Yerli Düşünce Derneği'nden kritik çağrı!

Yerli Düşünce Derneği, son günlerde ülke gündeminde yer teşkil eden konular üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Yerli Düşünce Derneği'nden kritik çağrı!
Yerli Düşünce Derneği'nden kritik çağrı!
GİRİŞ 30.03.2015 17:19 GÜNCELLEME 30.03.2015 18:04

Yerli Düşünce Derneği'nde yapılan açıklamada, medeniyet coğrafyasının can çekiştiği dile getirildi.

Açıklamada, "Medeniyet coğrafyamız üzerinde yaşayan toplumların kaderinin kanla karartılmak istendiği günler yaşıyoruz. Bölgemiz bir kez daha tarihinin en keskin dönemecinden geçmekte ve emperyalist güçler, Müslüman yurtlarını ateşe boğma emellerini fütursuzca gerçekleştirmektedir. Medeniyet coğrafyamız, bir asırdan beri zalim bir dünya düzeninin pençeleri arasında can çekişmektedir. Son derece ağır şartlar altında bulunan bölgemizde arzu edilen istikrar ancak yeni bir medeniyet tasavvuru üzerinde tam ittifak etmekle mümkün olacaktır. Devleti yönetme hakkının yalnızca millî iradeden yetki almış siyasetin işi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, her türlü antidemokratik uygulamalara rağmen millet iradesinin üstün kılınacağı belirtildi" ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın devamında ise şöyle denildi;

İktidarlar sandıkla gelip, sandıkla gideceklerdir

Milletin, ülkenin ve demokrasinin kazanımları her türlü menfaatin üzerindedir. Millete istinat etmeyen hiçbir çaba ya da teşebbüsün başarılı olma şansı bulunmamaktadır. 
Geçmişte olduğu gibi bugün de millet iradesini hazmedemeyenler gaflet içindedir. 31 Mart Hadisesinde, İstiklal Mahkemeleri’nde, Tek Parti İktidarında, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe dönemlerinde millet iradesine karşı taarruz etme cüretinde bulunanların davranışı insanımızın gönlünde karşılık bulmamıştır. 

Hakka, halka ve tarihe hesap verme mesuliyetinden yoksun, küresel güç merkezlerinin himayesinde ülkemizin istikrarıyla oynamayı misyon edinen kesimler bilmelidir ki bir ülkede hak, hukuk ve demokrasi emperyalistler eliyle değil, emperyalizme geçit vermeyen milletin sarsılmaz iradesiyle kuvvet kazanır. İktidarlar sandıkla gelip, sandıkla gideceklerdir. Devleti yönetme hakkı yalnızca millî iradeden yetki almış siyasetin işidir. 

Türkiye’nin son yıllarda gelişim ve değişim içerisinde olduğuna değinilirken, ülke ve millet istikrarını sekteye uğratacak her türlü davranıştan kaçınılması gerektiğinin altı çizildi.

Türkiye, dünyada yükselen bir değer

92 yıllık tarihi iç çatışma, anarşi ve darbelerle dolu olan Türkiye Cumhuriyeti, son yıllarda büyük bir istikrar yakalayarak bölgesinde ve dünyada yükselen bir değer olarak yoluna devam etmekte ve bu durum küresel güç merkezlerini rahatsız etmektedir. 

ABD’li bir grup senatörün son günlerde ülkemiz hakkında çeşitli ithamlarda bulunmasını içişlerimize yapılmış bir müdahale olmanın ötesinde, bu kabilden rahatsızlıklar olarak değerlendiriyoruz. En zorzamanlarda bile Malazgirt, Niğbolu, Çanakkaleve Sakarya gibi eşsiz destanlar yazmasını bilen bir milletin çelik iradesi karşısında müstemlekeci zihniyetlerin eriyip yok olacağına inancımız tamdır. 

Bu sebeple ülke ve millet istikrarını sekteye uğratacak yanlış adımlardan sakınılması konusunda dâhilde herkesi sağduyu ve dikkate davet etmeyi görev addediyoruz. 
Son günlerde gündemde olan çözüm süreci konusuna da değinen Yerli Düşünce Derneği, birlik ve beraberliğe atıfta bulunarak, bu sürecin hoşgörü içerisinde aşılacağını belirtti.

Çözüm Süreci ve Demokrasi

Türkiye, çözüm sürecindeki samimi ve kararlı duruşuyla bütün dünyada örnek alınabilecek bir toplumsal uzlaşı modeli sergilemiştir. Bunu, insan hakları ve demokrasimiz adına büyük bir kazanım olarak değerlendiriyoruz. 
Bizim için tarihin derinliklerinden gelen yüce milletimizin bekası ülkemizin millî birlik ve bütünlüğü dünyevî her şeyden daha önemlidir. 

Hepimize düşen görev çözüm süreci ile birlikte ulaşılan hoşgörü ve güven ikliminin ehemmiyetini bilmek ve birlik beraberlik ruhu içerisinde davranmaktır. Bu şuur ile hareket edildiği sürece ebed- müddet olduğuna inandığımız devletimizin temeli bin yıldan beri sahip olduğumuz ortak iman, tarih ve ruh kökü üzerinde ziyadesiyle sağlamlaşmış olacaktır. Mevcut siyasi sistemin ülkenin reflekslerine ve ihtiyaçlarına cevap vermediğine değinen açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi

Türkiye Cumhuriyeti hükümet sisteminin bir asırdan beri katı bir bürokrasi anlayışından öteye gidememiş olmasında millet iradesinden uzak, dar çevre egemenliğine dayalı yönetim anlayışı ile demokratik performansı düşük koalisyon hükümetlerinin rolü büyük olmuştur. 

Zayıf koalisyonlara gebe mevcut sistem ülkemizin reflekslerine ve gelecekteki ihtiyaçlarına cevap üretmekten uzaktır. Tıpkı bir peyk gibi bizi dünya devletleri karşısında etkisiz bırakan hâlihazırdaki hükümet sistemi modelinde ısrarcı olmanın ülke ve millete yararı bulunmamaktadır. Türkiye için çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni bir anayasa hazırlamanın, bunun neticesinde sosyal ve toplumsal bünyemizle uyumlu, medeniyet hedeflerimize hizmet edebilecek güçlü bir başkanlık sistemi modeline geçiş yapmanın ülke ve milletimiz lehine önemli sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Ligden mi çekiliyorlar? Fenerbahçe'den flaş karar
TUSAŞ Genel Müdürü Kotil: KAAN 2028'de yerli motorla uçmazsa başımız belaya girer