Londra'da bunalım, Hacc’da huzur

Arife Akbar’ın makalesi

Navab kendi haline inanamıyordu.Gucci ayakkabılar, Armani kıyafetler içinde arkadaşlarıyla gece geç saatlere kadar dışarıda takılırdı, ibadetlerini genelde aksatırdı.Şimdi Kabenin önünde,beyaz ihramını giymiş,saçlarını kazıtmış ve sakal bırakmış halde duruyor.

İnsanları Allah’ın önünde eşitleyen Hacc’ı yapmaya hazırlanıyor. İngiltere doğumlu Hint kökenli Müslüman İngiliz vatandaşı Navab Londra metrosunda çalışıyor.Artık geceler boyu arkadaşlarıyla gezerek, ibadetlerini aksatarak bir hayat sürmek istemiyor. O ve onun gibi bir çok İngiliz müslümanı evlerinde, -yaşadıkları İngiltere’de- içine düştükleri yabancılaşmayı atlatmanın yolu olarak hacca yöneliyor. Bu yıl hacca giden İngiliz Müslümanların sayısı 23.000’ e ulaşıyor. Bunun önemli bir kısmı dinleriyle yeniden tanışan, bir ara uzaklaştıkları dindarlığa yeniden dönmenin arayışındaki genç Müslümanlar oluyor.

Hacc ruhani boyutu olan bir seyahattir, ne var ki İngiltereli genç Müslümanları haccında çok kültürlü İngiltere için çıkarılacak bazı sosyolojik anlamlar da gizlidir. 2005 temmuzundaki metro saldırıyla artan, bu yıl İngiltere’de peçenin yasaklanması için dışişleri eski bakanı Jack Straw’un açıklamasıyla tansiyonunu muhafaza eden İslamofobi, Müslüman İngiliz gençlerini tekrardan kimliklerini tanımaya, dindarlığa yeniden sarılmaya itti. 

Bu yıl tüm dünyadan toplam 3 milyonu bulan Hacc kervanına katılan 23.000 İngiliz müslümana bakınca, geçmiş yıllara göre yaş ortalamalarının düştüğü görülüyor.

Hacc kervanına katılan İngiliz Müslüman gençler de Kabenin önünde “lebbeyk Allahumme lebbeyk” nidalarına katılıyor,yolların kenarlarında zemzemle ve katıklarıyla karınlarını doyuruyor,vakit geldiğinde o an nerdeyseler namaza duruyor. Navab ,İngiltere’de İslama karşı olumsuz histerinin kendisini ,dinini ve kimliğini tekrar tanımaya ittiğini belirtiyor ve 'Histeri beni korkutmaktan ziyade,korkmam gerektiği söylenenleri yeniden fark etmeye itti” diyor.

Zahit Emin Londra Genç Müslümanlar Cemaati’nin eski başkanı. Bu yıl hacca gelenlerin eskiye nazaran daha ziyade gençlerden oluştuğunu belirtiyor. 50-60 yaşında hacca gelme adeti artık hükümranlığını bırakmış,20’ li 30’ lu yaşlarda hacca gelmiş bir sürü genç var.
Batıdaki Müslümanlar artık batı kültürünü kabule teşne olmaktan ziyade o kültürü sorguluyor.Batının standart paradigmalarına, Müslümanların gettolaştığını,izole olduğunu söyleyen hakim medya söylemine karşı gençler bir cevap gibi Hacc yoluna düşüyor.

Emin, Jack Straw’un peçe konusundaki açıklamalarından örnek vererek ,bir cemaatin toplumdan sürekli izole olduğunu söyleyerek,her dakika cemaatin entegrasyon sorunundan bahsederek İngiltere’nin entegrasyonu sağlayamayacağını,tam aksine bu yapılanların Müslümanlara itici geleceğini belirtiyor.

Emin, Mancesterli bir gençten örnek veriyor.30 yaşlarındaki arkadaşı,Mancesterdeki Pakistan cemaatindeki insanların içinde büyük bir patlama gerçekleştiğini ve Müslümanların büyük bir şevkle kendilerine dönme heyecanı taşıdığını söylüyormuş.

Londra’da bir cep telefonu bayiinde çalışan Zeynep Patel,18 yaşında.Hacc yapmanın kendine şu kapıyı açacağını düşünüyor:İngiltereye döndüğünde başörtüsü takacak,namazlarını aksatmayacak.

Müslüman liderler gençlerin Hacc yoluyla radikalize olacağı öngörüsüne katılmıyor.Britanya Müslüman Konseyi genel sekreteri İnayet Bunglawala ,genç bir insanın,Batı değerlerini kendi inancı ışığında sorgulamasıyla,Batıyı direkt düşman olarak tanımlaması arasında büyük fark vardır diyor.

26 yaşındaki Yusuf Tai ,Haccın yani Kabe’de buluşmanın önemini şöyle anlatıyor:“Irak’da Sünni ve Şii grupların çatıştığı şu dönemde ,Kabe’de buluşmak bir fırsattır.İslam’ın içindeki farklı yüzlerin burada bir kez daha buluşması birbirini tanıma,farklılıklarımız tolere etme anlamında öğretici olacaktır.

ÇEVİREN: YASİN ŞAFAK-Haber7.com