AYM'den Canan Karatay kararı: Ceza ifade özgürlüğünün ihlali

Anayasa Mahkemesi, Canan Karatay'a, şeker yükleme testine ilişkin açıklamalarından sonra verilen 15 gün meslekten alıkoyma cezasını, ifade özgürlüğünün ihlali saydı.

AYM'den Canan Karatay kararı: Ceza ifade özgürlüğünün ihlali
AYM'den Canan Karatay kararı: Ceza ifade özgürlüğünün ihlali
GİRİŞ 18.05.2022 15:26 GÜNCELLEME 18.05.2022 15:26
Bu Habere 58 Yorum Yapılmış

Anayasa Mahkemesi, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'a televizyon programlarındaki şeker yükleme testine ilişkin tıbbi içerikli açıklamaları nedeniyle 15 gün geçici olarak meslekten alıkoyma cezası verilmesini, ifade özgürlüğünün ihlali saydı.

Yüksek Mahkemenin kararına göre, Karatay, 2014 ve 2015'te katıldığı 7 ayrı televizyon programında hamilelere şeker yükleme testi yapılmaması gerektiği yönünde ve yapan doktorları eleştiren açıklamalarda bulundu. Bunun özellikle anne karnındaki bebeklere zarar verdiğini savunan Karatay, anne ve bebeklerin sağlığına ilişkin bilgilerin kendisine ait kitapta yer aldığını belirtti.

Söz konusu yayınlar üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı. Soruşturma sonunda Karatay'a 15 gün süreyle geçici olarak meslekten men cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı.

Karatay, ceza kararının iptali istemiyle açtığı davanın Ankara 12. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusunun da bölge idare mahkemesince reddedilmesi üzerine Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı.

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 26'ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Ayrıca mahkeme, yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 12. İdare Mahkemesine gönderilmesini kararlaştırdı.

KARARIN GEREKÇESİNDEN

Anayasa Mahkemesinin kararında, Anayasa'nın 26'ncı maddesine göre herkesin ifade özgürlüğünün bulunduğu, bunun ancak kanunda belirtilen şartlarda sınırlandırılabileceği, Karatay'ın açıklamaları nedeniyle cezalandırılmasının da ifade özgürlüğüne müdahale anlamı taşıdığı kaydedildi.

Sağlık alanında yanlış bilgilerin yayılmasını önlemek için eylem planları geliştirme ve uygulamanın devletin pozitif yükümlülüklerinden olduğuna işaret edilen kararda, "Hiç şüphesiz yanlış bilgilerin yönetilmesi de sağlık politikalarının esaslı bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat bunu yaparken devlet, ifade özgürlüğüne de saygı göstermelidir." denildi.

Karatay'ın, uzmanlık dışı bir konuda tıbbi değerlendirme yaptığı gerekçesiyle cezalandırıldığı, açılan davanın ise reddedildiği anımsatılan kararda, "Başvurucu bir kardiyoloji ve iç hastalıkları uzmanı olduğu gibi genel olarak Türkiye'nin bilinen akademisyen ve bilim insanlarındandır. Bu kapsamda tıp alanında yaşanan gelişmelerin başvurucunun ilgi alanında olduğunda kuşku yoktur." ifadeleri yer aldı.

Karatay'ın, gebelikte 24 ila 28'inci haftalar arası uygulanan şeker yükleme testinin anne ve çocuğa zarar verdiği yönündeki görüşünü herkesin anlayabileceği bir dilde anlattığı belirtilen kararda, "Başvurucunun bazı ifadelerinin meslektaşlarını eleştirdiği hatta abartıya kaçtığı kabul edilse bile bir bilim insanının yerine geçip belli bir durumda kullanılacak ifade şeklinin ne olacağını belirlemek yargı mercilerinin görevi olmamalıdır." değerlendirmesi yapıldı.

"İfade özgürlüğü, büyük ölçüde eleştiri özgürlüğünün güvence altına alınmasını hedeflemektedir." ifadesine yer verilen kararda, birey ve toplum hayatı için hayati meselelerin tartışılması bağlamında açıklanan ifadelerin sert olmasına ve polemik içermesine daha fazla tolerans gösterilmesi gerektiği, ayrıca ifade açıklamalara müdahalelerin, gerekçesi olarak kullanılmaması gerektiği bildirildi.

Kararda, Karatay'ın, şeker yükleme testine ilişkin daha detaylı bilgilerin kitabında yer aldığını belirtmesinin reklam olarak kabul edilmesinin de "hekimlere reklam yasağı" ile ulaşılmak istenen amacın ötesine geçtiği, bunun, "ifade özgürlüğü alanının dolaylı olarak daraltılması" anlamını taşıdığı vurgulandı.

