Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'savunma sanayii' açıklaması: 'Destan yazıyoruz'
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda konuştu.
SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fuar Merkezi’nde "17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı"nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında savunma sanayiine ilişkin bilgi verdi, Gazze'deki açlık krizine karşı uluslararası topluma "'Artık yeter' diyelim" çağrısını yaptı.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayiine ilişkin yaptığı açıklamada; sektördeki yerlilik oranının yüzde 80'lerin üzerine çıktığını kaydetti. Erdoğan, "Dün ambargolara, çifte standartlara, diplomatik baskılara maruz kalan Türkiye, savunma sanayii ürünleriyle dünya piyasalarına mührünü vuran konuma ulaştı" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi duyurdu! Yeni hamleler geliyor: 'Siparişlere yetişemiyoruz!'
Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkan açıklamalar şu şekilde;
Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nın 17.sini düzenliyoruz. Bugün burada kendi gök kubbesinde kendi kanatlarıyla yükselen bir ülkenin hikayesini görüyoruz.
Hep söylediğim gibi, mesele alışveriş yapmak değildir. Asıl mesele, kazan-kazan temelinde uzun vadeli ortaklıklar tesis edebilmektir. Mesele, ticaretle birlikte kalıcı iş birlikleri geliştirebilmektir. Türkiye olarak biz buna hazırız ve çok yönlü iş birliklerine açığız. IDEF 2025'te ürün ve ekipmanlarıyla yer alan firmalarımızın tamamına başarılar diliyor, misafir heyetlerimizin her birine şükranlarımı iletiyorum.
Aynı şekilde ileri teknolojiye sahip savunma ürünleriyle fuarda boy gösteren firmalarımıza teşekkür ediyorum. Bugün burada sadece Türk Savunma Sanayinin gelişimine değil bir milletin bağımsız yürüyüşüne şahitlik ediyoruz.
IDEF küresel marka haline geldi. Bine yakın yerli ve 400'e yakın yabancı firma fuara katılıyor. Pazar gününe kadar sürecek fuara 120 bini aşkın ziyaretçinin katılımı bekleniyor.
IDEF 2025'in sektör ve firmalarımız arasındaki iş birliklerine kapı aralamasını, dostluk ve kardeşliğimizi güçlendirmesini temenni ediyorum.
"DÜNYADA GÜÇ DENGELERİ DEĞİŞİYOR"
Güç dengelerinin yeniden belirlendiği, küresel ağırlık merkezlerinin yer değiştirdiği, uluslararası rekabetin giderek kızıştığı bir süreçten geçiyoruz. Sıcak gerilimlerin tamamı bir şekilde bizi ilgilendiriyor.
Türkiye; gerek coğrafi konumu, gerekse tarihi, beşeri, kültürel bağları itibariyle bu yeni statükonun etkilerini en çok hisseden ülkelerden biridir. Gazze'de 22 aydır katmerlenerek devam eden soykırımın, İsrail'in coğrafyamızı istikrarsızlaştırmaya dönük saldırılarının, Rusya ile Ukrayna arasında 3,5 yılı geride bırakan savaşın, Güney Asya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlar'dan Güney Kafkasya'ya kadar geniş bir bölgede nükseden sıcak gerilimlerin tamamını, bir şekilde bizi ilgilendirmekte, tedbir almamızı, müdahil olmamızı gerektirmektedir.
GAZZE'DE AÇLIK KRİZİ
Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi bizim derdimizdir. Nerede bir sıkıntı varsa, tamamını dikkatle takip ediyoruz.
İsrail'in Gazze halkına yönelik, Nazileri fersah fersah aşan soykırımını insanlığın gündeminde tutmaya devam ediyoruz.
Gazze'de İsrail soykırım yapıyor. Gazze'de insani yardımların girişine izin verilmeli. Gazze'deki vahşeti sona erdirmeye yönelik, diplomatik görüşmelerimizi de devam ettiriyoruz.
Gayemiz, bir an önce ateşkesin tesis edilmesidir. Gazze'ye insani yardımların girişine izin verilmesi bir başka önceliğimizdir. Maalesef, Kızılhaç'ın bile girişine izin verilmediği gerçekten korkunç bir durum söz konusudur. Daha önce de söyledim. Netanyahu ve katliam şebekesi, barbarlıkta Hitler'i çoktan geride bıraktı. Avrupa'daki Holokost sürecinde dahi Gazze'deki kadar insanlık dışı görüntüler ortaya çıkmadı.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Bölgemizde huzur ve barış istiyoruz. Hiç kimsenin iç işlerine karışmak niyetinde değiliz.
Netanyahu Hitler'i çoktan geride bıraktı. Bu acımasızlığı kimse kabul edemez. Her kim Gazze'deki soykırıma sessiz kalıyorsa İsrail'in işlediği insanlık suçlarına ortak oluyor demektir.
