11 Eylül'ün ilham kaynağı Kabe baskını mı?

Müslümanların en kutsal mekanı Kabe'yi kana bulayan ancak gizemini hala koruyan baskın, 34 yıl sonra ilk kez bir romana konu oldu.

11 Eylül'ün ilham kaynağı Kabe baskını mı?
11 Eylül'ün ilham kaynağı Kabe baskını mı?
GİRİŞ 18.04.2013 15:55 GÜNCELLEME 18.04.2013 15:55
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Tarihi Değiştirenler Serisi'nin usta yazarı Ali Çimen'in kaleme aldığı Kırık Heykel isimli romanda, Müslümanların kıblesi Kâbe'de 20 Kasım 1979 gerçekleşen esrarengiz baskına ilişkin gizemli bilgiler yer alıyor. 

Romanın gerçek bilgilere dayanılarak kaleme alınan açılış sahnesinde Filipinler, Türkiye, Bangladeş, Arap Emirlikleri, Pakistan ve Libya başta olmak üzere İslam ülkelerindeki göstericiler, baskının arkasında olduğuna inandıkları Batı'ya nefret kusarken Kâbe'deki isyan, Suudi güçlerinin başarısız olması üzerine Fransız timlerinin yardımıyla bastırılıyor. Ortadoğu petrollerine bağımlı Batı ile Suudi Arabistan'ın stratejik ortağı Amerika rahat bir nefes alırken, esrarengiz Kabe baskını yıllar sonra bir kez daha gündeme geliyor. 

KABE BASKINI ve İKİZ KULELER 

İkiz kuleler, Kaba Baskını'nın intikamı ya da ilham kaynağı mıydı? Türkiye'de çok da ilgi çekmeyen bu soru, özellikle 11 Eylül saldırısının ardından Batı'da yeniden masaya yatırıldı, yeni cevaplar arandı. Yazar Ali Çimen'in verdiği bilgiye göre elde edilen sonuçlar hayli ilginç. Kabe baskını sırasında Bin Ladin Ailesi Mekke'deki restore çalışmalarını yürütüyordu. Baskın sırasında Usame Bin Ladin 22 yaşındaydı. Ladin Ailesi, ellerindeki detaylı Kabe haritalarını güvenlik güçlerine vererek isyanın bastırılmasına yardımcı oldu. 

Ancak Sunday Herald (Glasgow), Ha'aretz, ve New Yorker gibi medya organlarının iddiasına göreyse, Usame Bin Ladin'in üvey kardeşi Mahrous Bin Laden, 60'larda radikal örgütlere karışmış ve rejim aleyhine çalışıyordu. Kabe baskıncıları onun yardımıyla ve Bin Ladin Ailesi'nin şirketinin imkanlarıyla Mekke'ye silahları sokabilmişti. Mahrous, baskından sonra ele geçirilmesine rağmen öldürülmedi ve bir süre sonra da serbest bırakıldı. Mahrous, geçmişine sünger çekti ve Bin Ladin Grup'ta üst düzey yönetici oldu.

Usame Bin Ladin ile baskın arasında bir bağlantı tespit edilemedi. Ancak, Kabe'yi basan grubun lideri Cuheyman el Utebi'nin baskın sırasında kullandığı 'Göze göze, dişe diş' sloganını, yıllar sonra ortaya çıkan Usame Bin Ladin'in de tekrarlaması Batılılara Kabe baskınının Ladin'e ilham vermiş olduğunu düşündürüyor. 

Batılılara göre Kabe baskını modern zamanların ilk cihad girişimiydi ve El Kaide ve benzeri örgütlere 'Batı ve onların yozlaşmış Müslüman işbirlikçilerine' karşı verdikleri savaşta ilham kaynağı oldu. Buradan hareketle 11 Eylül saldırısı ile Kabe baskını arasında paralellikler kurula geldi. 

Kitap hakkında teknik bilgi almak ve sipariş şartları için bu linki kullanabilirsiniz

KİTABIN KÜNYESİ

Kitabın adı: Kırık Heykel

Yazar: Ali Çimen

Yayınevi: Timaş Yayınları

Türü: Roman

Yayın tarihi: Mart 2013

Sayfa: 384 sayfa

ISBN: 9786050808476


CIA AJANLARI MÜSLÜMAN OLUP KABE'YE Mİ GİRDİ?
 

Bugüne kadar merak edilen bir diğer konu ise Müslüman olmayanların giremeyeceği Mekke'ye Fransız komandolarının nasıl girdiği? Groupe d'Intervention de la Gendarmerie Nationale (GIGN) isimli Fransız özel birliğinden 3 komando, Mekke'ye girmeden önce Müslüman yapılmış! 

Pakistanlı gazeteci, yazar ve akademisyen  Ziauddin Sardar, ise “The battle at Islam's heart” (İslamın kalbinde savaş) başlıklı makalesinde, Suudi hükümetinin Fransızlar'dan önce CIA ajanlarını operasyon için çağırdığını ve onların da Müslüman yapılarak Kabe'ye sokulduğunu iddia ediyor. 

Kırık Heykel, bugünlerde Kutlu Doğum'un idrak edildiği kutsal topraklarda İran İslam Devrimi'nden sonra yaşanan Kabe baskınına farklı bir pencereden bakmamızı sağlıyor. Sadece Kabe baskınının yer almadığı kitap Ortadoğu;  Türkiye, İran, İsrail ve ABD arasında patlak veren akıl almaz bir istihbarat savaşına sahne oluyor. 

KABE 2 HAFTADA ELE GEÇİRİLEBİLMİŞTİ 

20 Kasım 1979'da Suudi radikal Cuheyman el Uteybi ve 500 kadar yandaşı sabah namazı sırasında Kabe'yi basmış, çatışmada onlarca kişi ölmüştü. El Uteybi, Kabe'nin hoparlörlerinden attığı sloganlarla kayınbiraderi Muhammed el-Kahtani'nin mehdi olduğunu ilan etmişti! Suudi güçlerinin peşpeşe yaptığı operasyonlar başarısız olmuş, en sonunda ‘dışarıdan' gelen destekle, El Utebi'nin isyanı, ancak iki hafta sonra bastıralabilmişti. Geride 250 ölü ve bine yakın yaralı bırakan bu baskın, Suudi rejiminin de gayretleriyle tarihin unutulan sayfalarından biri haline getirilmeye çalışıldı. El Uteybi ve adamları, halka açık meydanlarda idam edilmişti. 

Kanlı baskının arkasında Amerika'nın ve siyonistlerin olduğu iddia edilmiş Pakistan ve Libya'daki Amerikan elçilikleri ateşe verilmişti.

YORUMLAR 1
  • ramazan güner 11 yıl önce Şikayet Et
    Ne işler dönüyor böyle.... Kabe Baskını'ndan ilk kez bu roman sayesinde haberdar oldum.. Okuduklarımın hangisi gerçek, hangisi kurgu? diye sık sık sormamı sağlayan, akıcı bir dili ve hızlı temposu ile beni içine çeken bu romanı bir solukta okudum. Özellikle mekan tasvirlerinde sizi adeta oralara sürüklüyor. Benim açımdan en cazip tarafıysa, Obama, Netenyahu, Erdoğan gibi gerçek figürleri, roman karakteri olarak karşımda görmem oldu. El Kaide meselesi öyle ki sandığımızdan daha karışık!
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Kral 2. Abdullah'tan son dakika operasyon açıklaması! İsrail'i resmen uyardı
Fuat Oktay duyurdu: 5 Türk devletinden ortak karar! En üst düzeye çıkartılıyor