Blackwater'ın aşırı güç kullandığı kesinleşti
Irak'ta geçtiğimiz ay sivillerin öldürülmesine karıştığının ortaya çıkması üzerine hakkında soruşturma başlatılan Blackwater adlı güvenlik şirketinin, 2005 başlarından itibaren en az 195 kez benzer şekilde 'aşırı güç' kullanıldığı tespit edildi.

Soruşturma kapsamında hazırlanan raporda şirket çalışanlarının, daha önce birçok kez sivillerin öldürülmesine karıştığı belirtiliyor.
ABD Kongresi'nde Demokratlar tarafından da verilen notaya göre şirket çalışanları, 195 olayda silahlarını yanlış kullanmış. Toplam 437 belgenin incelendiği rapora göre bu olayların en az yüzde 80'inde silahı ilk ateşleyen taraf Blackwater çalışanları olmuş ve olaylara toplam 16 kişi hayatını kaybetmiş.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve şirkete ait belgelerde yer alan bilgilere göre Blackwater şirketi çalışanları, daha önce birçok öldürme olayını örtbas etmiş ve yanlış rapor vermiş. Şirket, raporunda Irak'taki Blackwater çalışanlarının karıştığı bir olay konusunda da personelini olay hakkında yalan söylemekle suçluyor.
Amerikan Kongresi üyelerinden Henry A. Waxman tarafından dün açıklanan ve bugün Amerikan gazetelerinde yer alan haberlere göre ABD Dışişleri Bakanlığı, şirketi yakınları ölen Iraklı ailelere tazminat ödemenin ötesinde burada taptıklarından dolayı sorumlu tutmak için çok az çaba gösterdi. Sarhoş bir Blackwater çalışanının Iraklı bir güvenlik gücünü öldürdüğü buna benzer bir olayda da ABD hükümetinin, kurbanın ailesi ve şirket çalışanı arasında mali konuda anlaşma sağladığı ve bu kişinin Irak'tan ayrılmasının sağladığı kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve Blackwater şirketine ait belgelere dayanarak hazırlanan bu raporun ardından Blackwater'ın Başkanı Erik Prince ve Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Irak Koordinatörü David M. Satterfield, bugün Kongre'ye bağlı komite önünde ifade verecek.
İkili ifade vermeden önce de Amerikan Federal Soruşturma Bürosu, 16 Eylül'de 11 ıraklı sivilin öldürülmesi konusunu araştırmak üzere ırak'a bir ajan heyeti göndereceğini duyurdu. Şirket de FBI heyetiyle tam işbirliği yapacağını duyurdu.
Sivillerin ölümünden Blackwater şirketi çalışanlarının sorumlu olduğu iddia edilen bu olayın ardından Irak hükümeti, şirketin Irak'taki tüm faaliyetlerinin durdurulmasını istemişti. İçişleri Bakanlığı ayrıca bu kişilerin yargılanmasını istemiş; ancak ABD ve Irak yönetimleri arasında ortak bir soruşturma yapma kararı alınınca bu talep askıda kalmıştı.
Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın da Irak'ta soruşturma yapacak olan FBI ekibinden 'önyargısız' olmasını istediği belirtiliyor. Bakanlık yetkilileri, Rice'ın özellikle 16 Eylül'deki olayın iyice anlaşılmasını istediğini kaydediyorlar. Yetkililer, Rice'ın, Dışişleri Bakanlığı'nın Blackwater veya diğer güvenlik şirketleriyle Irak'taki diplomatların güvenliğini sağlamakta muktedir olduğunun anlaşılması konusunda kararlı olduğunu dile getiriyorlar.
Waxman ve diğer eleştirmenler, Blacwater'a Irak'taki çalışmalarından dolayı bugüne kadar 1 milyar dolar ödeyen ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, bu yüzden şirkete dokunmadığını savunuyorlar. Demokratlar da soruşturma kapsamında incelenen belgelerde bakanlığın şirketi uyardığına veya hareketlerini kısıtlamaya yönelik bir girişimde dair hiçbir bilginin yer almadığını vurguluyor.
Raporda Blackwater şirketinin Dışişleri Bakanlığı ile yaptığı anlaşma gereği 122 kişiyi işten çıkardığı belirtiliyor. Prince'e göre Irak'ta halen şirket adına çalışan bin kişi bulunuyor.
Öte yandan yazılı olarak hazırladığı ve Washington Post gazetesinde yer alan yazılı ifadesinde Erik Prince, Blackwater çalışanlarının 'tehlikeli ve zor şartlar altında görev yaptığını ve şirketin çalışmalarının 'düşmanla savaşmak için daha fazla Amerikan personeli sağladığını' söylüyor. Prince, şirketinin bakanlık ile varılan anlaşmaya tamamen uyduğunu ve 'doğruymuş gibi rapor edilen olumsuz ve temelsiz iddialara maruz kaldığını' ifade ediyor.