Son dakika: ABD pozisyon değiştirdi, çarpıcı 'işgal' çıkışı! Peş peşe açıklamalar geliyor

Son dakika haberi: Beyaz Saray'dan yapılan son açıklamalarda Rusya'nın hamlelerine ilişkin 'işgal' ifadesi kullanılmaya başlandı. ABD, bu terimi kullanmaktan kaçınıyordu.

Son dakika: ABD pozisyon değiştirdi, çarpıcı 'işgal' çıkışı! Peş peşe açıklamalar geliyor
Son dakika: ABD pozisyon değiştirdi, çarpıcı 'işgal' çıkışı! Peş peşe açıklamalar geliyor
GİRİŞ 22.02.2022 19:02 GÜNCELLEME 23.02.2022 00:37
Bu Habere 39 Yorum Yapılmış

Son dakika haberi... Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Rus ayrılıkçıların yoğunlukta olduğu Donetsk ve Luhansk'ın sözde bağımsızlığını tanıdığını açıklamasının ardından ABD'den yeni bir açıklama geldi. 

Romanya duyurdu: 500 bin Ukraynalı mülteci alabiliriz!Romanya duyurdu: 500 bin Ukraynalı mülteci alabiliriz!

ABD Ankara Büyükelçiliği kritik gelişmeyi duyurdu: Yasaklanacak!ABD Ankara Büyükelçiliği kritik gelişmeyi duyurdu: Yasaklanacak!

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jon Finer, "Bunun, evet, bir işgalin başlangıcı olduğunu düşünüyoruz, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik en son işgali" dedi.

Finer sözlerini şöyle sürdürdü: "İşgal işgaldir ve yaşanan da budur."

ARTIK 'İŞGAL'

Gizlilik kaydıyla Fransız Haber ajansı AFP'ye konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, Washington Yönetimi'nin sahadaki durum nedeniyle Rusya'nın hamlesini "işgal" olarak nitelendirmeye başladığını ifade etti.

Rusya'dan son dakika kritik 'Türkiye' açıklaması!Rusya'dan son dakika kritik 'Türkiye' açıklaması!

 

Söz konusu yetkili "Beyaz Saray, Rusya'nın ne yapacağını görmek istediği için Rus askerinin Ukrayna'nın doğusuna konuşlanmasına ilişkin başta bir nitelendirme yapmadı. Ancak Rus askerinin hareketlerini değerlendirdikten sonra bunun yeni bir işgal olduğu açıklık kazandı" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün, sözde Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararı almış, Rus ordusuna gerektiğinde Donbas'a operasyon yapma yetkisi vermişti.

RUSYA-UKRAYNA KRİZİNDE GEÇMİŞTE NELER YAŞANDI?

Rusya Devlet Başkanı Putin'in Ukrayna'daki sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıyarak bölgeye barış gücü gönderme kararı almasıyla Ukrayna'da yıllardır tırmanan kriz yeni bir boyuta ulaştı.

Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donbas bölgesi merkezli (sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti) kriz 2013'e uzanıyor.

Dönemin Rusya yanlısı Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in, Avrupa Birliği (AB) ile daha fazla ekonomik entegrasyon amaçlayan bir anlaşmayı reddetmesi üzerine Kasım 2013'te başkent Kiev'de protestolar başladı.

Güvenlik güçlerinin sert müdahalesinde 100'ü aşkın göstericinin öldürüldüğü "meydan olaylarının" ardından protestolar şiddetlenirken, Yanukoviç Şubat 2014'te ülkeden kaçmak zorunda kaldı.

Yine bu süreçte Rus kökenli nüfusun yoğun bulunduğu Donbas bölgesinde Şubat 2014'te ayrılıkçı gruplar ağır silahlarla hükümet güçlerine saldırdı.

Yanukoviç'in ardından kurulan geçici hükümet, AB ile Birliğe üyelik yolunda ilk adım olarak görülen bir ticaret anlaşması imzaladı.

