İş adamı Cüneyd Zapsu'dan koronavirüsle ilgili açık mektup

AK Parti'nin kurucu isimlerinden iş adamı Cüneyd Zapsu, koronavirüsle ilgili dikkat çeken bir mektup kaleme aldı. Koronavirüsün birçok değişikliğe neden olacağını kaydeden Zapsu, çarpıcı analizlerde bulundu.

İş adamı Cüneyd Zapsu'dan koronavirüsle ilgili açık mektup
İş adamı Cüneyd Zapsu'dan koronavirüsle ilgili açık mektup
GİRİŞ 01.04.2020 23:05 GÜNCELLEME 02.04.2020 19:16
Bu Habere 172 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanlarından ve AK Parti'nin kurucu isimlerinden olan ünlü iş adamı Cüneyd Zapsu, Türkiye ve dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 salgını ile görüşlerini ve pandeminin dünya ekonomisinde oluşturacağı durumu yazdığı bir mektupla ele aldı.

 

 

Dünyanın şu anda korku ile idare edildiğini belirten Zapsu, neden Türkiye’nin tam anlamıyla bir sokağa çıkma yasağı ilan edemediğini de tüm yönleriyle açıkladı.

ABD ve Almanya dahil hiçbir ekonominin bu dönemden büyük kayıplar vermeden çıkamayacağını kaydeden ünlü iş adamı, dünyanın tamamında bir fakirleşme olacağını, kimin az kimin çok fakirleşeceğini ise alınan tedbirlerin göstereceğini dile getirdi.

 

İşte Zapsu’nun dikkat çeken tespitlerinin yer aldığı o mektup:

Sevgili Dostlarım, Sevgili Herkes:

Hastalıklardan biri de önyargıdır. Hepimiz -çok veya az- bu önyargılarca idare edilmekteyiz. O yüzden bu yazımın siyasetle alakası olmadığını en baştan ifade ediyorum.
Çoğumuz hiç farkında olmadan, kimimiz daha az, kimimiz daha çok hastalanarak bu malum virüsle de tanışacağız. Bilhassa benim jenerasyonumdaki bazılarımız dünyamızı da değiştirebileceğiz.
Bilinen tedbirleri alıp, neticeyi de kabullenip, kendimizi asıl büyük tehdide odaklamamız gerekir:
KORKU
Şu anda dünyamız korku ile idare edilmektedir. “En laftan anlamayan dahi” artık korkmuş,  evinde oturup idare edenlerden medet ummaktadır. Zamanında İbn-i Sina’nın salgınlarda tavsiyelerinin (camii dahil kalabalık yerlere gitme, evde otur…) en önemlisi de “korkmayın” olmuştur.
Çoğumuz sadece bu korkudan dolayı “Sokağa çıkma yasağı neden uygulanmıyor” demekte ve bunun ilan edilmeyişinden dolayı da idarecileri suçlamakta..
Beni bilen bilir ki hayatımın çoğunu işim gereği yurtdışında geçirmekteyim ve bundan dolayi İspanya, İtalya, Almanya, ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya gibi memleketlerde çok tanıdığım oldu. Sizlerin de mutlaka pek çok tanıdığınız vardır. Şükür internet çalışıyor, açın, bir oraların durumunu sorun, ondan sonra Türkiye’ye bir bakın: Acaba nerede tam bir sokağa çıkma yasağı olmuştur?
Wuhan… başka? Rusya 1 haftalik “tatil”, Hindistan bazı kısımlar. Bir de bazı bölgelerde gece saatleri çıkma yasağı vardır, o kadar.

Buna sebep nedir?

(En kötü şartlarda bile 80 milyonluk toplam nüfusumuzun % 0,3 gibi bir kısmını kaybedebiliriz. Ki inşallah bu cok daha azlarda seyredeceğe benziyor).
Peki tam bir sokağa çıkma yasağı yapılsa, yani tüm uretim ve işyerleri kapanıp bütün hayat dursa ne olacaktır?
Herkesin, evet herkesin ihtiyacı, 80 milyonun devlet tarafından karşılanacak.
Ayrıca tüm iş hayatı durduğundan 2-3 ay sonra herşey sıfırdan başlayamayacaktır. Çünkü keşke Bill Gates’in dediği gibi herkes aynı anda yapsa, o zaman tamam, ama sadece biz yaptığımızda çalışan ekonomiler bizim pazarlarımızı ele geçirecektir. Sadece ihracatın tekrardan toparlanması en iyi ihtimalde çok çok uzun yıllar alabilir.
Ekonominin çökme neticesi ise göreceğimiz kısa süreli sağlık sistemi rahatlamasindan çok daha fazla ve uzun süreli hayatların kararması ve ciddi kaybedilmesini getirecektir.
Ayrıca hükümetlerin bu zaman zarfında 80 milyona bakabilmesi için ihtiyacı olan maddi imkanı da yoktur. Bugün bizden 5 kat zengin olan Almanya dahi para basmaya başlamıştır. ABD çok daha büyük sıkıntıdadır çünkü onlar da karşılıksız olarak 2.2 trilyon doları bu kere piyasaya, yani direk insanların parayı alıp Walmart’a gidip harcaması için vermeye başlamışlardır. 2008 krizinde ABD 880 milyar doları yine karşılıksız basıp, ancak uzun vadeli tahvil satarak piyasadan anında emmeyi başardı ve enflasyonu arttırmadı. Ancak bu kere bu şansı yok. ABD ciddi enflasyonla karşı karşıya gelecektir.

