Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç anıldı

Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı, Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç Başakşehir’de düzenlenen bir panelde anıldı.

Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç anıldı
Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç anıldı
GİRİŞ 17.02.2017 13:28 GÜNCELLEME 17.02.2017 13:28

Yakın tarihimize damga vuran İzzetbegoviç’in yaşantısı ve düşünce dünyasının anlatıldığı programa ilçe sakinleri yoğun ilgi gösterdi.

Ev sahipliğini Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş’ın yaptığı gecenin moderatörlüğünü Yazar İsmail Erdoğan yaptı. Programda Gazeteci-Yazar Süleyman Gündüz ve Prof. Dr. Vahdettin Işık konuşmacı olarak yer aldı. Programın açılış konuşmasını yapan Yazar İsmail Erdoğan, “Aliya ile tanışmam üniversite dönemlerine denk gelmektedir. Aliya ile doğu batı arasındaki İslam kitabı ile olmuştur.

Eserini okuduğumda  hiç söylenmemiş sözü söyleyen asil bir duruş sergileyen bir adamla karşılaştım. Bu kitabında sanatla ilgili İslam'da sanatın yeri ile ilgili söylemleri ne rastlarsınız. İhtiyacımız olan yeni bir şey söylemeye çalışıyor. Aliya kendisine tanıdıkça daha çok tanıma ihtiyacı hissedeceğiniz bir kişilik olarak karşımıza çıkar. Aliya modern dünyada Müslüman olmak ne demektir onun tam karşılığıdır.

Aforizmaların piri oldu. Ve onları kurşun gibi kullanan bir isimdir. Aliya’dan öğreneceğimiz çok fazla şey var. Kendi çağı ile hesaplaşan ve alternatif düşünme biçimleri getirmeye çalışan, sadece orduda komutan değil savaş sonrasında da muhatap olduğu insanlara hep çözüm üretmeye çalışan bir lider oldu. Bu çağda Müslümanca yaşamanın biçimini üretmiş bir insandı. Ben bu vesile ile herkesi tekrar ve tekrar Aliye İzzetbegoviç okumaya davet ediyorum” dedi.

‘Ancak Müslümanlar insanlığın sorunlarını çözebilirler’

Gazeteci-Yazar Süleyman Gündüz yaptığı konuşmada şunları kaydetti, “İslam coğrafyası kaotik bir evreden geçiyor. Son birkaç aydır tanık olduğumuz şeyler dünyanın nasıl bir kaotik evreye doğru gittiğini ve bu kaotik durumdan çıkmak için nasıl bir akla düşünceye ihtiyaç olduğunu göstermektedir.  Bilge bir akıl olmazsa insanlığın bunu çözme yöntemi olarak savaşmak alarak algılayabildiğini görmekteyiz. Günümüzde aklın ortadan kalktığını tutsak olduğunu görebiliyoruz.

Buradan yine çıkmanın akıl ile olabileceğini, insanlığın sorunlarını çözebilecek ortak bir dile ihtiyacı olduğunu görebiliyoruz. Son din İslam, son Peygamber Hz. Muhammed olduğuna göre insanlığın sorunlarını çözebilecek tek muhatabımız İslam’dır.  Ancak Müslümanlar insanlığın sorunlarını çözebilirler. Bugün dünyaya hakim olan total akıl insanların sorunlarını çözmekte yetersiz. Bunu nereden anlıyoruz kendimizin de içinde yer aldığı coğrafyadaki çatışmalardan anlıyoruz. 

İnsanların birbirine olan kin ve nefretinden anlıyoruz. Müslümanlar insanlığa ve hayatı hitap ederken benim ırkım benim dinim benim mezhebim diye başlayamazlar. Aliya İslam coğrafyasında yaşayan siyasi önderlerinden ve din bilginlerinden farklı olarak bir tek şey söyledi; Ey insanlar.

Bugün dünyaya baktığımızda savaşan tarafların hep Müslüman olduğunu görüyoruz. Ama aralarında hiçbir hukuk yok. Oysaki İslam Müslümanların kendi aralarında olması gereken bir hukuk öngörmektedir.”

‘Müslümanlar derin bir suskunluk içerisindeler’

“Aliya Ezilmiş,  Bir topluma devraldı ve oradan inanan ve inandığı için hayatından vaz geçebilecek bir toplum oluşturdu. Bizler Bosna Savaşı'nda yardıma giderken vicdan taşıyan tüm insanlık aslında kendileri yardım alıyordu, çünkü biz orada bilge bir şahsı tanıma fırsatı yakalıyorduk.

