Türkiye de Suriyeli diplomatları kovdu

Humus'ın Hula kasabasında gerçekleşen katliamdan sonra, Suriye'nin Ankara Büyükelçiliği'ndeki tüm diplomatik personel 72 saat içinde Türkiye'den ayrılacak.

Türkiye de Suriyeli diplomatları kovdu
Türkiye de Suriyeli diplomatları kovdu
GİRİŞ 30.05.2012 12:36 GÜNCELLEME 30.05.2012 15:15
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

ERDOĞAN: ZULME SESSİZ KALAMAZDIK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nın Suriyeli diplomatların Türkiye'den ayrılmasıyla ilgili açıklama yaptığını belirterek, ''30 Mayıs itibarıyla 72 saat içinde, şu anda zaten bildiğiniz gibi Suriye'nin büyükelçisi burada yok, geçici maslahatgüzarı ile tüm büyükelçilik personelinin buradan ayrılmasına yönelik talebimiz iletilmiştir'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Ankara Vilayetler Evi'ndeki Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu Toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nın Suriyeli diplomatların Türkiye'den ayrılmasına ilişkin kararın hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

''Dışişleri Bakanlığı zaten gerekli açıklamayı yaptı. 30 Mayıs itibarıyla 72 saat içerisinde, şu anda zaten bildiğiniz gibi büyükelçi burada yok, geçici maslahatgüzarı ve Suriye büyükelçiliğinin tüm personeliyle birlikte buradan ayrılmasına yönelik talebimiz ve bu tabii özellikle Hula'daki 50'si çocuk 110 kişinin ne yazık ki tankla topla öldürülmesi üzerine uluslararası camianın da ortak bir duyarlılığıdır.

Zulme sessiz kalmak, rıza göstermek zulümdür. Zalimlerin yanında yer almak da aynen onlar gibi zalim olmaktır. Bunlara sessiz kalamazdık. Bundan sonraki süreçte de daha önce başlattığımız yaptırımlar daha farklı şekilde gelişebilir. Zaten bunu karara bağladığımızda yaptırımları da açıklarız ama sonuçta bu maslahatgüzar ve tüm Ankara büyükelçiliğindeki görevlilerin buradan ayrılması 72 saat içinde talep edilmiştir, 72 saat içinde de ayrılacaklardır.''

Erdoğan, bir gazetecinin, ''Suriye'den kaçan PKK'lıların yakalandığı yönünde bilgiler var. Kayseri'deki olayın da Suriye'den kaçan PKK'lılar tarafından gerçekleştirildiği yönünde iddialar vardı. 'Tampon bölge' seçeneği daha yakın diyebilir miyiz'' sorusuna ilişkin olarak da ''Bunların hepsi gelişmelere göre atılacak adımlar ve bizim tüm ilgili birimlerimizle değerlendirmesi yapılarak ondan sonra alacağımız kararlardır. Şu anda bu konuyla ilgili aldığımız bir karar yok, alırsak bunu zaten açıklarız'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Uluslararası toplumun bu konuda daha kararlı olduğunu düşünüyor musunuz'' sorusu üzerine Erdoğan, Suriye'deki durum karşısında dünyanın sessiz kalmasının mümkün olmadığını vurguladı. Erdoğan, ''Şu anda yanındaymış gibi görünenlerin bile yanında görünmesinin ben mümkün olmayacağına inanıyorum. Çünkü bu adeta kendilerini inkar olur. Öyle bir şeye tahammül söz konusu olamaz'' ifadelerini kullandı.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI KARARI TEBLİĞ ETTİ

Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin Ankara'daki Maslahatgüzarı ve Büyükelçilikteki diğer tüm diplomatik personelin 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren 72 saat içinde Türkiye'den ayrılmasını talep etti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Suriye güvenlik güçlerinin Humus'un Hula ilçesinde gerçekleştirdiği, 50'si çocuk olmak üzere en az 110 masum sivilin hayatlarına malolan toplu katliamın uluslararası camiada büyük bir infiale yol açtığı" ifade edildi.

Açıklamada, "İnsanlığa karşı suç niteliğindeki bu eyleme karşı sessiz ve tepkisiz kalınması söz konusu dahi olamaz. Sivil halka karşı toplu bir katliama girişenlerin işledikleri bu vahim insanlık suçu cezasız kalamaz. Bu alçakça katliama karşı tek sesle, birlik içinde gerekli tepkileri vermek uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bu anlayış doğrultusunda, ülkemiz tarafından da Suriye yönetimine karşı yeni tedbirler alınması gerekli görülmüştür. Ev sahibi ülke olarak, Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, Suriye'nin Ankara'daki Maslahatgüzarı ve Büyükelçilikteki diğer tüm diplomatik personelin 30 Mayıs 2012 tarihinden itibaren 72 saat içinde ülkemizden ayrılması talep edilmiştir. Bakanlığımıza çağrılan Büyükelçilik Geçici Maslahatgüzarı'na bugün (30 Mayıs) bir nota ile gerekli bildirim yapılmıştır."