KIRIM'IN YASA DIŞI İLHAKI

Rus birliklerinin Mart 2014'te Ukrayna toprağı olan Kırım'ı işgal etmesi, uluslararası ve bölgesel tepkiye neden oldu.

İşgalin ardından yapılan tartışmalı referandumla Rusya yarımadayı yasa dışı ilhak etti.

Bu süreçte Putin, Kırım ve Ukrayna'nın güneydoğusundaki Rus vatandaşlarının ve Rusça konuşanların haklarının korunması gerektiğini iddia etti.

Nitekim 11 Mayıs 2014'te Donbas'taki Rusya yanlısı ayrılıkçılar, halk oylamasıyla Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdu.

25 Mayıs 2014'teki devlet başkanlığı seçimini, "meydan olaylarını" desteklediği belirtilen Petro Poroşenko kazandı. Poroşenko, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü koruyacaklarını, Kırım'ı geri alacaklarını söyledi.

Devlet Başkanlığı seçiminde, ayrılıkçıların sözde Donetsk Cumhuriyeti ve Luhansk Cumhuriyeti kurduğu Donbas bölgesinde oy kullanılmadı.

MALEZYA UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ

Temmuz 2014'te Malezya Hava Yollarına ait bir uçağın Ukrayna hava sahası üzerinde vurulması ve yaklaşık 300 kişinin hayatını kaybetmesi, krizi başka bir boyuta taşıdı.

İncelemelerin ardından uçağın düşürülmesinde Rus yapımı karadan havaya atılabilen bir füzenin kullanıldığının ortaya çıkması, Rusya'yı ABD ve AB ile karşı karşıya getirdi.

Eylül 2014 ile Şubat 2015 arasında Normandiya Dörtlüsü olarak bilinen Rusya, Ukrayna, Fransa ve Almanya, nihayetinde birliklerin ilerlemesini durduran ve savaşın tonunu önemli ölçüde azaltan Minsk anlaşmalarının birkaç tekrarını imzaladı.

Ancak anlaşmalar uygulanamadı ve çatışmalar binlerce askerin karşı karşıya geldiği bir siper savaşına dönüştü.

Rusya'nın saldırgan tutumlarına karşı caydırıcı olacağı düşüncesiyle NATO Nisan 2016'da Doğu Avrupa'ya dört tabur konuşlandıracağını açıklarken, iki Amerikan tugayı da Eylül 2017'de NATO güçlerine katıldı.

Ocak 2018'de aralarında çok sayıda Rus yetkilinin bulunduğu 21 kişiye ve çatışmayla ilişkisi olduğu düşünülen 9 şirkete çeşitli yaptırımlar uygulayan ABD, martta ise Ukrayna'ya tanksavar silah satışını onayladı.

Ukrayna ordusu Ekim 2018'de ülkenin batısında ABD ile 7 NATO üyesi tarafından düzenlenen büyük çaplı hava tatbikatına katıldı.

Nisan 2019'da eski bir komedyen olan Vladimir Zelenskiy, Donbas'ı ülkeye yeniden katma vaadiyle büyük bir çoğunluk tarafından Ukrayna Cumhurbaşkanı seçildi.

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Aralık 2019’da Normandiya Dörtlüsü Liderler Zirvesi yapılmasının ardından çatışmalar bir nebze azalsa da kısa süre sonra yeniden alevlendi.

EKİM 2021'DE RUS YIĞINAĞI BAŞLADI

Rusya'nın Ekim 2021'de Ukrayna sınırına asker ve askeri teçhizat yığmaya başlaması üzerine dünya kamuoyu olası bir işgalin kapıda olduğu düşüncesiyle yeniden hareketlendi.

Aralık ayında ise Rusya Dışişleri Bakanlığınca yapılan açıklamada, Rus askerlerinin geri çekilmesi için Ukrayna'nın NATO'ya katılmaması ve Doğu Avrupa'ya konuşlandırılan NATO birlikleri ve askeri teçhizatın azaltılması gerektiği bildirildi.

