Macron'a laiklik tepkisi: Saraydaki dini tören kriz çıkardı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz günlerde, Elysee Sarayı'nda Hanuka (Işıklar) Bayramı için bir tören düzenletmiş, Fransa Başhahamı Haim Korisa'yı da bu törene davet etmişti. Bu davetin kabul edilmesi, Macron'un anti-semitizmle mücadelesinin ödüllendirilmesi olarak görülmüştü.

Fakat törenin videosu sosyal medyada paylaşıldıktan sonra büyük bir laiklik tartışması başladı.

Historique !
Allumage de la 1ere bougie de #Hanouka au Palais de @Elysee par le Grand Rabbin de France @HaimKorsia avec @EmmanuelMacron
La petite lumière chasse beaucoup d’obscurité !@PinchasRabbi @ElieKorchia pic.twitter.com/or58WGDhKY

— Mendel Samama (@EURORabbi) December 7, 2023

Farklı görüşlerden yorumcular, laik bir ülkede cumhurbaşkanlığı sarayında bir dini tören düzenlenmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Cannes Belediye Başkanı ve sağcı bir muhalif olan David Lisnard, "Bildiğim kadarıyla ilk defa böyle bir şey oluyor. Bu sekülerliğin ihlalidir." dedi.

Oksitanya Bölgesel Konseyi Başkanı, sosyalist Carole Delga da "Elysee bir dini mekan değildir. Laiklikten ödün veremezsiniz." diye konuştu.

Solcu Boyun Eğmeyen Fransa'dan Alexis Corbiere ise, "Macron bunu diğer dinler için de yapacak mı? Yoksa sadece bazılarını mı seçecek?" diye sordu ve bunun tehlikeli bir döngüye yol açabileceği uyarısında bulundu.

Fransa'daki Yahudilerin bir kısmı da bu törenin doğru olmadığı görüşünde. Fransa Yahudi Kurumları Temsil Konseyi Başkanı Yonathan Arfi, "Böyle bir şeyin tekrarlanmasına izin verilmemeli." dedi ve ekledi:

"Fransa Yahudileri laikliği her zaman koruyucu bir kural ve özgürlüğün yasası olarak görmüştür. Laikliği zayıflatan her şey Yahudileri de zayıflatır."

MACRON: PİŞMAN DEĞİLİM

Macron ise, bu kararından pişman olmadığını söyleyip "Cumhurbaşkanı dini bir eylemde bulunsaydı veya bir törenin parçası olsaydı bu laikliğin ihlali olurdu. Ama böyle bir şey olmadı." dedi.

Macron'un 7 Ekim'den bu yana Orta Doğu'ya dair politikaları da eleştiriliyor. Yorumcular, Macron'un bir gün İsrail'in söylemine yakın konuşurken, diğer gün Arapların görüşlerine yakın fikirler beyan etmesini, ülkedeki büyük Yahudi ve Müslüman topluluklarının desteğini alma isteği olarak görüyor.

Bu durum Fransa Dışişleri Bakanlığı'nda da rahatsızlık yaratmış gözüküyor. Liberation gazetesine konuşan ve adını açıklamayan bir eski bir diplomat, "Macron bir gün İsrail'in Gazze'yi yerle bir etmesine yardım edecekmişçesine konuşuyor, iki hafta sonra BBC'de İsrail'e 'bebek katili' diyor. Bütün bunların iç politikayla ilişkili olduğunu biliyorum ama böyle yaparak önce Müslümanları sonra da Yahudileri ötekileştirmiş oluyor." diye konuştu.