Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mahmud Abbas'tan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Radikal İsrailli siyasetçilerin Müslümanların Harem-i Şerif'e girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla bir hezeyandır. Böyle bir adım atılmasının sonuçları şüphesiz çok ağır olacaktır." dedi.

GİRİŞ 05.03.2024 21:30 GÜNCELLEME 05.03.2024 22:49
Bu Habere 94 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi. İkili görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Mahmud Abbas ile ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Türkiye ve Türk milletinin Filistin davasına her zaman destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin'in gönlümüzde müstesna bir yeri olmuştur. Değerli kardeşim en son geçtiğimiz Temmuz ayında ülkemiz ziyaret etmişti. Bugün yaptığımız istişarelerde Filistin'deki son durumu etraflıca ele aldık. Filistinli kardeşlerimiz tarihlerinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. 7 Ekim'den bu yana Gazze ve Ramallah'ta masum insanlara karşı İsrail'in düzenlediği saldırılar sonucunda 32 bine yakın Filistinli şehit oldu. 72 binden fazla kişi yaralandı" dedi.

"FİLİSTİN HALKINA YÖNELİK APAÇIK BİR SOYKIRIM UYGULAMAKTADIR"

2 milyona yakın Filistinlinin evini terk etmek zorunda kaldığını, 2,3 milyon Filistinlinin günlük temel ihtiyaçlarına ulaşamadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail Gazze halkını sadece açlık ve susuzlukla değil aynı zamanda masum insanların tepelerine bomba yağdırarak da vahşice katlediyor. Tam 151 gündür son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz. Batılı güçlerin de sınırsız desteğiyle Netanyahu ve gözü dönmüş yönetimi Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır" diye konuştu.

"TÜRKİYE OLARAK BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA, TÜM KAPILARI ZORLAMAYA DEVAM EDİYORUZ, DEVAM EDECEĞİZ"

Türkiye'nin, İsrail saldırılarının sona ermesi için çabalarının devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Bu vesileyle Mahmut Abbas kardeşimin şahsında Filistin halkına ülkem ve milletim adına taziyelerimi ifade ediyorum. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin. Onları cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Yaralılara Mevla’dan acil şifalar niyaz ediyorum. Bildiğiniz gibi bine yakın yaralı ülkemizin değişik hastanelerinde tedavi görmeye devam ediyor. Netanyahu ve cinayet ortakları, döktükleri her damla kanın hesabını hukuk ve mahşeri vicdan önünde mutlaka verecektir. Türkiye olarak bunun için çalışmaya, tüm kapıları zorlamaya devam ediyoruz, devam edeceğiz. 26 Şubat'ta Uluslararası Adalet Divanı’nda sözlü sunumda bulunarak meselenin çeşitli yönlerine ilişkin tutumumuzu beyan ettik. İsrail soykırım sözleşmesindeki yükümlülüklerini ihlalden uluslararası adalet divanı önünde yargılanmaktadır. Ancak alınan ihtiyati tedbir kararına rağmen İsrail yönetimi kadın, çocuk demeden kardeşlerimizi öldürmeyi, gıda sırası beklerken sivilleri katletmeyi sürdürmektedir."

"AJANSIN KURUMSAL KAPASİTESİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ AMACIYLA YOĞUN BİR ÇABANIN İÇİNDEYİZ"

"İsrail'in bu şımarıklığının ve hukuk tanımaz tavrının en büyük sebebi batılı güçlerin Holokost'taki günahlarından dolayı İsrail'e verdikleri destektir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elbette bunda İslam dünyasının vahdet olamamasının büyük payı vardır. Türkiye'nin Filistin meselesinde duruşu, hassasiyeti ve Filistin halkına güçlü desteği bellidir. 7 Ekim'den beri bu yönde olağanüstü çaba harcadık. Yaptığımız her görüşmede, her yurt dışı ziyaretimizde işgal edilmiş Filistin topraklarındaki İsrail saldırıları gündemimizin ilk sırasında yer almıştır. İnsani yardım noktasında bugüne kadar toplam 37 bin tonu aşkın malzemeyi gemiler ve uçaklarla bölgeye sevk ettik. Ayrıca 900’den fazla hasta ve refakatçiyi tedavi için Türkiye'ye getirdik. Gazze'deki bir sahra hastanesi kurulması için çalışmalarımız devam ediyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistin mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na yaptığımız mali ve ayni yardımları artırdık. Ajansın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla yoğun bir çabanın içindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

"UYGULAMALARININ AMACI ESASEN SAHADA EMRİVAKİLER OLUŞTURMAK SURETİYLE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VİZYONUNU BALTALAMAKTIR"

İsrail'in yalan ve iftira ile ajansı itibarsız hale getirmeye yönelik propagandalarına prim verilmemesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ajansın mevcudiyetine halel getirilmemelidir. Son olaylarla ilgili olarak İsrail Filistin meselesine adil bir çözüm bulunmadığı takdirde Orta Doğu'da barışın hakim olamayacağı artık iyice anlaşılmıştır. Kalıcı barışın tek yolu ise 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti'nin tesisidir. Uluslararası toplumun, bunun yerine süregelen işgalin sonuçlarını yönetmeye çalışması beyhudedir, anlamsız ve faydasız bir yaklaşımdır. Bu itibarla sorunun taraflarına da yardımcı olacak şekilde tüm ilgili devletlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Her geçen gün artan işgal uygulamalarının amacı esasen sahada emrivakiler oluşturmak suretiyle iki devletli çözüm vizyonunu baltalamaktır" dedi.

