Erdoğan'ın imzasının anlamı
İtalya'da temaslarını sürdüren Başbakan Erdoğan, bugün imzalanan Avrupa Anayasası'nı değerlendirdi. Erdoğan attığı imzanın Türkiye için ne anlama geldiğini de şöyle anlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün imzalanan Avrupa Anayasası'nın
"hayırlı olması" dileğinde bulunarak, "Atılan imzaların,
medeniyetlerin buluştuğu bir Avrupa'nın oluşmasına vesile olmasını
temenni ediyoruz" dedi.
Erdoğan, Roma'daki Türk Büyükelçiliği'nde düzenlediği basın
toplantısında, imzaladığı Avrupa Anayasası nihai senedi ile yaptığı
ikili görüşmeleri değerlendirdi.
AB üyesi 25 ülke ile Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 3 aday
ülkenin, Avrupa Anayasası ve nihai senedini imzaladığını belirten
Başbakan Erdoğan, bunun Avrupa'nın geleceği için hayırlı olmasını
dileyerek, "Atılan imzaların, medeniyetlerin buluştuğu bir Avrupa'nın
oluşmasına vesile olmasını temenni ediyoruz" dedi.
Türkiye'nin AB üyeliğinin uzun bir süreç olduğunu ve bunun devam
edeceğini vurgulayan Erdoğan, bu süreçte, 17 Aralık tarihinin Türkiye
için çok önemli olduğunu kaydetti.
Bugünün çok faklı bir anlamı daha olduğunu, Cumhuriyetin 81.
yıldönümünün kutlandığını belirten Başbakan Erdoğan, Roma'da temasları
nedeniyle kendisi ve beraberindekilerin Türkiye'deki kutlamalara
katılamadıklarını ifade etti.
Erdoğan, Roma'da Türk Büyükelçiliği'ndeki Cumhuriyet Bayramı
kutlamalarına katıldıklarını belirtti. Türk milletinin Cumhuriyet
Bayramı'nı kutlayan ve daha nice kutlamalarda bir arada olma
temennisinde bulunan Erdoğan, "Her kutlamamızın ülkemizin
kalkınmasına ve geleceğine yönelik arzulanan o aydınlık yarınlara
ulaşma noktasında daha ileri bir mesafe alınmasına vesile olmasını
temenni ediyoruz" diye konuştu.
-"OLUMLU BAKIŞLARI, BİZİ MEMNUN ETTİ"-
İmza törenin yanı sıra ikili görüşmeler de yaptığını anımsatan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İtalya, İngiltere, Avusturya, Almanya,
Belçika, İspanya, İsveç ve Yunanistan başbakanları ile bir araya
geldiğini ifade etti.
Görüşmelerde, AB'nin 17 Aralık sürecine ve Türkiye'nin bu
süreçteki konumunu liderlerle ele aldıklarını belirten Erdoğan, şöyle
dedi:
"Hemen hemen hepsinin olumlu bakışlarını bizzat kendilerinden
dinlememiz, bizleri de ayrıca memnun etti. Bu kalan süreç içerisinde
görüşmelerimiz, çalışmalarımız aynı şekilde devam edecek. İnanıyorum
ki 17 Aralık tarihi, artık tüm ülkelerinde beklediği bir adımın
atılmasına vesile olacaktır."
-"(BİZ HAZIRIZ, TAMAMLADIK) DİYECEĞİZ"-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin, imzalanan Avrupa
Anayasası metninin ilgili ülkelerin parlamentolarına ya da halk oyuna
sunulacağını anımsatarak, "Fransa'da yapılacak halk oylamasının
Türkiye'nin AB üyeliği ile ilişkilendirileceği" yönündeki sözleri
üzerine, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde bir yol haritasını, bir
takvimi belirleme yetkisinin olmadığını söyledi. Bu süreç içerisinde,
müzakerelerin de bitirilebileceğini ifade eden Erdoğan, "Bu
müzakereler bitirildiği anda, bütün tam üye ülkeler bunun
bitirildiğine inandığı anda, bunun kararını verirler. Karar mercii,
ben değilim" diye konuştu.
