Akbaşoğlu: Erken seçim yok, seçimlere erkenden hazırlık var

AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, erken seçim olmadığını, seçime erkenden hazırlık yapıldığını kaydetti.

Akbaşoğlu: Erken seçim yok, seçimlere erkenden hazırlık var
Akbaşoğlu: Erken seçim yok, seçimlere erkenden hazırlık var
GİRİŞ 22.07.2021 11:15 GÜNCELLEME 22.07.2021 11:15

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Aslında bir erken seçim yok, zamanında yapılacak seçimlere erkenden hazırlık söz konusu." dedi.

Akbaşoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

CHP, HDP ve İYİ Parti arasında herkesin bildiği bir ittifakın bulunduğunu, bunu yerel seçimlerde gerçekleştirdiklerini söyleyen Akbaşoğlu, "2023 seçimlerinde de 'Nasıl bir strateji belirleyelim ki en çok oyu alabilelim.' yönünde bir taktik ve strateji içindeler." diye konuştu.

HDP ile yapılan ittifaktan İYİ Parti seçmeninin büyük rahatsızlık duyduğunu dile getiren Akbaşoğlu, "Bunu kapatmaya dönük, bu kayıkçı kavgasını da kendi aralarında çıkarıyorlar. Beyanda bulunanların, kendi iradeleri yok ki biz ona göre bir yorum yapalım. Bir taraftan aba altından sopa göstererek bir tehdit ve şantaj unsuru ön plana çıkarılıyor diğer taraftan da müttefikliklerini her türlü olumsuz gündeme rağmen yürütüyorlar. Bundan sonra da yukarıdan nasıl bir talimat gelecekse ona göre hareket edeceklerine şüphe yok." ifadelerini kullandı.

Muhalefet partilerinin erken seçim çağrılarına cevap veren Akbaşoğlu, "Erken seçime karar verecek olan parlamentodur. Parlamentoda da çoğunluk kararıyla ancak erken seçim kararı alınabilir. Gerek AK Parti gerekse MHP net şekilde yetkili kurulları ve genel başkanları marifetiyle seçimlerin Haziran 2023'te yapılacağını defalarca deklare ettiler. Bu konuda en ufak bir tereddüt söz konusu değil. Seçimler zamanında yapılacak. Herhangi bir erken seçim kararı söz konusu değil." dedi.

"EN UFAK BİR TEREDDÜT YOK"

Akbaşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerinin azalmasıyla 1 Temmuz itibarıyla normalleşme süreci başladığını, milletin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı özlediğini anlatarak şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımız da milletle bir araya gelmeyi, onlara dokunmayı, onların taleplerini almayı özlemiş vaziyette. Dolayısıyla 1 Temmuz ile sahalara da inilmiş oldu ve yatırım programları ve açılışlar marifetiyle gidilen illerde de teşkilat toplantıları şeklinde bir program uygulanıyor. Aslında bir erken seçim yok, zamanında yapılacak seçimlere erkenden hazırlık söz konusu. Dolayısıyla biz seçimle ilgili zamanında yapılacağı vurgusunu tekrarlıyoruz. Bu konuda en ufak bir tereddüt yok. Bununla beraber halkımızın arasına, vatandaşlarımızın dertlerini dinlemeye, yaptığımız hizmetleri anlatmaya, onların taleplerini almaya dönük çalışma startını da vermiş vaziyetteyiz.

TBMM 1 Ekim'e kadar yasama çalışmalarına ara verdi. Bütün milletvekillerimiz bu sürede vatandaşlarımızın arasında olacak. Milletvekillerimiz, 19 yıllık AK Parti iktidarında yapılan hizmetleri, eserleri ve yatırımları vatandaşlarımıza anlatacaklar. Vatandaşlarımızın taleplerini, dertlerini dinleyecekler ve inşallah 1 Ekim'de yasama faaliyetlerinin tekrar başlamasıyla gerekli yasal düzenlemelere dönük biz de üzerimize düşeni ortaya koyacağız."

AK Parti iktidarlarının, 19 yıllık süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük hizmetlerini ortaya koyduğunu ifade eden Akbaşoğlu, "Vatandaşımıza hem bugüne kadar yaptıklarımızı hem de 2023 ve 2053 vizyonlarımız çerçevesinde yapılacak olanları ancak şimdiden başlarsak anlatabiliriz şeklinde bir yaklaşımın tezahürü olarak 2023 seçim startını şimdiden vermiş olduk." değerlendirmesinde bulundu.

