MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında karar

Son dakika haberine göre, MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında tutuklu yargılanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın 3 yıl 9 ay hapsine karar verildi.

MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında karar
MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında karar
GİRİŞ 09.09.2020 19:12 GÜNCELLEME 09.09.2020 20:10
Bu Habere 107 Yorum Yapılmış

MİT mensuplarının ifşa edilmesi davasında tutuklu yargılanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın 3 yıl 9 ay hapsine, gazeteci Murat Ağırel'in ise 4 yıl 8 ay 7 gün hapsine karar verildi.

 

Tutuklu yargılanan gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç tahliye edildi.

Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun bütün suçlardan beraatine karar verildi

SAVUNMALAR

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklardan Barış Pehlivan, şehit MİT mensubuna dair fotoğraflar veya bilgilerin, Odatv'den çok önce açıklandığını, yayımlandığını ve yayıldığını savunarak, kendi yayımladıkları haberde şehit MİT mensubuna dair Odatv'ye özel hiçbir yeni olgu bulunmadığını, hem şehidin ailesini hem de MİT Kanunu’nu düşünerek ekstra bir hassasiyet gösterdiklerini ve daha önce ifşa olmasına rağmen, şehidin soy ismini, ailesinin isimleriyle soy isimlerini, cenazenin kaldırıldığı köyün adını yayımlamadıklarını ileri sürdü.

"SADECE GAZETECİLİK SAİKİYLE HAREKET ETTİK"

Savcılığın da bu gerçeğin farkında olduğunu ve ancak kendilerine asıl şehit cenazesinden bir fotoğraf karesiyle suçladığını anlatan Pehlivan, "Gizli çekilmediği ortaya çıkan tabut taşınma karesinde MİT mensuplarının da olduğunu iddia ettiler. Bu fotoğrafta MİT mensubu olduğu iddiasını ilk kez iddianameden öğrendik. Yani ifşayı aslında savcılar yaptı." iddiasında bulundu.

Yazmadıkları hatta ima dahi etmedikleri bir şeyle suçlandıklarını savunan Pehlivan, "Odatv'nin yayımladığı tabut taşıma karesinde de bir suç olmadığı tartışmasız bir gerçektir. Savcıların iddia ettiğinin aksine bizim MİT mensubu ifşa etmek gibi bir planımız ve kastımız yoktur. Sadece gazetecilik saikiyle hareket ettik." diye konuştu.

MURAT AĞIREL

Tutuklu sanıklardan Murat Ağırel de, iddia makamının iddianame ve mütalaasında, bir cumhuriyet savcısı gibi davranmadığını öne sürerek, "Benim arkamda herhangi bir güç yoktur. Söz konusu tweeti bana attıran veya attırabilecek kimse de yoktur. O tweeti bana attıran duygu, bu vatana olan sevgimdir. Özellikle burada kendimi değil gazeteciliği savundum. Her koşulda da savunmaya devam edeceğim. Ben gazeteciyim." dedi.

Hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve 6 aydır tutuklu bulunduğunu aktaran Ağırel, "Bu dava MİT'in ifşası değil 'şehitleri neden yad ettin' davasına dönüşmüştür. Adaletin tecelli etmesini sinsi ve hain planlarla engellemek bir insanlık suçudur. Bu suça hep birlikte karşı çıkmazsak cumhuriyetin taşıyıcı kolonu olan hukukun ve yargının bağımsızlığının yok olmasının toplum olarak ister istemez ortağı oluruz." şeklinde konuştu.

BARIŞ TERKOĞLU

Davanın tutuksuz sanıklarından Barış Terkoğlu ise, davanın sonucunu kendisini ilgilendirse bile önemsemediğini, bu tür davalarda daha soruşturma bile açılmadan sanıklara hüküm verildiğini bildiğini öne sürdü.

Terkoğlu, "Bugün yargılandığımız dava da bir uslandırma davasıdır. Benim için bu nedenle de hükümsüzdür." dedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan MİT mensuplarının ve faaliyetlerinin ifşa edilmesine yönelik soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, tutuklu Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanığın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 329/1. maddesinde yer alan "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan beşer yıldan onar yıla, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu'nun 27. maddesi gereğince "istihbarat faaliyetiyle ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan ise dörder yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyordu.

İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın talebi üzerine, firari şüpheli Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.

Mahkeme ayrıca, kamu güvenliği nedeniyle dosya içeriklerinin üçüncü kişilere karşı gizli tutulması ve gizli bilgilerin olduğu evrakın dosyaya taraf olmayan üçüncü kişiler ile uygun vekaletname sunmayan avukatlar tarafından incelemesinin kısıtlanmasına karar vermişti.

İLK DURUŞMADA 3 TAHLİYE

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen davanın 24 Haziran 2020'de yapılan ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanları Aydın Keser ile Ferhat Çelik'in adli kontrolle tahliyesine karar verilmişti.

Celse arasında mahkemeye sunulan mütalaada, 8 sanığın da "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama" ve "2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'na muhalefet" suçlarından 19 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.

YORUMLAR 107
  • Burhan 3 yıl önce Şikayet Et
    Düpedüz vatana ihanet suçu ve cezası 3 yıl 9 ay onun da en fazla yarısını yatarlar. Bu adalet sistemiyle suçlar asla azalmaz.
    Cevapla
  • KARACAER 3 yıl önce Şikayet Et
    İhanete bu ceza verilirse bu ihanetlerin sonu gelmez. MİT Milli İstihbarat Teşkilatı demektir. siz milli olan bir kuruma yani milletin kurumuna ihanet edenin cezasının olabildiğince ağır olması ve kimsenin birdaha böyle bir suçu işlemeye cesaret edememesi gerekir
    Cevapla
  • Akinci Beyi 3 yıl önce Şikayet Et
    Hainler,sizler zora düstümü herseyinizi satabilecek kabiliyette ve cibilliyettesiniz,sizler gazeteci degil icimize sizmis bilmem hangi devletin ajanisiniz ki vatanimizi canlariyla koruyan mit mensuplarini desifre ederek düsmana bilgi sizdiriyorsunuz.Sizin yaptiginiz vatana ihanettir ve cezasi da idamdir.
    Cevapla
  • Cengaver 3 yıl önce Şikayet Et
    Yuh be siz hakimlere bunun cezası bu kadarmı az olur
    Cevapla
  • Şems 3 yıl önce Şikayet Et
    Kanunlarımız kesin ve net olmalıdır. (PVSK) Polis Vazife ve Selayet Kanununda 16. madde de silahı nerede ve nasil kullanacağını belirtir.(CMUK) Ceza Mahkemeleri Usul Kanunun da tamamen tezatlık vardır. sonrada derler polis görev yapmıyor. peki bu durumda adalet nasıl tecelli etsin ki. Tüm kanunlar gözden geçirilmelidir. Sağlıkta da aynı ticarette de aynı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kırşehir'de akraba belediyeciliği halkı isyan ettirdi! Çeşme çamur aktı...
Bedava dağıttı, duyan oraya koştu! Markette 30 TL