Açıklamada, Suriye yönetiminden beklenenin, uluslararası camianın çağrıları doğrultusunda bir an önce sivil halka yönelik şiddet eylemlerine son vermesi ve halkın meşru talepleri doğrultusunda ülkede demokratik bir geçiş sürecinin önünü açması olduğu bildirilerek, "Bu yapılmadığı ve insanlığa karşı suç işlenmeye devam edildiği takdirde, ülkemiz ve uluslararası toplum daha ileri tedbirler alacaktır. Bu komşu, tarihdaş ve kardeş Suriye halkına karşı manevi ve vicdani sorumluluğumuzdur" denildi.

KAYNAK: AA-HABER 7
YORUMLAR 15
  • ALİ ÜNLÜER 13 yıl önce Şikayet Et
    israil ve abd ye kızan ülkelere bak. bu ne çelişki bu ne yaman harekettir. bir taraftan abd ve israile müslümanları katlediyorlar diye avazın çıktığı kadar bağırıp kabadayılık yapacaksın, diğer taraftan daha beterini sen uygulayacaksın.şia ve humeyni zihniyeti işte bu kadardır.tarihte de hep böyle yapmışlardır.kendilerinin haksızlığa uğradığı iddiası ile yola çıkarak müslümanlara kan kusturmuşlardır.ama nereye kadar.anlayamadığım bu nasıl müslümanlık bu nasıl bir meshepçiliktirki aynı inanç grubu birbirini katledebiliyor
    Cevapla
  • yusuf yağcı 13 yıl önce Şikayet Et
    kan emiciler. iran varya iran..şuan dokülen her damla kandan sorumlu .abd yi eleştirip kendileri katliamı destekler duruma düşen iran şuanda kanla besleniyor ve sunni kanının tadını aldıki devamını nasıl getirecekler merak ediyorum
    Cevapla
  • samet demir 13 yıl önce Şikayet Et
    demokrasi dediğimiz şey. amerikan emperyalizminin reklam aracıdır. sanıldığı kadar iyi bir rejim değildir. dağdaki çobanla, 2 üniversite bitirmiş prefesörü eşit sayar. halbuki gerçek hayatta bir profesör etrafına 50 tane köylü toplasa, o 50 kişi de kendisinden farklı düşünse, 10 dakika konuşarak tamamını çevirebilir, kendi haklılığını ispatlayabilir. cahil insan kolay yanılır. demokrasi, cahil insanların gözünün kolay boyanabilme hilesi üzerine kurulmuştur. demokrasiyi ihraç edenler, bunu da medya sayesinde başarıyor. saf insanlar bazen dini hassasiyetle, bazen milli duygularıyla, bazen insani hassasiyetleri kullanılarak kolayca kandırılabiliyor. bunları demokrasiye karşı olduğumdan söylemiyorum. ancak demokrasinin sanıldığı kadar ileri bir yönetim olmadığını söylüyorum. demokrasi, antik yunandan kalma, çağ dışı bir yönetim şeklidir. ancak zaruret halinde uygulanabilir, ölmeye ise asla değmez!.
    Cevapla
  • samet demir 13 yıl önce Şikayet Et
    katil israil ve utanmaz iş birlikçileri. suriye yi içeriden bitiremedikleri için dışarıdan bitirmeye uğraşıyorlar. ama az kaldı, sabret suriye halkı yanlız değilsin. sana bu saldırıları yapan amerikan, türk ve israilli ajanların yakalanıp bu ülkelerin hükümetlerinin dünyaya rezil edileceği günler yakındır. kan üzerinden siyaset yapanların da ahıretleri bitmiştir. demokrasi dediğiniz şey mısıra libyaya ne getirdi de suriyeye getirecek. mühim olan insan hayatı değil mi, insanların rahatı değil mi? ölü ne yapsın demokrasiyi. demokrasi kutsal bir kavram mıdır ki kavuşunca cennet misali kurtuluşa erilsin? ancak allah korkusu olmayan insanlar suriyeyi karıştırmaya yeltenirler.
    Cevapla
  • ismail aydemir 13 yıl önce Şikayet Et
    gelecek hakkında..... tarihe not düşülsün.....esad gidecek pkk bitecek....
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ABD Büyükelçisi'nden Türkiye ve F-35 açıklaması: Bu yıl çözülebilir
Kız isteme kavgası: 1 polis memuru hayatını kaybetti