Modern çağın hastalığı: Kanserin belirtileri, çığır açan tedavi yöntemleri...

Kanser adını sık duyduğumuz hastalıkların başında geliyor. Her yıl Dünyada 14 milyon, Türkiye’de 175 bin kişi kansere yakalanıyor. 4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesiyle kanserin belirtilerini ve kanser riskini azaltmanın yollarını sıraladık

GİRİŞ 04.02.2022 08:43 GÜNCELLEME 04.02.2022 09:17
Bu Habere 23 Yorum Yapılmış

Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü. Adı her ne kadar korkutsa da bu süreçte farkındalık ve erken teşhiste bir o kadar önemli. Modern çağın çok sık görülen hastalığı kanser sağlıksız beslenmeden çevresel faktörlere kadar pek çok sebebe bağlı olarak görülebiliyor. Yaşa bakmaksızın görülme sıklığını arttıran kanserin fobisi hastalığın kendisinden daha yaygın. İnsanlar aşırı kanser olma korkusu nedeniyle hayatı kendilerine ve yakınlarına zehir edebilirken normalde yaptıkları aktivitelerden uzaklaşıp içine kapanabiliyor. Bununla birlikte uzmanların açıklamalarına göre kanserden korunmak ve kanser riskini azaltma yollarının başında şüphesiz erken teşhis geliyor. Her yıl dünyada 14 milyon Türkiye’de ise 175 milyon kişi kansere yakalandığını, üstelik bu kişilerin 3 bininin de çocuk olduğunu düşünürsek kanser hala hayatımızı tehdit eden ciddi bir hastalık. Medipol Mega Ünv. Hastanesi Onkoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karcı'Peki kanserin belirtileri nelerdir? Kanser riskini nasıl azaltabiliriz?

Haber7.com / Özel

Göz batması neden olur? Göz batmasına ne iyi gelir?Göz batması neden olur? Göz batmasına ne iyi gelir?

Medipol Mega Ünv. Hastanesi Dr. Öğr. Üyesi Ebru KarcıKANSERDE ÇIĞIR AÇAN TEDAVİ: İMMÜNOTERAPİ

Medipol Mega Ünv. Hastanesi Onkoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karcı kanser hastalığı hakkında Haber 7'ye özel açıklamalarda bulundu. Karcı: "Kanser hücresi aslında hepimizin vücudunda olan bir hücre. Ama her gün bizim vücudumuzun savunma sistemi bu hücreyi yıkmakta. vücutta bazı değişimlerle beraber (sigara, UV ışınları, beslenme şekli, obezite) aktifleşip tümör mekanizması oluşmaktadır. Aslında kanser vücudumuzda her gün olan hücrenin sonrasında bir kitleye dönüşmesi sonucu oluşuyor. Genel olarak belirtileri halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, öksürük, balgam, büyük abdestte kanama şeklinde görülebilir. Hastaların dikkat etmesi gereken en önemli şey şekerden uzak durmak. Obezite başlı başına bir risk faktörü. Ayrıca kontrolsüz ek takviyeleri önermiyoruz. Her şeyden eşit oranda yenmesi gerekiyor. Haftada en az 3 protein kaynaklı beslenme öneriyoruz. Egzersiz de tedavinin önemli bir basamağı. En etkili egzersiz yürüyüş. Uyku da bu hastalık açısından çok önemli. Uyku tedavi sürecinde de kanserin gidişatında da önemli. Hastanın saat 23.00 itibariyle yatmasını istiyoruz. Çünkü vücudumuzda gece uykuda salınan bazı hormonlar var. Bu hormonların salınmasında hem tümörün gidişatı daha iyi olur hem de bizim verdiğimiz tedaviler daha kolay tolere edilebilir. Tedavide ateş 38 dereceyi aşıyorsa, bilinç bulanıklığı görülüyorsa, öksürükte kanama ve ciddi boyutta balgam varsa mutlaka acile başvurulmalıŞuanda en büyük tedavi immünoterapi. Onkolojide çığır açtı diyebiliriz. Hiç görmediğimiz yanıtları görüyoruz. Hasta hem daha uzun hem daha rahat yaşayabiliyor. Bazen kemoterapiye gerek kalmıyor. Bu ilaçlar vücudun bağışıklık sistemini arttırarak hareket ediyor. Ayrıca başka tedaviler de var. Bunlar hasta için daha konforlu olup, yaşam oranlarını uzattı. Kanser aşıları da gelecek sırayla. Hali hazırda faz 1-2 deneyleri yapılıyor." dedi. 