Gazze açlıktan ölürken 6 bin tırlık yardım kapıda bekliyor!
25 ülke ‘Gazze'de kalıcı ateşkes’ dedi... İsrail Büyükelçisi ‘iğrenç’ dedi!
Gazze'de insanlık ölürken, bebekler, çocuklar ölürken, insanlar bir çuval un alabilmek için ölürken hiçbirimiz buna sessiz kalamayız ve kalmayacağız.O masum bebeklerin kopmuş kafalarını, o çocukların kopmuş ellerini, bacaklarını, affedersiniz köpeklerin açlıktan yemeye başladığı gömülmemiş cesetleri, o açlığı, o feryadı, annelerin yüreklerimizi yakan o çığlıklarını hiçbirimiz unutamayız, hiçbirimiz unutmayacağız.
Gelin bu caniliğe hep birlikte tepki verelim. Bu caniliğe 'Artık Yeter' diyelim. Gazze'de insanlık ölüyor. Tüm uluslararası toplumu insanlık cephesinde birleşmeye davet ediyorum. Türkiye olarak adil dünya nizamı için çalışıyoruz.
Gelin, gözünü iktidar hırsı bürümüş bir avuç insanlık düşmanının, insanlığın adını daha fazla lekelemesine müsaade etmeyelim. Diğer türlü bu kan lekesi sadece Netanyahu'nun ve cinayet şebekesinin eline değil, Gazze'deki soykırıma susan, tepkisiz kalan herkesin eline, alnına şayet kaldıysa vicdanına bulaşacaktır.
"Bin akçalık sulh, bin akçalık nizadan iyidir."
Bu süreçte şu ilkeyi kendimize rehber edindik: "Bin akçalık sulh, bin akçalık nizadan iyidir." Evet, barış diplomasisi adına ne yapıyorsak, bu hikmetli sözün ışığında yapıyoruz. Yine bu süreçte, hiçbir zaman unutmadığımız bir başka prensibimiz şudur: "Hazır ol cenge, eğer istersen sulh-u salah." Yani, eğer barış, huzur, güvenlik, dirlik ve refah istiyorsan, caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak zorundasın.
Savunma sanayimizi güçlendiriyoruz. Barış ve refah istiyorsak caydırıcılığı en üst düzeyde tutmalıyız.
"HER AMBARGO BİZE YENİ KAPI AÇTI"
Kıbrıs Türk'ünün hak ve hukukunu korumak amacıyla gerçekleştirdiğimiz 1974 Barış Harekatı sonrasında ambargolar adeta zirveye çıktı.
Bakım için gönderdiğimiz uçaklara bile el konuldu. Dün ambargoya maruz kalan savunma sanayiimiz bugün sektöre damga vurur hale geldi.
Hatta bunun için ülkemize hangarda saklama borcu çıkartıldı. Telsiz gibi en temel iletişim araçları dahi bir süre ülkemize verilmedi. Esad rejimiyle yaşadığımız gerilimde yine aynı ahde vefasızlığı gördük. Hava savunma kapasitemizi güçlendirme arayışlarımızda, karşımızda hep kapı duvar bulduk. Öyle ki, hava sahamızın sürekli ihlal edildiği günlerde, yangından mal kaçırırcasına hava savunma sistemleri ülkemizden sökülüp götürüldü. Libya'dan Karabağ'daki işgalin sonlandırılmasına kadar pek çok yerde benzer uygulamalar devam ettirildi.
Atalarımızın bir sözü var: "Kötü komşu adamı mal sahibi yaparmış." Bizi de dost ve müttefiklerimiz savunma sanayiinde mal sahibi yaptı. Her ambargo, her baskı, her haksızlık, bize yeni bir kapı araladı. Biz de tüm gücümüzü kullanarak bu kapılardan içeri girmeyi başardık. Dün ambargolara, çifte standartlara ve diplomatik baskılara maruz kalan Türkiye, bugün savunma sanayii ürünleriyle dünya piyasalarına mührünü vuran bir konuma ulaştı. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve öz kaynaklarımızı harekete geçirerek bu alanda kısa sürede ciddi mesafe kat ettik.
- Her ambargo bize yeni kapı araladı.
- Türk savunma sanayiine çağ atlattık. Savunma sanayiinde yerlilik oranı bugün yüzde 80'in üzerinde. Türk savunma sanayii destan yazıyor. Güvenlik güçlerimizin tüm ihtiyaçlarını kaynaklarımızla karşılıyoruz.
"10 ÜLKEDEN BİRİYİZ"
Dünyada kendi savaş gemilerini tasarlayıp üreten 10 ülkeden biriyiz. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen 3 ülkesinden biriyiz. Türkiye dünyada en büyük 11. savunma sanayii üretici haline gelmiştir.