Bilim insanlarının ve akademisyenlerin her söylediklerinin mutlak doğru kabul edilemeyeceği ancak alternatif bakışların herkes için daha doğru düşünme imkanı yarattığının bir gerçek olduğu belirtilen kararda, "Başvurucunun anne ve çocuk sağlığı gibi oldukça kritik ve hassas kabul edilen bir meselede dahi en güçlü görüşlere bile karşı çıkabilmesi bireyler, toplum ve ülke için hayati derecede önemlidir." denildi.

Anayasa Mahkemesinin kararında, mahkemelerin ret kararlarında, Karatay'ın açıklamalarının anne ve çocuk sağlığı için oluşturduğu tehdidin somut olarak ortaya konulmadığı, başvuruya konu ifadelerin ayrıntılı şekilde incelenmesine de özen gösterilmediği belirtildi.

Karatay'ın cezalandırılmasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı aktarılan kararda, şunlar kaydedildi:

"Başvurunun bütün koşulları göz önünde tutulduğunda başvurucu hakkında 15 gün süreyle geçici olarak meslekten men gibi ağır bir disiplin cezası verilmesi ile Anayasa'nın 26. maddesinde koruma altında olan ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin daha ağır basan bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği gibi orantılı da olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle başvuruya konu demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmayan müdahalenin Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verilmesi gerekir."

KAYNAK: AA
İbrahim Can Haber7.com - Haber Şefi
Haber 7 - İbrahim Can

Editör Hakkında

İbrahim Can, 1993'te İstanbul'da doğdu. İnternet haberciliği kariyerine 2011’de başladı. İki yıla yakın küçük ölçekli sitelerde çalıştıktan sonra, 2012'nin Ekim ayında yenisafak.com'a başladı. 6,5 yıl çalıştığı yenisafak.com'da Gündem, Eğitim, Hayat, Dünya, Spor ve Video kategorilerinde çalıştı. Bir süre akşam sorumluluğu yaptı. Son olarak Ana Sayfa Editörü oldu. 2019'un Haziran ayında Haber7'de Gündem Editörü olarak göreve başladı. Hem Haber7 hem de Yeni Şafak'ta kültür sanat, eğitim ve siyaset alanları başta olmak üzere birçok alanda özel haber, infografik ve video hazırladı. Hala Haber7'de Haber Şefi olarak çalışmalarına devam etmektedir.
YORUMLAR 58
  • Ertuğrul 1 yıl önce Şikayet Et
    Küreselciler canan hocayı asla sevmez ve onu susturmak için ellerinden geleni yaparlar. Hamile Yeğenime rızası dışında şeker yüklemesi yapmak istediler. Kabul etmedi başka bir doğum hastanesin de ki prof.dr. şeker yüklemesi sadece testler sonucunda yapılabildiği onunda uygulanan yükleme dozajinin 4/1 oranında 4 fazda kontrollü olarak verilmesi gerektiği yoksa anne karnında bebeğin diyabete hazırlamak olduğunu söylemiş. Canan hocam yalnız değilsin. İşi gücü küreselciler hizmet, Erdoğan düşmanlığı, terörist e kalkan olmak olan İtb yi artık herkes tanıyor.
    Cevapla
  • Doktor 1 yıl önce Şikayet Et
    Gebelik diyabeti teşhisi konulamadığı için ölen binlerce bebeğin durumu ne olacak ?!
    Cevapla
  • Mustafa Akın 1 yıl önce Şikayet Et
    İnsanların sağlıklarıyla oynamak ifade özgürlüğü olmuş ha. Özgürlük yalanlarıyla böyle böyle yok ettiler bu milleti. Ha bu ülkede cinsiyetini seçme özgürlüğü de vardı değil mi? Karşı çıkınca zalim despot oluyordun hani.
    Cevapla
  • Osman 1 yıl önce Şikayet Et
    Yıllar önce bu ülkede zakkumdan kansere çare buldum diyen bir doktoru hapse atmış olan bir zihniyet vardı. Maalesef halen bunların uzantıları devam ediyor
    Cevapla
  • Doktor. 1 yıl önce Şikayet Et
    Çünkü dolandırıcı idi.
    Cevapla
  • Yusuf Konyalı 1 yıl önce Şikayet Et
    Canan Teyzem bir tanedir..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Turgut Özal'a ait 'gizli' PKK dosyası sahaftan çıktı!
Türkiye ile Irak arasında yeni dönem! İşte madde madde 26 anlaşma