Türkiye'nin gerek Kopenhang kriterleri gerek Mastrich kriterleri
çerçevesinde neler yapılması gerekiyorsa, onları yapacağını ifade eden
Erdoğan, 35 ayrı birimde çalışmalar yürütüldüğünü ve bu çalışmalar
bittikten sonra "İşte biz hazırız, tamamladık" diyeceklerini, AB
ülkelerinin de bu süreç içerisinde oldukları için, "Türkiye artık
üzerine düşen herşeyi gerçekleştirmiştir" diyerek kararı
vereceklerini kaydetti. Erdoğan, "Onun için çok da aceleci olmanın
anlamı yok" dedi.
-"KIBRIS İLE İLGİLİ EK BİR MEKTUP VERİLMİŞTİR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görüştüğü liderlerden tam üyelik
izlenimi alıp almadığı yönündeki bir soru üzerine, görüştüğü
liderlerin ortak kanaatinin bu olduğu izlenimi edindiğini söyledi.
Bir gazetecinin, "Berlusconi ile neler konuştunuz, imzaladığınız
nihai senette Kıbrıs ile ilgili protokoller var. Türkiye'nin bu senedi
imzalamasının Güney Kıbrıs'ı, Kıbrıs olarak tanıyacağı şeklinde
yorumlar yapılıyor. Ne diyeceksiniz?" sorusuna, Erdoğan, şu yanıtı
verdi:
"Sayın Berlusconi, Türkiye'nin 17 Aralık'tan sonra tam üyelik ile
sonuçlanacak müzakere sürecini çok açık ve net destekliyor. Bu konuda
en ufak bir tereddüt söz konusu değil. Bunun yanında şu ana kadar
verdiği desteği diğer ülkeler nezrinde sürdürmenin gayreti içinde
olduğunu da söylüyor. Burada bizim herhangi bir endişemiz yok.
Kıbrıs ile ilgili konuda da temel bir düşünceyi ortaya koymak
istiyorum. Düşünce değil, kayıtlarda olanı ortaya koymak istiyorum.
Bugün imza attığımız metin, her şeyden önce Türkiye'yi hukuken
bağlayan bir metin değildir. Bu bizi siyaseten bağlayan bir metindir.
Ve biz bunu aday ülke ve gözlemci sıfatıyla imzaladık. Kaldı ki bütün
bunlara rağmen, Kıbrıs ile ilgili ek bir mektup verilmiştir."
Erdoğan, "Ek mektubu açar mısınız?" sorusuna, "Biraz sabırlı
olun" yanıtını verdi.
-"MÜZAKERE SÜRECİ İÇİN REFERANDUM YAPILMAZ"-
Avusturya Başbakanı Wolfgang Schüssel ile görüşmesine ilişkin bir
soru üzerine de Erdoğan, Avusturya'nın bütün sıkıntılara rağmen,
olumlu istikamette hareket edeceklerini söylediğini kaydetti.
Erdoğan, başka bir soru üzerine, müzakere süreci ile tam üyelik
konusunun birbirinden farklı konular olduğunu söyledi. Erdoğan, "17
Aralık'ta müzakere süreci başlasın mı, başlamasın mı diye, bunun
kararı verilsin diye, bunun referandumu yapılmaz. Bugüne kadar
yapılmadı zaten" diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Fransa Cumhurbaşkanı'nın basına ayrı kendisine
ayrı konuştuğu" şeklindeki sözleri üzerine de Erdoğan, "Bu sayın
Chirac'a karşı çok saygısız bir yaklaşım olur. Bize bu noktada hiçbir
zaman söylediğinden farklı birşey söylememiştir" dedi.
Erdoğan, medya aracılığıyla devlet ve hükümet başkanları ile
hiçbir zaman görüşmediğini, bu tür görüşmelerin yanlış olduğunu
söyledi.