Yunanistan'dan Lozan'ı ayaklar altına alan hamle: Bölgede Türklere yönelik baskı sürüyor

Yunanistan Savunma Bakanı Dendias'ın Lozan Anlaşmasını çiğneyerek Ege Adaları'nın silahlandırılacağına yönelik açıklaması tepkilere yol açtı. Anlaşmaları çiğneyen Yunan hükümeti ülkede Türk azınlığa yönelik baskılarını da sürdürüyor.

GİRİŞ 02.12.2025 11:18 GÜNCELLEME 02.12.2025 12:13

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Ege adalarını İsrail’e ait füze savalar yerleştireceklerini duyurmuş, “Bizim için en büyük tehdit Türkiye, Egeyi donanmanın korumasının hiçbir anlamı yok. 1 milyarlık gemiyi birkaç İHA ile imha edebilirsiniz" sözleri tepkilere yol açmıştı.

“Küresel Bir Bakış Açısıyla Yunanistan” başlıklı forumda konuşma yapan Dendias, yüzlerce Ege adasının seyyar füzelerle korunacağını, Ege’de denizi karadan kapatacağını belirterek, "Alan kapatma stratejisi izleyeceğiz. Ege'yi artık karadan kapatacağız. Deniz, yüzlerce, hatta binlerce adaya dağıtılmış ve hareketli füze bataryaları tarafından korunacak. Donanma ise Ege'nin dar sularına hapsolmak yerine Doğu Akdeniz'de serbestçe operasyon yapabilecek. Ege'yi füzeler ile karadan kilitleyeceğiz" dedi.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias

EGE ADALARI'NDA AŞİL KALKANI DEVREYE GİRECEK

Dendias, yeni stratejinin "Aşil Kalkanı" olduğunu belirterek, Yunan hava sahasının bütüncül bir yaklaşımla karadan konuşlu füze sistemleri tarafından korunacağını kaydetti.

Türkiye’nin son 10 yılda savunma sanayi alanında atak yaparak ilerlemesi AB ülkelerinin dikkatini çekerek iş birliği yapma isteği artarken Yunanistan ise Türkiye’yi bir tehdit olarak görmeye başlamıştı.

ULUSLARARASI ANLAŞMALARI HİÇE SAYAN ADIMLAR

Yunan hükümeti ise günümüzde de hala geçerliliği devam eden 1914 Altı Devlet Kararı, 1947 Paris Antlaşması, 1923 Lozan Antlaşması ile Ege’deki adaların silahlandırılmasını yasaklamıştı.

Lozan Antlaşmasının 102 yıldır yürürlükte olmasına rağmen Yunanistan tarafları defalarca kez ihlal ederek yasaları ayaklar altına alarak Türkiye’nin Ege Denizi’nde temel hak ve çıkarlarını etkileyen sorunlara neden olmaya devam ediyor.

1923 Lozan Barış Anlaşması’na göre silahsızlandırılmış statüsünde ki adalar; Taşoz, Semendirek, Limni, Bobaba, Midilli, Sakız, İpsala, Sisam, Ahikerya olarak karar verilirken,

1947 Paris Anlaşmasına göre ise; 12 ada olarak bilinen, Lipsi, Batnoz, İleriye, Kelemez, İstanköy, İstanbulya, İleki, Kerpe, Herke, Çoban, Sömbeki, Rodos, Meis adası silahsızlandırılmış statüsündeki adalar olarak karar verilmişti.

Ancak 1914 yılında Altı Devlet Kararı ile Limni, Semendirek, Sakız, Midilli, Sisam, Nikaria adaları bu tarihte Yunanistan’ın işgal ettiği diğer adaları silahsızlandırmak koşulu ile Yunan hâkimiyetine bırakılmıştı.

1960’lı yıllardan beri yürürlükte olan uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak anlaşmalardan doğan yükümlülükleri ihlal etmeye başladı. Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılması kararına günümüzde de uymayarak Türkiye ile gerilimi tırmandıran konumda yer alıyor.

3 DENİZ MİLİ ANLAŞMASINI 6 DENİZ MİLİNE ÇIKARTMIŞTI

Lozan’da yer alan 3 mil kuralını da ihlal eden Yunan hükümeti, Anlaşmanın 6. Maddesi kapsamında deniz sınırları, kıyıdan 3 mil uzaklıktaki ada ve adacıkları kapsarken Yunanistan 1936 yılında çıkartmış oldukları kanun ile karasularını 6 deniz mili olduğunu iddia etti.

Ayrıca Yunanistan kendilerine ait olmayan adalarda da hak iddia ederek egemenlik faaliyetinde bulunmuş, 17 ada ve 1 kayalıkta hukuksuz olarak faaliyet göstererek ülke bayraklarını ve adalarda askeri yapılanma oluşturmuştu.