"MÜSLÜMANLARIN, HAREMİ ŞERİFE GİRİŞİNİN KISITLANMASI YÖNÜNDEKİ TALEPLERİ TAM ANLAMIYLA BİR HEZEYANDIR"

Sözde yerleşimciler adı verilen, aslında Filistinlilere ait topraklara çöken, çalan gaspçıların eylemlerinin çözümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası hukuku hiçe sayan bu aleni hırsızlıklar sonucunda Filistin'in coğrafi bütünlüğünden bahsetmek neredeyse imkansız hale gelmiştir. Artık sadece lafta kalan barış çabaları yerine teminatlara sahip, adil bir barışa ihtiyaç duyulduğu apaçık ortadadır. Türkiye olarak bu bağlamda garantörlük mekanizması çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu açıkladık. Önümüzdeki dönemde bununla ilgili çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Yaklaşmakta olan Ramazan ayı bağlamında provokasyonların önlenmesi gereğine ilişkin mesajlarımızı ilgili yerlere iletiyoruz. Radikal İsrailli siyasetçilerin, Müslümanların, Haremi Şerife girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla bir hezeyandır" açıklamasını yaptı.

Sözde yerleşimciler adı verilen, aslında Filistinlilere ait topraklara çöken, çalan gaspçıların eylemleri çözümün önündeki en büyük engellerden biridir.

Böyle bir adım atılmasının sonuçlarının şüphesiz çok ağır olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimiz arasında birlik ve mutabakat sağlama gayretlerini de yakından takip ediyoruz. Gelinen aşamada İsrail'in zulmüne verilecek en güzel cevaplardan biri Filistinliler arası birliğin ve beraberliğin sağlanmasıdır. Bu alanda da üzerimize düşeni yapmaya her zaman hazırız. Sözlerime son verirken Filistin davasını elimizden gelen en güçlü şekilde savunmaya, Filistin Halkın güvenliğini ve refahını artırmaya yönelik her türlü gayreti desteklemeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ramazan-ı Şerif'in şimdiden İslam dünyası ve tüm için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm Filistinli kardeşlerimize en kalbi selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum" ifadelerini kullandı.

Kalıcı barışın tek yolu 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin tesisidir.

ABBAS'TAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR 

Abbas'ın açıklamalarından satır başları:
 

Tekrar çok zor şartlarda halkımıza ve davamız açısından çok zor şartların olduğu dönemde tekrar bir aradayız. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a detaylı bilgileri ilettim ve İsrail'in halkımıza yönelik sürdürmüş olduğu soykırım ve katliama karşı ne yapılabilir konusunu ele aldık. İsrail baktığımız zaman insani yardımların Gazze'ye girmesine engel oluyor. Filistinliler zorla yerlerinden ediliyor. İsrail devleti her türlü vahşeti yürütmektedir.

Tekrar altını çizmek isterim ki barış ve güvenlik sadece İsrail işgalinin son bulmasıyla mümkündür. Filistin'in başkenti Doğu Kudüs olan devlet olma hakkı vardır.

KAYNAK: HABER7
Ayşe Tan Haber7.com - Editör
Haber 7 - Ayşe Tan

Editör Hakkında

1990 yılında İstanbul’da doğdu. Meslek hayatına Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nde Gazetecilik bölümü okuyarak başladı. İlk stajını Hürriyet Gazetesi’nde yaptı. Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Yayımcılığı bölümünde tamamladı. 2009 yılında Milliyet Gazetesi’nde internet haberciliğine başladı. 15 senelik kariyerinde çok sayıda gazete, haber portalı ve televizyon bulunmaktadır. Meslek hayatına Haber7.com’da “Gündem Editörü” olarak devam etmektedir. Evli ve 2 çocuk annesidir.
YORUMLAR 94
  • Mustafa 1 ay önce Şikayet Et
    İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkiler kesilmediği müddetçe hiç bir inandırıcıliginiz olmaz.
    Cevapla
  • şükrü özdemir 1 ay önce Şikayet Et
    vallahide billahide bunun hesabını veremeyiz
    Cevapla
  • Yorumcu 1 ay önce Şikayet Et
    Su anki yaptigimizin aynisini yapariz. Yani hic bir sey. Amerika'dan korkuya tüm Islam alemi süt dökmüs kedi gibi kuyrugunu kistirmis, gözlerinin önünde yavrularinin vahsice katledilisini izliyor. Bakalim Allah'a nasil hesap verecegiz. Reis sen de yapacagin isi konus. Cik adam gibi " Gücümüz yok, ABD'den korkuyoruz." de.
    Cevapla
  • ANKARALI 1 ay önce Şikayet Et
    Israil ile ticareti kesmeyen söylüyor bu sözü inandırıcı değil
    Cevapla
  • Misafir 1 ay önce Şikayet Et
    ne yapılacaksa bir an evvel yapılsın dusunmeyle beklemeyle olmuyo caniler bildiklerini yinede yapıyorlar filistinli kardeşlerimizi Allah ima emanet ettim
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son dakika: Otobüs şarampole devrildi: Ölü ve yaralılar var
Bayraktar TB3 bir rekoru daha kırdı!