ın arkasında durduk, her zaman da durmaya devam edeceğiz. Bu konuda kimse bizden başka bir şey beklemesin.

Bunu AKPM'de Ermeni veya Ermeni yanlısı bazı milletvekilleri de sordular, onlara da orada gereken cevabı verdik. 'Siz Türkiye'ye Fransızsınız' dedim ama Türkiye'de de maalesef bizim ülkemize Fransız olanlar var. Onlar da inşallah bu yanlışları anlarlar.'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu devletle beraberiz, biz bunu söylüyoruz. Bu birilerini rahatsız ediyor, kim onlar? Bölücüler. O bölücüleri biliyorsunuz; terör örgütü. Bunlar çok rahatsız oluyor. Şimdi tutturmuşlar bir şey cuma namazlarına gitmiyorlar. Ne yapıyorlar, Cuma namazı, orada en büyük camisinde kılınıyor, onlarda 50 metre arkada orada kendilerine göre bir imamları var, orada ayrıca namaza duruyorlar. Bunlar kimdir? diye araştırdığımda altında şu çıkıyor, terörist başını peygamber ilan edenler bunlar'' dedi.

Erdoğan, Iğdır Belediye Meydanında düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

Başbakan Erdoğan, meydanda toplananlara, ''Bizi ayırmak isteyenler var mı? Var. Bizim bayrağımıza yan bakanlar var mı? Niye, neden?'' diye sordu.

AK Parti'yi 14 Ağustos 2001'de kurduklarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Partimizi kurup yola çıktığımızda bir şey söyledik. Ne dedik biliyor musunuz? Tek bayrak dedik, niye? Çünkü bu renk şehidimizin kanının rengidir. Öyle mi? Hilal, bizim bağımsızlığımızın ifadesidir. Öyle mi? Yıldız, şehidimizi simgeler öyle mi? Peki bu birilerini niye rahatsız ediyor? Neden? Onun için tek bayrak, tamam mı? Biz ne dedik, tek millet dedik. Bundan da rahatsız oldular. Niye? Millet ne demek millet? Millet; Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazıyla, Romanıyla... aklınıza ne gelirse, hepsinin bu kavram içinde toplandığını görürüz. Millet budur, onun için tek millet diyoruz. Güç burdan geliyor. Ne diyoruz; tek vatan, 74 milyonla tek millet, 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Ne diyor Akif, 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' olay budur. Dördüncüsü tek devlet. Devletimiz bizim tek. Bu devletle beraberiz, biz bunu söylüyoruz. Bu birilerini rahatsız ediyor, kim onlar? Bölücüler. O bölücüleri biliyorsunuz, terör örgütü. Bunlar çok rahatsız oluyor. Şimdi bunlar dinimizi de bizim bölmeye gayret ediyorlar. Son zamanlarda ne yaptıklarını görüyorsunuz değil mi? Şimdi tutturmuşlar bir şey cuma namazlarına gitmiyorlar. Diyorlar ki 'devletin imamı arkasında namaz kılmayın.' Bunların hiç birisi değerli kardeşlerim bunların anladığı manada bir imam değil, her imam İslam neyi emrediyorsa onu anlar. Ne yapıyorlar, Cuma namazı, orada en büyük camisinde kılınıyor, onlarda 50 metre arkada orada kendilerine göre bir imamları var, orada ayrıca namaza duruyorlar.''