"2023'ÜN SEMBOLİK ANLAMI BÜYÜK"

Akbaşoğlu, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olan 2023'ün, sembolik anlamının büyük olduğuna işaret etti.

Birilerinin 2023 planında, 100 yıl önce yarım kalan işlerini tamamlamak isteyen birtakım Siyonist ve emperyalist odaklar olduğunu vurgulayan Akbaşoğlu, şunları söyledi:

"Sevr'i, yarım kalmış işi, Türkiye'yi parçalayarak, bölerek, Türkiye'nin güneyinde bir terör koridoru oluşturarak Ermenistan'ı büyütmek suretiyle Türkiye'nin topraklarına göz diken bir bakış açısı var. Sonuç itibarıyla Nil'den Fırat'a 'büyük İsrail' ile denizden denize 'büyük Ermenistan' planlarını çeşitli mahfillerde dillendiren yapılar var. Bunu 100 yıl önce denediler ama dedelerimizden gerekli cevabı aldılar. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın öncülüğünde o zaman bir Milli Mücadele verildi. Elhamdülillah bağımsız, özgür Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Mustafa Kemal Paşa'nın ortaya koyduğu bir hedef vardı: Tam bağımsız Türkiye. İşte bunu gerçekleştiren lider de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Tam bağımsız Türkiye'yi kuvveden fiile çıkaran, 15 Temmuz'da uluslararası darbe ve işgal girişimine, etkin liderliğiyle, dik duruşuyla, ölümüne, 'haydi meydanlara' çağrısıyla, milletle aynileşmesi, devlet-millet kaynaşmasıyla, uluslararası Türkiye'yi parçalama, devleti yıkma, milleti iç savaşla birbirine kırdırma ve Türkiye'yi Suriye ve Irak haline getirme planını yerle yeksan etti. 15 Temmuz'un hemen akabinde Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları gerçekleştirildi. Bu, aslında 15 Temmuz'u gerçekleştiren uluslararası odaklara en büyük darbe ve en büyük şamardı."

"AMERİKAN MANDASINA DOĞRU YÖNELİM İÇİNDELER"

Akbaşoğlu, Türkiye'nin, terör koridorunu kesip attığını, 15 Temmuz sonrasında Libya'dan Karabağ'a muazzam zaferlere imza attığını, Mavi Vatan'a tam manasıyla sahip çıktıklarını, Akdeniz'de varlıklarını herkese kabul ettirdiklerini, Karadeniz'de 500 milyar metreküp doğalgaz bulduklarını anımsattı. Bütün bu çalışmaların, Türkiye'nin perspektifini de ortaya koyduğuna dikkati çeken Akbaşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan önderliğinde bir bölge gücü olmaktan küresel süper lig oyuncusu olmaya, oyun kurucu olmaya doğru adım adım ilerliyoruz. Bunu inkıtaya uğratmak isteyenler; 2023 seçimlerinde, o bir ara muhalefeti desteklemek suretiyle, 'Sayın Erdoğan'ı indireceğiz.' diyen, bidon kafalı, Dalton kardeşlerin ortaya koyduğu birtakım projeksiyonlara göre, muhalefeti genişletip, kendi aralarında kayıkçı kavgası yapıyormuş gibi görünüp, tabanlarını genişleterek Erdoğan'ı nasıl alaşağı edeceklerinin stratejik planlarını yapıyorlar. 'Manda ve himaye kabul edilemez.' diyen Mustafa Kemal Paşa'nın kurduğu partinin bugünkü sözcüleri, Amerikan mandasına doğru bir yönelim içindeler. 'Bizi görün, gözetin. 'Biz, sizin çocuklarınız oluruz.' mesajı veriyorlar. Diğer taraftan da Amerika'da kurulan bir vakıf var, Türkiye'de kurulan bir yapı var. Kendi içlerinde bir paralel yapı oluşturmuşlar. Bu çerçevede bir mandacı zihniyetle 2023 ile beraber Türkiye'nin yönetimine talip olan bir muhalefet anlayışı var. İşte 2023 seçimleri; manda ve himayeye dayalı, sırtını teröre, yalana, birtakım uluslararası odaklara yasladıklarını söyleyenler ile tamamen millete, milli iradeye, bu milletin öz değerlerine yaslayanlar arasında geçecek bir seçim olması münasebetiyle önemli."

