Gülen'in şiirlerine 'Roman'tik yorum

Yıllardır Anadolu'nun farklı şehirlerinde müzik öğretmenliği yapan Soner Köse, Fethullah Gülen'in şiirlerinin bestelendiği bir albüm çıkardı.

Gülen'in şiirlerine 'Roman'tik yorum
Gülen'in şiirlerine 'Roman'tik yorum
GİRİŞ 05.06.2011 13:48 GÜNCELLEME 05.06.2011 13:48

Yıllardır Anadolu'nun farklı şehirlerinde müzik öğretmenliği yapan Soner Köse, üzerinde titizlikle çalıştığı albümünü geçtiğimiz günlerde yayınladı. Fethullah Gülen'in şiirlerinin bestelerinden oluşan Mumlar Gibi adlı albümde Köse'ye Yalovalı Roman çalgıcılar eşlik etti. Roman müzisyenlerin samimiyeti ve Gülen'in his yüklü şiirleriyle buluşunca ortaya muhabbet dolu bir albüm çıktı.Geçtiğimiz günlerde Soner Köse, Gülen'in şiirlerinden oluşan Mumlar Gibi albümünü çıkardı.

Albümü diğer çalışmalardan ayıran çok önemli bir özellik var. Bu çalışmada ne tanınmış virtüözler var ne de arkasında büyük bir prodüksiyon. İsimlerini hiç duymadığımız Roman çalgıcılar Soner Köse'ye eşlik ediyor. Soner Köse ve Yalovalı Roman çalgıcıları bir araya getiren şey ise sevgi ve muhabbetten başka bir şey değil. Zaten albümü dinlemeye başladığınızda bu muhabbetin oluşturduğu samimiyet sizi hemen sarıp sarmalıyor. 'Ay yüzlüm', 'Sen', 'Rüyamda Gördüm Seni', 'Aşılmaz' ve albüme adını veren 'Mumlar Gibi' adlı eserlerin yanı sıra Soner Köse'ye ait besteler de albümde yer alıyor.

Soner Köse, müziğe küçük yaşlarda başlamış. Onun müzik yeteneğini keşfeden ilk kişi ilkokul öğretmeni olmuş. Küçük yaşlarda Barış Manço ve Zeki Müren gibi sanatçıların şarkılarını söylemiş Karaburun sokaklarında. Ortaokula geldiğinde annesinin aldığı bağlama ile halk müziğine gönül vermiş. Bu yolculuğu onu Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Eğitimi bölümüne götürmüş. Burada keman piyano bölümünde eğitim görmüş.

Gülen ve şiirleriyle tanışması da bu yıllara rastlıyor: "Onun fikirleri ve eserleri hayatımın akışını değiştirdi. Ondaki insanlık sevgisi ve hoşgörü beni çok etkiledi. Bu sevgi hayatı anlamamı sağladı." Soner Köse, bu yıllarda Gülen'in şiirlerinin ilk bestelerinin Reşit Muhtar tarafından yorumlandığı Kırık Mızrap albümünün hazırlanmasında da görev almış. Sonra öğretmenlik yılları. Uzun yıllar boyunca Anadolu'nun birçok şehrinde müzik öğretmenliği yaparak binlerce öğrencinin müzikle sevdalanmasına vesile olmuş. Sonra 'artık kendim ve müziğim için de bir şeyler yapmalıyım' diyerek yıllardır hayalini kurduğu mekânı açmış. Şimdilerde Yalova'da açtığı müzik evinde, bir yandan öğrenci yetiştiriyor bir yandan da stüdyosunda profesyonel müzik çalışmaları yapıyor.

Soner Köse'nin albümü on yıldan fazla süren çalışmaların ve emeğin bir ürünü. Bu kadar geç gelmesinin ilk sebebi Köse'nin aşırı mükemmeliyetçi karakteri: "Ne zaman stüdyoya girip eserleri kaydetsem, stüdyodan çıktıktan sonra bir şeylerin eksik olduğunu fark ediyor ve albümden vazgeçiyorum. Yıllar önce isimleri bilinen müzisyenlerle kayıtlar yaptım. Ancak o zaman da ortaya çıkan sonuç istediğim gibi olmadı ve hep erteledim." Ama asıl sebebin müziğe yansıyan samimiyeti bugüne kadar yakalamaması olarak görüyor Soner Köse. Bu samimiyeti ise iki yıl önce tanıştığı Yalovalı Roman çalgıcılarla yakalamış Köse.