''Bunlar kimdir? diye araştırdığımda altında şu çıkıyor, terörist başını peygamber ilan edenler bunlar'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bakıyorsunuz pankart. Pankartta ne? Apo'yu peygamber ilan ediyor. Bunlar, bu organizasyonların arkasında ne var? BDP var. Biz bir olacağız, bir. Beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Aramıza ayrılık tohumu ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Buradan bütün kardeşlerime sesleniyorum. Bu birlikteliği bu beraberliği sağlamazsak bize yazık olur. Biz bunlara fırsat vermeyeceğiz. Hep beraber çalışacağız. Bu görev sadece Tayyip kardeşinizin görevi değil, hepimizin ortak görevi. Orada bir grup Cumaya duruyor kendilerine göre, bir gurup da bakıyorsunuz seyrediyor. Bunların zaten İslamla, dinle alakası yok. Biz bunların geçmişini biliriz, bunların başlarının bizim dinimizle ilgili söylediklerini biliriz. Bunu bildiğimiz için de şimdi dinimizi istismara da kalkıyorlar. Dinimizi lütfen siyasete alet etmesinler, dinimizi istismar etmesinler. Kalkıp eğer yapacaklarsa orada, Cuma ortadadır. Biz köylerde bile Cuma namazı kılmayız. Niye, mescitler küçüktür, geliriz Cuma mescitlerinde Cumaları kılarız, neden? Cuma birlikteliğin ifadesidir. Beraberliğin ifadesidir. Onun için de bunu oralarda yaparız.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Iğdır'a Muş'tan geldiğini belirterek, ''Bakın buraya Muş'tan geliyorum...Ben, Muş'ta ne söylediysem, ne konuştuysam, Iğdır'da da onu konuşuyorum. Muş'ta ayrı, Iğdır'da ayrı konuşan bir siyaseti biz reddediyoruz. Batman'da ayrı, Ankara'da ayrı bir dille konuşan bir siyaseti biz reddediyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince Iğdır belediye meydanında düzenlenen açık hava toplantısında vatandaşlara seslendi.

Erdoğan, konuşmasında, bir serhat şehri ve 3 ülkeyle komşu olan Iğdır'ı 3'üncü kez ziyaret ettiğini belirtti.

Başbakan Erdoğan, ''Iğdır, bir serhat şehri olduğu kadar, bir kahramanlık şehridir. Iğdır, Ağrı dağı kadar yüce, Aras nehri kadar coşkun bir şehirdir'' dedi.

Iğdır'ın tarih boyunca yaşadığı acıları çok iyi bildiklerini ifade eden Erdoğan, ''Iğdır'ın, şurada hemen Nahçivan'da, Karabağ'da, Azerbaycan'da yaşanan acıları, kardeş bir şehir olarak nasıl yüreğinde hissettiğini biliyoruz. Iğdır'ın 10 yıllardır, bu ülkenin gençlerini fidanlarını solduran terör belası karşısında, o belayı susturmak dindirmek, kanı, gözyaşını dondurmak için nasıl bir mücadele verdiğini çok iyi biliyoruz. Siz Türkiye'ye örneksiniz, tüm dünyaya örneksiniz. Bu kardeşliğiniz hiç bozulmasın. Bu kardeşliğiniz Ağrı dağı kadar yüce olsun, bu kardeşliğiniz daha da perçinlensin istiyoruz'' diye konuştu.

''Biz milletimiz karşısında her zaman açık yürekli olduk'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz milletimizle samimi, hasbi bir iletişim kurmanın gayreti içerisinde olduk. Çünkü bu milletin dili kutsaldır. Biz istismar siyasetine prim vermedik. Kışkırtma, tahrik, gençleri sokağa dökmek, bizim siyasetimizde kendine asla yer bulamadı. Biz, ne Türk kardeşimi, ne Kürt kardeşimi, ne Gürcüyü, ne Çerkezi, ne Abhazı, ne Azeriyi hiçbir kardeşimizi hiç birini dışlayanlardan olmadık. Çünkü biz yaradılanı, yaratandan ötürü sevdik. Onun için yılmadık ayaktayız. Onun için Türkiye'nin 81 vilayetinin 80'i bize ne yaptı, milletvekili verdi. Diğer siyasi partilerde böyle bir şey var mı? Bir kısmı bir bölgenin partisi, bir kısmı sahillerin partisi, ama AK Parti tüm Türkiye'nin partisi... Bakın buraya Muş'tan geliyorum. Ben, Muş'ta ne söylediysem, ne konuştuysam, Iğdır'da da onu konuşuyorum. Muş'ta ayrı, Iğdır'da ayrı konuşan bir siyaseti biz reddediyoruz. Batman'da ayrı, Ankara'da ayrı bir dille konuşan bir siyaseti biz reddediyoruz. Biz, 81 vilayetin tamamında milletin diliyle konuşuyoruz. Gönüllere hitap ediyoruz. Biz diyoruz ki, 'Bu millet, tarihinde hep kardeşlikle var oldu', Alparslan Malazgirt ovasında kardeşliğin, dayanışmanın sayesinde muzaffer oldu. Fatih, İstanbul'u fethetti, kardeşlik üzerine bir medeniyet kurdu.

