28 Şubat'tan kalma katsayı adaletsizliği onarılıyor

Milli Eğitim Bakanı Özer, 28 Şubat sürecinde getirilen katsayı adaletsizliğinin mesleki eğitime verdiği hasarı tüm OSB'lere meslek lisesi açarak gidereceklerini belirtti.

28 Şubat'tan kalma katsayı adaletsizliği onarılıyor
28 Şubat'tan kalma katsayı adaletsizliği onarılıyor
GİRİŞ 12.11.2021 11:28 GÜNCELLEME 12.11.2021 11:28
Bu Habere 27 Yorum Yapılmış

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitimin güçlendirilmesi başta olmak üzere bakanlığın çalışmaları hakkında Yeni Şafak’tan Yasemin Asan'a açıklamalar yaptı. Organize sanayi bölgelerinin (OSB) mesleki eğitim için en kritik yerler olduğuna vurgu yapan Bakan Özer şunları söyledi:

Cumhurbaşkanımız mesleki eğitimin güçlendirilmesi ile ilgili önemli müjdeler veriyor. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?

Cumhurbaşkanımız sadece mesleki eğitim değil, eğitimin tüm meseleleri ile yakından ilgileniyor. Son 20 yılda eğitimde yaşanan devasa gelişmeler ve elde edilen önemli kazanımlar bu yakından ilginin doğrudan sonucudur. Mesleki eğitimle ilgili de geçmişten gelen sıkıntılar önemli ölçüde çözüldükten sonra artık mesleki eğitimi olması gereken yere oturtmak için attığımız her adımda yanımızda.

EĞİTİMDE KATSAYI HASARI

Mesleki eğitimle ilgili geçmişten gelen sıkıntılara değinilince katsayı uygulamasına değinmemek olmaz. Katsayı uygulamasının mesleki eğitime maliyeti ne oldu?

1998’de kararı alınan ve 1999’da başlayan bu uygulama on yılın üzerinde uygulandı. Daha önce akademik olarak başarılı olan öğrencilerin de yoğun olarak gittikleri meslek liselerine bu uygulamadan sonra bu öğrenciler gitmemeye başladı. Meslek liseleri bu uygulamadan sonra tüm lise türlerini deneyip yerleşemeyen öğrencilerin daha çok kümelendiği bir okul türüne dönüştü. Öğretmenlerimizin yeni öğrenci kümesinden başarı beklentileri düştü. Eğitimin kalitesi giderek azaldı. Mezunlar, iş gücü piyasamızın beklentilerini karşılamaktan uzaklaştı. Ve giderek iş gücü piyasasından ‘aradığım elemanı bulamıyorum’ sözü yükselmeye başladı. Dolayısıyla, iş gücü piyasası on yıllarca insan kaynağı açısından inanılmaz maliyetler ödemek zorunda kaldı. Diğer taraftan bu uygulama mesleki eğitimin algısını alt üst etti ve okullar arası başarı farklarının derinleşmesine yol açtı. Hala bu sorunun çözümü ile uğraşıyoruz.

İŞ DÜNYASI MEMNUN

Hem mesleki eğitim hem de okullar arası başarı farkları açısından bugün yaşanan sorunların çoğunun katsayı uygulamasının bakiyesi olduğunu söyleyebilir miyiz?

Elbette. Katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra bakanlığımız son on yılda mesleki eğitimi güçlendirmek için önemli adımlar attı. Sorunlar çözüldükçe iyileşme de yaygınlaşmaya ve çok daha fazla görünür olmaya başladı. Şu anda kat edilen mesafeden ve gelinen noktadan iş dünyamız da oldukça memnun.

167 OSB’YE DAHA EĞİTİM MERKEZİ

Cumhurbaşkanımız tüm OSB’lede iki ay içerisinde mesleki eğitim merkezi kurulacağının müjdesini verdi. Biraz ayrıntı verebilir misiniz?

OSB’ler mesleki eğitim için en kritik yerler. Sektör kümelenmelerinin yoğun olduğu ve uygulamalı eğitimin çok güçlü yapılabildiği yerler. Bu nedenle mesleki eğitim merkezlerinin tüm OSB’lerde kurulması için çalışma başlattık. Şu anda 87 OSB’de mesleki eğitim merkezi var. Geriye kalan 164 OSB’de de yıl sonuna kadar mesleki eğitim merkezi kuracağız. Süreci Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte yürütüyoruz. Böylece 2021 yılı sonunda tüm OSB’ler de mesleki eğitim merkezleri aktif olarak hizmet vermeye başlayacak.

MEZUNLARA İŞ ÖNCELİĞİ

Eskiden mesleki eğitimden sıklıkla şikayet edilirken artık iş dünyası ile birlikte yeni projeler yaptığınız görülüyor.

