Sakıp beyin vicdanını sızlatan şirket

Merhum İşadamı Sakıp Sabancı servetine servet katan bir girişimden dolayı vicdanen rahatsızlık duyuyor ve bu konuda kendisine soru sorulmasına bile katlanamıyordu...

Sakıp beyin vicdanını sızlatan şirket
Sakıp beyin vicdanını sızlatan şirket
GİRİŞ 25.09.2006 08:42 GÜNCELLEME 25.09.2006 08:42

Doç. Dr. Osman Özsoy, Ramazan nedeniyle sigarayı bırakma kampanyasının önemine dikkat çekmek için yıllar önce merhum işadamı Sakıp Sabancı ile olan bir anısını dile getirdi...


Osman Özsoy Sabancı ile konuştuklarını şöyle anlattı:


Sabancı’nın ricası: Bunu sakın sormayın…


 Ramazan ayı nedeniyle birkaç gündür televizyonlarda, oruç tutmanın sağlık açısından yararlarına yer veriliyor. Özellikle bir noktanın altı çiziliyor ve Ramazan ayının sigarayı bırakmak için önemli bir fırsat olduğu anlatılıyor. Bu haberler bende, Türkiye’nin tanınmış işadamlarından merhum Sakıp Sabancı ile ilgili bir hatıramın canlanmasına neden oldu.


Gerçekten de sigara, kimi ocakları söndürürken, kimilerini de zengin etmektedir. Sigara gerçeğini yansıtan öyle rakamlar var ki, insan duyduğunda, “bu kadar da olamaz” demekten kendini alamıyor. Örneğin piyasada yapılan tüm nakit alışverişin üçte birinin tek başına sigaradan oluştuğunu duymuş muydunuz?


Neyse biz konumuza geçelim.


Kanal 6 televizyonunda 23 Nisan 2000 tarihinde yayınlanan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili GÜNDEMİN İÇİNDEN adlı özel programa, Türkiye’nin tanınmış işadamlarından Sakıp Sabancı’yı davet etmiştim. Program, uluslar arası bilim olimpiyatlarında madalya alan Türkiye’nin genç yetenekleri ile Sabancı’yı bir araya getirmeyi amaçlıyordu. Program formatına göre, dünyada başarılı olmuş genç yetenekler Sakıp Sabancı’ya çeşitli konularda soru yöneltecekler, Sabancı’da bunlara kendine has üslubu ile cevap verecekti.


Lütfen sormayın…


Sakıp Bey ile yayından önce kahve içerken bir ara kulağıma eğildi ve “Osman Bey sizden bir ricam olacak” dedi. “Buyurun efendim” dediğimde de, “Biliyorum bu gençler şimdi yayında bana, ‘Sakıp Bey güzel, hoş anlatıyorsunuz da, madem ülkenizi ve insanlarınızı bu kadar seviyorsunuz, ne diye sigara üretiyorsunuz’ diye sorarlar. Ben de vicdanen bundan çok rahatsızım ama, gelin görün ki, tüm şirketlerim arasında en iyi parayı da o işten kazanıyorum. Bu konuya girmezlerse çok mutlu olurum” dedi.


Programın yapıldığı 2000 yılında sigara içme yaşı şimdiki ölçüde henüz ortaokul çağlarına kadar inmediğinden, üstelik yayına katılan ve çoğunu İstanbul Fatih Koleji öğrencilerinin oluşturduğu gençlerin gündeminde bu kötü alışkanlığın esamisi okunmadığından, o gün Sabancı’ya böyle bir soru yönelten olmadı.


Yıllar sonra Sigara İle Savaşanlar Vakfı Başkanı Ubeyd Korbey ile ilk karşılaştığımızda bana, “O gün programınızı dikkatle izledim. Sakıp Bey kendisine sigara ile ilgili bir soru yöneltilebileceği endişesiyle istim üzerinde oturuyordu” dediğinde, o gün kamera arkasında yaşanmış olan bir ayrıntının içine doğmuş olmasına doğrusu oldukça şaşırmıştım.