YARDIM KAMPANYASI
Sevgili Herkes,
Farkında olmayabilirsiniz, devlet Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ve her ilçede bulunan Sosyal Yardımlaşma Vakfı aracılığı ile dogrudan en fakir 2 milyon aileye yardım yapmakta (hani senelerdir kimimiz dalga geçerek kömür, makarna diyor ya, işte o...).
Bilhassa şu anda bu ailelerin azıcık olan gündelik gelirleri de yok oldu. Bu aileleler açlık çekmekte, bizler sıcak evimizde şu anda laptop başında oraya buraya videolar yollayıp laf yetiştirirken, bisküvi kırıntısi ile doymaya çalışan ailelerden bahsediyorum. Bu başlatılan kampanya direkt buraya gidecek (evet devletin bence hatası bunu herkese bu şekilde anlatmamasıdır).

Ayrıca bu kampanyada “imkanı olan” dan istendi, halbuki istemeyip kendisi yapmaya kalksa parayı kim ödeyecek biliyor musunuz? Herkes... Çünkü para basılacak. Her para basımı neticesi enflasyon olarak herkesin cebinden ödenmiş olacak.
Tek alternatifi tabii ki uzun vadeli borçlanmadır. Bunun için de ayrıca uğraşıldığını tahmin ediyorum. Yurtdışından Korona için özel borçlanma imkanı bulup da almama zaten olamaz.
Bir de kimimizin bilmeyip veya bilip de uygulamadığı bir “zekat” olayı vardır. Uygulayanlara da seslenildi, “Ramazanı beklemeden bir ay öne ödeyin, zekatınızı buraya verin”, çünkü Sosyal Yardımlaşma Vakıfları kanalı ile anında bu insanlara zekatınız ulaştırılacaktır.
Ben şahsen şu vakıf, bu vakıf, şu hastane, bu hastane yerine tek elden en fazla ihtiyacı olanlara anında ulaştırılabileceğine inandığım için buraya elimden geldiği kadar yardım ettim. Ayrıca Rusya, İsviçre, ABD gibi kendi ülkelerinde de çok büyük sıkıntı çeken yerlerden bile yardım buldum.

Sevgili Herkes,
Bizim kültürümüz başkalarından farklı olarak elimizden geldiği kadar din, dil, ırk farkı gözetmeden herkesi de düşünme kültürüdür.
Kendimiz iyi kötü idare ediyorsak, en büyük sıkıntıdakilere de yardım etmemizi yadırgayanlar için yazıyorum:
Yardım, paylaşma kültürünü benimsemeseniz dahi, sizler hiç olmazsa “fayda” mantığını anlarsınız.
Şimdi düşünün, Almanya, ki sözüm ona en iyi durumda, Lüksemburg, İtalya ve İspanya şu anda perişan durumda, hastaya bakacak değil doktor, hemşire bulunamıyor. Herkes evinde hastalığı geçirmeye çalışmakta.
Bilhassa İtalya ile İspanya vatandaşları kızgın ve kırgın. Hem kendi devletlerine hem de Avrupa Birliği’ne. Daha bugün bana hem İtalya hem İspanya’dan arkadaşlarım (normal vatandaşlar) dünkü Dışişleri Bakanımız ve akabinde Cumhurbaşkanımızın söylediklerinden ne kadar mutlu olduklarını, Avrupa Birliği diye bir şey kalmadığını ifade ettiler. Normal bir zamanda binlerce uçak dolusu yardımla yapılamayacak hem insani hem de diplomatik faydayı şu anda bir uçakla görüyoruz, hem de direk halktan.
Lütfen tüm bu saydıklarımı toparlayıp ondan sonra oluşacak fikrinizi sağda solda belirtin.