BAŞARI ORANLARI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC) Önceki Başkanı, Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Önceki Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezer Kutluk4 Şubat Dünya Kanser Gününde konuşan Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC) Önceki Başkanı, Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Önceki Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tezer Kutluk son 15 yıldaki gelişmelerin kanser tedavisinde başarı oranını her geçen gün artırdığını vurguladı ve kanserle mücadelede en önemli gücün erken teşhis olduğunun altını çizdi. Kutluk, kanserin giderek büyüyen bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurguladı: “Kanser giderek büyüyen bir sorun çünkü her yıl dünyada çok sayıda insan kansere yakalanıyor ve kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Globocan 2012 verilerine göre dünyada her yıl 14 milyon insan kansere yakalanıyor ve maalesef bu 14 milyonun 8 milyonu kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Böyle giderse 2025'te bu sayı, sadece nüfus artışının etkisiyle bile 20 milyona ulaşacak ve bunun 14 milyonu hayatını kaybedecek. Dünyada tütün kullanımı nedeniyle 1930'lardan itibaren 90'lara kadar ciddi artış var. Bu artış tütün mücadelesini iyi yapan ülkelerde 90'lardan ve özellikle 2000'lerden sonra biraz hız kesmeye başladı ama tütün mücadelesinin yapılmadığı ülkelerde kanser artışları, özellikle akciğer kanserinde sürmekte. Ayrıca yaşlı nüfus ve şehirleşme arttıkça da kanser vakalarının sayısının arttığını söyleyebiliriz.” dedi.

Kanser risklerini azaltmanın yolları
 
KANSERDE ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Kanserin erken teşhis edilebilen ve önlenebilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tezer Kutluk şunları söyledi: “Tüm kanserlerin üçte birinden korunmak mümkün. Sık görülen dört önemli kanser grubunda, yani meme, rahim, prostat ve kalın bağırsak kanserlerinde, taramalar ve erken tanı ile tedavi başarısı çok yükseklere çekilebiliyor. Erken teşhis, tedavi başarılarını erişkin kanserlerinde yüzde 70'lere, çocuk kanserlerinde ise yüzde 85'lere çıkarabiliyor. Ayrıca tüm kanserlerin yüzde 30'u ila 40'ı tütün kontrolü, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, obezite kontrolü, sağlıklı yaşam tarzı benimseme, hepatit aşıları ve diğer yöntemlerle önlenebiliyor. Elbette bugün tedavi başarıları hala yüzde 100 ‘e ulaşmamışsa da, 1950 ve 60'lı yıllarda tedavi başarılarının yüzde 20'lerin altında olduğu düşünülürse ne denli bir başarı sağlandığı anlaşılabilir. Teknolojideki gelişmeler, görüntüleme yöntemleri, tanı, destek tedavi, radyoterapi, kemoterapi, ve son zamanlarda immünoonkoloji ve yeni nesil hedefe yönelik ilaçlarla inanılmaz gelişmeler kaydediliyor. Artık kanser tedavi edilebilir bir hastalık, hatta bazı türlerinde ‘kronik bir hastalıktır' diyebiliriz.”

KANSER RİSKİNİ AZALTMANIN YOLLARI

Doç. Dr. Kübra AydınSon yıllarda teknolojik gelişmeler sayesinde kanser tedavisinde kullanılan; kemoterapi, radyoterapi ve onkolojik cerrahi gibi yöntemlerden daha başarılı sonuçlar elde ediliyor. Bununla birlikte kanserle mücadelede en önemli yöntem olarak, hastalıktan korunma yollarının bilinmesi ve erken teşhis ön plana çıkıyor. Memorial Ankara Hastanesi Onkoloji Ünitesi’nden Doç. Dr. Kübra Aydın, “04 Şubat Dünya Kanser Günü”nde, kanser tedavisinde güncel gelişmeler ve kanserden korunmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verirken 7 madde halinde kanser riskini azaltmanın yollarını vatandaşlara duyurdu. Aydın'ın listesinde herkesin yaptığı yanlışlarda bulunuyor.

  • Ağırlıklı olarak meyve, sebze, kuruyemiş, bakliyat, tam tahıllı ekmek, balık, zeytinyağını içeren Akdeniz tipi beslenme tercih edilmelidir.

  • Tütün kullanımından ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.

  • Günlük fiziksel aktivite artırılmalıdır.