Katlanan servet…


Sakıp Bey’in neden sigara ile ilgili bir soruya muhatap olmak istemediğine gelince…


Sabancı Holding, uluslararası sigara pazarının %15’ini elinde tutan dünyanın önde gelen sigara şirketi Philip Morris International (PMI) ile 1991 yılında ortaklık anlaşması imzaladı. 1992’de İzmir Torbalı’da sigara fabrikası kuruldu. İsmi Philsa olan şirket kısa zamanda, Türkiye genelinde 110’u aşkın distribütörü ile Türkiye’nin en büyük satış örgütlerinden biri haline geldi. 1100 araçlık dağıtım filosu, her gün 150 bin noktaya ürünlerini ulaştırıyor. Şirketin web sayfasında kurumun stratejisi; işi hızla büyütmek olarak anlatılıyor.


Başarı ne?


Ubeyd Bey o günkü karşılaşmamızda bana, dünyaca ünlü bir sigara markasının yönetim kurulu başkanının yakın zamanda Türkiye’ye geldiğini ve kendisine sunulan satış rakamlarındaki artıştan mutlu olacağı beklenirken tam aksi bir durumun yaşandığını ve toplantıya katılanlara, “Sigara içme yaşı 14’e inmediği sürece gelinen noktayı başarı olarak kabul etmeyeceğini” söylediğini anlattı.


O programın üzerinden geçen 6 yıl içinde Türkiye’de çok şey değişti. Nitekim Uluslararası Politik ve Strateji Araştırmalar Merkezi (UPSAM), 17 ilde 1850 lise öğrenci ile görüşerek yaptığı “Gençler Hayatı Nasıl Algılıyor” başlıklı araştırmanın sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 72’si sigara kullandığını söylerken, yüzde 24’ü de kendini tiryaki olarak tanımlıyormuş.


2000 yılında sigara içen her 11 erkeğe karşılık 1 kadın varken, bu rakam günümüzde 4 erkeğe karşılık 1 kadına düşmüş durumda.


6 saniyede 1 ölüm


İkinci Dünya savasında insanlık 50 milyon kurban verdi. 1945’den bu yana sigaradan ölenlerin sayısı ise 130 milyona ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre dünyada 1,5 milyar sigara kullanıcısı bulunuyor. Yılda 5,5 milyon insan sigaradan ölüyor. Bu sayının yakın gelecekte iki katına çıkması bekleniyor.


Ülkemizde her yıl 120.000 kişi sigaranın sebep olduğu hastalıklardan dolayı erken yaşta ölüyor. Acil önlem alınmazsa, çok yakında bu sayı 250.000’e çıkacak. Ölenlerin doksan binini sigara içenler, geri kalanını kendisi sigara içmediği halde yanında sigara içilen ya da sigara içilen ortamlarda bulunan pasif içiciler oluşturuyor.


Sözün kısası şu…


Hiç kimseye zorla sigara içirilmiyor. Bu konudaki hassasiyet öncelikle, toplumun önde gelen isimlerine düşüyor. Özendirilmemesi gerekiyor. Kendisi sigara müptelası olanların bu konuda başkalarına nasihat vermesi pratikte hiçbir anlam taşımıyor. Sigara için anne babaların çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine sakın ha…” demesi komik kaçıyor, deyim yerindeyse sırıtıyor…


Sakıp Bey’den sonra Sabancı Holdingin başına geçen Güler Sabancı, 31 yıl kesintisiz içtiği sigarayı 2004 yılı şubatında bıraktı. İşin şakası, sigaraya para vermesi de gerekmiyordu halbuki…


Sakıp Bey’in sigara ile ilgili olası bir soru karşısında yüzü peşinen kızarıyordu ama, kendisinin de ifade ettiği gibi cebi de doluyordu.
Bu yoksul ülkenin yıllık 20 milyar dolarını da, insanımızın sağlığını da bitirip tüketen şu illetle aramıza bir mesafe koyalım.


Ramazan ayı gerçekten de yeni bir başlangıç için vesile olabilir.


Denemeye değmez mi?


mesaj@osmanozsoy.com


(Haber7)


 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Tokat'ta peş peşe depremler: 4,4 büyüklüğünde bir deprem daha!
Yalan bombardımanı! Belli odaklar tarafından mı tasarlanıyor?