Dersim Vekili Diyap Ağa'dan mesaj var

Ferhatuşağı aşireti reisi Diyap Ağa Birinci Büyük Millet Meclisi’nde Dersim mebusu olarak yer almış ve Atatürk’ün takdirlerini kazanmış bir isim. Metin Külünk, onun günümüze gönderdiği mesaja dikkat çekiyor.

Dersim Vekili Diyap Ağa'dan mesaj var
Dersim Vekili Diyap Ağa'dan mesaj var
GİRİŞ 25.11.2009 12:23 GÜNCELLEME 25.11.2009 12:23
Bu Habere 4 Yorum Yapılmış

“Efendiler, kusura bakmayınız, ben ihtiyarım. Hepimiz biliyor ve söylüyoruz ki; dinimiz ve diyanetimiz, aslımız, neslimiz hep birdir. Bizim içimizde ayrılık, gayrılık yoktur. İsmimiz de, dinimiz de Allahımız da birdir. Başka ne diyeyim. Hepinize söz yetiştirmeye ben takat getiremem. Hepimizin halimize göre söyleyeceğimiz sözlerimiz vardır. Hele bu haller bir düzelsin de ondan sonra daha çok konuşuruz. Bendeniz ihtiyarım, kusura bakmayınız. Murahhaslarımız haklarımızı kurtarmaya Avrupa'ya gidiyorlar Allah yardımcıları olsun. Hamd olsun gidenler dinini diyanetini bilen adamlardır. Zaten hepimiz biriz ve kardeşiz. Ama düşmanlar bizi birbirimize saldırtmak için tuzaklar yapıyorlar. Sen şöyle, ben böyleyim diye. Ne yaparlarsa nafile, biz hep kardeşiz. Birisinin beş, bir diğerinin on oğlu olur. Biri Hasan, biri Mehmet, biri Ahmet, bir Abdullah’tır. Fakat hepsi insandırlar. La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah… İşte bu… hepsi bu…”

"Yukarıdaki sözler, Kurtuluş mücadelesinin en çetin şartları altında söylenmiştir. Bu sözleri söyleyen kişi Dersim (Tunceli) milletvekili ve Ferhatuşağı aşireti reisi Diyap Ağa’ya aittir. Bu sözler Sakarya Savaşının en çetin şartlarında düşman kuvvetlerinin Ankara sınırlarına yaklaştığı bir anda, meclisin Kayseri’ye taşınma tartışmaları yaşanırken söylenmiştir. Tunceli yöresinde genel olarak Alevi vatandaşlarımızın iskan ettiği bilinen bir gerçektir. İşte, 1920’lerin şartlarında bu sözlerin o bölgenin temsilcisi bir kişi tarafından söylenmiş olması, millet iradesinin hangi yönde tecelli etmesine ve esas olarak içimize atılan nifak tohumlarının Osmanlı’ya dayandığına dönük kimi çevrelerce yapılan propagandaya karşı en güzel cevaptır.  

Ancak bu sözlere günümüzde daha çok ihtiyacımız olması ise acı bir durumdur. Hem dış hem de iç kaynakları yavaş yavaş ortaya çıkan küçük bir zümrenin ülkeyi karıştırma, kutuplara ayırma girişiminde oldukları artık gözlerden kaçmıyor. Tüm uluslararası sistemin yeniden şekil aldığı, dengelerin yeniden gözden geçirildiği bir konjonktürde, "neden birileri ülkeyi yokuşa sürmek istiyorlar" sorusunu sormamız gerekmektedir"

Bu metin, Metin Külünk'ün Hayat Yayınlarınca neşredilen Anadolu Düşüncesi Temelinde Büyük Türkiye İdeali adlı kitabından...

"Bu kitapla temennimiz, bu topraklarda yüzyıl önce sona ermiş Büyük Osmanlı hülyasının peşinden koşan akıncılar misali yeni bir kültür, demokrasi e zenginlik merkezli “Büyük Osmanlı Rüyası’nı gerçeğe dönüştürmek ve geleceğin Büyük Türkiye’sini görmektir. Biz ülkemizi yeniden tarihte sahip olduğu ihtişama kavuşturmak ve içinde bulunduğumuz coğrafyada lider konuma getirmek istiyoruz. Biz Büyük Türkiye idealini gerçekleştirerek, bütün insanlığa gerçek medeniyetin ne olduğunu göstermek istiyoruz" diyor yazar.

AK Parti İstanbul İl Teşkilatı Kurucu üyelerinden olan ve teşkilatta muhtelif görevlerde yer aldıktan sonra, geçtiğimiz seçimde İstanbul İl Başkanlığına da aday olan yazarın kitabı 7 bölümden oluşuyor ve her bölüm içinde birbirinden ilginç başlıklar yer alıyor: Değişen Dünya ve Türkiye, Kendisiyle yüzleşen Türkiye, Siyaset Arenası, Kadın ve Siyaset, Hassas Konular ve Çözüm Yolları, İstanbul ve Siyaset ve Muhtelif Konular...