  • Sağlıklı kilonun korunmaya çalışılmalı, aşırı ve ani kilo alınıp ve verilmemelidir.

  • Cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı önlem alınmalıdır.

  • Aşırı güneş ışığından ve solaryumdan uzak durulmalıdır.

  • Akciğer, meme, serviks, kolorektal, prostat gibi yaygın görülen kanser türleri için düzenli tarama ihmal edilmemelidir.

KANSER TANISI KONULAN 4 KADINDAN 1’İ MEME KANSERİ

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı ve Akademik Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan UsluDünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri her 100 kadından 12’sini etkiliyor. 4 Şubat Dünya Kanser Günü'nde görüşlerini belirten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı ve Akademik Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan Uslu, son gelişmeler sayesinde artık metastatik (ileri evre) meme kanseri vakalarının bile kontrol altına alınabildiğini vurguladı ve erken teşhisin öneminin altını çizdi. Meme kanserinin en önemli belirtisinin memedeki kitle oluşumları olduğunu belirten Prof. Dr. Rüçhan Uslu meme kanseri belirtilerini şöyle özetledi: “Meme kanseri kaynaklı kitleler genellikle ağrısız, sert, yerinden oynatılamayan ve zamanla büyüyen kitlelerdir. Bunun dışında meme cildinde kızarıklık, morluk, içeri çöküntü, portakal kabuğu görünümü olması, meme başından özellikle kanlı akıntı gelmesi, meme başında çekinti, simetrinin kaybolması ve meme boyutunda ve şeklinde değişiklikler meme kanserinin habercisidir. Hastalar genellikle bu şikâyetlerle başvururlar. Ne mutlu ki artık kadınlar bu konuda daha duyarlı. Artık daha fazla sayıda kadın erken teşhis için çaba gösteriyor, kontrollerini düzenli yaptırıyor ve doktorların önerilerini uyguluyor. Hastalığını gizleme olaylarıyla artık daha az karşılaşıyoruz. Hastaları, hastalıklarını gizlemeye iten tedavi korkusu, başkalarına yük olma korkusu gibi korkuların erken teşhisi ve tedavi şansını engellediğini ve hastalığın ilerlemesine neden olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.”

DÜZENLİ TARAMALAR AKSATILMASIN

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz YazarGünümüzde her ne kadar kanser tanısı alan hasta sayısı artsa da, teşhis ile tedavisinde çığır açan gelişmeler ve düzenli yapılan taramalar sayesinde uzun yıllar sağlıklı yaşam sürebilen kanserli hasta sayısı da giderek artıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, kanser tedavisinden başarılı sonuç alınmasında erken teşhisin kilit rol oynadığına dikkat çekerek, “Düzenli taramalar yaptırarak ve belirtileri dikkate alıp zamanında hekime başvurarak kanserin erken teşhis edilmesini, böylece tedavideki başarı şansını arttırabiliriz. Günümüzde erken teşhis edilen pek çok kanser türünde artık tam şifa sağlanabiliyor veya hastanın uzun yıllar sağlıklı yaşaması mümkün olabiliyor. Yeter ki düzenli taramalar aksatılmasın, kanser belirtilerinde zaman kaybetmeden hekime başvurulsun” diyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, kanserin önemli sinyallerini anlattı; öneriler ve uyarılarda bulundu.

KANSERİN BELİRTİLERİ

  • Öksürük: Kış aylarında ve pandemide öksürük en sık Covid-19 enfeksiyonu, nezle ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle gelişiyor. Ayrıca reflü, bazı tansiyon ilaçları, astım ve daha pek çok etken öksürüğe yol açabiliyor. Ancak dikkat! Özellikle kış aylarında  üst solunum yolu enfeksiyonundan kaynakladığı düşüncesiyle ihmal edilebilen öksürük, akciğer kanserinin önemli bir belirtisi de olabiliyor! Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, özellikle solunum yolu enfeksiyonlarından sonra dört hafta geçmesine rağmen öksürüğün dinmemesi halinde mutlaka hekime başvurmak gerektiği uyarısında bulunarak, “Sigara içme öyküsü olan ve enfeksiyon olmadan öksürük yakınmaları başlayan kişilerde de akciğer kanserini düşünerek tetkik yapılıyor” diyor.  

