ODTÜ'deki rezalete tepki çığ gibi büyüyor

BUNLAR GERİDE KALMIŞ MESELELER

Cumhurbaşkanı, ODTÜ'de başörtülü öğrencilerin taciz edilmesine ilişkin görüntüler hatırlatılarak görüşünün sorulması üzerine, hiç kimsenin eğitim hakkını engelleyemeyeceğini söyledi.

Gül, "Bunlar çok geride kalmış meseleler. Eğitim herkesin temel hakkıdır. Bunu engellemeye de kimsenin gücü yetmez. Kılık kıyafet. Bu tartışmalar çok geride kalmıştır. Türkiye'nin en seçkin üniversitelerinden biridir ODTÜ. Orada bu tip davranışlar yakışmaz, kimsenin gücü yetmez. Bu şekilde herhangi bir öğrenciye fikrinden, düşüncesinden dolayı baskı yapılamaz. Bunlar geçmişte kalan meselelerdir." değerlendirmesinde bulundu.

HESABINI SORACAĞIZ

  Başbakan Erdoğan, ODTÜ'deki olayı kimin, nerede durduğunu göstermesi bakımından çok önemli bulduğunu bildirdi. Kimin kimi ötekileştirdiğinin çok açık ve net bir şekilde ortada olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de sol her zaman ötekileştirmiştir. Şu anda da ne yazık ki ODTÜ'deki bu zihniyeti çok açık, net ortada görüyoruz. Bu tabii şimdi bir şeyi ortaya koydu. Benim niçin polisimizin üniversitelerde görev almasını istediğimi bu olay ispatlamıştır. Orada sivil polis vardır. Oradaki özel güvenliğin sivil polisi olaya müdahale dahi etmiyor. Adeta onları orada destekler mahiyette görüntü veriyor. Böyle şey olabilir mi? O orada kendine stant açacak, başörtülü kızlar orada kendilerine açtıkları stantta böyle bir hakkı kullanamayacak. O üniversite sadece senin değil. Herkesin. Ellerinde kartonlarla yazılmış şeylerle adeta bahçe bekçisi gibi dolaşıyorlar. Böyle bir şeye müsaade etmemiz mümkün değil. O kızlarımız da diğerlerinin hakkı neyse aynı hakkı onlar da orada kullanacak. Buna kimse mani olamaz. Bunun gereği neyse yapılır. Bizler de sonuna kadar bunun takipçisi oluruz. Artık onların özlediği Türkiye çok gerilerde kaldı. Biz yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Burada düşünce özgürlüğü vardır, inanç özgürlüğü vardır, eğitim öğretim hakkının sonuna kadar kullanılması özgürlüğü vardır. Bunlara mani olanlar ise bunun bedelini öderler."

İşte siyasilerin tepkileri:

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: "ODTÜ'de başörtülü öğrencilere yapılan çirkin müdahale, eğitim hakkının engellenmesidir. ODTÜ yönetimi, bu tür çirkinliklere izin vermemelidir. Eğitim, bir insan hakkıdır. Hiçbir kimse ve hiçbir güç, bu hakkı engelleyemez. Ayrıca eğitim ve öğretim hakkının kullanılmasını engellemek suçtur."

AB Bakanı Egemen Bağış: "Ülkemize pis tuzaklar tezgahlayanlar ODTÜ'de bir deneme yapmışlar. Oyuna gelmeyelim. Tercihine saygı isteyen başkalarına saygı duymalı."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: "Maalesef özgürlüğü ve demokrasiyi içine sindiremeyenler, tepeden inmeci anlayışlar halen bazı mahfiller tarafından devam ettirilmeye çalışılıyor. Bir mukabelede bulunulsun, çatışma ortamı çıksın istiyorlar. Herkesin demokrasiye nasıl sahip çıktığının, bu unsurların ne yapmak istediklerinin görülmesi açısından ibretlik bir tablo."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak: "Eğitim hakkı kutsaldır, engellenemez. Başörtüsü sorunu gerçekten geride kaldı. Başörtüsü meselesini Türkiye aşmıştır. Türkiye bu provokasyona gelmemeli. Toplumda hoşgörü hakim olmalı.

MHP Grup Başkan Vekili Şandır: Bunlar doğru olmamıştır. Türkiye, 21. yüzyılı yaşarken, bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması hiçbir şekilde kabul edilemez. Artık bunları aşmamız gerekiyor. ODTÜ gibi güzide bir üniversitemizde bunların yaşanmasını istisna olarak görmek istiyoruz. İnşallah tekerrür etmez.

CHP Milletvekili Faik Tunay: "Özgürlük , demokrasi, insan hakkı diyenlerinde bunu ‘ama'sız, şartsız kınaması lazım! Aklı selim galip gelecektir ."  

AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay: "İnsanlar, dünyanın her yerinde, -zaman zaman- insanlığın yüzünü kızartan nice işler yaptılar!"

Bu ırkçılıktır, solun değerleriyle ilgisi yok

Eski Milletvekili Ufuk Uras: "ODTÜ'deki olaylar, dünyanın her yerinde kültürel ırkçılık kategorisine girer. Solun temel değerleriyle alakası yok. Bir fikri jandarmalık yaparak ‘benim gibi düşünmeyen insana üniversitede yer yok' demek üniversitenin özgürlükçü ruhuna aykırı. Cemaatçilik eleştirisi yaptığınızda siz kendiniz cemaatçi bir tutum almış oluyorsunuz. ‘Benim cemaatim dışındaki başka cemaatler olamaz' diye bir şey olabilir mi? Çok üzüntü ve utanç verici bir durum. Üniversitede her görüş kendini özgürce ifade etmeli ve kılık kıyafetinden ve kendini ifade etme biçimden dolayı bir dışlayıcı tavrın kabul edilebilir bir yanı yok. Türkiye'de otoriter siyaset, özgürlükçü demokrat siyaset ayrışmasının bir izdüşümü. Bizim açımızdan önemi 28 Şubat tarihi bir vaka gibi bakarken bir bakıyoruz burnumuzun dibinde o zihniyet kendisini pekâlâ üretebiliyor."

Derleme: Zaman