Müslümanlar son 200 yılda dünya üzerinde oluşmuş olan paradigmaları düşüncelere karşı hiçbir şey söylemediler halen de söylememeye devam ediyorlar. Müslümanlar derin bir suskunluk içerisindeler. Bizler Son Peygamber Hz Muhammed'e iman ediyor isek bir şeyler söylemek zorundayız.”

‘Aliya, Batı ile Doğu’nun da buluştuğu yerde doğdu'

Prof. Dr. Vahdettin Işık ise konuşmasında Aliya’nın içinde doğduğu coğrafyayı anlattı, “Nasıl bir iklim nasıl bir coğrafya düzeni var ki böyle bir adam yetiştirdi diye hep kendime sordum. İnsan vaktinin çocuğudur, o coğrafyanın o sosyolojinin o geleneğin çocuğudur.  Aliya'nın yetiştiği coğrafya çok önemlidir. Aliya'nın içine doğduğu coğrafya bir sınır coğrafyasıydı.

Siyasi kimlik olarak Aliya, Batı ile Doğu’nun da buluştuğu yerdir. Aliya bir Osmanlı bakiyesinde doğmuştur. On yedinci yüzyılda dünyanın tamamını kaplamış bir İslam ümmeti vardı.  Aliağa döneminde karmakarışık bir Avrupa görüyoruz. Osmanlı denince bizim aklımıza hep bir Asya ülkesi gibi geliyor oysa Asya'daki Osmanlı nüfusu 15 Milyon 900 bindir Avrupa'daki Osmanlı nüfusu 15 milyon 260 bindir. İşte Aliya, Avrupa'da kalan Osmanlı nüfusunun parçasıdır.

Deniz ile irtibatını kesmek üzere kurgulanmış bir Bosna görürüz. Bir açık hapishane gibidir adeta. Balkanlar bölünmeyi iç savaşı parçalanmayı ifade ediyordu. Aliya'nın önünde iki seçenek vardır birisi Yugoslavya ile birlikte olmak diğeri ise bağımsız olmaktı. Aliya’nın tercihi birlikten yanadır.

Yugoslavya kalmayacaksa da kimsenin boyunduruğu altında kalmamaktır. Aliya’nın insana verdiği değeri gösteren sözü kıymetlidir, ‘İnsan şahsiyetini alçaltan eşya ile bir tutan her şey gayri insanidir’ der. Ülke olarak birtakım sıkıntılarımız var sorunlarımız var emeğin kıymeti olmadığı bir toplumda bilginin kıymetli olmadığı bir toplumda hiçbir zaman sorunlar çözülemez.”  

‘Aliya İzzetbegoviç ile yaşamayı diliyorum’

Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş program sonunda konuşmacılara teşekkür ederek, çiçek takdim etti. Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş selamlama konuşmasında şunları dile getirdi, “Aliya, Allah'a yemin olsun ki köle olmayacağız dedi, olmadı da, olmadılar da. Biraz geriye gittiğimizde Hollanda'nın 5 milyon olduğu Endonezya'nın da 100 milyon olduğu dönemde bir gemi Hollandalı Endonezya'ya gidiyor ve üç yüzyıl bir İslam ülkesini sömürüyor.

Özgürlüğü bu bağlamda çok önemsiyorum. Avrupa'nın göbeğinde Bosna Hersek ve başında Aliya İzzetbegoviç onurlu duruşu ile özgürlüğü savundu. Endonezya’yı 300 yıl kendine bağlayan Avrupa, kendi içinde boğmaya çalıştığı Bosna’yı kendine bağlayamadı. Bu mirası ülke olarak aldığımıza inanıyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan Aliya İzzetbegoviç rahmetli olmadan önce ziyaret ediyor.

Aliya İzzetbegoviç Cumhurbaşkanımızın elini tutarak Bosna-Hersek’i bize emanet ediyor. Konuşmacılarımıza katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Gönül dünyamıza bugün Aliya İzzetbegoviç düştü onunla yaşamayı diliyorum.”

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Turgut Altınok, Antalya'da 600 dairesi olduğu iddialarına resmi belgelerle cevap verdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandık hepimizin namusuna emanettir!