Mesleki eğitimde attığımız en önemli adım, iş dünyasının mesleki eğitimin tüm süreçlerine aktif katılımlarını sağlamak. Artık, mesleki eğitim müfredatını iş dünyamızla birlikte güncelliyoruz, iş yeri eğitimi ve stajları birlikte planlıyoruz. Öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerinin tamamını iş veren üstlendi. Başarılı öğrencilere burs veriliyor. Ve en önemlisi mezunlara istihdamda öncelik veriliyor. İş verenlerimiz de bu iş birliklerinden oldukça memnun. Artık en üst başarı diliminden öğrencilerimiz mesleki eğitimi tercih etmeye başladılar. Öğrencinin tercihi değişiyor ve yönelimleri artıyorsa bu, sorunların çözüldüğüne ve gelecek beklentisinin güçlendiğine işaret ediyor. Bu, çok önemli bir kırılma noktası. Gelinen nokta oldukça memnuniyet verici. Daha yapacak çok işimiz var.

ÖĞRENCİNİN KAZANCI ARTACAK

Kovid-19 döneminde meslek liselerinin maske, dezenfektan, siperlik ve solunum cihazı gibi birçok ürünü ürettiğini ve ihtiyaç noktalarına ulaştırdıklarını tüm toplum gördü. Ne dersiniz?

Kovid-19 salgın günlerinin başlangıcında mesleki eğitimin üretim kapasitesini ve çeşitliliğini artırdık. O günlerde meslek liselerinin salgının ilk şokunun atlatılmasında çok önemli katkısı oldu. Yerel, ulusal ve uluslararası basında bu üretimin görünürlüğü arttıkça ve takdir edildikçe mesleki eğitimin katsayı uygulamasından tevarüs ettiği öz güven kaybı onarıldı, kendine güven arttı. Mesleki eğitim sadece iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmekle kalmayıp, salgın gibi olağan üstü koşullarda tüm imkanları ile devletinin ve toplumunun yanında yer alan bir kara gün dostu olduğunu da gösterdi.

HEDEF 1 MİLYARLIK ÜRETİM

Üretim gelirlerinden öğrenciler de faydalanıyor mu?

Döner sermaye kapsamında yapılan bu üretimden elde edilen gelirden elbette öğrencilerimiz de katkıları ölçüsünde asgari ücrete kadar ücret alabiliyorlar. Şu anda üretim yapılan çoğu okulumuzda öğrencilerimiz okurken ücret alıyorlar. Amacımız eğitim verilen tüm meslek alanlarında üretim ve hizmet miktarını artırarak tüm öğrencilerimizin bu ücreti alabilmelerini sağlamak. 2020 yılında bu kapsamda 503 milyon TL’lik üretim yapıldı. 2021 yılında hedefimiz 1 milyar TL’lik üretim ve hizmet kapasitesine ulaşmak. Üretim miktarı arttıkça ve tüm okullarımızda yaygınlaştıkça öğrencilerimizin aldıkları paylar daha da artacak. Ayrıca bu sürece katılım öğrencilerimizin uygulama becerilerini güçlendirdiği için mezun olduklarında istihdam edilebilirliklerini de artırıyor.

KAYNAK: YENİ ŞAFAK
YORUMLAR 27
  • ahmet 2 yıl önce Şikayet Et
    İnşallah ana okullarından başlayarak milli ve manevi eğitimi önceleyen bir eğitim sistemine bir an önce geçeriz.
    Cevapla
  • Muzaffer 2 yıl önce Şikayet Et
    Eğitim için yapacağınız en büyük fayda insanlara liseyi zorlamamanız, okumayacak cocukları zorla okutmamanız, sınıfta kalmayı geri getirmeniz olacaktır. Çürük elmalar sağlamıda bozuyor.
    Cevapla
  • Muallime 2 yıl önce Şikayet Et
    Akademik başarı gösteremeyen çocuklarının ısrarla doktor mühendis avukat! olmasını isteyen aileleri ve öğrencileri de mesleki eğitiminin gerekliliğine ve avantajlarına ikna etmek lazım. Atalarımızdan kalma ahilik gibi bir sistem varken yıllardır model arayıp durduk. Doğru bir karar olmuş.
    Cevapla
  • muhittin 2 yıl önce Şikayet Et
    Meslek liselerini, ortaokul seviyelerine indirilmesi gerekir, tam çıraklık çağıdır. oysa liseler 14-18 yaş grubu olup, kanlarının hızlı aktığı, ergenlik dönemleridir. söz dinlemezler.
    Cevapla
  • Duyarlı 2 yıl önce Şikayet Et
    kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim nasıl yanlış idiyse, 12 yıllık zorunlu eğitim daha da yanlıştır. köylerde üretim yapacak genç nüfus kalmadı.İl veya ilçe merkezinde Liseyi bitiren gençler(bay-bayan) köye dönmek istemez. Taşımalı eğitim ayrı bir facia. İlkokuldan itibaren yeniden yapılanma şarttır. İllerden STK lardan ve ilgililerden görüşler alınmalı. Görüşler değerlendirilerek çözüm üretilmelidir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Canlı yayında itiraf etti! 'Kılıçdaroğlu'na İmamoğlu önderliğinde kumpas kurduk'
Türk savunma sanayiinin ihracat başarısı Çin'in gündeminde