Özal ailesinde Danıştay şoku
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii Haziresi'ndeki naaşıyla ilgili tartışmalar yeni bir boyut kazandı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'ın Süleymaniye Camii Haziresi'ndeki naaşıyla ilgili tartışmalar yeni bir boyut kazandı.
Danıştay'ın bir yıl önce verdiği ‘naaşın başka bir yere nakledilmesi' kararının uygulanması için Vakıflar Genel Müdürlüğü harekete geçti. Karar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'ne gönderilirken, eski Devlet Bakanı Özal'ın ailesi, çalışma arkadaşları ve siyasetçilerden tepkiler yükseldi. Vakıflar'ın yazısı sebebiyle mezar yerinin değiştirilecek olmasına en başta Yusuf Özal'ın oğlu AK Parti Milletvekili İbrahim Özal karşı çıkıyor.
Babasının seveni çok olsa da sevmeyeninin de bulunduğunu belirten Özal, duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Bu olay bizi üzüyor, yaralıyor, incitiyor. Keşke böyle bir karar çıkmasaydı. Bu konuyu Başbakanlık'ın uygulaması gerekiyor, onun da mahkemesi devam ediyor.”
Kararın siyasî ve ideolojik düşüncelerle açılmış bir dava sonucu alındığını vurgulayan Hasan Celal Güzel, böyle bir şeyin yapılması halinde diğer arkadaşlarıyla mezarın başına gidip nöbet tutacaklarının altını çizdi. Güzel, “Bu karar alınır; ama uygulanmaz.” dedi. Eski adalet bakanlarından Oltan Sungurlu da, siyasi mülahazalarla Özal'ın naaşını yerinden çıkarmanın her şeyden önce Türk örfüne uymadığını söyledi. Sungurlu, “Nasıl kazma vurup da cenazeyi 5 sene sonra yerinden çıkaracaklar? Yusuf'un kemikleri sızlamaz, bizlerin kemikleri sızlar.” eleştirisinde bulundu. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ise karara üzüldüğünü dile getirirken şunları kaydetti: “Yusuf Özal'ın annesi Hafize Hanım, Zahit Kotku'nun etrafında olmayı arzu etti. O da annesinin dizinin dibinde olmak istedi.”
9 Ocak 2001'de vefat eden eski bakanlardan Yusuf Özal'ın Süleymaniye Camii avlusundaki kabristana defnedilmesine, Bülent Ecevit'in başkanlığındaki Bakanlar Kurulu izin vermişti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de söz konusu kararnameyi onaylamıştı. Avustralya'da vefat eden Esad Coşan'ın aynı yerde toprağa verilmesine karşı çıkan Sezer, ilk kararı imzalamasını ise şu gerekçeyle açıklamıştı: “İlgili kararname Özal'ın toprağa verilmesinden sonra Köşk'e gönderildi.” Vakıflar'a ait Süleymaniye Camii'ndeki kabristana Yusuf Özal'ın defnedilmesiyle ilgili tartışmalar üzerine Avukat Tezcan Çakır, 9 Ocak 2001 tarihli kararnamenin iptali istemiyle dava açmış, Danıştay 10. Dairesi de bu isteği oybirliği ile kabul etmişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Mayıs 2005’te Bakanlar Kurulu’nun Özal’a defin izni verilmesi işlemini, ‘türbe’ yaratmaya benzetti ve uygulamayı devrim yasaları ile tekke ve zaviyeleri yasaklayan kanuna aykırı buldu. Aynı avukat bu kararı uygulamadığı gerekçesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan aleyhine bir dava daha açtı. Mahkeme devam ediyor.
Özal hükümetinin bakanlarından ve Bozkurt Özal’ın yakın arkadaşı Hasan Celal Güzel, kararın siyasi ve ideolojik düşüncelerle açılmış bir dava sonucu alındığını ifade ederek şöyle konuştu: “Bu kararın uygulanma ihtimali olamaz. Mezar yeri değişecekse yine Bakanlar Kurulu’nun karar vermesi gerekir. Bu yapılırsa diğer arkadaşlarla mezarın başına gider, nöbet tutarım. Bu ayıptır, yüz karası iştir. Bu karar alınır; ama uygulanmaz. Uygulamayan kişiler bir devlet büyüğünün mezarını nakletmedi diye hapsedilecekse buyursunlar atsınlar.”
Adalet eski bakanlarından Oltan Sungurlu, 5 yıl aradan sonra Yusuf Özal’ın mezarına nasıl kazma vuracaklarını kaydederek, şu yorumu yaptı: “Böyle siyasi konularla Yusuf Özal’ı yerinden çıkarmaya teşebbüs etmek, dava açmak, açtırmak ne kadar adalettir, ne kadar Türk örfüne uyar bilmiyorum. Bu işi yapanları Allah affetsin. Nasıl kazma vurup da cenazeyi 5 sene sonra yerinden çıkaracaklar? Yusuf’un kemikleri sızlamaz, bizlerin kemikleri sızlıyor. O bir cenaze, ona bir saygısızlık yapılıyor, o bunun farkında değil; ama bir cenazeye yapılan şey saygısızlıktır.”
Anavatan Partisi lideri Erkan Mumcu ise karara üzüldüğünü dile getirerek, “Çok sevdiğim bir insanın istirahatgâhından alınarak başka bir yere götürülmesinden memnuniyet duymam. Uygulama beni üzüyor; ama sonuçta yargı kararı. İnsani yönden baktığınızda da insanı yaralıyor. Özal’ın annesi Hafize Hanım, Zahit Kotku’nun etrafında olmayı arzu etti. O da annesinin dizinin dibinde olmak istedi. Mesele buydu.” diye konuştu.