Erdoğan'ın en çok korktuğu insan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT Okul televizyonunda yayımlanan ''Ben Öğrenciyken'' adlı programda çocukluk ve eğitim hayatını anlattı. Erdoğan en çok korktuğu kişiyi açıkladı.

Erdoğan'ın en çok korktuğu insan
Erdoğan'ın en çok korktuğu insan
GİRİŞ 04.07.2011 15:08 GÜNCELLEME 04.07.2011 15:08
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Özellikle ortaöğretimdeki yaşamım, bugünleri şekillendiren temel taşları oluşturdu. O dönemler olmamış olsaydı, bunlar olmazdı. O sosyal yaşam beni daha sonra siyasete taşıdı'' dedi.

Başbakan Erdoğan, TRT Okul televizyonunda yayımlanan ''Ben Öğrenciyken'' adlı programda, çocukluk ve gençlik yıllarıyla öğrenim hayatına yönelik bilgiler verdi.

Erdoğan, çocukluğunun ve ilköğretim yıllarının Kasımpaşa'da geçtiğini anlattı.

Kasımpaşa'daki Piyale Paşa İlköğretim Okulu'nun evine yakın olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, o dönemi, ''Annemiz bizi her gün okula götürmüyordu. Yaz kış, yarım saat ayağınızda yamalı ayakkabılarla okula gidiş geliş yapıyorduk'' diyerek anlattı.

Başbakan Erdoğan, annesinin bakraçlara doldurduğu suya buz koyarak, mahallerindeki futbol sahasında su ve simit sattığını belirtti.

Çocuk dönemindeki sokak oyunlarının artık günümüzde kalmadığına vurgu yapan Başbakan Erdoğan, ''İlkokulda biz kağıttan top yapardık. Kağıtları top haline getirir iple bağlayıp top oynardık. Buna ayakkabı dayanır mı? Ayakkabılarımız da delik deşik olurdu'' diye konuştu.

''BABAMDAN KORKARDIM''

Reis Kaptan lakaplı babasını çok sevdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, bir çok karakteristik özelliğini de babasından aldığını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, babasının kendisini tatil günlerinde motorla, Galata ve Tophane'de gezdirdiğini ifade ederek, ''Babam çok asabiydi ama asabi olmanın yanında çok disiplinliydi, babamın o disiplinli oluşu, prensipli oluşu noktasında babama karşı olan ilgi, alakam çok fazlaydı. Ama şunu da söyleyeyim babamdan korkardım'' dedi.

Hayatının dönüm noktasını ilkokul 5. sınıfta yaşadığını söyleyen Erdoğan, o günleri şöyle andı:

''İhsan Hocam okulumuzun müdürüydü, bakıldığı zaman müdürdü. Namaz bahsini okutuyorlar bize. Öğretmen 'Kim namaz kılacak' diye sordu. Ben el kaldırdım, beni hemen çağırdı. Yere bir gazete serildi. Gazeteyi serince, ben de dedim ki 'Öğretmenim gazetenin üzerinde namaz olmaz' dedim. Ensemi şöyle bir okşadı, 'nasıl olacak' dedi. 'Masa örtüsü olabilir' dedim. Masa örtüsü serildi, sonra namazı kıldım. İhsan Hocam, rahmetli babacığımı davet etti. Babama 'Biz Tayyip'i imam hatip okuluna gönderelim' diyor. Babam da aslında çok ceberut ama İhsan Hocam'a çok saygısı var. 'Nasıl takdir ederseniz' diyor. Bizim dünyamıza imam hatip böyle girdi.''

İLK TRANSFER ÜCRETİ 500 LİRA

Okuldaki sosyal etkinliklerin yanı sıra futbol merakının devam ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, mahalle takımından sonra, ilk transferini amatör kümede yaşadığını, ilk transfer ücretinin ise 500 lira olduğunu anlattı.

Başbakan Erdoğan, futboldan kazandığı en önemli şeyin ise kolektif düşünce ve dayanışma olduğunun altını çizdi.

Yatılı okul yıllarında babasından aldığı harçlıkların kitap masraflarına yetmediğini, bu nedenle kartpostal satarak, yeni kitaplar için para kazandığını kaydetti.