Romanların samimiyetine hayranım

Aslında Soner Köse'nin Romanlarla ilk tanışması Ödemiş'te müzik öğretmenliği yaptığı yıllara rastlıyor. O yıllarda Romanların müzikle dolu hayatı ve samimiyeti onun dikkatini çekmiş. "Bir yerde müzik yapılıyorsa ve konuşuluyorsa Romanlar oralarda haleleniyor. Onların ruhlarına ve müzik duygularına hayran oldum. Notasız çalan bu insanlarda yıllardır beklediğim o duyguyu yakaladım." Hep Romanlarla birlikte müzik çalışmaları yapmak istemiş. Bu dileği Yalova'da gerçekleşmiş. Romanlar açtığı müzik evinin müdavimleri olmuş. Müzikle başlayan muhabbetleri onlarla kaynaşmasını sağlamış.

Soner Köse, maddi imkânları yerinde olmadığı için zaman zaman enstrüman bulmakta zorlanan bu müzisyenlere kimi zaman keman ya da bağlama teli ödünç vermiş. Dostlukları pekişince ve yıllardır aradığı samimiyeti bulunca uzun yıllardır demlenen bestelerini onlarla birlikte kaydetmeye karar vermiş. Yalovalı Roman çalgıcılar Yalçın Celayir, Eyüp Coşkuner, Ersin Celayir ve Yusuf Adnan Özçelik, Hocaefendi'nin şiirlerini oldukça hisli bulup şartsız kabul etmiş bu daveti.

Ney yerine su borusu

Albüm kayıtları sırasında çok ilginç anlar da yaşanmış. Örneğin Yalçın Celayir'in emektar klarneti kırılınca önce klarnet tamir edilmiş. Albümdeki ney sesleri ise bir su borusundan geliyor. İmkânlar kısıtlı olsa da yakalanan samimiyet bu olumsuzlukların üstesinden gelmiş. "Müthiş bir kaynaşma oldu. Onlarla iyi bir muhabbet kurduk.

O muhabbet müziğe de yansıdı." diyor Köse. Ayrıca albüm vesilesi ile Romanları yakından tanıma fırsatı bulduğu için de kendini şanslı hissediyor. "Romanlar maneviyata dostluk ve akrabalık ilişkilerine çok önem veren insanlar. Birbirine çok bağlılar ve aralarına girdiğiniz zaman o bağlılığı size de gösteriyorlar. Hep kıyıda köşede kalmışlar. Hep ötekileştirilmiş ve dışlanmışlar. Kendi mahallelerinde sıkışıp kalmışlar. Ancak yaşama sevinçlerini ve samimiyetlerini asla yitirmemişler. Ben bu albüm vesilesi ise onların bu dünyasına adım attığım için mutluyum."

Roman açılımına armağan olsun

Soner Köse, albümünün ticari kaygıyla değil, sevgiyle oluşmuş bir albüm olduğunun altını çiziyor. Tek isteği ise Gülen'in insanları sevgiye çağıran sözlerinin müzik yoluyla daha çok insana ulaşması. "İnşallah bu albüm insanları sevgi çatısı altında birleştirir. Bu anlamda bir kişiye bile ulaşabilirse kendimi bahtiyar hissedeceğim. Bütün insanların sevgi ve hoşgörü içerisinde yaşadığı bir dünya için belki bir tohum olur. Ayrıca ülkemizdeki Roman açılımına da bir armağan olmasını diliyorum."


ZAMAN

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Kudüs şehidi Hasan Saklanan ile ilgili ilk bilgilere Haber7 ulaştı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özel'i AK Parti Genel Merkezi'nde kabul edecek