Başbakan Prof. Yaşargil'e sordu
Başbakan ile Prof. Dr. Yaşargil arasında sağlık konusunda ilginç bir sohbet geçti. Yaşargil, Özal'a yaptığı tavsiyeleri Erdoğan'a da öğütledi. Erdoğan ise beyin sağlığını sordu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Nerede olursa olsun bilimi arayacağız, bulacağız ve insanımızın yetişmesine katkıda bulunacağız. Bedeli ne olursa olsun...' dedi.
Erdoğan, TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü’ne değer görülen bilim adamı Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile iftihar ettiklerini belirtti.
TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü’nün Prof. Dr. Yaşargil’e verilmesi dolayısıyla TBMM’de düzenlenen törende konuşan Erdoğan, ilk kez verilen ödülün bir başlangıç olması nedeniyle önemini vurguladı.
SAĞLIK KONULU SOHBET...
Törene, katılan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in sağlık konulu sohbeti şöyle gelişti:
Başbakan Erdoğan: Beyin sağlığı için ne yemek gerekir?
Yaşargil: Az yemek lazım. Ben yememeyi tercih ediyorum. Bu arada, hepinizi kutluyorum; kilolarınıza dikkat ediyorsunuz.
Erdoğan: Öyle yerlere gidiyoruz ki yemediğimiz zaman da 'Beğenmediniz mi' diyorlar. Mehmet Öz, her gün bir avuç fındık öneriyor.
Yaşargil: Bir avuç değil. 12 saatte 1-2 fındık, 2 badem yemek yeterlidir. Özal’a da söylemiştim bunu. Ama o dinlemedi, avuç avuç yemeye devam etti.
Erdoğan: Benim kilo sorunum yok, çok rahatım. Spor yapıyor musunuz?
Yaşargil: Ben de kendime şaşırıyorum. 12 saat ayakta kalıyorum ameliyat yaparken...
Erdoğan: O da tabii bir tür spor oluyor..
Yaşargil: Hastane içinde bol bol yürürüm, hiç asansör kullanmam. Her yere yürüyerek gider gelirim.
ERDOĞAN: GAZİ YAŞARGİL HOCAMIZLA İFTİHAR EDİYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Nerede olursa olsun bilimi arayacağız, bulacağız ve insanımızın yetişmesine katkıda bulunacağız. Bedeli ne olursa olsun..." dedi.
Erdoğan, TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü'ne değer görülen bilim adamı Prof. Dr. Gazi Yaşargil ile iftihar ettiklerini belirtti.
TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü'nün Prof. Dr. Yaşargil'e verilmesi dolayısıyla TBMM'de düzenlenen törende konuşan Erdoğan, ilk kez verilen ödülün bir başlangıç olması nedeniyle önemini vurguladı.
"Gazi Yaşargil'den öncesi, Gazi Yaşargil'den sonrası..." tespitinin doğru olduğunu vurgulayan Erdoğan, Yaşargil'in beyin cerrahisi alanındaki çalışmalarının gençler için ufuk noktası olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Eğer gençliğimiz bunu aşabiliyorsa, milletçe buna vesile olabiliyorsak başarılıyız. Ama millet olarak bunu başaramıyorsak o zaman maalesef başarısızız. Bu tespiti yapmamız gerekir. Görünen şu ki olay sadece eğitim kurumlarıyla bitmiyor. Yaşargil hocamızdaki asıl etkinin, ebeveynden, özellikle de anneden geldiğini yapılan tespitler ortaya koyuyor. Bizler de bunu zaten yaşamımızda görüyoruz. Yavrularımızın geleceğinde ailenin çok çok önemli olduğunu görüyoruz" dedi.
Yaşargil'in tarih, edebiyat, sosyoloji, felsefe ve sanatla beslenen bakışının, kendi dünyasına farklı bir zenginlik kattığını söyleyen Erdoğan, bunun, kendileri için de önemli olduğunu vurguladı.
TBMM'nin yaptığı değerlendirmedeki isabet dolayısıyla mutlu olduğunu kaydeden Erdoğan, başlangıcın yerini bulmasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Yurtdışına gittiğinde sohbetlerde Yaşargil'in adını duymaktan onurlandığını, gururlandığını belirten Erdoğan, "Onunla iftihar ediyoruz. Cumhuriyet tarihinde bunlar tabii
parmakların sayısını aşmıyor. Bunların sayısını daha da artırmak zorundayız. Ankara ve Lice, Yaşargil hocamızın hamuru olmuştur. Buralardan dünyaya bir açılım olmuştur" dedi.
Bilimde sınır olmadığını dile getiren Erdoğan, "Nerede olursa olsun bilimi arayacağız, bulacağız ve insanımızın yetişmesine katkıda bulunacağız, bedeli ne olursa olsun... Çünkü ilmi takdir etmenin bedeli yok. Bunu başaracak bir ülkenin evlatları olarak geleceğe yürümemiz gerekir. Bu noktada adımlarımızı gayretle, azimle kararlılıkla atmamız gerekiyor" diye konuştu.
"PLASTİK KALP TAKILDIĞINDA VİCDAN DEVAM EDECEK"
Prof. Dr. Gazi Yaşargil ise yaptığı konuşmada, sınıf arkadaşı Can Yücel ile öğrenimlerini sürdürmek için Viyana'ya gitmeye karar verdiklerinde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in kendisini çağırarak, "Lisan öğrenimi 24 yaşına kadar sürer. Bu nedenle tahsiliniz kısa olacak" dediğini aktardı. Yaşargil,
"Dedikleri oldu. Lisanım kısır kaldı. Benden önce konuşanları kıskandım. Düşüncelerini, görüşlerini çok güzel bir Türkçe ile ifade ettiler" dedi.
TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü'nün kendisi için çok anlamlı olduğunu belirten Yaşargil, "Bu ödül, Ulu Önder Atatürk ve cesur yandaşlarının, metin halkımızın benzersiz irfan, irade ve azimle yarattıkları laik Türkiye Cumhuriyeti devrimine büyük katkıları olan sayısız şehit, gazi, kadın, erkek ilk Cumhuriyet kuşaklarına da
sunulmuş bir ödüldür. Uygarlığa örnek bu devrim, sağlam temeller üzerindedir" diye konuştu.
Dünyanın yeni bir uygarlık çağına girdiğine, tüm insanlık ve doğanın tehlikeli bir geçit üzerinde bulunduğuna işaret eden Yaşargil, uygarlığın çetrefil bir ahlak sınavı içinde olduğunu vurguladı. Dünyada 4 milyar insanının çetin bir yaşam mücadelesi verdiğini, çok sayıda kadın ve çocuğun ezici bağımlılıklarından sıyrılıp bir türlü
özgürlüklerine kavuşamadığını anlatan Yaşargil, "Belleğin, zekanın ve
yeteneklerin daha güçlenmesi için tabiattan mucizevi çareler bekleniyor. Vicdan sorunu nedense hep konu dışında kalmakta...Yakında plastik kalp takıldığında yine vicdan devam edecektir" dedi.
"BİLİMSEL OLARAK AÇIKLAMAKTA ZORLANIYORUZ'
Gizemli olarak algılanan insan beyninin hem görkemli niteliklerde yaratıcılığa hem de korkunç kötülüklere kaynak olabildiğini belirten Yaşargil, insan beynindeki kötülüğe yenik düşme zafiyetinin bilim, sanat, felsefe ve din eğitimleriyle her zaman doldurulamadığını, bazı bireylerin zeka ve eğitim nitelikleriyle bağdaşmayan içgüdülerine yenik düşebildiklerini; akıl, vicdan ve ahlak sınırlarının kolayca
aşılabildiğini; olumsuz olayların bireylere ve toplumlara büyük zarar verebildiğini ifade etti.
Yaşargil, "Bunların nedenini ve nasılını bilimsel olarak açıklamakta zorlanıyoruz. Fakat bu durum yakın gelecekte bilimsel yöntemlerle kesinlikle belirlenecektir" diye konuştu.
İnsan beyni ile ilgili bilgi veren Yaşargil, insan beyninin yanlış bir yaklaşımla bilgisayara benzetildiğini belirterek, "Bilgisayarlar ikili sayı sistemiyle çalışırken insan beyindeki çeşitli şekil ve görevi olan 100 milyar nörondan her birinin 10-15 bin
bağ aracılığıyla çok boyutlu çalışabildiğini düşünürsek karşımıza aklın alamayacağı bir hesap çıkmaktadır. Bu hesap dışında bir de doğanın henüz açıklayamadığımız bir mantığı olduğunu da düşünmeliyiz" dedi.
Yaşargil, insan beyninin ikilemlerle dolu olduğunu kaydederek, nesnel araştırmaların son yıllarda büyük sayıda veriler kazandırdığını, fakat bileşik bir beyin kuramına henüz ulaşılamadığını söyledi.
Spekülatif düşüncelerden kaçınıp bilim yolunda ilerlemek gerektiğini kaydeden Yaşargil, genç kuşaklara, "Beyninize güvenin, yılmadan çalışın, beyninizdeki cevher iyi işlenirse kendinize, milletinize, insanlığa, tüm varlıklara, küremize ve hatta evrenimize değerlerler kazandırabilir. Evrenimiz hala tehlikededir" dedi.
OĞLUNU AMELİYAT EDEN YAŞARGİL'E ÖDÜLÜNÜ VERDİ
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Milli Egemenlik Onur Ödülü'nü Yaşargil'e verirken, CHP Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır'ın törende bulunmayı çok istediğini söyledi ve Bayındır'ı ödülü vermek üzere davet etti.
Hüseyin Bayındır'ın 16 yaşındaki oğlunun Yaşargil tarafından ameliyat edildiğini belirten Arınç, oğlu Deniz'e, "Deniz Baykal kadar sağlıklı bir yaşam" diledi.
Bayındır'ın, TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü beratını Yaşargil'e verirken yaptığı kısa konuşma, salondakileri duygulandırdı. Sesi titreyerek, 16 yaşındaki oğlunun beyin tümörü nedeniyle Yaşargil tarafından ameliyat edildiği anlatan Bayındır, Yaşargil ve tedavi sürecinde destek olan herkese teşekkür etti.
Arınç, 25 milyar lira tutarındaki büyük ödül ve Milli Egemenlik Ödülü'nü de Yaşargil'e verdi.
TÖRENE KİMLER KATILDI...
Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet bakanları Mehmet Aydın ve Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yüksek yargı organı başkanları, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SP Genel Başkan Vekili Recai Kutan, milletvekilleri, AA Genel Müdürü Hilmi Bengi, Basın ve Enformasyon Genel Müdürü Abdurrahman Bilgiç, bilim adamları ve TBMM personeli katıldı.