  • Ses kısıklığı: Kış aylarında ses kısıklığı en sık grip ve faranjit   gibi solunum yolu enfeksiyonlarından kaynaklansa da, reflü ile poliplerin yanı sıra sigara tüketimi gibi daha pek çok etken bu soruna neden olabiliyor. Ses kısıklığı aynı zamanda gırtlak kanserine de işaret edebiliyor! Prof. Dr. Aziz Yazar, ses kısıklığının 3-4 haftadan uzun sürmesi durumunda mutlaka kulak, burun ve boğaz muayenesi olunması gerektiğini belirterek, “Özellikle de sigara içen kişilerde başlayan ses kısıklığı gırtlak kanserini daha fazla aklımıza getirmemize neden oluyor” diyor.  

  • Kanama: Vücudumuzun değişik yerlerinde kanamalar olabiliyor ve bu sorunun nedeninin mutlaka belirlenmesi yaşamsal önem taşıyor. Çünkü pek çok nedenle oluşabilen kanama kanserin de habercisi olabiliyor! Kusmayla birlikte seyreden kanama mide kanserini düşündürürken, kanlı balgam akciğer ve solunum yolları kanserini akla getiriyor. İdrar yollarında görülen kanama da mesane, üreter ve böbrek kanserinden dolayı gelişebiliyor. Bunların yanı sıra rektal, bir başka deyişle makatta oluşan kanama bağırsak kanseri, vajinal kanama da rahim ağzı ya da rahim kanseri sonucu oluşabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, “Tabi ki kanamaların tek nedeni kanser değildir ama kanser bu gibi durumlarda akılda tutulmalıdır” diyor. 

Kanserin belirtileri nelerdir?

  • Kilo kaybı: Kilo kaybı da birçok nedenden kaynaklanabiliyor. Kilo vermek amacıyla diyet yapmadan kilo kaybı oluyorsa ve bu soruna iştahsızlık da eşlik ediyorsa, altta yatan etken böbrek yetmezliği, karaciğer hastalığı, kronik bronşit, tiroidin fazla çalışması, diyabet ve bağırsak emilim bozukluğu olabiliyor. Prof. Dr. Aziz Yazar, bu faktörlerin yanı sıra kilo kaybının kanserin de belirtisi olabileceğini söyleyerek, “Kilo kaybı belli bir kansere özgü olmayıp birçok kanser türünde görülebilen bir belirtidir” diyor. 

  • Ağrı: Ağrı vücudumuzun alarm sistemi gibi çalışıyor ve yolunda gitmeyen bir durum olduğunu gösteriyor. Pek çok hastalığın yanı sıra ağrı kanserin de önemli bir belirtisi olabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, kanserin türüne göre ağrı olan bölgenin değiştiğini vurgulayarak, şöyle devam ediyor: “Geçmeyen karın ağrılarına özellikle kilo kaybı da eşlik ediyorsa; mide, kalın bağırsak veya pankreas kanserini düşündürebiliyor. Göğüs duvarındaki ağrı akciğer kanseri veya akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) kaynaklı olabiliyor. Geçmeyen baş ağrıları beyin tümörlerine işaret edebiliyor. Son zamanlarda gelişen, geçmeyen ve aynı yerde sabit kalan kemik ağrıları ise kanser yayılımına bağlı oluşabiliyor”  

  • Deri değişiklikleri: Ciltte özellikle güneş gören yerlerde başlayan kabarık veya tam aksine çöküntü halindeki oluşumlar cilt kanseri açısından değerlendiriliyor. Derinin en sık rastlanan kanserleri olan sküamöz hücreli ve bazal hücreli kanserler, bu türden belirtilerle kendilerini gösteriyor. Derinin en önemli kanseri olan melanom ise çoğunlukla benlerde oluşuyor. Benlerdeki simetrinin bozulması, renk değişikliği (alacalı bir hal alması), ben kenarının düzensizleşmesi, bende sulanma (ülser) ve ben çapının büyümesi durumunda melanomdan şüphelenilmelidir.  

  • Yutma zorluğu: Yutma zorluğu; demir eksikliği anemisi, akalazya, enfeksiyon ve divertikül gibi nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, sorunun kaynağı kanser de olabiliyor. Yutma zorluğu yapabilen kanserler arasında yemek borusu kanseri, mide kanseri, yutak kanseri ve yemek borusuna dışardan bası yapan kanserler (akciğer kanseri, lenfoma, timoma) yer alıyor. Dolayısıyla yeni gelişen yutma zorluğunda mutlaka hekime başvurmak gerekiyor. 