KORKU

Korku tarafından yönetilmememiz lazım. Bugünler geçecek, tüm dünya ciddi derecede fakirleşecek, iyi idare edenler daha az, daha kötü idare edenler daha çok, ancak herkes fakirleşecek.
Ancak benim “korktuğum” bugünlerin neticesinde çok seneler önce söylediğim gibi sağlık karşılığında, gıda karşılığında ve bazı ülkelerde emniyet (bizim bugün için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatmam gerekiyor, ne demek istediğimi Paris ve Los Angeles’daki arkadaşlarınıza sorun) karşılığında tüm insanların hürriyetini teslim etmesi olasılığıdır.
Bu hastalık sonrasındaki dünyanın Totaliter Rejimlere daha açık olabilme durumudur.
Halbuki bu tam bir birliktelik fırsatıdır, insanlar birbirlerine yardım elini verse, bunu da açık açık yapsa… ama bizler… bireylerimiz bile bir uçak malzemeyi olay yaptığımıza göre… Hazin. Ama gerçek bu. Hayırlısı.

Sevgilerimle

H. Cuneyd Zapsu

YORUMLAR 172
  • Muammer Bişkinler 4 yıl önce Şikayet Et
    ferdi yani "yüzde değil binde 3 o da az değil ama 24 bin gibi bir veri oluşturuyor. " yazan kişi. 24 bin olmaz binde 3 ü!
    Cevapla
  • zafer gülten 4 yıl önce Şikayet Et
    yalnız doğru bir tespit...dünyamız değişiyor---iklimler,doğal felaketler,4-5 sene arayla büyük yeni salgın hastalıklar.ve korkarım arkası bitmeyecek.
    Cevapla
  • samsunlu 4 yıl önce Şikayet Et
    Güzel tespitler... tuzun kuru filan değil... önce büyük bir liderimiz var... sağlık bakanımız cevval çıktı.... isabetliymiş... yalvarırcasına kurallara uyun, diyor. Biz köklü bir milletiz. İş başa düşünce çok şey başarırız. On yıldır mükemmel bir alt yapı geliştirmiştik ve hemen harekete geçti. Erdoğan'ın başarısını hazmedemeyenler (hataları da olabilir) kıvranıp duruyor, nerden tutsak da bir şey koparsak, uğraşıyor. Hiç şüpheniz olmasın biiznillah sağlık-ekonomi-eğitim en hasarla bu musibetten kurtulacağız. Batı'nın kağıttan kaplanlarını gördük. İş adam öldürmeye gelince başarılılar ama gerisi... hümanizmmiş... insancıllıkmış... yok insan haklarıymış... pehhhh!
    Cevapla
  • Ahmet 4 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan iken Cüneyd Zapsu da danışmanı idi ve kendi Başbakanını, ABD Başkanı George Bush'a arayıp şikayet etmişti. Zaten ondan sonra da danışmanlıktan uzaklaştırıldı. Sözleri samimi değil. Çıkar kokusu geldi burnuma.
    Cevapla
  • Erol 4 yıl önce Şikayet Et
    Sana katılmıyorum. İsme takılma. Söyledikleri çok isabetli.
    Cevapla
  • izzet 4 yıl önce Şikayet Et
    Resmi nüfusumuz 83 milyon bunun % 0.3 ü kabaca 276.666 kişi eder .azımsanacak bir sayıymış gibi telaffuz etmenize doğrusu çok üzüldüm ve yakıştıramadım . ama ekonomik olarak kimse evden çıkmasın üretim sıfırlansın demekte bir yıkımdır . buna ne dar gelirli on milyonlarca vatandaş dayanır nede devlet altından kalkabilir. sonuçta devlette hepimizden oluşan devasa bir ailedir .üretim olmazsa gelir olmasa devlet nereden bulacak? örnek verecek olursak son bir yılda 9.5 milyon ton buğday ithal ettik bu dar gelirlinin temel besin ve tüketim maddesi .neyle ithal edecek devlet üretimsiz tüketim akıl dışıdır yok böyle şey.
    Cevapla
  • Muammer Bişkinler 4 yıl önce Şikayet Et
    Selim yani "2. 490.000 (ikimilyondörtyüzdoksanbin) kişi ediyor 83 milyonun %3. Tekrar bir hesaplayın" diye yorum yazan kişi. Cahil cesareti Metamatikten sıfır isen girme o alana da rezil olma!
    Cevapla
  • Selim 4 yıl önce Şikayet Et
    Pardon ben yanlış anlamışım. %3 ü zannettim
    Cevapla
  • Selim 4 yıl önce Şikayet Et
    2. 490.000 (ikimilyondörtyüzdoksanbin) kişi ediyor 83 milyonun %3. Tekrar bir hesaplayın
    Cevapla
  • ferdi 4 yıl önce Şikayet Et
    yüzde değil binde 3 o da az değil ama 24 bin gibi bir veri oluşturuyor.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Ferdi ve Barış Alper'in peşindeki takımlar ortaya çıktı!
Ankara’da sokak köpeklerinden 15 yaşındaki kız çocuğuna saldırı