Kanuni, Yavuz Sultan Selim, bu coğrafyada sevgi medeniyetini, kardeşlik medeniyetini inşa ettiler. Gazi Mustafa Kemal bu Cumhuriyeti kardeşlik üzerine bina etti.''

''Bakın burada size, çok az bilinen bir tarihi şahsiyeti hatırlatmak isterim...Mihrali Bey...Duydunuz mu? Osmanlı'nın son dönemlerinde yiğitliğiyle, kahramanlığıyla, mertliğiyle efsaneleşmiş bir şahsiyettir'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Tiflis'in hürriyeti, Kars'ın istiklali, Bağdat'ın bağımsızlığı, Yemen'in özgürlüğü için mücadele vermiş, Yemen'de şehit olmuş bir kahramanımızdır. Kendisini çekemeyenler, dönemin padişahına şikayet ettiklerinde, Padişah aynen şu ifadeleri kullanmıştır; 'Mihrali bey benim çok ama çok takdir ettiğim ve kimsenin ona eziyet etmesine izin vermeyeceğim şahsiyettir.' İşte o Mihrali bey çok ilginçtir, buraya çok dikkat edin, hem Karapapaktır, hem Terekemedir, hem Azeridir, Türktür, Kürttür, hem Sünnidir, hem Caferidir. O, adeta bu ülkenin her rengini üzerinde taşıyan, bu ülkenin aynası, kardeşliğimizin abidesidir.

Bakın sevgili Iğdırlılar... Derler ki, Nuh'un gemisi Ağrı Dağı'na konmuş. O gemiden çıkan insanlar dünya üzerine yayılmış ve kavimleri, milletleri oluşturmuşlar. Biz hepimiz, Adem'den geliyoruz. Hepimiz Hazreti Nuh'un gemisinde seyahat eden atalarımızdan geliyoruz. İşte onun için, Ahmede Hani gibi, 'insan, en büyük kalemin çizdiği nakıştır' diyoruz. İşte onun için, Mevlana, 'yaratıktan şikayet, Yaradandan şikayettir' diyor. İşte onun için, az önce söyledim, Yunus Emre gibi, 'Yaradılanı severim, Yaradandan ötürü' diyoruz.

Bizde ayrı gayrı yok. Bizim kültürümüzde ayrımcılık yok. Bizim medeniyetimizde, komşusunu, dostunu, akrabasını, kardeşini ötelemek asla yok. Biz bu topraklarda bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR 3
  • hasan kale 13 yıl önce Şikayet Et
    onurlu dış politika. onurlu dış politika bu işte, ben akp yi her şartta alkışlamasam da bu tür çıkışlarda gerçektende destekliyorum ve gurur duyuyorum...
    Cevapla
  • sefa doğan 13 yıl önce Şikayet Et
    HELAL OLSUN. helal olsun büyük başbakan muhsin yazıcıoğlundan sonra en sevdiğim adamlardansın
    Cevapla
  • alperen 13 yıl önce Şikayet Et
    BUNLAR. Milliyetci kokan hareketler hayırdır...
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Özgür Özel ile ne konuştu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama
Fenerbahçe yeni sezonun ilk transferini yaptı! Prensipte anlaşıldı