  • Şişlikler: Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, vücutta fark edilen her türlü şişliğin dikkate alınması ve zaman kaybetmeden hekime başvurulması gerektiğini belirterek, “Şişlikler kanserin türüne bağlı olarak ağız içinde, kaslarda, kemiklerde, deride, memede veya testislerde gelişebiliyor. Örneğin memede yeni oluştuğu fark edilen kitle meme kanserini düşündürüyor. Erkeklerde testislerdeki şişlikler de testis kanserinin belirtisi olabiliyor. Ağız içinde oluşan şişlikler ağız kanserine işaret ederken, derideki şişlikler deri kanserinin, kaslardaki şişlikler ise sarkomun habercisi olabiliyor” diyor.

  • İyileşmeyen yaralar: Vücudumuzda iyileşmesi uzun süren veya iyileşmeyen yaraların mutlaka tetkik ve takip edilmeleri büyük önem taşıyor. Bunun nedeni ise derideki iyileşmeyen yaraların diyabet hastalığının yanı sıra cilt kanserinden de kaynaklanabilmeleri. Ayrıca ağız içerisinde aft şeklinde gelişip büyüyen ve iyileşmeyen yaralar da ağız içi kanserine işaret edebiliyor.

  • Anemi (Kansızlık): Anemi, bir başka deyişle kansızlık, ülkemizde çok sık rastlanan bir hastalık. Pek çok nedenden kaynaklanıyor ve en sık demir eksikliği sebebiyle oluşuyor. Erkeklerde ve menopoz sonrasında kadınlarda demir eksikliğine bağlı gelişen aneminin mutlaka tetkik edilmesi gerekiyor. Çünkü mide ve kalın bağırsak kanserleri kendilerini ilk olarak demir eksikliği anemisiyle gösterebiliyor. 

KANSERE İYİ GELEN ARONYA MEYVESİ

Kızılderililerin şifalı meyvesi aronya, başta meme ve kolon olmak üzere kanseri önlemedeki etkinliğiyle dikkat çekiyor. Düzenli kullanımda bağışıklığı güçlendiren, vücut için adeta sağlık kalkanı olarak görev yapan ‘süper meyve’ olumlu etkileriyle Türkiye’de de büyük ilgi görmeye başladı.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 23
  • Dede 2 yıl önce Şikayet Et
    Kansere yeni gen denea huçre aşı işin herturlu tadaki merkezi buyuk araştirma hastanelerin de sadeçe kanseri araştiran doktor profosorler aractimalı dunya birleşmeli 200 kanser turunde kopek balihi niye kanser olmuyor araştirmalı
    Cevapla
  • Ahmet Galatalı 2 yıl önce Şikayet Et
    dostum dünya birleşmez, ortada dönen meblağ büyük, mesele düşünsene adam yeni profesör olmuş, onkoloji doktoru, hooop al sana işsiz
    Cevapla
  • muammer 2 yıl önce Şikayet Et
    En az kovit kadar önemli olan kansere kovite gösterilen hassasiyetin yüzde biri dahi gösterilmiyor. Aradaki fark sadece bulaşıcılık. Kovitle mücadele de bir maske takmayana verilen ceza,kanserli ürün imal ederek binlerce kişiyi kanser eden bir domuza verilmedi bu güne kadar.
    Cevapla
  • sevgi 2 yıl önce Şikayet Et
    hepsi yalan. Allah sizin elinize düşürmesin.
    Cevapla
  • umit 2 yıl önce Şikayet Et
    yas döneminin red ve inkar safhası
    Cevapla
  • Misafir.01 2 yıl önce Şikayet Et
    Alayı yalan yakalandin mi kurtulamıyor dün maalesef o kemoterapi denen zehiri de dayiyorlar bünyeye sonra da onun ağrısı sıkıntısıyla uğraşıyorsun yemek yiyemiyor ayağa dahi kalkamayacak duruma geliyorsun Dr da bir ayı var yok diyor bir hafta olmadan ne mi oluyor arkanda acı birakarak bir gece vakti veda ediyorsun yalan dunyaya
    Cevapla
  • derviş 2 yıl önce Şikayet Et
    Modaya uyup tütüne haram diyenler , yağa, şekere, baklavaya ne zaman yemesine haram diyecekler?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
AB'nin derdi Doğu Akdeniz - Gazete manşetleri
Bakan Şimşek: "Harcamaları mümkün olduğu ölçüde kontrol edecek ve kesintiye gideceğiz"