MHP'nin Mavi Akım görüşmelerine ret

Danışma Kurulunda uzlaşma sağlanmaması üzerine, MHP grup önerisini Genel Kurula taşıdı. Gündemdışı konuşmaların ardından, MHP'nin, ''Mavi Akım Projesi'' ili ilgili 2000 yılında yapılan kapalı oturumlarda, Rusya ile yapılan görüşme tutanaklarının açıklanması için TBMM kararının alınmasını içeren grup önerisi ele alındı. 

Öneri lehinde konuşan eski başbakanlardan ve DP Rize Milletvekili Mesut Yılmaz, AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç'ın, ''Demokratik Açılım'' konusundaki Genel Görüşme önergesinin öngörüşmesinde talihsiz bir ifade kullandığını belirterek, ''Doğalgaz alım anlaşmasıyla ilgili olarak Türkiye'nin hangi menfaatlerinin kaç paraya, kime satıldığını sorduğunu'' söyledi.

''Mavi Akım'' anlaşmasının, 1997 yılında Başbakanı olduğu 55. Hükümet tarafından imzalandığını, projenin gerçekleşmesinin ise 57. Hükümet zamanında olduğunu, ''kurdelasını kesmenin de AKP Hükümeti'ne nasip olduğunu'' anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

''AKP Hükümeti işbaşına geldikten sonra, zamanın Enerji Bakanı henüz daha konuyu incelemeden ve dersine çalışmadan Mavi Akım Projesini çok ağır dille suçlamış, bunun son derece pahalı bir anlaşma olduğunu, ülkenin aleyhine hükümler içerdiğini ve ülkeyi aşırı bağımlı kıldığını söylemiştir. Bundan 4-5 ay sonra,  Soçi'de, Başbakan ile Putin arasında  yapılan ve zabıtları şu anda devletin arşivinde bulunmayan gizli görüşme sonucunda, Türkiye, bizim imzaladığımız Mavi Akım anlaşmasındaki fiyatı Türkiye aleyhine yükseltmiştir. Bu, 20 yıl süreli bir anlaşmadır. Bunu sözde dengelemek için Rusya'dan, Batı'dan alınan doğalgazın fiyatında cüzzi bir indirim yapılmıştır.

Oysa o anlaşmaların süresi çok yakında dolmak üzeredir. Global olarak baktığınız zaman, değişen petrol fiyatlarına bağlı olarak belirlenen doğalgazın Türkiye'ye faturası 10 milyar dolar civarında artmıştır, bu anlaşmayla. Ben isterdim ki AKP bu konuyu aslında Meclise, Genel Görüşme olarak getirsin. Evet, doğalgaz anlaşmalarında hüküm vardır, fiyat açıklanamaz. Ama bunun yolu da o zamanki RP'nin önerdiği şekilde aşılabilir, kapalı oturum yapılabilir ve burada fiyat dahil her şey milletin temsilcilerine açıklanabilir.

2000 yılında yapılan budur. Görüşmelerde görülmüştür ki öyle milletin hiçbir menfaati kimseye satılmamıştır. Bugünkü Hükümet, Mavi Akım'ın miktarını artırmak için ilave hat döşemek için şu anda Rusya ile görüşme yapıyor. Eğer Mavi Akım anlaşması imzalanmasaydı ve uygulanmasaydı, ekonomik daralmaya rağmen Türkiye geçtiğimiz yıllarda enerji açığı ile karşı karşıya kalırdı.''

Yılmaz, ''Mavi Akım''ın Türkiye'yi kurtaran bir anlaşma olduğunu, ancak bunu imzalayan ve uygulayanlara çok büyük haksızlık yapıldığını, konuyla ilgili Meclis soruşturması açıldığını, dönemin Enerji Bakanının Yüce Divan'da yargılandığını, hem kendisinin hem de bürokratların beraat ettiğini hatırlattı.

''Gerçekler ortadayken konuyu böyle ağır bir suçlamayla gündeme getirmek, adalet ile bağdaşmaz. Hele bunun bir grup başkanvekili tarafından yapılması utanç vericidir'' diyen Yılmaz, suçlamaya muhatap biri olarak zabıtların 1 yıl erken  açıklanmasını istediğini, Anayasa ve İçtüzüğün bu konuda Meclise bir hak verdiğini kaydetti. Yılmaz, ''AKP hakikaten zerre kadar adalet duygusuna sahipse, bu önerile kabul oyu verecektir'' dedi.