Başçı'dan ters dolarizasyon dersi

Merkez Bankası Başkanı Başçı, 1990’lı yıllar boyunca yüksek düzeyde dolarizasyon yaşayan Türkiye’nin, 2001 krizinden sonra ekonomi alanında önemli reformlar yaptığına ve ters dolarizasyonda başarıya ulaştığına dikkat çekti.

Başçı'dan ters dolarizasyon dersi
Başçı'dan ters dolarizasyon dersi
GİRİŞ 23.05.2011 19:29 GÜNCELLEME 23.05.2011 19:29

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2009 Krizi’nin finansal istikrarın ve ters dolarizasyonun önemini gözler önüne serdiğine dikkat çekerek, Merkez Bankası ve ilgili diğer makamların ters dolarizasyon sürecini ve genel olarak finansal istikrarı desteklemeye ve teşvik etmeye devam ettiğini vurguladı. Başçı, 1990’lı yıllar boyunca yüksek düzeyde dolarizasyon yaşayan Türkiye’nin, 2001 krizinden sonra ekonomi alanında önemli reformlar yaptığına ve ters dolarizasyonda başarıya ulaştığına dikkat çekti.

18 Mayıs’ta Astana’da Yerel Para Birimi Yoluyla Finansmanın ve Yerel Sermaye Piyasalarının Geliştirilmesi Konferansı’na katılan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, “Türkiye’de Ters Dolarizasyon” konulu bir sunum yaptı. Merkez Bankası’nın yayınladığı sunuma göre Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2009 Krizi’nin finansal istikrarın ve ters dolarizasyonun önemini gözler önüne serdiğine dikkat çekerek, Merkez Bankası ve ilgili diğer makamların ters dolarizasyon sürecini ve genel olarak finansal istikrarı desteklemeye ve teşvik etmeye devam ettiğini vurguladı.

Bu çerçevede para politikası uygulamasında izlenebilecek belli başlı yolları sıralayan Başçı, bunlardan ilkinin genel ekonomik istikrarın korunması olduğunu belirtti. Enflasyonun düşük ve istikrarlı düzeylerde tutulması gerektiğine işaret eden Başçı, ekonomideki birimlerin, döviz cinsinden borçlanmanın getirdiği riskler hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini, finansal riskten korunma (hedding) imkanlarının daha yaygın kullanımının teşvik edilmesi gerektiği vurguladı. Başçı gerektiğinde risk azaltıcı ilave önlemlere başvurulması gerektiğini dile getirdi.

-TÜRKİYE’DE 1990’LI YILLAR BOYUNCA YÜKSEK DÜZEYDE DOLARİZASYON YAŞANDI-

Erdem Başçı sunumunda Türkiye’de 1990’lı yıllar boyunca yüksek düzeyde dolarizasyon yaşandığına dikkat çekerek, Türkiye’de dolarizasyona yol açan temel nedenleri “Yüksek ve oynak enflasyon, finans piyasalarında mali baskınlık ve basiretli finansal önlemlerin eksikliği” olarak açıkladı. Yüksek ve oynak enflasyon ile finans piyasalarında mali baskınlığı 1996 yılından itibaren rakamlarla irdeleyen Başçı, basiretli finansal önlemlerin eksikliğini birçok faktöre bağladı. Başçı bunları “1990’ların sonuna dek bir düzenleme ve denetleme kurulunun olmaması, bankaların, şirketlerin ve hane halkının döviz pozisyonlarına ilişkin herhangi bir kısıtlama bulunmaması, Türk Lirası ve döviz mevduatlarına tam güvence verilmesi” olarak sıraladı.

Ekonomik birimlerin sistemik olarak risk aldıklarını belirten Başçı, “Herkesin yabancı para pozisyonu açık vermekteydi. Birimler, bir döviz kuru şoku halinde hükümetin müdahale edip sistemi kurtaracağına inanıyorlardı” dedi.

-“ENFLASYON RİSKİNİN DÜŞÜK, DÖVİZ KURU RİSKİNİN YÜKSEK OLMASI KATKI SAĞLADI”-

Sunumunda, Türkiye’de para politikası reformlarına da değinen Başçı, 2001 krizinden sonra Türkiye’nin, 2000’li yıllar boyunca ekonomi alanında önemli reformlar yaptığını ve ters dolarizasyonda başarıya ulaştığını vurguladı. Başçı, Merkez Bankası’nın enflasyon düzeyinin ve oynaklığının azaltılmasında önemli başarı sağladığını dile getirerek, döviz kurundan fiyatlara geçişkenliğin zayıfladığını ve para politikasının çok daha etkin bir hale geldiğini ifade etti. Başçı, enflasyon riskinin daha düşük, döviz kuru riskinin ise daha yüksek olmasının ters dolarizasyona ulaşılmasına katkı sağladığını dile getirdi.

Başçı konuşmasında, o dönemde gerçekleştirilen “Para Politikası Reformları”nı şöyle sıraladı:

“2001 yılında Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, Banka’nın görev tanımı, temel amaç fiyat istikrar olarak açıkça ortaya konulacak şekilde yeniden düzenlendi. Merkez Bankası’nın hükümete doğrudan finansman desteği sağlamasına son verilmişti. 2006 yılından itibaren Enflasyon Hedeflemesi Rejimi uygulamasına geçilmiştir. Esnek döviz kuru politikası uygulanmaktadır.

-“DÖVİZ KURUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA TOPLAM GEÇİŞKENLİK VAR”-

Başçı konuşmasında döviz kurundan geçişkenlik etkisine de değinerek, “Döviz kurundan tüketici enflasyonuna toplam geçişkenlik var” dedi. Delil olarak da 2005 yılında Kara ve Öğünç tarafından hazırlanan Merkez Bankası Çalışma Tebliği’ni gösterdi.

-“YEREL FİNANS PİYASALARIN GELİŞMESİ EKONOMİDE TERS DOLARİZASYONA KATKIDA BULUNDU”-

Maliye politikası reformları sonucunda güçlü kamu maliyesi ve hızla gelişen yerel finans piyasasına ulaşıldığını ifade eden Başçı, yerel finans piyasalarının gelişmesi ve birimlerin yerel para birimi cinsinden finansal araçlara daha kolay erişebilmelerinin ekonomide ters dolarizasyon sürecine katkıda bulunduğunu kaydetti.

-“DÖVİZ TÜREV PİYASALARINDA FİNANSAL RİSKTEN KORUNMA SEÇENEKLERİ ARTTI”-

Finans piyasalarında yapılan reformlarla daha az bilanço uyumsuzluğuna sahip, daha sağlam bir finans sektörüne ulaşıldığını belirten Başçı; “Risk-azaltıcı yeni önlemler ve esnek döviz kuru sayesinde ekonomideki birimlerin döviz cinsinden borçlanma konusundaki farkındalıklarının artması ve sistemik riskin azalması ekonomide ters dolarizasyona katkıda bulunmuştur. Döviz türev piyasalarında finansal riskten korunmaya (hedding) yönelik seçenekler artmıştır” diye konuştu. (ANKA)

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Beşiktaş Dolmabahçe'de 1 puanı 90+7'de kurtardı
Bahçeli'den 28 Şubat tahliyeleriyle ilgili açıklama! Çetin Doğan'a tepki!