Peygamber (SAV)'in en geniş tarifi

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’i çok iyi anlatmasıyla şöhret bulmuş olan sahabeden Hind ibni Abû Hále, O'nu torunu Hz. Hasan'a şöyle anlattı:

Peygamber (SAV)'in en geniş tarifi
Peygamber (SAV)'in en geniş tarifi
GİRİŞ 04.09.2008 10:05 GÜNCELLEME 04.09.2008 10:05
Bu Habere 42 Yorum Yapılmış

Hürriyet gazetesi yazarı Nihat Hatipoğlu'nun köşesine taşıdığı Hz. Hatice’nin oğlu Hind ibni Abû Hále Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan'a yaptığı tarif...

İnce yapılı, narin ve heybetliydi

Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan, Hz. Hatice’nin oğlu Hind ibni Abû Hále’ye, bir gün "Dayıcığım, bana dedemi anlat" dedi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’i çok iyi anlatmasıyla şöhret bulmuş olan Hind (r.a) O’nu şöyle anlattı:

Peygamber Efendimiz irice yapılı ve heybetliydi. Yüzü ayın on dördü gibi parlardı. Uzuna yakın orta boylu, büyükçe başlı, saçları hafif dalgalıydı, saçlarını ortadan tarardı, saçı bazen kulak memesini geçecek kadar uzardı. Rengi nûránî beyaz, alnı açık kaşları hilal gibi ince ve gürdü. İki kaşı arasında bir damar vardı. Öfkelendiği zaman kabarırdı. Burnu ince hafifçe kavisliydi. Sakalı sık ve gür, yanakları düzdü. Ağzı geniş, ön dişlerinin arası seyrek ve pek hoştu. Boynundan göbeğine kadar hafifçe yayılan tüyleri vardı, ne çok tüylü ne de tüysüzdü. Boynu, saf mermerlerden yapılan heykellerin boynu gibi gümüş berraklığında idi. Bütün organları uyumluydu son derece, vücudu yakışıklıydı. Göğsü ile karnı bir hizada olup ne zayıf ne de şişmandı. Göğsü ile iki omuzu arası genişçe mafsalları kalıncaydı.

Bedeni nur gibiydi. Göğüs çukurlarından göbeğine kadar ince bir tüy şeridi uzanırdı. Memelerinde ve karnında kıl yoktu. Kolları, omuzlar ve göğsünün üst tarafında kıllar vardı. Bilekleri uzun, avucu genişti. El ve ayak parmakları etli ve uzunca idi. Ayaklarının altı hafifçe çukur, üstü ise son derece düzgün ve pürüzsüzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, ayaklarını yere sert vurmaz, sakin, ama hızlı ve vakarlı yürür ve yürüdüğün de sanki meyilli bir yerden iniyormuş görünümü verirdi. Bir tarafa döndüğünde bütün vücuduyla dönerdi, sadece başını çevirmezdi. Konuşmadığı zaman, yerden çok göğe bakar ve düşünceli görünürdü.

Arkadaşlarıyla yürürken onları öne geçirir, kendileri arkadan yürürlerdi. Yolda karşılaştığı kişilere ilk önce o selam verirdi.

Hürriyet

YORUMLAR 42
  • Erhan TEMÜR 15 yıl önce Şikayet Et
    SANA LAYIK OLAMADIK. Ya Rasulullah; sana layık ümmet olamadık bile,bile gaflet ve dalaletteyiz bize hakkını helal edecekmisin?? Herşeye rağmen bize şefaat edecekmisin?? Ama sen O sun ümmetim,ümmetim diye ağlayan nebi ve sevgilisin nolur bizler içinde şefaatçi ol tez zamanda bizler de gaflet uykusundan uyanalım
    Cevapla
  • fatih dogangunes 15 yıl önce Şikayet Et
    olmeden once olunuz (s.a.v.). olmeden once olunuz dedin ya resulallah, biz bunu yapamiyoruz, gaflet icindeyiz bizi obur dunyada sefaat et ya resulallah amin.
    Cevapla
  • mustafa binay 15 yıl önce Şikayet Et
    rüyamda görsem.. keşke peygamberimizin döneminde yaşasaydım da omuz omuza savaşsaydım kendisiyle demiyeceğim,keşke cennette komşu olsam peygamberimize demiyeceğim, sadece bi kere rüyamda görsem allahım bunu bana nasip eyler inşallah. herkese saygılar.
    Cevapla
  • uyarc smmm 15 yıl önce Şikayet Et
    Muhammed aşkı bi başka.... Sevgili dostlarım. Bilindiği üzere peygamberlerin şahı padişahı piri ve allahın sevgilisi en övüle son peygamber HZ.Muhammed dir. Din aşk tır. aşk sevgidir. İslam sınırsız sevgi ve bağımlılıktır. güncel hayatımızda bir erkek kadına aşık olur ve dünyaları verir ve elinden gelse bin dünya yaratır. Hal böyle olunca yaratıcı ve hz.muhammedi düşündüğümüzde isterse alemleri onun için yarattığı yazmasın kitaplarda, yada yalan olsun aşık olan hisseder.ben bunu böyle düşünürüm ve böyle inanırım.YAKIŞIR.
    Cevapla
  • hanif koray 15 yıl önce Şikayet Et
    her şey O'nun hatırına. göklerde ve yerde olanlar insana müsahhar kılındı, insanlar için yaratıldı. o ise insanlara rahmet için geldi. insan olmasaydı kainat olmazdı, çünkü o insana hizmet için var, insan yoksa onun da bir anlamı yok. kainatın özü insansa, insanın da özü hz. muhammettir. tüm insanlar küfür-isyan içinde olsaydı bile, bir tek o, insanın yaratılış gayesini temsil edebilseydi; yine de allahın insanı yaratmadaki hikmeti gerçekleşmiş olurdu. şeytan yenilmiş ve meleklerin bilemedikleri sır ortaya çıkmış olurdu.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Brezilya'da felaket! Hükümet korkunç bilançoyu açıkladı
ABD silah pazarını Türkiye’ye mi kaptırdı?