"YERLİ OTOMOBİLİMİZİN BAŞINA NELER GELECEĞİNİ KİMSE TAHMİN EDEMEZ"

AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, 2023'ün yalnızca bir seçim olmadığını, sadece Türkiye için değil aynı zamanda bütün dünya için yeni bir dönemin başlangıcı olacağını belirtti. Akbaşoğlu, şöyle konuştu:

"Başlattığımız büyük projelere sahip çıkarak onları süper lig oyuncusu olan Türkiye'nin ekonomik kalkınmışlığında güçlü bir unsur haline getirmenin aynı zamanda bir seçimi olacak 2023. Allah korusun AK Parti, Cumhur İttifakı kaybettiğinde TOGG yani yerli otomobilimizin başına neler geleceğini kimse tahmin edemez. Çünkü Devrim otomobilini yaptırmadılar. Nuri Demirağ'ın uçaklarını pert ettiler. 1940'lı yıllarda maalesef CHP döneminde bu milli sanayimize yönelik birçok yıkımlar gerçekleştirildi. 'Manda ve himaye kabul edilemez.', 'İstikbal göklerdedir.', 'Tam bağımsız Türkiye' sözünün gerçekleştirildiği dönem, Sayın Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye dönemidir. Batı, tam bağımsız, dik duran, kendi hak, alaka ve menfaatlerini, karada, havada ve denizde sonuna kadar kararlılıkla savunan bir Türkiye görmek istemiyor. Kendisinin yönlendireceği, 'Bizim çocuklar.' diyebileceği, manda ve himayesine alabileceği bir yapı ile temas halindeler."

"KAYIKÇI KAVGASI SÖZ KONUSU"

Millet İttifakı'nın 2023 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin tartışmalara değinen Akbaşoğlu, şunları kaydetti:

"CHP içinde bir taraftan Kemal Kılıçdaroğlu'nun diğer taraftan Ekrem İmamoğlu'nun başka bir taraftan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın isimleri zikrediliyor. Ayrıca İYİ Parti'den Meral Akşener'in ismi zikrediliyor. 'Siz onu çıkartırsınız, biz bunu çıkartırız...' Güya kendi aralarında ittifaklar ama daha HDP bir şey söylemiş değil. Bir taraftan bazı partilerin tabanlarını rahatlatmaya dönük bir kayıkçı kavgası söz konusuyken diğer taraftan da gerçekten kendi içlerinde isim noktasında da bir belirsizlik söz konusu. Niye? Çünkü kendi iradeleri, kendileriyle ilgili geleceği tayin etmeye yeterli değil. Bu partiler, dışarıdan önlerine koyulan isim neyse onu zikredecekler. Bu nedenle bu partilerin, bu konuda siyasi rüştlerinin tam olmadığı kanaatini taşıyorum. Zira kendi göbeklerini kendi kesecekleri bir noktada değiller. Bu nedenle de devamlı bir sözü, aynı partiden başka bir parti yetkilisi değiştirmek durumunda kalıyor. Bu çatışmanın asıl nedeni, kendi başlarına karar verememeleri."

"MÜSİLAJ ZİHNİYETİ"

Akbaşoğlu, müsilajı "fiziki anlamdaki müsilaj" ile "zihniyetteki müsilaj" olarak ikiye ayırmak gerektiğini belirterek "Marmara Denizi'ndeki müsilajı temizledik. Bununla beraber bir de zihinlerdeki müsilaj var. O da yalan, iftira ve algı siyasetiyle ortaya çıkıyor. Bunun temizlenmesi gerçekten güç. Bu konunun patronu Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP. Bu konuda haklarını yememek lazım. Goebbels'in stratejisini bugüne uyarlama noktasında mahirler. Aziz milletimiz, yalan, iftira ve algı siyasetine dayalı bu müsilaj zihniyetini inşallah 2023'te yapılacak seçimlerde temizleyecektir." değerlendirmesinde bulundu.​​​​​​​

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Fiat Topolino Türkiye’de 449 bin TL’den satışa çıktı! İşte özellikleri...
EYT düzenlemesinden en çok faydalananlar SSK’lı çalışanlar