Kaplan davası yeniden başladı

İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği(ICCB) yöneticisi Metin Kaplan'ın çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasının Yargıtayca bozulmasının ardından davanın yeniden görülmesine devam edildi.

Kaplan davası yeniden başladı
Kaplan davası yeniden başladı
GİRİŞ 26.07.2006 20:15 GÜNCELLEME 26.07.2006 20:15

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Metin Kaplan ile
hakkındaki dava celse arasında bu dosyayla birleştirilen Hasan Cıbır
katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı, Hasan Cıbır hakkında açılan davanın
görülmekte olan dava dosyasıyla birleştirildiğini tutanağa geçirdi.
Duruşmada sorgusu yapılan Hasan Cıbır, savunmasına "Rahman ve
Rahim olan Allah'ın adıyla diyerek başlarım" sözleriyle başladı.
Yanlışlıkla tutuklandığını savunan Cıbır, Kuddusi Armağan'ın
ifadelerinde adı geçen Hasan'ın kendisi olmadığını iddia etti.
İddia edildiği gibi "Stuttgart emiri" olmadığını ifade eden
Cıbır, Almanya'dan Türkiye'ye yasal yollarla giriş yaparken gözaltına
alındığını anlattı.
Suçlu olsa bu şekilde Türkiye'ye giriş yapmayacağını söyleyen
Cıbır, "1985 yılından beri kalp hastasıyım. Kalbimde plastik kapak
takılı. Cezaevi şartlarında her an ölümle karşı karşıyayım. Önümüzdeki
günlerde tekrar kalp ameliyatı olmam gerekiyor. Türkiye'ye moral
bulmak için gelmiştim. Bu zulmü bana reva görenleri Allah'a havale
ediyorum. Bu zulmün sona ermesini istiyorum" dedi.
Hasan Cıbır, Metin Kaplan'ı tanıyıp tanımadığının sorulması
üzerine, "Oğlum, hoca efendinin kızıyla evlidir, ancak samimiyetimiz
yoktur" diye konuştu.
Mahkeme Heyeti, Kaplan hakkında Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinde
açılan davanın bu davayla birleştirildiğini tutanağa geçirdi.
Kaplan ve Cıbır'ın avukatları ayrı ayrı söz alarak, tahliye
talebinde bulundular.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren Mahkeme Heyeti,
duruşmayı erteledi.

-DAVANIN GEÇMİŞİ-

Almanya'nın sınır dışı ettiği Metin Kaplan, 13 Ekim 2004
tarihinde Türkiye'ye getirilmişti. Aynı gün, hakkındaki davanın
görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine çıkarılan Kaplan'a,
kaldırılan İstanbul, Erzurum ve Adana DGM'lerde açılan ve
birleştirilen 13 ayrı davanın iddianameleri okunmuştu.
Uçakla Anıtkabir'e yönelik saldırı ve Fatih Camiinin işgal
hazırlığının da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin Kaplan
hakkında düzenlenen iddianamelerde, sanığın müebbet ağır hapis cezası
öngören "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek"
suçu ile "bu suça fer'i iştirak", "yasadışı örgüte üye olmak" ve
"halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek" suçlarından cezalandırılması
isteniyordu.
Kaplan, İpsala Sınır Kapısından Türkiye'ye giriş yapan bir
otomobildeki aramada, "Anadolu Federe İslam Devleti"nin
propagandasının yapıldığı kaset ve dokümanlarla ilgili 1999 yılında
açılan dava kapsamındaki gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrilerek
cezaevine konulmuştu.
Yargılama sonucunda, 20 Haziran 2005 tarihli duruşmada Kaplan,
lehine olduğu gerekçesiyle eski TCK'nın 146. maddesinin 1. fıkrası
uyarınca "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek"
suçundan, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmıştı.
Kaplan'ın, duruşmalardaki tavrından pişmanlık göstermediğinin
anlaşıldığını belirten Mahkeme Heyeti, sanığın, eski TCK'nın cezada
indirimi öngören 59. maddesinden yararlanmasına takdiren yer
olmadığını ifade etmişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Metin Kaplan hakkındaki kararı, usul
eksikliği bulunduğu, eksik soruşturma yapıldığı ve yeni Türk Ceza
Kanunu'ndaki hak mahrumiyetlerine ilişkin hükümlerin dikkate alınması
gerektiği görüşüyle bozmuştu.
Haklarındaki dava dosyası, Kaplan'ın dava dosyası ile
birleştirilen Mikdad Güler ile Hasan Cıbır'ın, "yasadışı örgüte üye
olmak" suçundan 15 ile 22.5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması
isteniyor.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
ABD, Netanyahu'nun hain planını ifşa etti! Biden'ı çıldırtan skandal ateşkes şartı
Sevkiyat kararı sonrası Pentagon'dan son dakika İsrail açıklaması!