Türkiye 2021 yılında Yunanistan’ın tutumunu iki mektup ile BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi’ne taşımış, mektupların BM Hukuk İşleri Ofisi Okyanuslar ve Deniz Hukuku Bölümü’nde kayıtlara geçtiği aktarılmıştı.

Yunanistan'ın hak iddia ettiği Keçi Adası

LOZAN'I ÇİĞNEYEREK TÜRK AZINLIKLARIN EĞİTİM HAKKINI ÇALIYORLAR

Yunanistan’ın Lozan’ın 40. Maddesi azınlıklara eğitim-öğretim, dini ve sosyal kurumlar kurma, yönetme, denetleme hakkı vermesi ilkesini de hiçe sayarak Batı Trakya’daki Türk azınlığına ait okulların faaliyetlerini, öğrenci sayısındaki yetersizlik, ülkedeki tasarruf tedbirleri bahanesi ile kapatma kararı aldı.

30 yıl içerisinde 231 Türk azınlık ilkokullarının sayısını 2011 yılında 188’e günümüzde ise 86’ya düşürdü. Geçtiğimiz Ağustos ayında Karadere, Mehrikoz ve Hasanlar köyünde bulunan 3 Türk azınlık okulunu öğrenci yetersizliği bahanesiyle kapattı.

Yunanistan’da mevcut Türk azınlık okul sayısı 83’e gerilerken Lozan Anlaşması’na aykırı olan bu davranış Türkiye’de tepkilere yol açtı.

BATI TRAKYA'DA TÜRK NÜFUSU GİDEREK AZALIYOR

Lozan Antlaşması’nın 45. maddesi, Yunanistan’daki Müslüman azınlığa geniş nüfus imkanları tanıyor. Batı Trakya’da ise Türk nüfusunun oranı zaman içinde ciddi şekilde azalış gösterdi. 1955-1998 yılları arasında yaklaşık 60 bin Batı Trakya Türk’ü vatandaşlıktan çıkarıldı.

240 İMAM YASASI

Yunanistan'da Müslümanlar üzerinde baskı oluşturan bir diğer konu ise “240 imam” yasası da yer alıyor.

İmam ve dini eğitmen atanmasında Hristiyan Yunan memur ve kamu çalışanlarına söz hakkı veren kanun, Müslüman azınlığın dini özgürlüğünü sınırlıyor.

Müslüman vakıf idarecilerinin de ataması Yunan devletince yapılıyor ancak bu görevlere Lozan Antlaşması'nın 40. maddesine göre azınlık temsilcilerinin seçilerek gelmesi gerekiyor.

Bu uygulamalar vakıflarda yönetim zafiyetine sebep olurken, vakıf mallarının da kamulaştırılmasının yolunu açıyor.

AVRUPA'NIN TEK CAMİSİZ BAŞKENTİ

Camisiz tek Avrupa başkenti olarak bilinen Atina'da Müslümanların ibadet edebileceği herhangi bir Cami yok.

Yunan devletinin azınlığın din işlerine müdahale etmesi nedeniyle de Müslümanların müftü seçimleri, Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında 1913’te imzalanan ve 1920’de Yunanistan iç hukukuna dahil edilen Atina Antlaşması kapsamında yer alıyor.

İç hukuka dahil edilen yasayı Yunanistan 1991’de feshederek müftüleri kendisi atamaya başladı.

Batı Trakya’daki Müslümanlar ise "atanmış müftüleri" tanımıyor, kendi müftülerini kendisi seçiyor ancak bu müftüler de Yunan tarafınca tanınmıyor.

Yunanistan’ın atadığı müftülerin, Müslümanlar üzerinde miras ve aile gibi konularda karar verme yetkisi bulunuyor ancak haziran ayında yayımlanan yeni bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Yunan tarafınca müftülerin özerkliği kısıtlandı.

Müslümanlar, Yunan hükümetinin, kararnameyle, müftülükleri kontrol altında tutmayı amaçladığını ve müftülerin yetkilerini elinden alarak kurumu devletleştirdiğini savunuyor.

Kübra Beyazoğlu Haber7.com - Muhabir
Haber 7 - Kübra Beyazoğlu

Editör Hakkında

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden 2022 yılında mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca tarih, kültür, sanat üzerine araştırmalar yaparak blog yazarlığı yaptı. Yerel basında birçok alanda görev alarak muhabirlik ve sunuculuk yaptı. Kariyer hayatına Kanal 7 Medya Grubu bünyesinde yer alan Haber7.com sitesinde devam etmektedir.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Azerbaycan'da darbe planı! Kritik isim gözaltına alındı
Suriye Devlet Başkanı eş-Şara, Tom Barrack'ı kabul etti