Bölüm içlerinde dikkatimizi çeken bazı makaleler ise şu başlıkları taşıyor: Büyük Rüya ve ne yapmalı?... Bir Dilim Ekmek Savaşı.. Günü Kurtarmak mı, Zamanın Ruhunu Kavramak mı?...  21. Yüzyıl İçin Millet ve Devlet... Partilerin Kurumsallaşamamasının sebebi... Gençlik ve Siyaset... Hesap veren Muhafazakarlık... Kürt Açılımı Toplumsal Barış Projesi mi? ... Türkiye'de siyaset ve Alevilik... İstanbul 2023 Vizyonu... Anadolu Geliştikçe Sivaslar Çoğalacaktır... Kudüs: Tüm Yolların Kesiştiği  Şehir...

Metin Külünk kitabından bir kısmını alıntıladığımız yukarıdaki makalesinde "Diyap Ağa ortak simge olmalıdır" diyor kitabında  ve neden böyle olması gerektiğini açıklıyor. Bu önerinin yer aldığı yazıda yer alan ilginç bir de soru var: Bugün anti -Amerikancı görünen güçlerin Washington'da hangi çevrelerle dirsek teması vardır?..

Külünk bu soruya açık gönüllülükle verilecek cevabın onları Diyap Aya'ya yakınlaştıracağını savunuyor.

Yazar,  “Anadolu Düşüncesi Temelinde Büyük Türkiye İdeali”  kitabının yanı sıra daha önce “Uluslararası Ticarette Tarife Dışı Engeller”, “Barışı Arayan Dünya”, “Küreselleşen Dünya’da Türkiye” ve “Rengarenk Şehir İSTANBUL” adlı 4 kitap yayınlamıştı. 

(Haber 7)

Kitapla ilgili teknik bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için bu linki kullanabilirsiniz

YORUMLAR 4
  • Mu_sul 14 yıl önce Şikayet Et
    HAKETMİŞİZ 2. Ak partiye oy verenler partiye ölesiye bağlılar ama ben maraştayım Maraş tan oy alan AK partinin seçmenleri kürtlere hala sıcak değiller.Maraşın çevresinde kürtler var ama merkezdekiler onlara partilerinin açılımı şeklinde davranamıyorlar.Bu durumda bu insanlar Ak partiye nasıl olur verebiliyorlar.Veriyorlarsa neden kendileri kürtlere karşı antipatik davranıyorlar.Bu ne çelişkidir yada nasıl barış ortamı yaratmaktır.Senin oy kitlen Görünüşte açılama evet diyor ama içsel olarak oyeniliklere hala kapalı kaly
    Cevapla
  • Mu_sul 14 yıl önce Şikayet Et
    HAK ETMİŞİZ. Tarihimiz yalanlar üzerine kurulu bir tarih.Demek ki zamanında insanlarımız büyük hatalar apmışlar.Arşivleri kim saklıyor neden saklıyor.Madem tarihte bu olaylar olmuş neden yeni yeni piyasaya sürülüyorlar.Birileri benim ülkemi oraya buraya sürükleyip istediği gibi yönetiyorlar.Hak ediyoruz adamlar bizi bölseler haklılar kardeşim.Milletin Ak partisi bunları açılımı yapıyor ama ona oy veren batıdaki yada başka illerdeki oyveren partilileri kürt lafını duyunca neden geri duruyorlar.Onlara iyi gözle bakamıyorl
    Cevapla
  • Ekrem Erol 14 yıl önce Şikayet Et
    Elit Cumhuriyetçiler!. Aristokratlar bu topraklarda yaşanyan herkesi oldğu gibi kabul etseydi, dini-diyaneti, etnik kökeni, örf ve adeti, faşizan bir şekilde tornadan çıkmış standart makina parçaları gibi tek düze sokmaya çalışmasaydı bu gün bu sıkıntıları çekiyor olmacaktık. İskilipli Atıf Hocaya gerici, Nazım Hikmete komünist, Necip Fazıla mürteci, ona şu, buna bu yakıştırmalar yapıp insanları düşman ettiler vesselam! Yenilerde faşizmin adı ulusalcılık olmuş! Merak ettiğim "Halkların Kardeşliği" diye yırtınanlar neredeler?
    Cevapla
  • ERDAL ARCIN 14 yıl önce Şikayet Et
    SİZ YAPTINIZ BEYLER. Yıllardır her MGK toplantısınız ilk gündem maddesi irticai faaliyetler ve önlemler irtica diye milleti oyalayacağınıza pkk ile uğraşsaydınız adamlar bugün bu kadar kanlanmazlardı
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Brezilya'da felaket! Acı bilanço paylaşıldı! Türkiye'den açıklama geldi
Kamuda tasarruf paketinin detayları belli oldu