İmam hatip mezunu olması nedeniyle üniversiteye giriş hakkının bulunmadığını, bu nedenle Eyüp Lisesi'ni de bitirmek zorunda kaldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Biz mücadelenin içinden geldik'' ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, o günlere baktığında ''iyi ki yapmışım'' dediği şeyi ise şöyle anlattı:

''Sosyal yaşamı o yıllarda tatmış birisi olarak bundan çok mutluyum. Yani asosyal birisi olmadım. Gerek sosyal hareketlerin içerisinde aktif olmak, gerek siyaseti o yıllardan itibaren yakından takip etmek, bunları artı değerler olarak görüyorum. Özellikle ortaöğretimdeki yaşamım bugünleri şekillendiren temel taşları oluşturdu. O dönemler olmamış olsaydı, bunlar olmazdı. O sosyal yaşam beni daha sonra siyasete taşıdı. Siyasette de ondan sonrası devam etti.''

BAŞARISININ SIRRI

Başbakan Erdoğan, ''Başarısının sırrı'' hakkında ise şunları söyledi:

''Birincisi başarıya inanacaksınız, ikincisi bilgi, birikim çok önemli. Üçüncüsü bu alanda bir tecrübe kazanmak. Dördüncüsü ve en önemlisi hangi işi yaparsanız yapın, onu takip edeceksiniz. Böylece neticeyi yakalayacaksınız.''

Gençlere de tavsiyelerde bulanan Başbakan Erdoğan, ''Her zaman aklımızda tutmamız gereken şey şudur, bu toplumun bir değerler silsilesi var. Bu değerler silsilesi içerisinde biz tarih yazmışız. Bizi biz yapan değerler. Bizim bunu kaybetmemiz gerekiyor ve yok oldu denildiği anda bu millet küllerinden yeniden ayağa kalkmıştır işte o küllerinden yeniden ayağa kalkan bu milletin o zaman ki gençliği neyse, şu anda da bizim aynını yeniden tesis etmemiz lazım'' diye konuştu.

''Ben öğrenciyken'' programı, 5 Temmuz Salı günü saat 14.25'te, 6 Temmuz Çarşamba günü saat 22.05'te, 9 Temmuz Cumartesi günü ise saat 21.40'ta TRT Okul kanalında olacak.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 6
  • Yusuf Yıldırım 13 yıl önce Şikayet Et
    Densizligin boylesi..!. Sayin Erdogana, ne dersen de ama korkak deme.. "ABD baskanindan korkarmis" benim bildigim Erdogan gozunu budakdan sakinmaz kimseyede pabuc birakmaz.. Elestirininde bir seviyesi olmali ama bazilari kendi seviyesizligini belli ediyor maalesef..
    Cevapla
  • heval amedi 13 yıl önce Şikayet Et
    bizde ondan korkuyoruz. tüm türkiyede tayyipten korkuyor başıma bir şey gelmesin diye aleyhine yorum bile yazamıyorum
    Cevapla
  • Musa İVACIK 13 yıl önce Şikayet Et
    Yürü be büyük usta.... İnsan bu kadar mı mütevazı olur. Helal olsun. Alem sözününeri adam görsün.
    Cevapla
  • mevhibe inal 13 yıl önce Şikayet Et
    Şehirleşme..... Keşke Başbakanımız Köy kökenli olsaydı. Oranın insanları daha toprağa yakın, daha huzurlu, paylaşan, toprağın, güneşin, rüzgarın, otların, ağaçların, kuzuların kokusunu, kıymetini bilir. Doğal su, ekmek, tereyağ, peynir, mısır, domates, soğanın tadını bilir. Şehir gelenleri çarpar, kinlendirir, bencilleştirir. Şehirlerin sosyal, biyolojik bozulmasına karşılık köyler çevherini muhafaza eden bedenen, ruhen üstün insan yetiştirir. Aşırı şehirleşme neticesi köylerin boşalması neslin bozulmasına, nufus artışının durmasına, ve zamanla çöküntüye sebep olur. Sehir ve köyler arasında uçurumu önlemek, yeniden sanayileştirmek ve nufusun yarısını köylerde yaşaması şartlarını gerçekleştirmek lazım
    Cevapla
  • gurbuz gurbuz 13 yıl önce Şikayet Et
    RTE yi hic sevmiyorum lakin. Her lider gibi onunda hayat hikayesi genclerin onunu aydinlatacak turden. Partisine oy verirmiyim ayri konu, verecegimi sanmiyorum ama bu mevkiye gelmek icin verdigi mucadeleye saygi duymama engel teskil etmiyor...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Sırtında un taşıyordu! Vahşice katledildi
Gazze'de son 24 saatte 88 şehit!