Bu talepler ABD ile NATO tarafından reddedilirken, gerilim tırmandı.

Yıl sonunda sınırda 100 binden fazla askerin konuşlandığı iddia edilirken, Amerikalı yetkililer 2022'nin başında işgalin gelebileceğini savundu.

ABD, bu ayın başında yaklaşık 3 bin askeri Polonya ve Romanya'ya gönderdi, ABD birliklerinin Ukrayna'ya girmeyeceği kaydedildi.

22 Şubat'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Rusya'nın sözde Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerini tanınmasına imkan veren iki kararnameyi imzalaması ve bölgeye barış gücü gönderme kararı almasıyla yaklaşık 8 yıldır süren kriz yeni bir evreye geçti.

ABD, AB ülkeleri ve Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke Putin'in söz konusu adımını kınadı.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, dünyaya Rusya'ya sert yaptırımlar uygulama çağrısı yaptı.

ABD Başkanı Joe Biden, Putin'in sözde Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerini tanıma kararını şiddetle kınayarak Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik daha ileri bir işgal adımına yaptırımlarla yanıt vereceklerini bildirdi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın tanıma kararını geri almasını isterken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Avrupa'nın Rusya'ya karşı yaptırım kararı almasını istedi.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 39
  • mert 2 yıl önce Şikayet Et
    aslinda işgal' ABD nin gönlüne taht kurulmus bir kelimerdir kendisi dünyanin heryerlerini işgal' etmistir etmeyede devam ediyor,Putin derseki ABD Irakda,Suriyde,Afagnistanda vs vs ne isin var onbinlerce km uzakliklata ben kendi halkimin koruma amacli yapiyorum sen gibi işgal' etmiyorum derse
    Cevapla
  • Hacivat 2 yıl önce Şikayet Et
    Abd isgali destekledi rusya abd ortak calisiyor
    Cevapla
  • HIDIR BUDUR 2 yıl önce Şikayet Et
    ABD de hesapsız hareket eder ise bunu zararını daha sonra görür. ABD karşıtlığının bir çığ gibi gelişmesi bütünüyle Asya’yı kaybetmek anlamına gelebilir. Bununla da sınırlı olmaz, sora Afrika’yı, Orta Doğu’yu da kaybedebilir. Hatta Avrupa’daki Almanya ve Fransa öncülüğündeki kritik daha belirginleşebilir. Hepsinin sonunda ABD, Doğu Avrupa’da kazandığını zannededursun, 5-10 yıl sonra büyük kayıplarla yüzleşebilir. Tek politik dayanağı gibi görülen “liberal demokrasi” söylemi dahi tartışmalı hale gelebilir
    Cevapla
  • Ayna 2 yıl önce Şikayet Et
    20 yili askin müslümanlari asalayip durdular hergün, Allah büyüktür simdi olanlarin hepsi danisikli dögüs ise merak etmeyin hak birgün mutlaka Yerini bulur
    Cevapla
  • Ayna 2 yıl önce Şikayet Et
    Siz iraki isgal edip suriyeyi isgal edip parcalarken hic isgal den bahs etmiyordunuz baris demokrasi diyordunuz, rusya da baris ve demokrasin gelismesi icin girdi oraya, birgün abd ve ab zaten oralara cöküp huzursuz olacakti oranin halki, rusya bunu fark etti ve esas isgalcilerin oralara cökmesini simdiden önlemini aldi, ne o gücünüze mi gitti
    Cevapla
  • abdullah 2 yıl önce Şikayet Et
    bugün ukraynaya çöken yarın azerbaycana çöker.... rusya güçlendikçe sscb deki tüm ülkeler ve fazlası (ülkemizdeki bazı yerlerde dahi) isteyecek. ha amerika ha rusya ha çin hepsi kafir ülkeler.çok hızlı islam birliği türk birliği kurulmalı....
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Flaş hamle geldi! Nuri Şahin'den Beşiktaş'a yanıt
ABD ve dünyada gözaltılara rağmen Filistin'e destek gösterileri sürüyor