Milli yetkinlik hamlesini yaptık. 180 ülkeye savunma sanayii ürünü sattık. Türk savunma sektörüyle gurur duyuyoruz. Savunma Sanayiinde tam bağımsız Türkiye yolunda hızla ilerliyoruz.
Göreve geldiğimizde yüzde 20 seviyesinde olan savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktı. Sektördeki 3 bin 500'ü aşkın firmamız 100 bin kişilik nitelikli personel kadrosuyla çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Türk savunma sanayii bugün 1380'in üzerinde proje sayısıyla, 20 milyar doları aşan cirosuyla, geniş ürün yelpazesiyle adeta destan yazıyor. Güvenlik birimlerimizin neredeyse tüm ihtiyaçlarını kendi kaynaklarımızla en etkin şekilde karşılıyoruz. Yerli ürünlerimiz, güvenlik güçlerimizin terörle mücadele operasyonlarında, yurt içi ve yurt dışındaki harekatlarımızda etkin rol oynuyor.
SAVUNMA SANAYİİNDE İHRACAT RAKAMLARI
Şu rakam da dikkat çekicidir: 2024 yılında savunma ve havacılık alanındaki ihracatımız, NATO ve hizmet ihracatları da dahil olmak üzere yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaşarak yeni bir rekor kırmıştır. Böylece 2024 hedefimiz olan 6,5 milyar doların yüzde 11 üzerine çıktık. 2025 Haziran ayı ihracatımız, bir önceki yıla oranla yüzde 10,4 artarak 623 milyon dolara ulaştı.
Son 12 aydaki ihracatımız ise, geçtiğimiz yıla göre yüzde 23,1 düzeyinde artışla 7,5 milyar dolar seviyesini gördü. Lazer ve elektromanyetik silah sistemleri, otonom sistemler, siber güvenlik, kuantum teknolojisi ve yapay zeka gibi alanlarda izleyeceğimiz doğru stratejilerle yakın gelecekte rekabet gücümüzü inşallah daha da artıracağız. Şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Ülke olarak en önemli avantajlarımızdan biri de nitelikli ve dinamik insan gücümüzdür.
Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda teknolojik atılımımızı çok daha ilerilere taşıyacak yetişmiş insan gücüne sahibiz. Özellikle bunu daha da geliştirmekte kararlıyız. Bu vesileyle Savunma Sanayii Başkanlığımız başta olmak üzere bütün bu başarılarda pay sahibi olan tüm kurum ve kuruluşlarımızı, firmalarımızı, emek veren her bir kardeşimi bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum. Türk savunma sektörüyle gurur duyuyoruz. İnşallah gelecekte çok daha iyi seviyelerde olacağımıza yürekten inanıyoruz.
-
Namyelüs 2 saat önce Şikayet Etİktidarda AK Parti ve R.T.Erdoğan olmasa idi bügün hala Yunanistan,Ukrayna gibi emperyalistlere dileniyor,silah alabilmek için varımızı,yoğumuzu peşkeş çekiyor olurduk.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Veysel 2 saat önce Şikayet EtReis israile 1 saate kadar mühlet ver . Sonrası kopsun fırtınaBeğen Toplam 1 beğeni
-
misafirR 3 saat önce Şikayet EtGAZZEYE yardım düğmesi sizin elinizde halkı 15 temmuzda olduğu gibi sizden çağrı bekliyor yarın dan itibaren ERZAK YARDIM gemisi çıkarın sonra diğer islam ülkelerine çağrı yapın o zaman kimin ne olduğunu göreceğiz israil GEMİYİ batırsın görelim mevlam neyler, neylerse güzel eylerBeğen Toplam 2 beğeni
-
Provakatör avcısı 1 saat önce Şikayet EtGazze'nin dibindeki Filistinli Mahmud Abbas'a ve Arap ülkelerine çağrı yapıldı ama, onlardan bir ses mi geldi?Senin için macera kolay da,Reis 80 milyonun geleceğini düşünerek hareket eder sen merak etme.Beğen
-
Yıldırım bayazid 4 saat önce Şikayet EtBatının insanlığı kendilerine, Müslümanlara hayat hakkı tanımıyorlar, hala anlamadınız mı. Müslümanların Cihad çağrısı yapması gerekiyor, zamanı çoktan geldi ve geçiyorBeğen Toplam 2 beğeni
-
Provakatör avcısı 1 saat önce Şikayet EtO çağrıyı 110 yıl önce Osmanlı yaptı ve sadece Pakistan müslümanları cevap verdi,diğerleri arkadan vurdu.Bügün çağrı yapılsa ne placağını zannediyorsun?Beğen
-
Erol Atasoy 4 saat önce Şikayet EtNiye başka ülkelerden Birlik beraberlik istiyorsun sen bizim daos fatihimiz değilmisin daha neyi bekliyorsunuz sıkıntı ne arkadaşBeğen Toplam 3 beğeni