Lübnan-GKRY MEB anlaşması iptal olabilir! "Anayasal ihlal" tartışması

Lübnan'ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Sınırlandırma Anlaşması'nı Meclis onayına sunulmadan imzalaması hukuki tartışmalara yol açtı.

GİRİŞ 28.11.2025 13:57 GÜNCELLEME 28.11.2025 14:41

Lübnan ve GKRY'nin 18 yıldır bekleyen anlaşmayı 26 Kasım'da başkent Beyrut'taki Baabda Sarayı'nda düzenlenen törenle imzalaması eleştirilere ve bölgesel tepkilere neden oldu.

Beyrut, bu adımın münhasır ekonomik bölgedeki deniz işbirliğini ve doğal kaynakların araştırılmasını güçlendirmeyi amaçladığını savunurken, anlaşmanın Meclis onayına sunulmadan imzalanması ise anayasal çerçevesi ve meşruiyeti konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Ayrıca Lübnan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Fayiz Rasamini'nin ülkesi adına anlaşmayı GKRY Lideri Nikos Hristodulidis ile imzalaması ise tartışılan konulardan biri oldu.

MEB Sınırlandırma Anlaşması'nın onay için Meclis'e sunulup sunulmayacağı henüz bilinmiyor.

AA muhabirine konuşan hukuk uzmanları, anlaşmanın bu şekliyle "anayasaya uygun olmadığını" ve devletin egemenliği ile güvenliğini ilgilendiren anlaşmalar kapsamında değerlendirildiği için "iptale tabi olabileceğini" belirtiyor.

Lübnan Cumhurbaşkanı Avn (sağda) ve GKRY Lideri Hristodulidis (solda), 26 Kasım 2025'te anlaşmaya ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi.

"ANAYASAL İHLAL VAR"

Lüblanlı Milletvekili George Okais, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımla, anlaşmanın imzalanma şekline itiraz eden ilk isimlerden oldu.

Okais, Lübnan Anayasası'nın 52. Maddesi'ne göre, devletin başka bir tarafla imzaladığı ve devletin mali yükümlülüklerini ilgilendiren herhangi bir anlaşmanın, "Meclis'in onayından geçmedikçe yürürlüğe giremeyeceğini" vurguladı.

Lübnan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Fayiz Rasamini'nin anlaşmayı, Meclis'e onay için sunulmadan imzalamasının "ciddi bir anayasa ihlali olduğunu ve ilgili yargı mercileri önünde iptale açık olduğunu" kaydetti.

ANLAŞMA İPTAL EDİLEBİLİR

Sınır meseleleri uzmanı ve akademisyen Dr. İsam Halife, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anlaşmanın "Lübnan'a fayda sağlamadığını, aksine zarar verdiğini" söyledi.

Halife, anlaşmayla birlikte Lübnan'ın Doğu Akdeniz'deki alan kaybının 2 bin 643 ile 5 bin kilometrekareye çıkabileceğinin tahmin edildiğini belirtti.

Halife ayrıca Lübnan Anayasası'nın 52. Maddesi'nin "uluslararası anlaşmaların onay için Meclise sunulmasını zorunlu kıldığına" dikkati çekerek, özellikle maddenin 5. bendinin "anayasal usullere uyulması gerektiğini" vurguladığını aktardı.

"Çarşamba günü imzalanan anlaşma, Meclis'e sunulmadığı için anayasaya aykırıdır." diyen Halife, milletvekillerin Anayasa Konseyi'nde anlaşmanın iptali için itiraz edebileceğini dile getirdi.

"SURİYE VE TÜRKİYE İLE DİYALOG YAPILMALI"

Halife, GKRY ile anlaşma imzalanmadan önce, deniz yetki alanlarının belirlenmesinde Suriye ve Türkiye ile diyaloğun yapılması gerektiğine işaret etti.

Kuzeydeki sınırlandırmaya ilişkin olarak Halife, Lübnan ile GKRY'nn deniz sınırında 7. noktayı esas aldığını ancak Suriye'nin sınırı yalnızca 5. noktaya kadar kabul ettiğini söyledi.

Halife, bu durumun, 5. ile 7. noktalar arasındaki alanın statüsünün hala ihtilaflı olduğu ve üzerinde uzlaşmaya varılmadığı anlamına geldiğini kaydetti.

"MECLİS ONAYI OLMADAN YÜRÜRLÜĞE GİREMEZ"

Hukuk uzmanı Ahmed Hasan, Rum tarafıyla imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Lübnan Meclis'inin onayının şart olduğunun altını çizdi.

"Deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin anlaşma, Lübnan Meclisi'ne sunulup onaylanmadan hukuken yürürlüğe giremez." değerlendirmesinde bulunan Hasan, Lübnan Anayasası'nın, Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere hiçbir tarafın Meclis'e başvurmadan uluslararası bir anlaşmayı "nihai ve bağlayıcı şekilde imzalamasına" izin vermediğine dikkati çekti.

Lübnan Anayasası'nın 52. Maddesi'ne işaret eden Hasan, devletin güvenliği, maliyesi ya da Lübnanlıların kamu ve özel haklarıyla ilgili anlaşmaların ancak Meclis'in onayından sonra imzalanabileceğini vurguladı.

Hukuk uzmanı Hasan, anayasa prosedürlerine aykırı anlaşmaların "iptale açık olduğunu" kaydetti.

TÜRKİYE VE KKTC TEPKİ GÖSTERDİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından Lübnan ile GKRY arasında imzalanan MEB Sınırlandırma Anlaşması'yla ilgili paylaşım yaptı.

Keçeli, Lübnan veya bölgedeki diğer kıyıdaş ülkelerin GKRY ile bu tür bir anlaşma imzalamasının, Kıbrıslı Türklerin Ada üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını yakından ilgilendirdiğini vurgulayarak, "Türkiye, KKTC'yle birlikte, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını savunmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.

Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında şu ifadeler kullanıldı:

"(Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) KKTC'nin haklarının yok sayıldığı hiçbir anlaşmayı kabul etmemiz mümkün değildir. KKTC'nin haklarını görmezden gelen bu anlaşmanın aynı zamanda Lübnan halkının menfaatlerini de ihlal ettiğini değerlendiriyor, Lübnanlı muhataplarımıza denizcilik alanında işbirliğine hazır olduğumuzu ifade ediyoruz."

KKTC Dışişleri Bakanlığı da Lübnan ile GKRY arasında imzalanan MEB Sınırlandırma Anlaşması'na, "GKRY’nin Lübnan dahil üçüncü taraflarla yaptığı veya yapmayı sürdürdüğü tüm tek yanlı deniz yetki alanı düzenlemeleri KKTC açısından, daha önce yapılan benzer düzenlemeler gibi, yok hükmündedir." ifadeleriyle tepki gösterdi.

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, GKRY'nin Lübnan ile deniz yetki sınırlandırma anlaşması yapmasına ilişkin Rum tarafının uluslararası alanda yaptığı hiçbir anlaşmayı meşru kabul etmediklerini belirterek, Kıbrıs Türklerinin haklarını dışlayan, onları yok sayan hiçbir girişimin geçerliliği olamayacağını bildirdi.

Doğu Akdeniz'de Türkiye ve KKTC deniz yetki alanlarını gösteren harita

TARTIŞMALI ANLAŞMA 18 YILDIR BEKLİYORDU

Lübnan ve GKRY deniz yetki alanının belirlenmesi konusunda ilk olarak 2007'de mutabakata varmış ancak o dönem Lübnan Meclisi anlaşmayı kabul etmemişti.

Ekim 2022'de ise Lübnan Cumhurbaşkanlığı, GKRY ile tartışmalı deniz sınırı meselesinde bir formülde anlaşma sağlandığını duyurmuştu.

Lübnan basınında yer alan haberlere göre, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın 9 Temmuz'da GKRY'ye yaptığı ziyaretin ardından süreç hız kazandı. 11 Temmuz'da toplanan Bakanlar Kurulu, Lübnan ile GKRY arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi amacıyla teknik bir komite kurulmasını kararlaştırdı.

Eylül ayında ise iki taraftan heyetler bir araya gelerek, anlaşma taslağının son halini görüştü.

Lübnan'ın denizde, güneyde İsrail, kuzeyde Suriye ve batıda Kıbrıs Adası'yla sınırı bulunuyor.

Doğu Akdeniz'de zengin gaz ve petrol kaynaklarının olduğunun duyurulmasından sonra Lübnan, söz konusu 2 ülke ve GKRY ile dolaylı ya da doğrudan görüşme adımları atmıştı.

İsrail ve Lübnan, uzun süreli dolaylı müzakereler sonucunda deniz sınırı çizimi konusundaki anlaşmayı 2022'de imzalamıştı.

Lübnan hükümeti de 23 Ekim tarihli toplantısında, GKRY ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasını onaylamıştı.

KAYNAK: AA
Meryem Üstün Haber7.com - Editör
Haber 7 - Meryem Üstün

Editör Hakkında

İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünü bitirdi ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nde Felsefe yüksek lisansını tamamladı. Ekim 2023'ten beri Haber7 bünyesinde internet editörü olarak çalışmaktadır.
YORUMLAR 10
  • Misafir 17 dakika önce Şikayet Et
    Lübnan denen meclise yanlişlikla Bomba gönderecksin o kadar
    Cevapla
  • TFX KAAN 20 dakika önce Şikayet Et
    Bu demekki Lübnan'da da projelerini yıllar önce uygulamışlar.
    Cevapla
  • Kamil 32 dakika önce Şikayet Et
    UNCLOS Madde 121 – Adaların Rejimi - (1) Ada, doğal olarak oluşmuş ve suyla çevrili, yüksek su seviyesinde üzerinde insan yaşamını veya ekonomik faaliyetleri sürdürebilecek kara parçasıdır. - (2) Böyle adalar, kıyı devletleri gibi karasuları, bitişik bölge, MEB ve kıta sahanlığına sahiptir. ; Örnek , UNCLOS , Malta'ya MEB hakkı veriyor .
    Cevapla
  • Kamil 44 dakika önce Şikayet Et
    Güney Kıbrıs Rum Kesimi - Lübnan MEB anlaşmanın iptal olması fark yaratmaz . Meselenin özü şudur ; Güney Kıbrıs Rum Kesimi , UNCLOS'a göre Ada Devleti midir , Değil midir ? Asıl iptal olması gereken MEB Anlaşması ; Mısır - Yunanistan MEB Anlaşmasıdır . Güney Kıbrıs'ı Ada Devleti tanımlamasından çıkarabilirsek ne âlâ , Yok çıkaramıyorsak ilerisi fenadır .
    Cevapla
  • reşo 51 dakika önce Şikayet Et
    Devletimiz bu karma lübnan içinmi ugraşıyor bunların yaptıgını en azılı düşman yapmaz
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Başsavcı Akın Gürlek’ten edindiğim izlenim
Moriwaki, asıl risk için o bölgeyi işaret etti! En güvenli illeri de açıkladı